Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/212 E. 2019/1104 K. 04.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/212 Esas
KARAR NO : 2019/1104

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2019
KARAR TARİHİ : 04/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin müteveffa … ‘ün 14/04/2003 tarihli ve 01/09/2004 tarili iki adet vasiyetnamesi iki adet vasiyetname bıraktığını, 14/04/2003 tarihli vasiyetname ile birtakım gayrimenkullerin müvekkiline bırakıldığını, 01/09/2004 tarihli vasiyetnamesinde de önceki vasiyetnameye ek olarka … Mahallesinde bulunan daireyi müvekkiline bıraktığını, müvekkilinin mirasçı olarak atanmasına ilişkin mahkeme kararı da alındığını, buna istinaden murisin … Bankası … Şubesinden mevcut mevduatlarının tarafına aktarılmasını talep etmiş ise de, murisin hesaplarındaki paraların bankalarca açılan hesaplara aktarıldığından bahisle talebinin yerine getirilmediğini, ayrıca vasiyetnamelerde banka hesaplarına yönelik tasarruf iradesini içeren açık bir beyan olmadığını, mahkemenin oluru olmaksızın bu hesaplardan her hangi bir işlem yapılamayacağının bildirildiğini beyan ile davanın kabulünü ve müteveffa …’ün davalı bankada bulunan mevduatlarının davacıya intikaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının beyanında yer alan vasiyetlerin bir takım gayrimenkulleri içerdiğini, bu nedenle banka mevduatlarının yasal mirasçılara mı yoksa atanmış mirasçı davacıya mı ödenmesi gerektiği hususunda da bir netlik olmadığını, bu karışıklığın giderilmesi bakımından … 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından tevdi mahalli tayini talep ettiklerini, anılan mahkemece ödeme …’ün tüm yasal mirasçıları ile birlikte davacı adına bankalarının tevdi mahalli olarak tayinine karar verildiğini, müteveffanın hesaplarının depo edildiğini, böylece ödeme borcunun taraflarından ifa edildiğini beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, bankacalık işleminden kaynaklanan alacak davası niteliğindedir. Davacı taraf, müteveffa …’ün vasiyetname ile atanmış mirasçısı olduğunu, müteveffa tarafından tanzim edilen vasiyetname içerisinde bulunan menkuller ifadesinin davalı bankada bulunan paraları da kapsadığını, müteveffanın davalı banka nezdinde bulunan mevduat hesaplarında bulunan paraların mirasçı olarak sahibi olduğunu ve kendisine ödenmesi gerektiğini, davalı tarafın söz konusu parayı intikal ettirmediğini, bankaca verilen olumsuz yanıtın hukuka aykırı olduğunu ve bankanın hukuken sorumlu olduğunu iddia ederek müteveffanın davalı bankada bulunan paralarının kendisine intikal ettirilmesini talep etmiştir. Davalı taraf, davacının başvuruda bulunarak müteveffanın hesaplarında bulunan paraların kendisine ödenmesini talep ettiğini, vasiyetnamede müteveffanın mevduat hesaplarındaki paralara ilişkin açık bir tasarrufu olmaması ve müteveffanın birden fazla mirasçısı olması sebebiyle hak sahibinin belirlenemediğini, bu sebeple hak kaybı yaşanmaması adına … 8. Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İŞ dosyasından başvuruda bulunarak tevdii mahali talebinde bulunduklarını, … 8. Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İŞ … K. Sayılı ilamında banka nezdinde bulunan paraların bütün mirasçılar adına açılan bir hesapta depo edilmesine ve bu suretle tevdii mahali belirlenmesine karar verildiği, müteveffaya ait paraların belirlenen hesaba depo edildiğini ve mahkemece belirlenen tevdii mahaline depo yapılması nedeniyle borcunun sona erdiğini beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Uyuşmazlık, müteveffanın davalı banka nezdinde bulunan mevduatlarının tevdi mahaline depo edilmesi ve davacıya intikal ettirilmemesi işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığı, davalı bankanın borcunun sona erip ermediği, davalı bankanın sorumlu olup olmadığı noktalarındadır.
