Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/207 E. 2020/844 K. 21.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/207 Esas
KARAR NO : 2020/844

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/04/2019
KARAR TARİHİ : 21/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; 20/06/2007 tarihinde … plakalı araç içerisinde yolcu konumunda bulunan davacıların annesi …’nin vefat ettiği, kazaya %100 kusurlu aracın davalı şirket tarafından sigortalı olduğunu, destekten yoksun kalan müvekkillerinin ise kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, poliçe kapsamında kaza tarihi itibariyle müvekkillerine kişi başı 60.000,00 TL teminat sağlanması gerektiğini, davalı şirkete poliçeye istinaden teminat limitleri dahilinde 15 gün içinde ödeme yapılması için iadeli taahhütlü mektup ile davalı şirkete başvuruda bulunulduğunu ancak davalı tarafından herhangi bir dönüş sağlanmadığını, daha önce davalı şirkete hasar başvurusu yapıldığından davalı şirketin temerrüte düştüğünü, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkillerinin destekten yoksun kalması nedeniyle uğradıkları zararın tazmininin gerektiğini bildirmekle, davanın kabulüne, her bir müvekkili için 100,00 TL olmak üzere toplam 200,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; zaman aşımı def’i taleplerinin bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından gerekli ödemelerin hak sahiplerine yapıldığını, …’ın %100 kusurlu sürücü olduğundan kendisine ödeme yapılmadığını, …’a ise tek çocuk olduğu varsayılarak ve pay dağılımı buna göre yapılarak 11/09/2007 tarihinde 8.979,00 TL ödeme yapıldığını, davacıların zararının tespiti için destekten yoksun kalma hususunda elde ettiği kazanımların belirlenmesini ve aleyhe hüküm kurulması halinde bu kazanımların belirlenerek tazminattan indirilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin faiz sorumluluğunun sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini ve hak sahibi olarak tespit ettiği kişiye gerekli ödemeyi yaptığını, müvekkilinin temerrüde düşmediğini bildirmekle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalı şirkete müzekkere yazılarak poliçe örneğinin ve davacılara ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin dosyamız arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … SGK’ya müzekkere yazılarak davacılara rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı ve davacıların son maaş durumu gösterir bilgi ve belgelerin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … Asliye Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak müteveffa …’nin ölümü ile ilgili …’ın sanık olarak yargılandığı ve kovuşturmanın olup olmadığına ilişkin bilgi ve belgelerin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … İlçe Nüfus Müdürlüğüne müzekkere yazılarak müteveffanın vukuatlı nüfus kayıt örneğinin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller dosya incelenerek davacıların destekten yoksun kalma tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise tazminat miktarının hesaplanması hususunda dosyanın bilirkişi aktüer …’ya tevdi edildiği, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 11/11/2019 tarihli raporunda; 20/06/2007 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle desteğinden yoksun kalan müteveffanın kızı …’ın 21.093,30 TL olduğunu, müteveffanın oğlu …’ın destekten yoksun kalma tazminatının 17.593,79 TL olacağını, …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 20/06/2007 tarihinde kaza yapması neticesinde araçta yolcu olarak bulunan ..’nin desteğinden yoksun kalan hak sahiplerinin toplam destekten yoksun kalma tazminatı 151.227,99 TL olduğu, Sigorta şirketinin 2007 yılı teminat limiti 60.000,00 TL olması nedeniyle … hesabı yapılarak davacıların davalı sigorta şirketinden talep edebileceği maddi tazminatın takdirinin mahkemeye ait olduğunu, davacı müteveffanın kızı …’ın destekten yoksun kalma tazminatının 8.254,34 TL olduğunu, davacı müteveffanın oğlu …’ın destekten yoksun kalma tazminatının ise 6.884,89 TL olduğu, başvuru dilekçesinde 21/03/2019 teslim tarihinden sonraki 8 iş günü olan 02/04/2019 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edileceğinin takdirinin mahkemeye ait olacağı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizin 20/01/2020 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı uyarınca dosyanın aynı bilirkişiye tevdi ile tarafların itirazlarının karşılanması, müteveffanın babasının ölüm tarihi ve davacı …’ın yüksek öğrenim durumu dikkate alınmak suretiyle 2020 