Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/215 E. 2020/586 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/215 Esas
KARAR NO : 2020/586

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili ile davalı arasında 04/05/2018 tarihinde elektrik enerjisi satış sözleşmelerinin akdedildiğini, sözleşme yapılırken davalı firmanın müvekkiline tasarrufta bulunacağına ilişkin vaatlerde bulunduğunu, müvekkilinin tasarruf yapmak amacıyla davaya konu sözleşmenin imzalandığını, davalı tarafın müvekkili firmadan sözleşmeye karşın …bankası’na ait … numaralı 25.000,00 TL bedelli teminat mektubunu aldığını, sözleşmeden sonra davalı tarafın “YEK bedeli” vb külfetleri müvekkili firmaya yansıtması üzerine müvekkilinin daha fazla faturalar ödediğini, davalının ek külfetlerden müvekkiline bilgi vermediğini, müvekkilinin tüm bu sebepler nedeniyle … 7. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini, ihtarnamenin davalıya tebliğinden sonra davalı şirketin müvekkili şirkete 3 defa cezai şart faturası kestiğini, müvekkili şirket tarafından bu bedellere … 7. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle itiraz edildiğini, kar kaybı nedeniyle ise 2 kez fatura kesildiğini, yine müvekkili tarafından bu 2 faturaya … 4. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itirazda bulunduklarını, davalı firmanın daha sonra müvekkili firmadan almış olduğu …bankası’na ait … numaralı 25.000,00 TL bedelli teminat mektubunu haksız olarak bozdurmaya çalıştığını bildirmekle davanın kabulüne, teminat mektubunda yer alan 25.000,00 TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili ile davacı arasında 3 adet abonelik için 2 adet elektrik tedarik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 5. Maddesi uyarınca …’a ödemekle yükümlü olduğu piyasa maliyetleri hükmüne istinaden borcun iç üstlenilmesinin davacıya geçtiğini, yine aynı sözleşmenin 4 numaralı maddesinde tüketim miktarına çarpan olarak birim satış fiyatı ve yek bedelinin açık şekilde ekli bulunduğunu, YEK DEM alacak kaleminin davacıya sözleşme ile bildirildiğini ancak davacının sözleşmeyi feshettiğini, müvekkili tarafından davacının ihtarına karşılık olarak … 34. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile durumun açıkça bildirildiğini, ancak davacı tarafından dava yoluna gidildiğini, davacının düzenlenen faturaları ödememesi üzerine teminat mektubunun bozulması yoluna gidildiğini, sözleşmeyi haklı bir sebebe dayanmadan feshetmesi durumunda 3 abonelik için ayrı ayrı olmak üzere ceza-i şart faturası kesildiğini, yine aynı sebeplerden ötürü 2 ayrı sanayi aboneliği için kar kaybı tazminatı faturası kesildiğini, davacıdan alınan teminat mektubunun müvekkili tarafından bozdurulduğunu ancak bahse konu teminat mektubunun bütün fatura borcunu kapatmadığından kar kaybı tazminatı faturalarının kalan alacağı için … 6. İcra Müdürlüğünün … dosyasıyla icra takibine geçildiğini bildirmekle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas … Karar ve 14/03/2019 tarihli kararı ile “HMK hükümleri gereğince davalının yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine ve İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin Yetkili olduğuna” dair karar verilmiş ve dava dosyasının 2019/215 Esas sayılı sırasına kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 24/06/2019 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak mahkeme tarafından resen belirlenecek mali müşavir aracılığıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, talimat mahkemesi tarafından mahkememize sunulan 20/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalı firmanın incelemeye sunulan 2018 ticari defterlerinin açılış kapanış tasdikinni usulüne uygun ve süresinde yaptırıldığının tespit edildiğini, davacının ticari defterleri kendi içinde birbirini doğruladığı ve açılış kapanış tasdiklerinin süresinde ve usulüne uygun yapıldığını, bu nedenle defterlerin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığının tespit edildiğini, dava konusu teminat mektubunun 07/05/2018 tarihli, … referans numaralı, …Bankası A.Ş. … Şubesi tarafından, … A.Ş.’ne düzenlenmş, 25.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun tespit edildiğini, dava konusu teminat mektubunun 13/11/2018 tarihinde bozdurulduğunun tespit edilmiş olduğunu ve ilgili yevmiye defterine kaydının yapıldığını, davalı firmanın işlemlerinin takip edildiği 320.01.34.002 numaralı hesap kartının teminat mektubu tutarı kadar borçlandırılmak sureti ile işlemin kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, yapılan hesaplamalara göre davacı firmanın dava tarihi itibari ile davalı firmadan; 25.000,00 TL asıl alacak ve 346,88 TL faizi ile birlikte toplam 25.346,88 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizin 30/09/2019 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı uyarınca dosyanın mali müşavir … ve elektrik mühendisi …’na tevdi edilmiş olup bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu 10/01/2020 tarihli raporunda; davacı taraflarca imzalanmış 04/05/2018 tarihli sözleşmeyi 08/08/2018 tarihinde feshettiği, sözleşmenin ilgili maddeleri gereğince davacıya ait 3 ayrı abonenin cezai şart faturalarının;