Mahkememizce … 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası celp edilmiş, tetkikinde, dosyamız davalısının tevdii mahali tayini talep ettiği, mahkemece 22/01/2019 tarihinde talebin kabulü ile kök muris … mirasçaları ve dosyamız davacısı atanmış mirasçı … adına … Bankası … Şubesi’nin tevdi mahalli olarak tayinine karar verildiği, bu kararın dosyamız davacısına tebliğ edildiği, davacı tarafindan bu karara yönelik olarak bir itirazda bulunulmadığı görülmüştür.
Müteveffanın mirasçılarının tayini ve tarafların iddialarının değerlendirilmesi için … 14. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir örneği celp edilmiş, tetkikinde; mahkemece 18/05/2017 tarihinde, muris …’ün mirasının kardeşi Cüneyt ve vefat eden kardeşleri … ve …’in mirasçılarına intikal ettiğine ilişkin veraset ilamına karar verildiği, … 13. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir örneği celp edilmiş, tetkikinde; 28/12/2018 tarihinde, dosyamız davacısı …’ün atanmış mirasçı olduğuna karar verildiği, müteveffa tarafından tanzim edilen vasiyetnamelerin incelenmesinde; “…. gayrimenkul ve menkullerdeki hak ve hisselerimin tamamını ölümümden sonra …’e bırakıyorum” şeklinde ifadelerin yer aldığı, banka nezdinde bulunan mevduat hesaplarındaki paralara ilişkin olarak açık bir tasarrufta bulunulmadığı görülmüştür.
Türk Borçlar Kanunu m.111’de belirtildiği üzere; borçlunun kusuru olmaksızın, alacağın kime ait olduğunda veya alacaklının kimliğinde duraksama sebebiyle ya da alacaklıdan kaynaklanan diğer kişisel bir sebeple borç, alacaklıya veya temsilcisine ifa edilemezse borçlu, alacaklının temerrüdünde olduğu gibi, tevdi ya da sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Söz konusu düzenleme gereğince, bazı hallerde borçlunun ifaya hazır olmasına karşın borcun yerine getirilmesi borçluya atfı kabil olmayan bir takım nedenlerle mümkün olmadığında borçlu tevdi hakkını kullanmak suretiye borçtan kurtulur. TBK m.111’de belirtilen borcun ifasına engel olan hallerden birisi de alacaklının şahsında tereddüt hasıl olmasıdır. Somut olayda, davalı bankanın hesaplarındaki mevduatların asıl sahibi olan alacaklının vefat ettiği, müteveffanın atanmış ve yasal olmak üzere birden fazla mirasçısının bulunduğu, gerçek mirasçının ve dolayısıyla alacaklının kim olduğu hususlarının çekişmeli hale geldiği, davalı bankanın gerçek hak sahibini ve alacaklıyı kesin olarak tayin edecek durumda bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenlerle somut uyuşmazlık açısından TBK m.111’da belirtilen şartların oluştuğu kanaatine varılarak davalı bankanın müteveffanın hesaplarında bulunan paraları mahkemece belirlenen tevdii mahaline depo etmek suretiyle borcundan kurtulduğu ve sorumluluğunun sona erdiği sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ve değerlendirmeler sonucunda, davalı bankanın müteveffaya ait mevduatları TBK m.111 uyarınca mahkemece belirlenen tevdii mahaline depo etmek suretiyle borcundan kurtulduğu, bu sebeple hukuken sorumluluğunun sona erdiği, müteveffaya ait mevduatların tüm mirasçılar adına açılan hesaba depo edilmesi sebebiyle zarar unsurunun da gerçekleşmediği, davacının müteveffanın terekesinde bulunan dava konusu mevduatların sahibinin belirlenmesine yönelik bir dava açması ve mahkemece yapılacak yargılama sonucunda davacının gerçek hak sahibi ve alacaklı olarak tayin edilmesi durumunda tevdii mahalinden alacağını alabileceği kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL nin peşin alınan 4.671,76 TL den mahsubu ile fazla harç olan 4.627,36 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 22.363,72 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatıralan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