Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/237 E. 2020/625 K. 02.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/237 Esas
KARAR NO : 2020/625

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/04/2019
KARAR TARİHİ : 02/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 25/04/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davalı, davacı şirketin düzenlendiği … katılım için 18.11.2015 tarihinde başvuru formunu imzalandığını, davalıya söz konusu katılıma ilişkin olarak 20.04.2016 tarihli 20.815,20 Euro ve fuar sırasında kullanılmış olan hizmetlere ilişkin olarak 29.04.2016 tarihli 1.725,38 Euro tutarında fatura düzenlenerek gönderildiğini, davalı fatura tutarının 6.106,01 Euroluk kısmını ve damga vergisinden kaynaklanan 256,28 TL’yi ödemediğini, davalının borçlu olduğu tutarı ödememesi nedeniyle hakkında … 18.İcra Müdürlüğünün… E.nolu dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalı, icra takibine itiraz ettiğini, müvekkili şirket tarafından 12.02.2019 tarihinde uyuşmazlığın çözümü için arabuluculuk yoluna başvurmuş olup, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanmadığını, 12.04.2019 tarihli arabuluculuk son tutanağının sayın mahkemeniz huzuruna sunulduğunu, davalı fuara katılmış olmasına rağmen katılım bedelini ilişkin borcunu ödemediğini, davalı itirazında da ödediğine dair herhangi bir belge sunmadığını, davalının borcunun olmadığına dair itirazı haksız olup söz konusu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın ve faizin ödeme tarihindeki Euro üzerinden hesaplanmasına, %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davayı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 29/05/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirket tarafından davaya konu icra takibine karşı 09.01.2017 tarihinde itiraz edildiğini, ancak işbu dava ise 25.04.2019 tarihinde ikame edildiğini, şu aşamada işbu dava yasal bir yıl içinde açılmamış olup, iş bu usulü gerekçe ile davanın usûlden reddine karar verilmesini talep ettiği, davacı şirket tarafından … 18. İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası üzerinden “fatura alacağına, dayalı olarak icra takibinin başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline 06/01/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, yetki takibine,borca, faize ve ferilerine karşı itiraz ederek takibi durdurduklarını, davalı müvekkil şirketin merkezinin …’da olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret mahkemeleri olduğunu, alacağın ödeme tarihindeki Euro kuru üzerinden hesaplanması talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu bildirerek davacı tarafından haksız ve mesnetsiz davanın reddine, haksız ve kötü niyetli icra takibi sebebiyle davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 18. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 6.106,01 Euro ve 256,28 TL asıl alacak, 409,52 Euro ve 17,19 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 159.738,12 TL tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı vekilinin ise takibe, faiz istemine, borca ve tüm fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce verilen 04/11/2019 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek faturanın tebliğ edilip edilmediği, hizmetin yerine getirilip getirilmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 09/01/2020 tarihli raporda; “Davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, faturalarla kayıtların uyumlu olan davacı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, davalı taraf defter ve belgelerinin incelemeye ibraz edilmediği, davacı ile davalı arasında yazılı fuar katılım sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin konusunun fuar katılım hizmeti olduğu, fuar katılım sözleşmesine istinaden davacı defter ve kayıtlarında; verilen hizmet karşılığından; 20.04.2016 tarihli, 879743 n.olu 20.815,20 Euro Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı faturası düzenlendiği, bu faturanın 6.106,01 Euro’luk kısmının ödenmediği, 29.04.2016 tarihli … n.olu 1.725,36 TL Elektrik bedeli ve Damga vergisi payı faturasının 256.28 TL tutarının ödenmediği, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2016 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31.12.2016 tarihi itibariyle 6.106,01 Euro ve 256,28 TL defter ve kayıtlarında davalıdan alacaklı olduğu, bu alacağın 2017 yılına devrettiği başkaca ödeme olmadığı, davacının alacağını işlemiş faiziyle birlikte talep ettiği, davacının alacağının varlığına karar verilmesi halinde icra takip tarihinden itibaren 6.106,01 Euro asıl alacak+409,52 Euro işlemiş faiz, 256,28 TL asıl alacak+17,19 TL işlemiş faiz ile birlikte taleple bağlılık ilkesi gereği %9 oranında Reoskont İskonto faiziyle ödenebileceği, (3.6901 Euro Kur*6.515,53 Euro (6.106,01 Euro Anapara+409,52 Euro İşlemiş faiz) = 24.042,96 TL 24.042,96 TL+(256,28 TL Anapara+17,19 TL işlemiş Faiz) = toplam 24.316,43 TL olduğu,” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; davacı tarafın, davalı ile … fuarına katılması hususunda sözleşme imzaladığını, fuar katılım bedeli ve hizmetlerinden kaynaklı olarak bakiye alacağı olduğu iddiasıyla başlattığı … 18 icra … E.sayılı icra takibine karşı davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dava konusu faturaların incelenmesinde; 29.04.2016 tarihli 1.725,36 TL bedelli faturanın fuar elektrik bedeli ve damga vergisi payına ilişkin olduğu, 20.04.2016 tarihli 20.815,20 EURO bedelli faturanın ise fuar katılım bedeline ilişkin olduğu görülmüştür.
