Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/244 E. 2020/100 K. 03.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/244 Esas
KARAR NO : 2020/100

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 03/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili bankanın … Şubesi ile davalı … arasında Kredi Çerçeve Sözleşmesi imzalandığını ve kredi kullandırıldığını, diğer davalının sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın 28/05/2018 tarihinde kat edildiğini ve davalılara krediden kaynaklanan 20.047,47 TL nin ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine … 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini, davalırın haksız itirazı üzerine takibin durduğunu beyan ile itirazın iptalini, takibin devamına ve % 20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi usulüne uygun olarak davalılara tebliğ edilmiş, anca herhangi bir savunmada bulunmadıkları, cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
Davanın … 13. Tüketici Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açıldığı, anılan mahkemece verilen … sayılı 07/03/2018 tarihli görevsizlik kararı gereği mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce davaya dayanak … 21. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, tetkikinden; davacının davalılar aleyhinde 20.169,08 TL asıl alacak, 1.179,89 TL işlemiş faiz, 58,99 TL faizin % 5 gider vergisi ve 413,21 TL masraf olmak üzere toplam 21.821,17 TL nin tahsili bakımından takibe geçtiği görülmüştür.
Mahkememizce, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, banka kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmekle, dosyamız resen tayin edilen Emekli Banka Müfettişi-Müdürü, Finans Uzmanı Bilirkişi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi; taraflar arasındaki sözleşmenin 150.000 TL limitli olduğu, davalı kefil …’in kefalet limitinin de 150.000 TL olduğunu, davalı …’in davacı bankadan 18/04/2017 tarihinde ilk 1 yılı ödemesi 3 yıl vadeli, 3 ayda bir taksit ödemeli 9 taksitli 2.222,22 TL taksit tutarlı, faizsiz 20.000 TL Taksitli Kosgeb İşletme Kredisi kullandığını, 18/04/2018 tarihli ilk taksitinin bankaya ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, hesabın kat edildiği 24/05/2018 tarihinde davacının davalılardan 20.047,47 TL olduğunu, takip tarihi itibariyle ise 20.000 TL asıl alacak, 162,55 TL akdi faiz, 1.191,67 TL temerrüt faizi ve 65,83 TL faizin BSMV si olmak üzere toplam banka alacağının 21.420,05 TL olduğunun hesaplandığını, davacının talebinin 401,12 TL lik talebinin ise yerinde olmadığı, davacının davalılardan 25/07/2018 takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 20.000 TL asıl alacak üzerinden % 39 oranında temerrüt faizi ve faizin gider vergisini talep edebileceğini 29/08/2019 tarihinde rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafın itirazına uğramış ve mahkememizce itirazlar yerinde görülmekle, dosyamız davacı tarafın itirazının değerlendirilmesi, davacı bankanın merkez bankasına bildirmiş olduğu ve fiilen uyguladığı cari faiz oranının bilirkişi raporuna eklenmesi ve kefil açısından önceki raporda 31/05/2018 tarihli temerrüt oluştuğu kanaatine varılmışsada kefil açısından takipten önce temerrüde düşmesi ve takip tarihinde temerrüde düşmesi ihtimallerinin seçenekli olarak hesaplanarak denetime elverişli bir rapor hazırlanması için ek rapor alınmasına karar verilerek dosyamız yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş olmakla, bilirkişi; kök raporundaki tespitlerini tekrar ile kefilin takipten önce temerrüde düştüğü varsayımı ile yapılan hesaplamada 25/07/2018 takip tarihi itibariyle kefilin davacı bankaya 20.000 TL asıl alaca, 162,55 TL akdi faiz, 1.191,67 TL temerrüt faizi ve 65,83 TL faizin BSMV si olmak üzere toplam 21.420,05 TL borçlu olduğunun, kefilin takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü halinde ise 20.000 TL asıl alacak, 985,88 TL akdi faiz ve 47,41 TL faizin BSMV si olmak üzere toplam 21.033,29 TL borçlu olduğunun hesaplandığını, davacı bankanın takip tarihi olan 25/07/2018 tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar 20.000 TL asıl alacak üzerinden % 39 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisini talep edebileceğini 13/11/2019 tarihinde rapor etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılan … 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine karşı davalıların borçlu olmadığını iddia ederek yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Uyuşmazlık, kredi ilişkisi kapsamında davalıların borçlu olup olmadığı ve kefaletin geçerli olup olmadığı noktalarındadır.
