Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/294 E. 2022/923 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/294 Esas
KARAR NO : 2022/923

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/05/2019
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03.08.2018 tarihinde … İli … İlçesi’nde … plaka sayılı … plaka sayılı araçların çarpışması neticesinde ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, davacı Müvekkil …’nun kaza sırasında … plaka sayılı araç içerisinde yolcu konumunda olduğunu, kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru olmadığını, davacı müvekkilin, meydana gelen kaza neticesinde ağır şekilde yaralandığını, vücudunda kemik kırılmaları meydana geldiğini, basit tıbbi müdahale ile giderilmeyecek derecede ciddi şekilde yaralanması sebebiyle beden gücü kaybına uğradığını, davaya konu kazanın meydana gelmesi hakkında … Bölge Trafik Amirliği tarafından düzenlenen 03.08.2018 tarihli Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı’nda belirtildiği üzere “Sürücülüğünü …’in yaptığı … plaka sayılı aracıyla Kaş istikametinden … istikametine seyir halindeyken bahse konu km gelindiğinde karşı şeride geçerek karşı şeritten gelen sürücülüğünü …’ın yaptığı … plakalı araca kendi aracı ile ön tampon kaput kısmıyla diğer aracın ön tampon kaput kısmına çarpması neticesinde ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Trafik Kazası Tespit Tutanağı uyarınca “… plaka sayılı araç sürücüsü …’in kazanın meydana gelmesinde “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda yer alan asli kusurlu 84 (şeride tecavüz etme) ve tali kusurlardan 52/1b maddelerini ihlal ettiği diğer sürücü …’ın yine aynı maddede yer alan tali kusurlardan maddelerini ihlal ettiğinin tespit edildiğini, kazaya karışan ve kazanın meydana gelmesinde %75 kusuru olduğu tespit edilen … plaka sayılı aracın … A.Ş. nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası ile sigortalı olduğunu, dava öncesinde …’ya 22.10.2018 tarihinde başvuru dilekçesinin teslim edildiğini, Sigorta Şirketinden olumlu yanıt alınmaması sebebiyle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.17 ve 6102 sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk sürecine başvuru yapıldığını, davalı Şirket ile anlaşma sağlanamadığını, kazaya karışan ve kazanın meydana gelmesinde %25 kusuru olduğu tespit edilen … plaka sayılı aracın … Sigorta nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Şigortası ile sigortalı olduğunu, dava öncesinde … Sigorta’ya başvuru dilekçesinin 22.10.2018 tarihinde teslim edildiğini, sigorta şirketinden olumlu yanıt alınmaması sebebiyle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.17 ve 6102 sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk sürecine başvuru yapıldığını, davalı Şirket ile anlaşma sağlanamadığını, meydana gelen kaza sonrasında Müvekkil … olay yerine gelen ambulans ile hayati tehlikesi olduğu kanaatiyle …. ili … ilçesinde bulunan… isimli hastaneye götürüldüğünü ve ilk müdahalelerin orada yapıldığını, yapılan muayene sonucu “sağ femurda şekil bozukluğu, sol femur çık kırıği, çene kiriği, yüz bölgesinde” kırıklar meydana geldiğini, Sol femurda kırığı sebebiyle acil operasyon geçirdiğini, Operasyon ile sof femura intramedüller çivileme ve malar maksiler kemiğin karığı nedeniyle sevki gerçekleştirildiğini, yapılan ilk tedavi ve müdahalenin ardından Müvekkil 06.08.2018 tarihinde yerleşim yerine yakın olması nedeniyle İstanbul’a ambulans ile sevk edildiğini, Müvekkil …’nun, … Üniverşitesi …Tıp Fakülteşi’ne 07.08.2018 tarihinde getirildiğini, gerekli tetkiklerin gerçekleştirildiğini, Müvekkilin yakının talebiyle müvekkil … Hastanesi’ne sevk edildiğini, gerçekleştirilen müdahalelerin ardından müvekkilin, … Hastanesi’nde ameliyat edilip tedavisine devam edildiğini, müvekkilin, 14 08.2018 tarihinde kaza nedeniyle kafa ve yüz kemiklerinde kırıklar olması nedeniyle ameliyat edildiğini, müvekkilin geçirdiği trafik kazası neticesinde sol femurdan olduğu ameliyat somucu yürüyüşte zorluk çektiğinden bahisle 09.11.2018 tarihinde …Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tekrar femur şaft kırığı sebebiyle ameliyat olduğunu, Müvekkilin, kaza meydana geldiğinde 22 yaşında bir genç olduğunu, geçirdiği trafik