yılı asgari ücret tarifesi doğrultusunda davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi …’nın mahkememize sunmuş olduğu 01/05/2020 tarihli ek raporunda; …’ın idaresindeki … plakalı araç ile Otoban üzerinden … ili istikametinden … istikameti 37. Km geldiğinde bilinmeyen bir nedenden dolayı direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda kaza yaptığı ve kazada araç içinde yolcu olarak bulunan …’ın vefat ettiğini, 20.06.2007 tarihinde trafik kazası nedeni ile hayatını kaybeden …’nin desteğinden yoksun kalan hak sahipleri için iki seçenek halinde hesaplama yapıldığını; 1.Seçenek: müteveffanın Ev hanımı olduğu esas alındığında; Davacı müteveffa Kızı …’ın Destekten Yoksun tazminatı: 41.882,29 TL, Davacı müteveffa Oğlu …’ın Destekten Yoksun tazminatı: 18.587,83 TL olacağı, 2.Seçenek: Mahkemece davacı vekilinin taleplerinin kabulü durumunda Davacı müteveffa Kızı …’ın Destekten Yoksun tazminatı: 48.274,49 TL, Davacı müteveffa Oğlu …’ın Destekten Yoksun tazminatı: 21.652,66 TL olacağı, …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç 20.06.2007 tarihinde kaza yapması neticesinde araçta yolcu olarak bulunan …’in desteğinden yoksun kalan hak sahiplerinin toplam destekten yoksun tazminatı 139.745,14 TL ve 161.101,39 TL olduğu hesaplanmış olup, Sigorta şirketinin 2007 yılı teminat limiti 60.000,00 TL olması nedeni ile gareme hesabı yapılarak davacıların davalı sigorta şirketinden talep edeceği tazminat miktarının; 1.Seçenek: müteveffanın Ev hanımı olduğu esas alındığında; Davacı müteveffa Kızı …’ın Destekten Yoksun tazminatı: 17.982,29 TL, Davacı müteveffa Oğlu …’ın Destekten Yoksun tazminatı: 7.980,74 TL olacağı, 2.Seçenek: Mahkemece davacı vekilinin taleplerinin kabulü durumunda; Davacı müteveffa Kızı …’ın Destekten Yoksun tazminatı: 17.979,17 TL, Davacı müteveffa Oğlu …’ın Destekten Yoksun tazminatı: 8.064,24 TL olacağı, davacı vekilinin Gareme hesabına yapılan itirazlarının kabulü Mahkemece kabulü durumunda; toplam teminat limiti 60.000,00 TL’den dava dışı müteveffa Havin’e ödenen tutarın tenzili sonrası kalan 51.021,00 TL teminat limiti üzerinden … hesabı yapıldığında davacıların davalı sigorta şirketinden talep edeceği tazminat miktarının;1.Seçenek: müteveffanın Ev hanımı olduğu esas alındığında: Davacı müteveffa Kızı …’ın Destekten Yoksun tazminatı: 35.337,72 TL, Davacı müteveffa Oğlu …’ın Destekten Yoksun tazminatı: 15.683,28 TL olacağı, 2.Seçenek: Mahkemece davacı vekilinin taleplerinin kabulü durumunda: Davacı müteveffa Kızı …’ın Destekten Yoksun tazminatı: 35.222,55 TL, Davacı müteveffa Oğlu …’ın Destekten Yoksun tazminatı: 15.798,45 TL olacağı, Başvuru dilekçesinin 21.03.2019 teslim tarihinden sonraki 8 iş günü olan 02.042019 tarihinin ve/veya davacı vekilinin talebi olan 11.09.2007 ödeme tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilip/ edilmeyeceğinin takdirinin mahkemeye ait olacağı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 30/10/2020 havale tarihli beyan dilekçesi ile müvekkili … için 35.222,55 TL, müvekkili .. için 15.798,45 TL zarar tespit edildiğini, her bir müvekkili için 100,00 TL talep edilen tazminatın 49.821,00 TL bedel arttırım ile müvekkili … için 35.222,55 TL, müvekkili … için ise 15.798,45 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava; ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar, 20/06/2007 tarihinde … plakalı araç içinde yolcu konumunda bulunan …’nin vefat ettiğini, müteveffanın anneleri olması sebebiyle desteklerinden yoksun kaldıklarını, kazaya sebep olan aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesiyle sigortalı olduğunu beyan ederek destekten yoksun kalma tazminatlarının davalıdan tazmin edilmesini talep etmişlerdir. Davalı taraf, zamanaşımı defi ileri sürmüş, poliçe limiti kapsamında gerekli ödemenin hak sahiplerine yapıldığını, 20/06/2007 tarihinde vefat eden kişinin … olduğunu, … Sulh Mahkemesinin … E. … K. Sayılı veraset ilamına göre iki mirasçısının olduğunu, bu veraset ilamına göre başka mirasçısının bulunmadığı tespit edildiğinden müteveffanın eşi … %100 kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğinden ödeme yapılmadığını, çocuk …’a ise 11/09/2007 tarihinde 8.979,00 TL ödeme yapıldığını beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Davalı tarafın, ileri sürdüğü zamanaşımı defi, TBK m.72 gereğince haksız fiillerde uzamış ceza zamanaşımı uygulanacağından, TCK m.85 ve m.66 gereğince ceza zamanaşımının 15 yıl olduğundan ve zamanaşımı süresinin henüz dolmamış olduğundan reddine karar verilmiştir.
