Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/250 E. 2020/146 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/250 Esas
KARAR NO : 2020/146

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/05/2019
KARAR TARİHİ : 19/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; 17/05/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … adresinde davalı şirket tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkili şirkete ait tesislere zarar verildiğini, tesise maruz kalan hasarın onarımında kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedelinin 918,62 TL olduğunu, davalı şirketin hasar bedelini ödememesi üzerine … 31. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile takibe geçildiği, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğu, davalının icra takibine itirazında kötü niyetli olduğunu bildirmekle … 31. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; müvekkili şirketçe yapılan araştırmalar neticesinde davaya konu olay tarihinde İgdaş tarafından ihale edilen …, … ve Servis Hattı İnşaatı işi kapsamında işin yüklenicisi …Tic. Ltd. Şti. tarafından çalışma yapıldığı ve dava konusu hasarların müteahhit tarafından verildiğini, müvekkili şirketin doğalgazın şehir içi dağıtımını ve satışını yaptığını ve bunun dışında hiçbir faaliyetinin bulunmadığı, müvekkili şirketin uzman kişilere işi ihale eden bir makam olduğunu, müvekkili şirketin All-Risk sigortası kapsamında sigortalandığını ve işin yapımı sırasında üçüncü kişilere verilecek hasarların da sigortalandığı ancak iş yapımı sırasında üçüncü kişiler tarafından verilecek hasarın sigorta kapsamında bulunmadığı, sigorta ve müteahhitin davalı olarak gösterilmediğini bildirmekle davanın husumetten reddi gerektiği, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 31. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı/alacaklının 918,62 TL asıl alacak, 26,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 945,12 TL’nin davalı/borçludan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı/borçlunun 01/10/2018 tarihli dilekçesi ile itiraz yasal süresi içerisinde ilamsız icra takibinin İİK 62. ve 66. Maddeleri uyarınca borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş ve takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce …Tic. A.Ş.’ye müzekkere yazılarak davaya konu 17/05/2018 tarihinde … Mahallesinde yapılan çalışmalara dair ilgili evrakların mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek dava konusu elektrik tesisatında meydana gelen hasarlar bedelinin hesaplanması, hasarlı parçaların değerlerinin mahkeme denetimine açık olacak şekilde belirtilmesi ve davacı tarafın talebiyle uygun olup olmadığının değerlendirilmesi sonucunda nihai olarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere dosyanın elektrik mühendisi …’na tevdi edildiği, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 09/12/2019 tarihli raporunda; … adresinde davalı tarafından yapılan kazı çalışması sırasında davacıya ait yeraltı kablolarına hasar verildiği, oluşan hasarda davalının kusurlu olduğu, verilen hasarın piyasa fiyatları baz alınarak ası alacak tutarının (KDV dahil) 900,00 TL olduğu (talep edilen miktar 918,62 TL) bu bedelin davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiği, işlemiş faiz tutarının ise 15,32 TL (talep edilen miktar 26,50 TL) olarak hesaplandığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, haksız fiilden kaynaklanan zararın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Davacı taraf, davalı tarafın saha çalışması sırasında tesislerine zarar verdiğini iddia ederek meydana gelen zararın tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf, Avrupa …, … ve Servis Hattı İnşaatı işi kapsamında işin yüklenicisi … Ltd.Şti tarafından yapılan saha çalışması sırasında dava konusu hasarın verildiğini, sorumluluğun işin yüklenicisi … Ltd.Şti’ye ait olduğunu, husumet yöneltilemeyeceğini savunmuştur.