kazası sebebiyle kafa ve yüzünde oluşan kırıklar ile sol bacağında oluşan kırık sebebiyle sosyal ve çalışma hayatının sona erdiğini, Müvekkilin geçirmiş olduğu bir dizi ameliyatın ardından fizik tedavi gördüğünü, halen iyileşme süreci devam ettiğinden muhtemel ve olması gerekli ameliyatları bulunduğunu, tedavi süreci ve geçirdiği bir dizi ametiyat sırasında bakıma muhtaç hale geldiğini, Müvekkilin olduğu ve olması gereken ameliyatlardan dolayı maddi zarara uğradığını, Müvekkilin kaza tarihinden önce semt pazarlarında pazarcılık yaparak geçimini sağlamakta olduğunu, kaza öncesi aylık kazancının 5.000,00-TL’yi bulduğunu, müvekkilin kaza sebebiyle ekonomik geleceğinin sarsıldığını, maddi kaybı bulunduğunu, trafik kazasına karışan aracın sahibi ve sürücüsü tazminattan müteselsilen sorumlu olduğunu, davaya konu kazada …plaka sayılı araç sürücüsü … BK uyarınca ve aracın sahibi … 6085 sayılı Trafik Kanunu m.50 gereğince ve … plaka sayılı araç sürücüsü ve işleteni davacıya karşı müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı sürücüler ve araç sahipleri kazadan sonra müvekkili arayıp sormadıklarını, araçların iyi niyetli üçüncü kişilere devri mümkün olduğundan yargılama sonuna kadar … plaka sayılı aracın trafik kaydı üzerine tedbir konulmasına, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.17 ve 6102 sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca 14.03.2019 tarihinde arabuluculuk sürecine başvuru yapılmış olup, 03.04.2019 tarihinde gerçekleştirilen Arabuluculuk Toplantısı’nda davalı Şirketler ile anlaşma sağlanamadığını, davacı müvekkilin kaza sebebiyle çalışmamakta olduğunu, kaza sebebiyle geçirdiği ameliyatlar sebebiyle beraber yaşadığı annesi kendisine bakmak zorunda kaldığından akrabalarının yardımıyla ihtiyaçlarını karşıladığını, yargılama masraflarını karşılayacak durumu olmadığını, bu nedenle öncelikle, müvekkilin adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini, bu nedenlerle davanın kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkilin zararı değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminat, maluliyet tazminatı, bakıcı gideri, geçici iş göremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıplar nedeni ile tazminatın davalı işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, davalı sigorta Şirketleri yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, davalılardan işleten ve sürücünün adına kayıtlı … plaka sayılı araç ile … plakalı aracın trafik kaydı üzerine araçların iyi niyetli üçüncü kişilere devri mümkün olduğundan yargılama sonuna kadar tedbir konulmasına karar verilmesini, Müvekkilin Adli Yardım Kurumu’ndan yararlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dosyaya özürlülük ölçütü yönetmeliğine uygun düzenlenmiş bir rapor sunulmadığından, Zorunlu Karayolları Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince eksik evrak ile başvuru yapıldığını, bu nedenle temerrüt oluşmadığını, Müvekkil şirketin tazminat hesabını yapabilmesin için Kati Maluliyet oranının belirlenmiş olması gerektiğini, bu urumda davaya devam edilmesinin müvekkil şirket açısından haksız olarak dava masraflarına ve diğer giderlere katlanma kültefine sebep olacağını, kalıcı maluliyet oranının belirlenmesi için kaza tarihinden sonra en az 18 aylık bir sürenin geçmesi gerektiğini, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi raporunda da maluliyet tayini yapılamadığından 6 ay süre ile 0 olarak belirtildiğini, bu sebeple kaza tarihinden itibaren 18 ay geçtikten sonra davacının kalıcı maluliyetinin (diğer itirazlarımız saklı kalmak kaydıyla) Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu tarafından incelenmesi gerektiğini, kazaya karışan plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde Zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, Müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, bedeni zarar halinde maddi tazminat talepleri şahıs başına sınırlı poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, bununla birlikte müvekkilin hiçbir geçici işgöremezlik ve bakıcı gideri tazminat talebinden poliçe gereği sorumlu olmadığını, 6111 sayılı Kanun gereği, yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonraki tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, bu