Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/23 E. 2020/210 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/23 Esas
KARAR NO : 2020/210

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 11/01/2019
KARAR TARİHİ : 05/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 11/01/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette pay sahibi olduğunu, 2009-2014 döneminde davalı şirketin yönetim kurulu başkanı ve genel müdürü olarak görev yaptığını, müvekkilinin görevi bıraktığı 14/05/2014 tarihinden sonra yeni seçilen yönetimin müvekkilinin çeşitli tarihlerde keşide ettiği ihtarnamelere rağmen, şirkete ait bilgileri kendisine vermediğini, bilgi alma hakkının engellendiğini, şirketin faaliyet raporunda belirtildiği üzere, alınan yönetim kurulu kararı ile Finlandiya da kurulu bir şirketin %5,80’lik hissesine iştirak ettiğini, daha sonra da kendisi dışında kalan pay sahiplerinin davalı şirkette olan paylarını takas yolu ile yine Finlandiya da kurulu başka bir şirket olan …’ye devrettiklerini, müvekkilinin iş planları gibi şirket işlemleri hakkında bilgi sahibi olmaması sebebi ile sürece dahil olmadığını, şirket yönetiminin almış olduğu kararlar ile şirketin finansal yapısının istikrarsızlaştırıldığı, 15/10/2018 tarihli olağan genel kurul toplantısına sunulan faaliyet raporunun , bilanço ve kar/zarar hesaplarının gerçeği yansıtmadığı gerekçesi ile onaylanmasına, kar dağıtımı için ve yönetim kurulunun ibrası için alınmış genel kurul kararlarına muhalefet ettiğini, muhalefetini gerekçeleri ile tutanağa geçirttiğini bildirerek 15/010/2018 tarihli 2017 yılına ait olağan genel kurulunda alınmış bulunan 3,4,5 ve 6 nolu kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup davalı vekili sunmuş olduğu 05/03/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket hisselerinin pay sahiplerince yurt dışında kurulu başka bir şirkete devir edilmesi ve hisse değişim anlaşmaları ile ilgili vermiş olduğu çeşitli bilgiler nitecesi davacının toplantı gündemine ilişkin dava konusu etmiş olduğu gündemin 3.maddesinde yer alan yıllık faaliyet raporunun dürüst ve pay sahiplerinin anlayabileceği bir şekilde ve bu hususta belirlenmiş yönetmelik koşullarına uygun ve içeriksel olarak eksiksiz bir şekilde hazırlanmış olduğunu, gündemin 4.maddesinde yer alan kar zarar hesaplarının onaylanması ile gündemin 5 ve 6.maddelerinde yer alan kar dağıtım kararı ve yönetim kurulunun ibrasına ilişkin alınmış olan kararlarının hukuka uygun alınmış olduğu gerekçeleri ile davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalı şirket ticari defterleri ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 05/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda; dava dosyası ve 15/10/2018 tarihli genel kurul hazır bulunanlar listesinin incelenmesi sonucu, davacının davalı şirkette sahip olduğu 5.000 pay ile toplam 127.175 pay , 127.175 TL sermaye payına sahip olan davalı şirket toplam sermayesinin %5,8’ine isabet eden pay ile pay sahibi olduğu, davacının sahip olduğu hisse adedi itibariyle TTK azlık hisse sahiplerinin tanınan hakları kullanması için sahip olması gereken toplam sermayenin 1/10’na sahip olmadığı, toplantı tutanağının incelenmesi neticesinde davacı tarafından itpatil talep edilen gündemin 3,4,5 ve 6 maddeleri üzerinde davacının muhalefet ettiği konularda müzakereler yapıldığı ve davacı pay sahibinin TTK.437 maddesinde kendisine tanınmış, şirket faaliyetleri hakkında bilgi alma hakkını kullandığı, sorduğu sorular üzerine ilgili yönetim kurulu adına çeşitli bilgilerin verildiğinin görüldüğü, davacı tarafından iptali istenilen 15/10/2018 tarihli genel kurul toplantısı gündemine ilişkin 3,4,5 ve 6 nolu kararlar bakımından iptal koşullarının oluşmadığı bildirilmiştir.
TTK’nun 446. maddesine göre toplantıda hazır bulunupta karara olumsuz oy veren ve muhalefetini tutanağa geçirten toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın olumsuz oy kullanmış olsun veya olmasın çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına veya oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ileri süren pay sahipleri iptal davası açabilecekleri, TTK’nın 445.maddesinde de 446.madde de belirtilen kişilerin kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararlarına aleyhine karar tarihinden itibaren üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesinde iptal davası açabileceği düzenleme konusu yapılmıştır.
Davacı tarafından davalı şirketin 15/10/2018 tarihinde yapılan 2017 yılına ait olağan Genel Kurulunda alınan 3,4,5, 6 ve 9 numaralı kararlarının iptali talep edilmiş olup, davacının 15/10/2018 tarihinde yapılan Genel Kurula katıldığı, iptali talep ettiği kararlara muhalif kaldığı ve muhalefet şerhlerini tutanağa yazdırdığı, iptal davasının Olağan Genel Kurulun yapıldığı tarihinden itibaren 3 aylık yasal süre içerisinde açtıkları anlaşıldığından, TTK.’nun 445 ve 446.maddesinde yer alan genel kurul kararının iptali davası açma şartlarının yerine getirildiği sonucuna varılmıştır.