Yargılama sırasında uyuşmazlığın çözümlenmesi amacıyla her iki tarafın da ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda; davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davalı tarafın inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle sözleşmeye dayalı faturalardan dolayı 6.106,01 EURO ve 256,28 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinde; sözleşmenin konusunun 27-29 Nisan 2016 tarihlerinde Sektörel Fuarcılık tarafından düzenlenecek … katılım şartlarının düzenlenmesine ilişkin olduğu, davacının fuarın organizatörü olduğu, davalının fuar katılımcısı olduğu, fuar katılım bedelinin 20.815,20 EURO olarak belirlendiği, ödeme planına göre fuar katılım bedelinin 5.203,80 EURO tutarının 01.01.2016 tarihinde, 5.203,80 EURO tutarının 01.02.2016 tarihinde, 5.203,80 EURO tutarının 01.03.2016 tarihinde ve 5.203,80 EURO tutarının 01.04.2016 tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 20. maddesinde elektrik ihtiyaç talebini yazılı olarak bildirmeyen firmalara metre karelerine bakılmaksızın 4KW elektrik bağlantısı ve ücretinin 38. maddede belirtilen tarifeye göre ücretlendirileceğinin düzenlendiği, sözleşmenin 42. maddesinde fuar katılım bedellerinin sözleşmede belirtilen ödeme planındaki tarihlerde nakden ödeneceğinin, faturaların ödeme planında belirtilen tarihlerde TCMB döviz alış kuru esas alınarak Türk Lirasına çevrilerek kesileceğinin ve faturaların vadesinde ödenmemesi halinde reeskont iskonto faizinin uygulanacağının düzenlendiği, sözleşmenin 44. maddesinde damga vergisinin taraflarca eşit şekilde ödeneceğinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Sözleşme hükümleri doğrultusunda tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davacı tarafından fuar hizmetinin verildiği, davacının fuar katılım bedelinden 6.106,01 EURO bakiye alacağı kaldığı, davalının 29.04.2016 tarihli faturaya konu elektrik bedelini ödediği, sözleşmenin 44. Maddesi uyarınca davacının ödemiş olduğu damga vergisinin yarısını davalıya rücu edebileceği, davacının 512,55 TL damga vergisi ödediği tespit edildiğinden damga vergisinden kaynaklı 256,28 TL alacağı olduğu, davacı tarafından düzenlenen iki faturanın da davalı tarafından vergi dairesine BA formu kapsamında bildirildiği, davalının ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçındığı, davalının faturaların bedelinin ödendiği gösterir bir delil sunmadığı anlaşılmakla davacının takip tarihi itibariyle davalıdan faturalardan kaynaklı olarak 6.106,01 EURO ve 256,28 TL alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı taraf, EURO cinsinden kaynaklı alacağının ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsilini talep etmiştir. Bu hususun değerlendirilmesi gerekir. Dava konusu icra takibinin takip talebinin incelenmesinde; 6.106,01 EURO asıl alacak, 409,52 EURO işlemiş faiz, 256,28 TL asıl alacak, 17,19 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.316,43 TL’nin tahsilinin talep edildiği, EURO cinsinden alacakların kur tarihinin 29.12.2016 tarihli EURO alış kuru olarak belirtildiği görülmüştür. İİK m.58/3’de, takip talebinde alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizinin gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Somut olayda, davacının takip talebinde EURO cinsinden alacakları için 29.12.2016 tarihli kur üzerinden talepte bulunduğu, takip tarihinin 29.12.2016 tarihi olduğu nazara alındığında davacının yabancı para cinsinden olan alacağını Türk Lirasına çevirerek takip başlattığı, davacının yabancı para cinsinden olan alacağının fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsil edilmesine ilişkin bir talebi bulunmadığı anlaşılmakla EURO cinsinden olan alacağın Türk Lirasına çevrilerek icra takibinin başlatıldığı, davacının yabancı para cinsinden olan alacağına ilişkin seçimlik hakkını takip tarihindeki kur üzerinden Türk Lirasına çevirmek yönünde kullandığı, bu nedenle yeniden fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsil edilmesi talebinde bulunamayacağı sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla takip tarihindeki davacının göstermiş olduğu EURO alış kuru esas alınarak Türk Lirası üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
İşlemiş faiz açısından yapılan değerlendirmede; taraflar arasında ödemelerin planının yapılmış olduğu ve borcun vadesinin taraflar arasında kararlaştırıldığı dosya kapsamından anlaşılmakla beraber taraflar arasındaki mail yazışmalarının incelenmesinde davacının ödeme konusunda davalıya yeniden süre verdiği, 15.12.2016 tarihinde kadar ödeme yapılması hususunda davalıya süre verildiği, aralık ayının sonuna kadar davacının davalının ödeme yapmasını beklediği görüldüğünden takip tarihinden önce temerrüt olgusunun gerçekleşmediği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle davacının faiz talebi reddedilmiştir. Davacının 6.106,01 EURO asıl alacak talebi takip talebindeki kur üzerinden Türk Lirasına çevrilmiş, davacının fuar katılım bedelinden bakiye 22.531,17 TL ve damga vergisinden kaynaklı 256,28 TL olmak üzere toplam 22.787,45 TL asıl alacağı olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 22.787,45 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa sözleşme hükmü uyarınca reeskont iskonto faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 22.787,45 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa reeskont iskonto faizi uygulanmasına, kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.557,49 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.556,61 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 619,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 936,91 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 619,70 TL harç ile 44,40 TL olmak üzere toplam 664,10 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 912,40 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 478,99 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 627,03 TL’nin davacıdan, 692,97 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.418,12 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2020

Katip …
¸¸

Hakim … ¸¸