nedenle davacının sağlık hizmet bedelleri için müvekkil şirkete rücu etme hakkı bulunmadığını, müvekkil şirkete sigorta poliçesi ile bağlı aracın kusurlu olduğunun tespiti halinde tazminat hesabı için davacı gerçek gelirinin tespiti gerektiğini,01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında; tazminat hesaplaması yapılırken malul kalan kişinin belgelendirilen vergilendirildiğini, gelirinin dikkate alınacağı, vergilendirilmiş gelir için herhangi bir belge sunulamaması durumunda ise hesaplamanın asgari ücret kullanılarak yapılacağının belirtildiğini, mağdurun kazadan dolayı herhangi bir sosyal kurumdan tazminat alıp almadığının araştırılmasını, müvekkil şirketin kendisine ihbar tarihi itibariyle 8 günlük sürenin sonunda temerrüde düşmüş olacağından faiz sorumluluğunun da bu tarihten itibaren başlamış olacağını, trafik kazası sonucu hak edilen destek tazminatının ticari bir işten kaynaklı olmadığından yasal faiz uygulanması gerektiğini, bu nedenlerle Müvekkil şirket hakkında açılan davanın dava şartlığı yokluğundan (eksik belge) reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddin, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, birlikte kusur ve hatır durumları gözetilerek bu hususlarda indirim yapılmasına, SGK nezdinde alınmış bir ödeme olup olmadığının sorgulanmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, hatır taşıma indiriminin uygulanmasına, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana en yüksek hadden tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen…plakalı aracın 259120941/0 nolu Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (ZMMP) müvekkil şirket uhdesinde olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte, sorumluluk sigortalının kusur oranı ve kaza tarihi olan tarihindeki poliçe limiti olan kişi başı 360.000.-TL ile sınırlı olduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesi ile, 03.08.2018 tarihinde … plakalı araç ile davacının yolcu konumunda bulunduğu … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde müvekkilinin, malüliyeti nedeniyle geçici/kalıcı göremezlik tazminatı, kalıcı iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri için belirsiz alacak davası açtığını, müvekkil şirkete, usulüne uygun başvuru bulunmadığını, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddedilmesi gerektiğini, müvekkil usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmediğini, müvekkil şirketin, kendisine yapılan başvuruyu usulüne uygun olması ve başvuru üzerinde çalışma yaparak tazminat talebini karşılama ihtimali ve amacıyla temini gereken belgeleri bizzat davacıdan talep etmesine rağmen davacı tarafından müvekkil şirkete kendisinden istenilen belgelerin eksik sunulduğunu, davacı tarafından doğrudan arabulucu süreci başlatılarak arabulucu sürecinde de anlaşmama yönündeki ısrarlı ve aceleci tavrı sonucu sayın mahkemede görülen eldeki davayı açtığını, gerek Karayolları Trafik Kanunundaki düzenlemenin, gerekse de Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun ve Türk Ticaret Kanununun ilgili maddelerindeki düzenlemelerin amacı kesinlikle davacının tavrı ile uyuşmadığını, davacının kanunen ve müvekkilin sağlıklı hasar dosyası oluşturabilmesi ve karar verebilmesi için tamamlaması gereken belgeleri bile tamamlamadan usule aykırı olarak eldeki davasını açtığını, Müvekkil şirketin davacının maluliyetinin dahi davacı tarafından başvuru esnasında ispatlanamadığı hususu göz önüne alındığında davacıya başvuru esnasında herhangi bir tazminat ödemekle yükümlü olmadığını, nitekim ortada usulüne uygun başvuru bulunmadığını, araç sürücüsünün kusurunun kesin nitelikte olmadığını, kusura ilişkin araştırma yapılması gerektiğini, kaza anında davacının araç içinde değil de aracın dışında yerde yatar vaziyette bulunduğu ceza dosyası arasındaki tanık beyanları ile sabit olduğunu, davacının emniyet kemeri takmadığını, davacı emniyet kemerini takmış olsaydı iddia edilen yaralanmanın oluşmayacağı ve bu zararların davacı tarafından bizzat kendi eylemiyle önlenebileceğini, kendi kusuruyla zararın artmasına sebebiyet vermiş olan davacının bu eyleminin kesinlikle hükmedilmesi muhtemel kusur ve tazminat durumuna yansıtılması gerektiğini, kaza tarihinden sonra alınmış sağlık