Taraflar arasında 30.03.2017 tarihinde 150.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği görülmüştür. Genel kredi sözleşmesinin 5.1 maddesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda bankanın ticari defter ve kayıtlarının HMK m.193 kapsamında kesin delil olarak kabul edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Genel kredi sözleşmesindeki delil sözleşmesinin HMK m.193 hükmüne uygun olarak yapıldığı tespit edilmiştir. Davalı … tarafından genel kredi sözleşmesine bulunan kefalet taahhüdünün incelenmesinde; kefalette bulunan davalının el yazısıyla kefalet miktarı, türü ve kefalet tarihinin yazılmış olduğu, davalının ıslak imzasının bulunduğu görülmekle kefaletin şekil şartlarına haiz olduğu anlaşılmıştır. Bu sebeple davalı … müteselsil kefil olarak, davalı asıl borçlu …’in genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçlarından 150.000,00 TL’ye kadar sorumludur. Taraflar arasında HMK m.193 uyarınca münhasır delil sözleşmesi yapılmış olduğundan, dava konusu uyuşmazlığın davacı bankanın defter ve kayıtları uyarınca değerlendirilerek çözümlenmesi zorunludur. Bu doğrultuda taraflar arasındaki kredi ilişkisi kapsamında davacı tarafın alacaklı olup olmadığının tespiti için bankanın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yukarıda özeti yapılan bilirkişi raporunda; davalı …’in davacı bankadan 18/04/2017 tarihinde 20.000,00 TL taksitli KOSGEB İşletme Kredisi kullandığı, kredi taksitlerini ödemediği, davacının 24.05.2018 tarihi itibariyle davalı …’in kullanmış olduğu kredi nedeniyle 20.047,47 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Somut olay bakımından, davalıların temerrüt tarihinin belirlenmesi, asıl alacağa uygulanacak akdi faiz ve temerrüt faizi oranının tespit edilmesi önem arz etmektedir. Davacı tarafça … 17. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı …’in kredi hesabı kat edilmiştir. Hesap kat ihtarnamesinin 30.05.2018 tarihli noterlik şerhinden davalılara tebliğ edilemediği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin 5.3 maddesinde sözleşmedeki adresin kanuni ikametgah olduğu, adresin değişmesi halinde yeni adresin bankaya bildirilmemesi halinde sözleşmedeki adresin tebligat adresi olarak kabul edileceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür. Bu sebeple davalı … açısından 30.05.2018 tarihinde yapılan ve bila ikmal iade edilen tebligatın geçerli olduğu ve tebliğ tarihinin ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin bitimi olan 31.05.2018 tarihi olduğu belirlenmiştir. Davalı kefil … açısından ayrıca değerlendirme yapılması gerekir. 6102 sayılı TTK’nun 7/1 maddesi uyarınca ticari bir borca kefalet söz konusuysa, kefile taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez. Somut olayda, davalı kefile tebliğin yapılamadığı görülmüştür. Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmenin 5.3 maddesinde kanuni ikametgah hususu düzenlense de bu hüküm ve İİK’nın 68/b maddesi sadece sözleşmedeki asıl borçlu yönünden uygulanabilir, davalı kefil yönünden uygulanamaz. Davalı …’e davacının hesap kat ihtarı usulüne uygun olarak tebliğ edilemediğinden davalının temerrüdünün icra takip tarihi itibariyle oluştuğu kabul edilmiştir. Nitekim Yargıtay 19. hukuk dairesinin 08.03.2016 tarih, 2015/ 12924 esas 2016/ 4207 karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Dosya kapsamından davacı bankanın TCMB’ye bildirdiği kredilerde fiilen uygulanan akdi faiz oranının yıllık %26 olduğu anlaşılmıştır. Öyleyse hesap kat tarihinden her iki borçlunun da temerrüt tarihlerine kadar akdi faiz uygulanmalıdır. Davacı tarafça uygulanan %39 oranındaki temerrüt faizi oranı, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.2 maddesine ve bankacılık mevzuatına uygun olduğundan temerrüt faizi oranı %39 olarak kabul edilmiştir. Davacı tarafından yapılması zorunlu olan ihtarname masrafının da davalıların sorumluluğunda olduğuna kanaat getirilmiştir. İcra takip talebindeki taleplerle bağlı kalınarak bilirkişi ek raporu hükme esas alınarak karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı …Ş ile davalı … arasında 30/03/2017 tarihinde 150.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinin akdedildiği, davalı …’in 150.000,00 limitle müteselsil kefil olduğu, kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu, davacı tarafından 28.05.2018 tarihinde hesabın kat edildiği, davacı bankanın kayıtları uyarınca alacaklı olduğu, davalıların bu borçtan sorumlu olduğu, davalılar tarafından borcun ödendiğine veya ödenmemesi gerektiğine dair yazılı bir delil sunulmadığı anlaşılmakla yukarıda özetlenen dosya kapsamındaki ek bilirkişi raporu hükme esas alınarak taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, asıl alacak likit ve belirlenebilir olduğundan İİK m.67/2 gereğince icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline,
-Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla;
-Davalı … açısından takibin 20.168,80 TL asıl alacak, 1.179,89 TL işlemiş faiz, 58,99 TL bsmv, 413,21 TL masraf olmak üzere toplam 21.820,89 TL üzerinden devamına, asıl alacak 20.168,80 TL’ye takip tarihinden itibaren %39 oranında temerrüt faizi ve %5 oranında bsmv uygulanmasına,
-Davalı … açısından takibin 20.000,00 TL asıl alacak, 985,88 TL akdi faiz, 47,41 TL bsmv, 413,21 TL masraf olmak üzere toplam 21.446,50 TL üzerinden devamına, 20.168,00 TL’ye takip tarihinden itibaren %39 oranında temerrüt faizi ve %5 oranında bsmv uygulanmasına,
-Asıl alacağın %20’si oranındaki 4.033,60 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline,
2-Harçlar Yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 1.490,58 TL den peşin alınan 372,66 TL harç ile 109,11 TL icra veznesine yatırılan harç toplamı 481,77 TL nın tahsili ile bakiye 1.008,81 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, (Davalılardan …’in bu miktarın 983,24 TL sından sorumlu olması kaydı ile)
3-Davacı tarafından yapılan 481,77 TL peşin harç giderinin davalılardan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 161,50 TL posta masrafı toplamı 961,50 TL den kabul ve red oranı gözetilerek 961,49 TL sinin davalılardan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (Davalılardan …’in bu miktarın 944,99 TL sından sorumlu olması kaydı ile)
5-Davacı vekili için davanın kabul edilen kısmı yönünden AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”