Davalı şirketin ortaklık payları toplamının 127.175 olduğu, sermayesinin de 127.175 TL den oluştuğu, davacı …’in 5000 paya, diğer ortak …’nin 122.175 paya sahip olduğu, 15/10/2018 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısına ait hazirun cetvelinin yapılan incelemesinde; şirket ortaklarının vekaleten temsil edilerek toplantıya katıldıkları, iptali istenen 3,4,5,6 nolu kararların davacının sahip olduğu 5000 pay oranına karşılık gelen olumsuz oy , 122.175 paya karşılık gelen olumlu oy ile oy çokluğu ile kabul edilmiş olduğu görülmüştür.
Davalı şirketin incelenen ticari defterlerinin TTK hükümlerine ve HMK.nun 222/2.maddesine uygun şekilde tutulduğu, şirket sermayesinin tamamının ödenmiş olduğu, 2017 yılı ve geçmiş dönemlere ait şirket zararının 6.191.774, 25 TL olduğu, şirketin dönem zararları sebebiyle eksilen öz sermayesine karşılık bir kısım pay sahiplerinin 9.228.894,15 TL fon tutarını sermaye avansı, kar yedeği olarak işletme öz kaynaklarına ilave etmiş olduğu bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir.
İptali talep edilen olağan genel kurul toplantısının 3.maddesinde; faaliyet raporunun okunması ve müzakere edilmesi yer almaktadır. Davacı tarafından 2017 yılına ait genel kurul toplantısında faaliyet raporunun okunması ve müzakeresi sırasında yöneltilmiş olan soruların ve bu sorulara karşılık yönetim kurulu adına verilmiş olan cevapların tutanağa geçirilerek müzakere edildiği, faaliyet raporunun okunmasında ve müzakeresinde herhangi bir kanuna aykırılık tespit edilemediği, iptalini gerektirir bir husus bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
İptali talep edilen 2017 yılı olağan genel kurulunun 4.maddesinde kar ve zarar hesaplarının okunması ve müzakere edilmesi yer almakta olup, davacı temsilcisinin kar ve zarar tablolarının okunması ve müzakeresi sırasında yöneltmiş olduğu soruların ve yönetim kurulu adına verilmiş çeşitli cevapların tutanağa geçirildiği, yapılan oylamada oy çokluğuyla kabulüne karar verildiği, kararın iptali koşulları oluşmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacı tarafından 6102 sayılı TTK.nun 438 ve 439.maddeleri uyarınca özel denetçi talebinde bulunulmuş, davacının bu talebi 122.175 pay sahibi …’nin olumsuz oyuna karşılık davacının 5000 payına karşılık olumlu oy ile oy çokluğuyla reddedildiği,6102 sayılı TTK.nun 438/1 maddesinde; Her pay sahibinin , pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebileceği, TTK.nun 439/1 fıkrasında da; Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibari değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebileceği düzenleme konusu yapılmıştır. Davacının davalı şirkette sahip olduğu pay adedinin toplam pay adedinin onda birinden az olması sebebiyle TTK.nun 438 ve 439.maddelerinde azlık hisse sahiplerine tanınmış olan özel denetçi tayin edilmesini talep etme hakkından yararlanması mümkün olamayacağından 4.gündem maddesinin iptali koşullarının da oluşmadığı sonucuna varılmıştır.
İptali talep edilen gündemin 5.maddesi kar dağıtımıyla ilgili olup, kar dağıtımının yapılabilmesi için bilançoya göre kar sağlanmış olması, daha önceki yıllar karlarından bu amaç için kullanılabilecek yedek akçe ayrılmış olması gerekmektedir. TTK.nun 469.maddesi uyarınca kanuni ve ihtiyari yedek akçeler kanun ve ana sözleşme hükümleri uyarınca safi kardan ayrılmadıkça kar dağıtımının yapılamayacağı öngörülmüş olup bu şartlar yerine getirildikten sonra TTK hükümlerine tabi şirketlerin genel kurulunda karın dağıtılması veya şirkette bırakılması hususunda karar alınabilir. Davalı şirketin 2009 yılından itibaren ard arda her yıl biriken geçmiş yıl zararı bulunduğu ve öz kaynaklar içerisinde ortaklar tarafından ileride yapılacak sermaye artışında kullanılmak üzere işletmeye ilave edilmiş özel fon dışında dağıtılacak kar bulunmadığı tespit edilmiş olduğundan geçmiş yıllar zararı kapatılmadan kar dağıtımı yapılması mümkün olmadığından karın dağıtılmaması yönünde alınan 5 nolu kararın iptal koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır.
İptali talep edilen gündemin 6.maddesi 2017 hesap dönemine ait çalışmalarından dolayı yönetim kurulunun ibrasına ilişkin olup, yönetim kurulunun faaliyet dönemine ilişkin genel kurulda ibra edilmesi açık veya bilançonun onaylanması suretiyle zimni olarak yapılabilir. Dava konusu olayda hesapların onaylanmasından bağımsız olarak genel kurulun gündeminde açıkça yer verilmek suretiyle yönetim kurulu açıkça ibra edilmiştir. 2017 yılı faaliyetlerinden dolayı yönetim kurulunun ibrası davacının 5000 olumsuz oyuna karşılık 122.175 olumlu oy ile kabul edilmiş, gerek toplantı nisabı gerekse kanuna aykırılık bakımından iptalini gerektirir bir hususun yer almadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davalı şirketin 15/10/2018 tarihinde yapılan 2017 yılına ait olağan genel kurul toplantısında alınan 3,4,5 ve 6 nolu kararlarının ana sözleşme, kanun ve objektif iyi niyet kurallarına herhangi bir aykırılık taşımadığı, iptalini gerektirir herhangi bir koşulun bulunmadığı, hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’nin, peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile eksik yatırılan 10.00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341.maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/03/2020

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.