raporunun bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı poliçe kapsamı dışında olduğunu, Hazine Müsteşarlığının 05.01.2010 tarihli Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ödemelerinde Tedavi Giderleri kapsamına ilişkin sektör duyurusunda;“Bilindiği üzere, sakatlık teminatı mağdurun trafik kazası nedeniyle iktisadi hayata eksik katılımına bağlı olarak ileride uğrayacağı kayıplara ilişkin teminat sunmaktadır. Tedavi gideri teminatı ise, mağdurun iyileşmesi veya vücut bütünlüğünün zarar veren olay öncesi duruma dönmesi için tıbben yapılması zorunlu giderleri içermektedir.” şeklinde tanımlama ile tedavi sürecinin bir uzantısı olan geçici iş göremezlik teminatının da tedavi gideri teminatı içerisinde yer aldığını vurguladığını, bu gerekçelerle de hesaplanan “geçici iş göremezlik” tazminatının reddi gerektiğini, dosya kapsamında sunulan belgelerin incelenmesinde, davacının geçici iş göremezlik tazminatı ödenmesi mümkün bulunmadığını, davacının hatır için taşınmakta olduğu kendisi tarafından ikrar edildiğin, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, bu nedenlerle davanın usul ve esasa ilişkin itirazlarımız kapsamında reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …, … ve …’e dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş ancak davalıların cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizde açılan dava, davacının yaşanan trafik kazası nedeniyle malul kaldığını ve iş göremez duruma geldiği bu sebeple davalı taraflardan tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri ve resen toplanması gerekli belgeler için müzekkereler yazılmış ve istenilen belgeler dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizin 26/10/2020 tarihli celse ara kararı gereği, dosyanın İstanbul ATK’ya sevkine, davacının muayene edilmesi için bir gün tayin edilmesine, tayin edilen muayene gününün mahkememize bildirilmesine, akabinde davacının muayenesinin yapılarak maluliyet raporuna yönelik itirazların değerlendirilmesi ve maluliyet oranları arasındaki çelişkinin giderilmesi suretiyle Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak davacının geçici ve kalıcı iş görememezlik kaybı olup olmadığı, iş ve meslekte kazanma gücü kaybının olup olmadığı, sürekli sakatlık halinin olup olmadığı, bakıma muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise bakıma muhtaç olduğu sürenin ne kadar olduğu tespit edilerek düzenlenecek raporun mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 22/03/2021 tarihli raporda özetle, 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetiyle mevcut belgelere göre; Ekrem oğlu, 16/09/1996 doğumlu, …’nun 03/08/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (22İa……….10) A %14, Gr1 IV (1……….41) A %45×1/3=%15, Balthazard formülüne göre: %26.9, E cetveline göre %22.0 (yüzdeyirmiikinoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği, Başka birisinin sürekli veya geçici bir süreliğine bakımına muhtaç durumda olmadığı görüş ve kanaatleri bildirilmiştir.
Mahkememiz 07/06/2021 tarihli celse ara kararı gereği, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek meydana gelen kazada kusur durumunun belirlenmesi ve kusur ve maluliyet durumuna göre davacının tazminat taleplerinin TRH 2010 tablosuna göre prograsif rant yöntemine göre hesaplanması konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi …ve …’ın 02/08/2021 tarihli raporunda özetle, Hukuki durumun ve delillerin takdiri ve nihai karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları yönünden; … plakalı otomobil sürücüsü …’ın ölüm ve yaralanma ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 25 (yüzde yirmi beş) oranında tali derecede kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü …’in ölüm ve yaralanma ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında asli derecede kusurlu olduğu, Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 34.663,27 TL olduğu, Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 365.630,40 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının davalı … A.Ş. yönünden 02.11.2018 davalı … A.Ş. yönünden 03.11.2018 tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden 03.08.2018 kaza tarihi ve faiz nev’i yasal faiz olduğu görüş ve kanaatleri bildirilmiştir.
