Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/284 E. 2019/1150 K. 13.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/284 Esas
KARAR NO : 2019/1150

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 13/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 12/06/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve borçlu arasında olan hizmet ilişkisine bağlı olarak 29/11/2016 tarihinde 59.000,00 TL tutarında … seri nolu açık fatura kesildiğini, kalan hesap bakiyesinin 33.744,00 TL olduğunu, faturanın hizmet bedeline ilişkin olduğunu, davalı tarafın ticari defter kayıtlarında sabit olan faturaya 8 günlük süre içerisinde hiçbir itirazda bulunmadığını, taraflar arasındaki ilişkinin ticari bir iş olduğunu, davalının haksız ve hukuka aykırı itirazının iptali ile takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama gider ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davalı müvekkilin veri analizi yaptığını, aralarında organik bağ bulunan 3 adet şirketin mevcut olduğunu, dava dışı diğer 2 şirket defter ve kayıtlarının ve davacı ile bu 2 şirket arasındaki cari hesap dökümlerinin bütün olarak incelenmesi gerektiğini, davaya konu edilen icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, alacağın likit olmadığını, davacı şirketin organik bağ bulunduğu … Ltd. Şti. Aleyhine … 5 Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına … tarihli ve … numaralı faturaya dayanak dava açtığını, davacısının aynı olduğunu, her iki dava konusununda itirazın iptali olduğunu, fatura bedelinin 59.000,00 TL olduğunu, 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddinin, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı/alacaklının 33.744,00 TL fatura alacağı, 5.369,69 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 39.113,69 TL’nin davalı/borçludan tahsiline ilişkin icra takibine geçildiği, davalı/borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizin 14/12/2018 tarihli 2018/534 Esas 2018/1241 Karar sayılı kararı ile “aralarındaki hukuki irtibat nedeniyle, işbu dava dosyası ile …. 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamaya daha ileri aşamada bulunan … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden devamına,” şeklinde karar verilmiş olup yine mahkememizin … Esas sayılı dosyasının 14/05/2019 tarihli 2 numaralı celsesinin 1 numaralı ara kararında “Mahkememiz dosyası ile birleştirilen 2018/543 Esas sayılı dosyasının tefrikine ve ayrı bir esasa kaydına,” şeklinde karar verilmiş olup, mahkememiz dava dosyasının 2019/284 Esas saylı numarasına kaydı yapılıp açık yargılamaya devam olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi mali müşavir Barbaros Soylu ve bilgisayar mühendisi ….’e tevdi edilmiş olup, bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 16/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirketin, Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiği, yevmiye defterlerinin kapanış tasdikini de yasal süresi içerisinde yaptırdığı dolayısıyla sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıkları görülmüştür.
Davacı tarafından kesilen faturaların, davacı şirket defterlerinde mevzuata uygun olarak kaydedildiği, faturaların nüshalarının davacı tarafından usulüne uygun muhafaza edildiği görülmüştür.
Davacı şirket, davalı şirket ile arasında gerçekleşen ticari işlemleri tek düzen hesap planına uygun olarak 120 Alıcılar Hesabında (120.01.061 … Ltd. Şti.) izlemektedir. Bu hesap aktif karakterli bir hesaptır ve borç bakiyesi vermesi davacı şirketin, davalı şirketten alacağı olduğu anlamına gelmektedir.
Davacı tarafından 2016 yılında düzenlenen 59.000,00 TL tutarında faturaya karşılık biri 2016 yılında diğer ikisi 2017 yılında olmak üzere 25.256,00 TL banka yoluyla ödeme almıştır. 2018 yılı defterlerinde herhangi bir hareket olmadığı ve bakiyenin devrettiği tespit edilmiştir. Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2 maddesindeki “Bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa içeriğini kabul etmiş sayılır.” denilmektedir. Davalı şirketin ilgili faturaya itirazı ya da kestiği iade faturasına rastlanmamıştır.
Davalı şirketin, Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiği, yevmiye defterlerinin kapanış tasdikini de yasal süresi içerisinde yaptırdığı dolayısıyla sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıkları görülmüştür.
Davalı şirketin davacı şirket ile arasındaki ticari ilişki neticesinde tarafına 2016 yılında düzenlenmiş olan fatura karşılığında yapmış olduğu ödemelerin 2016 ve 2017 yıllarında gerçekleştiği görülmüştür. 2018 yılında taraflar arasında herhangi bir hareket olmadığından 2017 yılında oluşan bakiyenin 2018 yılında değişmediği ve olduğu gibi devrolduğu görülmüştür. Davacı tarafından kesilen faturanın, davalı şirket defterlerinde mevzuata uygun olarak kaydedildiği, fatura aslının davalı tarafından usulüne uygun muhafaza edildiği görülmüştür.
Davalı şirket, davacı şirket ile arasında gerçekleşen ticari işlemleri tek düzen hesap planına uygun olarak 320 Satıcılar Hesabında (320.01.M028 Makro Sinerji) izlemektedir. Bu hesap pasif karakterli bir hesaptır ve alacak bakiyesi vermesi davacı şirketin, davalı şirketten alacağı olduğu anlamına gelmektedir.