A) … seri numaralı cezai şart faturası; 9.943,34 TL
B) … seri numaralı cezai şart faturası; 10.944,10 TL
C) … seri numaralı cezai şart faturası; 801,66 TL olmak üzere toplam 21.688,50 TL hesaplandığı, davalının kar kaybına uğradığına yönünde karar verilmesi durumunda 23.183,16 TL davalının alacaklı olduğunu, sözleşme aşamasında davalıya verilen … Bankası A.Ş.’nin … numaralı 25.000,00 TL bedelli tutarındaki teminat mektubunun davalı tarafından bozdurulduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Mahkememizin 29/06/2020 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı uyarınca dosyanın ek rapor alınmak üzere aynı bilirkişilere tevdine karar verilmiş, bilirkişilerin mahkememize sunmuş oldukları 18/09/2020 tarihli raporunda; davacı taraflarca imzalanmış 04/05/2018 tarihli sözleşmeyi 08/08/2018 tarihinde feshettiği, sözleşmenin ilgili maddeleri gereğince davacıya ait 3 ayrı abonenin cezai şart faturalarının;
A) … seri numaralı cezai şart faturası; 9.943,34 TL
B) … seri numaralı cezai şart faturası; 10.944,10 TL
C) … seri numaralı cezai şart faturası; 801,66 TL olmak üzere toplam 21.688,50 TL hesaplandığı, davalının kar kaybına uğradığına yönünde karar verilmesi durumunda 23.183,16 TL davalının alacaklı olduğunu, sözleşme aşamasında davalıya verilen … Bankası A.Ş.’nin A-1298870 numaralı 25.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı tarafından bozdurulduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak davalının … Bankası A.Ş.’nin … numaralı 25.000,00 TL bedelli teminat mektubunun nakde çevrilmesiyle elde etmiş olduğu bedelin davacıya iadesi telebine yönelik alacak davasıdır.
Davacı taraf, davalı ile 04.05.2018 tarihinde elektrik enerjisi satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme kapsamında … Bankası A.Ş.’nin … numaralı 25.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalıya verildiğini, yek bedelinin haksız olarak faturaya yansıtılması ve fahiş oranda ücret ödenmesi sebebiyle … 7.Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, fesih ihbarnamesinin gönderilmesinden sonra davalının 3 adet cezai şart faturası düzenlediğini, 2 adet daha kar kaybı adı altında fatura düzenlediğini, bu faturalara itiraz edildiği, davalının … Bankası A.Ş.’nin …0 numaralı 25.000,00 TL bedelli teminat mektubunu haksız olarak nakde çevirmeye çalıştığını, bunun üzerine teminat mektubu bedelini ihtirazi kayıt koyarak ödediklerini beyan ederek 25.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5. Maddesinde yekdem bedelinin davacı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, yine taraflar arasında imzalanan Müşteri Bilgilendirme Formunun 1/c maddesine göre tedarikçi tarafından ödenen piyasa bedellerinin faturaya yansıtılacağının davacı tarafından kabul edildiğini, davacının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, sözleşmenin 7.1 maddesine göre 3 ayrı abonelik için cezai şart faturası düzenlendiğini, yine sözleşmenin 7.3 maddesi uyarınca 2 abonelik için kar kaybı faturası düzenlendiğini, davacının cezai şart ve kar kaybı faturalarını ödememesi üzerine teminat mektubunun nakde çevirildiğini beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Dosya kapsamından, taraflar arasında elektrik tedarikine ilişkin sözleşme akdedildiği, sözleşme kapsamında davalının elektrik tedariki sağlama, davacının da buna karşılık bedel ödeme borcunu üstlendiğini, sözleşmenin tarihinin 04.05.2018 ve süresinin 1 yıl olduğu, davacı tarafından sözleşmenin 30.09.2018 tarihinde feshedildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, sözleşmenin haklı olarak feshedilip feshedilmediği, davalının düzenlediği faturanın taraflar arasındaki sözleşmelere uygun olup olmadığı, teminat mektubunun nakde çevrilmesi sebebiyle davacının alacaklı olup olmadığına ilişkindir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde ayrı ayrı yapılan bilirkişi incelemelerinin değerlendirilmesi sonucunda; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olduğu, sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, dava konusu teminat mektubunun 13.11.2018 tarihinde bozdurulduğu, davacının teminat mektubu ve faizi tutarında cari hesap