Mahkememiz 20/10/2021 tarihli celse ara kararı gereği, davacının itirazlarının değerlendirilmesi, geçici iş göremezlik süresinin 18 ay olduğu hususu değerlendirilerek geçici iş göremezlik zararının tespiti, müterafik kusur ve hatır taşımasına yönelik itirazların değerlendirilmesi, davacının talebinin tarafların kusurunda olmadığı gözetilerek tazminat miktarının belirlenmesi, indirim gerektiren hususların bulunması halinde indirim yapılarak miktarın seçenekli olarak sunulması konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … ve …’ın 06/12/2021 tarihli raporunda özetle, taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları yönünden; 1…. plakalı otomobil sürücüsü …’ın ölüm ve yaralanma ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 25 (yüzde yirmi beş) oranında tali derecede kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü …’in ölüm ve yaralanma ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında asli derecede kusurlu olduğu, somut olayda müterafik kusur unsurunun bulunmadığı, ancak; davacanın davalı … A.Ş. tarafından sigortalanmış olan … plakalı araçta hatır içim taşındığı, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 1. Seçenekte 27.730,62 TL; 2. seçenekte 34.663,27 TL olduğu, Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 1. Seçenekte 292.504,32 TL; 2. seçenekte 365.630,40 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının davalı … A.Ş. yönünden 02.11.2018 davalı … A.Ş. yönünden 03.11.2018 tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden 03.08.2018 kaza tarihi ve faiz nev’i yasal faiz olduğu görüş ve kanaatleri bildirilmiştir.
Mahkememiz 11/01/2022 tarihli celse ara kararı gereği, dosyanın İstanbul ATK’ya sevkine, davacının kaza nedeniyle maluliyete uğrayıp uğramadığı, uğramış ise sürekli ve geçici iş göremezlik oranları ile geçici veya sürekli olarak bakıma muhtaç olup olmadığının tespit edilmesi, söz konusu tespitin Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu Yönetmeliği Hükümlerine göre tespit edilerek düzenlenecek raporun mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 23/03/2022 tarihli raporda özetle, Mevcut belgelere göre; Ekrem oğlu 16/09/1996 doğumlu, …’nun 03/08/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik dikkate alındığında; I. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları, G. Çiğneme ve Yutma, kişinin özürlülük oranı %10,II. Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, Alt ekstremitenin uzunluk farklılıkları, Tablo 3.3’e göre alt ekstremite özürlülük oranı %10, III. Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, Bacak kaslarındaki atrofi, Tablo 3.5.a’ya göre alt ekstremite özürlülük oranı %3,IV. Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, Bacak kaslarındaki atrofi, Tablo 3.5.b’ye göre alt ekstremite özürlülük oranı %3, V. Balthazard formülüne göre toplam alt ekstremite özürlülük oranı %15.3 olup Tablo 3.2’ye göre kişinin özürlülük oranı %8 Balthazard formülüne göre: %17.2,Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %17 (yüzdeonyedi) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği, Başka birisinin sürekli veya geçici bir süreliğine bakımına muhtaç durumda olmadığı görüş ve kanaatleri bildirilmiştir.
Mahkememiz 09/06/2022 tarihli ara kararı gereği, dosyanın önceki hesap bilirkişisi …’a tevdi ile TRH 2010 tablosu esas alınarak davacının tazminat taleplerinin hesaplanması konusunda ek rapor düzenlenmesi ve mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, bilirkişi …’ın 06/09/2022 tarihli raporunda özetle, taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları yönünden; Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 1. Seçenekte 27.730,62 TL; 2. seçenekte 34.663,27 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 1. Seçenekte 443.212,10 TL; 2. seçenekte 554.015,13 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının davalı … A.Ş. yönünden 02.11.2018 davalı … A.Ş. yönünden 03.11.2018 tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden 03.08.2018 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 08/12/2022 tarihli dava değerinin arttırılması dilekçesinde; dava dilekçesindeki 200,00-TL olan geçici iş göremezlik tazminatı talebini 25.797,45-TL artırarak 25.997,45-TL ve 400,00-TL olan maluliyet tazminatı (sürekli sakatlık / sürekli iş göremezlik tazminatı) talebini 415.111,35-TL artırarak 415.511,35-TL (Davalı … A.Ş. nezdinde mevcut ZMSS poliçesinde sakatlık teminatı limitiyle sınırlı olmak kaydıyla poliçe teminatı uyarınca Davalı … A.Ş. açısından 360.000,00-TL) olmak üzere dava değerini toplam 441.508,80-TL’ye yükselterek, 441.508,80-TL maddi tazminat alacağının (Davalı … A.Ş. açısından 360.000,00-TL maluliyet tazminatı (sürekli sakatlık / sürekli iş göremezlik tazminatı ve 25.997.45-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere poliçe teminatı limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla toplam 385.997,45-TL) davalılardan tahsiline, diğer davalılar … ve … bakımından ise; dava dilekçesinde 200,00-TL olarak talep ettikleri geçici iş göremezlik tazminatı talebini 25.797,45-TL artırarak 25.997,45-TL’ye ve dava dilekçesinde 400,00-TL olarak talep ettikleri maluliyet tazminatı (sürekli sakatlık / sürekli iş göremezlik tazminatı) talebini 415.111,35-TL artırarak 415.511,35-TL olmak üzere toplam 441.508,80-TL’ye dava değerini artırdığını beyan ettiği görülmüştür.