Davalı şirketin ilgili faturaya itirazına ilişkin bir belgeye ya da kestiği iade faturasına defter kayıtlarında rastlanmadığını, yapılan teknik inceleme ve değerlendirmelerde; veri nedir; belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Veri toplama yöntemleri nelerdir; gözlem, görüşme, anket, ölçekler. Görüşme ile veri nasıl toplanır; sözlü iletişim yoluyla veri toplama tekniğidir. Yüz yüze yapılabileceği gibi telefonda, görüntülü telefonla, ses ve görüntü kaydedicilerle de yapılabilir. Anket ile veri nasıl toplanır; anket, belli bir araştırma yöntemleri arasında kolay, ucuz ve bilgileri doğrudan doğruya toplamaya uygun olduğu için en çok kullanılanlardan biridir.
Dosya içeresinde yer alan evraklar incelendiğinde; davacı … Şti.’nin çeşitli konularda davalı sahadan anket hizmeti sunduğu, davacıdan elde edilen bu anket verilerinin davalı firma tarafından işlenip analiz edilerek, müşterilerine analiz raporu halinde sunulduğu anlaşıldığı, dava konusu icra takibine dayanak gösterilen 29/11/2016 tarihli 59.000,00 TL bedelli faturanını açıklama bölümünde sadece “hizmet bedeli” ibaresi yer aldığı, verilen hizmet/projeye dair detay olmadığının görüldüğünü, taraf beyanlarından davalı ve davacı arasındaki bu hizmet alımına dair kesilen faturaların yapılan anket/veri toplama işi başına yapılıp toplu faturalandırma yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından bilirkişi heyetine e-posta kanalı ile gönderilen iş listesinde davacıdan toplam 11 proje için 21.403,50 TL’lik hizmet alımı yapıldığı beyan edilmiştir. Taraflar arasındaki hizmet ilişkisinin incelenerek davalı beyanıyla karşılaştırılabilmesi için davacı taraf vekiline inceleme talebinin telefonla bildirildiği, kendilerinden bilirkişi heyetine bu konuyla ilgili geri dönüş yapılmadığı için davacı tarafa yönelik inceleme gerçekleştirilemediğini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı tarafca anket(veri toplama) hizmeti yapıldığı iddiasıyla taraflar arasındaki ticari ilişki iddiasıyla kesilen fatura alacağına dayalı başlatılan icra takibine davalı borçlu şirketin borca, faize, faiz oranına ve feriilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Y. 23. HD. 04/12/2014 T. 2014/3241 E. 2014/7851 K. Sayılı ilamında “…TTK’nın 23/2. maddesi uyarınca tebliğe rağmen faturayı süresinde itiraz ve iade etmeyerek, ticari defterlerine borç kaydeden tacir, fatura münderecatını aynen kabul etmiş ve faturayı gönderen taraf, faturaya dayalı bu alacağının varlığını HMK’nın 222. maddesi (TTK’nın 84 ve 85.maddeleri) uyarınca ispatlamış olur.” şeklindedir.
Davacı ve davalı şirketin, TTK’ya göre ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdikleri, yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerini de yasal süresi içerisinde yaptırdıkları dolayısıyla davacı ve davalı şirketin ticari defterlerinin lehlerine delil olma özelliklerini taşıdıkları, davacı şirketin davalı şirkete sahadan veri toplama hizmeti sunduğu, elde edilen verilerin davalı tarafından işlendiği, taraflar arasında hizmet alımına dair kesilen faturaların yapılan anket/veri toplama işi başına yapılıp toplu faturalandırma yapıldığı, dava konusu icra takibine dayanak gösterilen 29/11/2016 tarihli 59.000 TL (KDV dahil) faturanın açıklama bölümünde sadece “hizmet bedeli” ibaresi yer aldığı, verilen hizmet ve projeye dair detay olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket ve davalı şirket arasında düzenlenen fatura ve yapılan ödeme bilgileri ve bakiye tutar konusunda mutabık oldukları, davalı şirketin ticari kayıtlarına davacı alacağını işlediği, süresi içerisinde faturalara karşı itiraz etmediği ve iade faturası düzenlemediği anlaşılmakla yukarıda belirtilen Yargıtay ilamı ışığı altında Mahkememizce yapılan değerlendirmede süresinde faturanın iade edilmediği ve faturaya itiraz edilmeyerek ticari defterlere işlenen kayıt nedeniyle fatura içeriğinin davalı tarafça aynen kabul edilmiş sayılacağı ve faturayı gönderen davacı tarafın faturaya dayalı alacağının varlığını HMK 222. Maddesi gereğince ispatlamış olduğu kanaatine varılarak davacı şirketin kesmiş olduğu fatura ve almış olduğu ödemeler sonrasında davalı şirketten 33.744,00 TL alacaklı olduğu hükme elverişli 15/10/2019 tarihli bilişim-elektronik uzmanı ve mali müşavir heyet raporundan tespit edilmiş olmakla davacı şirketin icra takibini başlatana kadar göndermiş olduğu ihtara rastlanılmadığından davalı tarafın temerrüde düşürülmediği hususu da dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile … 4. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasındaki takibin 33.744,00 TL üzerinden devamına, 33.744,00 TL’ye takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak miktarı üzerinden hesap edilen % 20 oranındaki icra inkar tazminatı olan 6.748,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki takibin 33.744,00 TL üzerinden devamına, 33.744,00 TL’ye takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, %20 icra inkar tazminatı olan 6.748,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.305,05 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 667,97 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.637,08 TL’nin davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 667,97 TL peşin harç ile posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan 1.211,00 TL yargılama giderinden oluşan toplam 1.878,97 TL’nin davanın kabulü-reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.621,01 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 4.049,28 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/11/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