alacak kaydı oluşturduğu, bu nedenle davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 25.346,88 TL alacaklı olarak göründüğü, davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafından düzenlenen cezai şart ve kar kaybı faturalarının davalı ticari defterlerine kayıt edildiği, davalının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davacıdan 54.649,55 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Tarafların ticari kayıtları arasındaki farklılıkların davalı tarafından düzenlenen cezai şart ve kar kaybı faturalarının davacı tarafın defterinde yer almaması ve nakde çevirilen teminat mektubu bedeline ilişkin uyuşmazlıktan kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Öncelikle; davacının yekdem bedeli ve benzeri maliyetlerinin bilgi verilmeksizin haksız olarak faturalara yansıtıldığı iddiasının değerlendirilmesi gerekmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesinde elektrik satışı nedeniyle ilgili yürürlükte olan ve ileride getirilebilecek her türlü vergi, fon, yeni fatura kalemleri, abone sayaç tüketimleri üzerinden hesaplanarak toplu bir şekilde EPİAŞ uzlaştırmasında açıklanan yekdem bedeli, sıfır bakiye, dengesizlik, fark fonu, piyasa işletim ve sair bedellerin abone tarafından tedarikçiye ödeneceğinin düzenlendiği, yine Müşteri Bilgilendirme Formu’nun 1-C maddesinde elektrik tedariki için tedarikçi tarafından ödenen piyasa bedellerinin, yapılacak sözleşme neticesinde düzenlenen faturalara yansıtılabileceğinin açık bir şekilde anlatıldığı ve davacı tarafından kabul edildiği anlaşıldığından yekdem ve benzeri maliyetlerin faturalara yansıtılacağının sözleşme ile kararlaştırıldığı, bu konuda davacının bilgilendirildiği, davacı tarafından bu durumun kabul edildiği ve davacının iddiasının doğru olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle davacı tarafından bu sebeple yapılan feshin haksız olduğu belirlenmiştir.
Fesih nedeniyle davalı tarafından düzenlenen cezai şart ve kar kaybı faturaları açısından yapılan değerlendirmede; taraflar arasındaki sözleşmenin 7.1 maddesinde abone tarafından sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi halinde her bir sayaç için ayrı ayrı hesaplanmak üzere son oniki dönem faturalarının en yüksek faturasının iki katı kadar cezai şartı abonenin tedarikçiye ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, 7.3 maddesinde sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi halinde sözleşmenin kalan süresi için abonenin portföyden çıktığı aydaki ulusal veya bölgesel tarife fiyatı ile abonenin son bir yıldaki taahhüt süresine uymadığı aylardaki aylık EPİAŞ Spot Piyasa Takas Fiyatlarının ortalaması arasındaki kwh başına birim fiyat farkının bulunacağı, bu fiyat farkı ile abonenin son bir yıldaki taahhüt süresine uymadığı aylardaki geçmiş tüketimlerin toplamı çarpılarak hesaplanacak olan kar kaybını aboneden talep edeceğinin düzenlendiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından sözleşme süresinden önce haksız nedenle feshedildiğinden, davacının sözleşmenin 7.1 ve 7.3 maddelerinde belirtildiği şekilde düzenlenen cezai şart ve kar kaybı faturalarını ödemekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; davalı tarafından düzenlenen cezai şart faturalarının sözleşmenin 7.1 maddesine uygun olduğu, bu faturalar nedeniyle davalının toplamda 21.688,50 TL cezai şart alacağının olduğu, davalının kar kaybı alacağının sözleşmenin 7.3 maddesine göre hesaplanması sonucunda 23.183,16 TL olduğu, bu alacakların ödenmemesi üzerine Halk Bankası A.Ş.’nin A-1298870 numaralı 25.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı tarafından nakde çevrildiği tespit edilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davacının taraflar arasındaki sözleşmeyi haklı bir neden olmaksızın feshettiği, davalının haksız fesih sebebiyle sözleşmenin 7.1 ve 7.3 maddesi uyarınca 21.688,50 TL cezai şart ve 23.183,16 TL kar kaybı alacağı bulunduğu, davalının … Bankası A.Ş.’nin … numaralı 25.000,00 TL bedelli teminat mektubunu alacaklarına karşılık nakde çevirdiği anlaşıldığından davacının davalıya borçlu olması nedeniyle ödemiş olduğu teminat mektubu bedelini davalıdan talep edemeyeceği sonucuna varılarak davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL harçtan peşin yatırılan 426,94 TL’den mahsubu ile fazla harç olan 372,54 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili yararına AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 3.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafında belgelendirilen bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayacak olan avansın ilgili tarafa iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