Dosya kapsamından; 17.05.2018 tarihinde … adresinde davalı … adına ihbar olunan … Ltd.Şti tarafından yapılan saha çalışması sırasında davacıya ait tesislere zarar verildiği, Davalı … ile ihbar olunan … Ltd.Şti arasında … Bölgesi Çelik, … ve Servis Hattı İnşaatı İşi yapılmasına dair sözleşme yapıldığı, sözleşmeye göre yüklenici olan ihbar olunan … Ltd.Şti’nin çalışanlarının sözleşme konusu işi gördükleri sırada, davacıya ait tesislere zarar verdiği anlaşılmıştır. Davalı … ile ihbar olunan arasında, imzalanan sözleşme hükümleri uyarınca TBK’nın 66. maddesi anlamında adam çalıştıran ilişkisi vardır. Bu sebeple Davalı … TBK’nın 66 maddesi anlamında verilen zarardan asıl işi yapan şirket ile birlikte müteselsilen sorumludur ve meydana gelen zararı karşılamakla yükümlüdür.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; davacının 4*16 mm2 kesitindeki besleme hattına zarar verildiği, arızanın giderilmesi için davacı tarafından kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan serbest piyasa fiyatları baz alınarak yapılan hesaplamada hasar bedeli tutarının 900,00 TL olduğu belirtilmiştir. Davacı taraf, KDV dahil toplam 918,62 TL zarara uğradığını iddia ve talep etmiştir. Davacı tarafından sunulan belgelerin incelenmesinde davacının talebini oluşturan zarar kalemlerinin, 152,51 TL malzeme bedeli, 130,22 TL montaj bedeli, 340,06 TL araç ve personel masrafı, 155,70 TL %25 oranındaki ceza bedeli, 140,13 TL KDV olduğu görülmüştür. Mahkememizce davacı tarafından talep edilen %25 oranındaki ceza bedelinin hukuki sebebi ve dayanağı hakkında beyanda bulunulması için süre verilmiş, davacı tarafından süresinde sunulan beyan dilekçesiyle hasardan doğan kesinti süre ve sayılarından dolayı müşterilerinin tazminat davası açması halinde davacının tazminat ödeme yükümlülüğü bulunması nedeniyle bu ceza bedelinin alacak kalemine eklendiği belirtilmiştir. Haksız fiilde zarar gören, meydana gelen zararın varlığını ispat etmek zorundadır. Ancak somut olayda; davacı tarafından, verilen zarar sebebiyle tazminat ödendiğini gösterir bir delil sunulmadığı, dosyada böyle bir zararın oluştuğunu gösterir somut delil bulunmadığı, davacının %25 ceza bedeli talep etmesinin hukuki ve maddi bir dayanağı bulunmadığı anlaşıldığından haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın kapsamı dışında olan %25 ceza bedeli olarak 155,70 TL’den davalının sorumlu olmadığı ve bu bedelin davalıdan talep edilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Bu sebeple %25 ceza bedeli çıkarıldıktan sonra, davacının gerçek zararının, 152,51 TL malzeme bedeli, 130,22 TL montaj bedeli, 340,06 TL araç ve personel masrafı olmak üzere toplam 622,79 TL hasar bedeli ve bu bedelin %18 üzerinden hesaplanan 112,11 TL KDV bedeli olmak üzere toplam 734,90 TL olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf TBK m.66 uyarınca meydana gelen 734,90 TL zararı gidermekle yükümlüdür.
İşlemiş faiz talebi yönünden yapılan değerlendirmede; 02.07.2018 tarihinde davacı tarafından kurum entegrasyon sistemi üzerinden davalıya E-imzalı olarak ödeme talebini içerir yazı gönderildiği, hasar nedeniyle meydana gelen 918,62 TL zararın ödenmesi talep edildiği, ödeme için 15 günlük süre verildiği anlaşıldığından temerrüt olgusunun gerçekleştiği, temerrüt tarihinin verilen 15 günlük sürenin bitimi olan 18.07.2018 tarihi olduğu tespit edilmiştir. Meydana gelen 734,90 TL’lik zarara temerrüt tarihi olan 18.07.2018 tarihi ile takip tarihi 11.09.2018 tarihi arasındaki 55 günlük süre için yıllık %9 yasal temerrüt faiz oranı üzerinden faiz işletildiğinde, davacının 10,10 TL işlemiş temerrüt faizi alacağı olduğu tespit edilmiştir.
İcra inkar tazminatı talebi açısından, alacak haksız fiil nedeniyle meydana geldiğinden likit ve belirli olarak kabul edilemeyeceğinden reddedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 734,90 TL asıl alacak ve 10,10 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 745,00 TL üzerinden devamına, asıl alacak 734,90 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 734,90 TL asıl alacak ve 10,10 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 745,00 TL üzerinden devamına, asıl alacak 734,90 TL ‘ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 695,70 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 548,39 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 745,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafına verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 200,12 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafına verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 5.390 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/02/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