Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/32 E. 2019/1165 K. 18.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1170 Esas
KARAR NO : 2019/1133

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili ile davalı Mirlava arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşmeye istinaden taksitli ticari kredi kullanıldığını, diğer davalılar … ve …’ın bahsi geçen usulüne ve tarafların iradelerine uygun olarak düzenlenen sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, kredi borcunun zamanında ödenmemesi üzerine … 1. Noterliği’nin … tarihli, … yevmiye numaralı ihtarname ile ödenmeyen taksitlerin belirtilen sürede faiz ve ferilerinyel ödenemesi aksi takdirde tüm kredinin muaccel olacağının bildirildiği ancak davalıların ihtarnameye rağmen borcu ödemediğini ve herhangi bir itirazda bulunmadığını, müvekkili bankanın ticari kredi alacağının tahsili için … 23. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu bildirmekle davanın kabulüne, itirazın iptali ve takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek %37,36 temerrüt faizi ile temerrüt faizinin %5 nispetinde gider vergisine hükmedilmesine, alacağın %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; müvekkillerinin davacıya herhangi bir borcu olmadığını, müşterek borçlu ve müteselsil kefaleletin iki ayrı kavram olduğunu, eşin rızasının alınması hususunun Yargıtay tarafından kabul edildiğini, kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için eşin rızasının bulunması gerekitiğini ancak davalılardan Kıvanç’ın kefalet sözleşmesinde eşinin muvafakat etmediğini, diğer davalı …’ın eş rızasınnı kanuni prosedürlere uygun olmadığını bildirmekle kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu ve davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın haksız olduğunu bildirmekle davanın reddine, davacı tarafından haksız icra takibi nedeniyle %20’den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 23. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı/alacaklı şirketin 186.887,20 TL asıl alacak, 11.390,16 TL kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz, 2.009,94 TL işlemiş Tem. Faizi (%37,36) 100,51 TL vergi, 203,58 TL masraf olmak üzere toplam 200.591,39 TL’nin davalılardan tahsiline ilişkin icra takibine geçildiği, davalılar vekilinin sunmuş olduğu 03/04/2018 havale tarihli dilekçesi ile borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin ticaret sicil kayıtlarının dosyamız arasına alındığı görüldü.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi mali müşavir …’e tevdi edilmiş olup, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 28/06/2019 tarihli raporunda; davalı asıl borçlu … Ltd. Şti.’den … 23. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında, takip 23/03/2018 tarihi itibariyle 186.887,20 TL asıl alacak(talep gereği), 11.390,16 TL kat öncesi işlemiş akdi faiz, 686,07 TL kat temerrüt arası işlemiş akdi faiz, 387,89 TL temerrüt faizi (%37,36), 53,69 TL BSMV, 203,58 TL masraf olmak üzere toplam 199.608,59 TL alacağının olduğunu, takip tarihinden itibaren asıl alacağın 186.887,20 TL matrah üzerinden yıllık %37,36 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 oranında BSMV uygulanmasının istenilebileceğini, davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefi … ve …’ın kendi temerrütlerinden sorumlu olmak üzere temerrüt tarihi itibariyle (kefalet limitleri 400.000,00 TL olarak yeterli olması nedeniyle) 186.887,20 TL asıl alacak tutarından ve kendi temerrüdünden sorumlu bulunduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava; Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılan … 23. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine karşı davalıların borçlu olmadığını iddia ederek yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Dosya kapsamındaki belge ve delillerin incelenmesinde; taraflar arasında 11/04/2017 tarihinde 400.000,00 TL’lik genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalılar … ve …’nin 400.000,00 TL limitli olarak müteselsil kefil olarak imzaladığı, kefillerden …nin eşi … tarafından imzalanmış eş rızası ve muvafakati belgesinin bulunduğu görülmüştür. Diğer kefil açısından eş rızası belgesi bulunmamaktadır. Ancak davalı … Ltd.Şti’nin ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde davalı … şirket ortağı ve yetkilisi olduğu görülmüştür. Bu sebeple TBK m.584/3 uyarınca şirket ortaklarının sirket lehine verecekleri kefallette eş rızası aranmayacağından davalı …’nin kefaletinin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır. Genel kredi sözleşmesinin 54. maddesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda bankanın ticari defter ve kayıtlarının HMK m.193 kapsamında kesin delil olarak kabul edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Genel kredi sözleşmesindeki delil sözleşmesinin HMK m.193 hükmüne uygun olarak yapıldığı tespit edilmiştir. Bu doğrultuda taraflar arasındaki kredi ilişkisi kapsamında davacı tarafın alacaklı olup olmadığının tespiti için bankanın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; davalı …’in 11.04.2017 tarihinde 201.000,00 TL tutarında 60 ay vadeli, aylık %1,5566(yıllık %18,67) faiz oranından taksitli kredi kullandığı, vadesinde ödenmeyen kredi borçları ve kalan anapara olarak toplam 204.164,89 TL borçlu olduğu, ancak bankanın kat tarihi itibariyle 186.887,20 TL talepte bulunduğu, taleple bağlılık kuralı gereğince 186.887,20 TL asıl alacak esas alınarak hesaplama yapıldığı, temerüt tarihine kadar yıllık %18,68 akdiz faiz uygulanması gerektiği, sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca temerrüt faiz oranının akdi faiz oranının iki katı olduğunun kararlaştırıldığı, bu nedenle yıllık %37,36 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği belirtilerek davacının bankanın takip tarihi itibariyle 186.887,20 TL asıl alacak, 11.390,16 kat öncesi işlemiş faiz, 686,07 TL işlemiş akdi faiz, 387,89 temerrüt faizi, 53,69 TL BSMV, 203,58 TL masraf olmak üzere toplam 199.608,59 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalılar tarafından dava konusu kredi borcunun ödendiğine dair yazılı bir delil sunulmamıştır. Bilirkişi raporu taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve banka mevzuatına uygun olarak tanzim edildiğinden hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi hükümleri ve hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 186.887,20 TL asıl alacak, 11.390,16 TL kat öncesi akdi faiz, 686,07 TL kat sonrası temerrüt tarihine kadar olan işlemiş akdi faiz, 387,89 TL temerrüt faizi, 53,69 TL bsmv, 203,58 TL masraf olmak üzere toplam 199.608,59 TL üzerinden devamına, asıl alacak 186.887,20 TL’ye takip tarihinden itibaren %37,36 oranında temerrüt faizi ve %5 bsmv uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan İİK m.67/2 uyarınca alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 186.887,20 TL asıl alacak, 11.390,16 TL kat öncesi akdi faiz, 686,07 TL kat sonrası temerrüt tarihine kadar olan işlemiş akdi faiz, 387,89 TL temerrüt faizi, 53,69 TL bsmv, 203,58 TL masraf olmak üzere toplam 199.608,59 TL üzerinden devamına, asıl alacak 186.887,20 TL’ye takip tarihinden itibaren %37,36 oranında temerrüt faizi ve %5 bsmv uygulanmasına, %20 oranındaki 39.921,71 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline,(tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla)
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 13.635,26 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.425,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10.209,66 TL harcın davalılardan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 3.425,60 TL peşin harcın davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.003,40 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 998,48 TL yargılama giderinin davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 17.926,52 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davalılar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 982,80 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalılar tarafına verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
9-Karar kesinleştiğinde … 23. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının ilgili müdürlüğe iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı 11/11/2019

Katip
¸

Hakim …
¸