Davacı vekili 16/12/2022 tarihinde davalılardan … ve bu davalı sigortalısı olan … yönünden davadan feragat ettiklerini içerir, davalı … ile yapılan ibraname ve alınan ödeme belgeleri ekli dilekçe sunduğu görülmüştür.
Davalı … vekilinin 29/11/2022 tarihinde sunmuş olduğu dilekçe ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini, davacı tarafın feragatı nedeniyle yargılama gideri ve ücreti vekalet taleplerinin olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Taraf beyanlarından ve dosyada mevcut delillerin incelenmesi sonucunda, 03.08.2018 tarihinde … İli … İlçesi’nde … plaka sayılı ve … plaka sayılı araçların çarpışması neticesinde ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, davacı …’nun kaza sırasında … plaka sayılı araç içerisinde yolcu konumunda olduğu, meydana gelen kaza sonucunda ciddi bir şekilde yaralandığı, vücudunda kemik kırılmaları meydana geldiği, … plaka sayılı aracın kaza tarihinde davalı …’a ait olduğu ve ZMM sigortacısının davalılardan … A.Ş. Olduğu, … plaka sayılı aracın ise davalı …’e ait olup kaza anında davalı … tarafından kullanıldığı, ZMM sigortacısının ise davalı … A.Ş. Olduğu anlaşılmıştır.
Davacının maddi tazminat talebinin maluliyete ilişkin olması nedeniyle farklı tarihlerde yukarıda detayları belirtildiği şekilde ATK’dan raporlar alınmıştır. İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 22/03/2021 tarihli raporda özetle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca maluliyet oranı %22.0 olarak tespit edilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 23/03/2022 tarihli Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu Yönetmeliği Hükümlerine göre hazırlanan raporda ise Tüm Vücut Engellilik Oranının %17 (yüzdeonyedi) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne Karayolları Trafik Kanun’un da ne de Türk Borçlar Kanun’unda düzenleme yapılmamış, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/3010 E. ve 2021/1556 K., 2021/768 E. ve 2021/2172 K., tarih, 2020/835 E. ve 2021/2735 K., 2018/3614 E. ve 2020/3544 K., 2018/3470 E. ve 2020/153 K.sayılı kararları).
Dava konusu kazanın 03/08/2018 tarihinde meydana gelmiş olması nazara alındığında kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu Yönetmeliği Hükümlerine göre hazırlanan 23/03/2022 tarihli rapora itibar edilerek hesaplamanın bu rapor uyarınca yapılmasına dair ara karar tesis edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/5477 Esas ve 2018/12603 Karar sayılı ilamında, hatır taşıması durumunda daire uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapması gerektiği, hatır taşımasının olduğu durumlarda, bu sebeple tazminattan yapılacak indirimden, sadece hatır taşımasını yapan araç ilgililerinin ve sigortacısının yararlanacağı; hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılabilmesi için, davalı tarafın bu yönde savunma getirmesi gerektiği ve kazaya karışan diğer araç ilgilileri yönünden bu indirimin uygulanmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Somut olayda, davalı … vekili tarafından cevap dilekçesinde hatır taşıması savunmasında bulunulmuştur. Dosya incelendiğinde davacının, davalı … tarafından kullanılan araçta yolcu olarak bulunduğu, davacının anılan araçta karşılıksız olarak taşındığının anlaşıldığı, nitekim bunun aksinin de davacı tarafça iddia ve ispat edilmediği anlaşılmakla somut olayda hatır taşıması indiriminin yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Davalı … ve işleten … tarafından hatır taşıması savunması yapılmadığından, yapılacak hatır taşıması indiriminden yalnızca davalı …’nın yaralanacağını kabul etmek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi raporu ve Adli Tıp Kurumu raporu değerlendirildiğinde kazaya karışan … plakalı otomobil sürücüsü …’ın ölüm ve yaralanma ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 25 (yüzde yirmi beş) oranında tali derecede kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü …’in ölüm ve yaralanma ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında asli derecede kusurlu olduğu, somut olayda müterafik kusur unsurunun bulunmadığı, gerçekleşen olay nedeniyle davacı Doğukan’ın ağır şekilde yaralandığı, uzun süre tedavi gördüğü ayrıca ATK raporu uyarınca %17 (yüzdeonyedi) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, aktüerya bilirkişisi tarafından tanzim olunan 06/09/2022 tarihli son raporda maddi tazminat hesabı yapıldığı, raporda belirtildiği üzere davacının kaza sonucu geçici iş göremezlik maddi zararının 34.663,27 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının ise 554.015,13 TL olduğu, toplam maddi tazminat miktarının 588.678,4 TL olduğu, raporda yapılan hesaplamanın Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 14.01.2021 T. 2020/2598 E. 2021/34 K. sayılı kararı dikkate
alınarak davacının muhtemel bakiye ömrü TRH-2010 yaşam tablosu ile belirlenip, maddi zararının %10 artış ve %10 ıskontolu progressive rant yöntemine göre yapıldığı dikkate alındığında hükme elverişli olduğu
anlaşılmakla hükme elverişli kabul edilmiş olup, hesaplanan bu miktardan tarafların kusur durumlarına göre sorumlu oldukları miktarın … plakalı araç yönünden 147.169,6 TL, … plakalı araç yönünden ise 441.508,79 TL olduğu, davacı tarafın … plakalı araç sürücüsü ve sigorta şirketi yönünden davadan feragat ettiği, … plakalı araç yönünden davasına devam ettiği anlaşılmakla, bu aracın kusur durumu dikkate alındığında sorumluluğu uyarınca toplam 441.508,79-TL tazminatın, davalı … A.Ş.’nin yukarıda belirtildiği şekilde hatır taşıması savunmasında bulunduğu nazara alınarak uygulanan %20 oranındaki indirime tekabül eden 353.207,04-TL’den davalı … A.Ş’nin Poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumlu olmak kaydıyla davalılar Adil, Yücel ve … A.Ş.’den; … ve … yönünden olay tarihi olan 03/08/2018 tarihinden davalı … A.Ş. Yönünden ise
dava öncesinde başvurunun gerekli tüm belgelerle birlikte davalı … A.Ş.’ ne ise 22.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği temerrüt başlangıcı 22.10.2018 tarihinin 8 iş günü sonrası olan 03.11.2018 tarihi olması nedeniyle 03/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilesine, davalı … A.Ş. ve Davalı … yönünden feragat nedeniyle reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın davalı … A.Ş. ve Davalı … yönünden feragat nedeniyle reddine,
2-Diğer davalılar yönünden davanın kabulü ile,
3-Toplam 441.508,79-TL tazminatın (353.207,04-TL’den davalı … A.Ş’nin Poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumlu olmak kaydıyla) davalılar Adil, Yücel ve … A.Ş.’den, … ve … yönünden olay tarihi olan 03/08/2018 tarihinden davalı … A.Ş. yönünden 03/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili i9le davacıya verilesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 30.159,46-TL karar ve ilam harcının davalılar …, … ve … A.Ş. ‘den tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
5-Adli yardım ödeneğinden karşılanan toplam 4.240-TL yargılama giderinin, davalılar …, … ve … A.Ş. ‘den tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 270-TL gider avansının davalılar …, … ve … A.Ş. ‘den tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 64.811,23-TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve … A.Ş. ‘den alınarak davacıya verilmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 52.448,99-TL bedele kadar … A.Ş.’nin sorumlu olması kaydıyla)
8 -Davalı … A.Ş. yönünden davadan feragat edildiği, davalı vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalılar …, … ve … A.Ş. ‘den tahsil edilerek hazineye irat kaydına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 1.056,00-TL bedele kadar … A.Ş.’nin sorumlu olması kaydıyla)
10-… A.Ş. ve … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.20/12/2022

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”