Davalının iddiaları doğrultusunda mahkememizce tüm deliller toplanmış, davacılardan mirasçılık belgeleri istenilmiş, müteveffanın nüfus kayıt tablosu dosya arasına alınmış, bu belgelerin değerlendirilmesi sonucunda; müteveffa …’ın 20/06/2007 tarihinde vefat ettiği, eski eşinin … olduğu, davacıların müteveffanın eski evliliğinden doğma çocukları olduğu ve mirasçıları olduğu, “…” soy isminin kızlık soyadı olduğu, dava dışı … ile evlenmesi sonucu “…” soyadını aldığının anlaşıldığı, söz konusu karışıklığın eski tarihli kayıtlardan kaynaklandığı, davacıların annesinin … olduğu, davacıların mirasçılık sıfatına sahip olduğu, davalının davacıların müteveffa …’ın çocukları ve mirasçıları olmadıkları yönündeki savunmasının doğru olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacılar müteveffanın çocuklarıdır. Bu nedenle destek durumunun açıklanması gerekir. Türk Medeni Kanunu’na göre; anne, çocuklarına bakmakla yükümlü olduğundan davacılar gerçek destek olarak kabul edilir. Bu nedenle davacılar destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir.
Dosya kapsamındaki belge ve delillere göre; müteveffa…’ın 20/06/2007 tarihinde dava dışı …’ın maliki olduğu … plakalı aracın içerisinde yolcu konumunda iken meydana gelen tek taraflı trafik kazası nedeniyle yaşamını yitirdiği, olayın meydana gelmesinde …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, müteveffanın yolcu konumunda bulunması sebebiyle herhangi bir kusurunun olmadığı anlaşılmıştır. Somut olayda müteveffanın müterafik kusuruna rastlanmamıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş’nin, kaza tarihi itibariyle … plakalı aracın ZMMS poliçesi ile sigortacısı olduğu, poliçe başlangıç tarihinin 10/05/2007 tarihi, bitiş tarihinin 10/05/2008 tarihi olduğu, kişi başına ölüm teminatının 60.000,00 TL olduğu, kaza sebebiyle davalının müteveffanın çocuğu dava dışı ..’a 11/09/2007 tarihinde 8.979,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir. Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, trafik kazasının poliçenin geçerli olduğu dönemde gerçekleştiği, müteveffanın kusurunun bulunmadığı, kazanın meydana gelmesinde işletenin %100 kusuru bulunduğu anlaşıldığından anılan hükümler uyarınca davalı sigorta şirketinin davacıların destekten yoksun kalma zararlarını poliçe limitine kadar gidermekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır.
Yargılama sırasında davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat tutarlarının hesaplanması için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından tanzim edilen kök ve ek raporda davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle kişi başına ölüm ve sürekli sakatlık teminatının 60.000,00 TL olduğu, hak sahiplerinin toplam destekten yoksun kalma tazminatının 139.745,14 TL ve 161.101,39 TL olduğu, sigorta limitinin üzerinde olduğu anlaşıldığından garameten hesaplama yapıldığı, davalı sigorta şirketinin müteveffanın diğer kızı …’a yapmış olduğu 8.979,00 TL ödemenin tenzili sonucunda davalının 51.021,00 TL teminat limiti kaldığı, bu limit üzerinden garameten hesap yapıldığı anlaşılmıştır. Davacılar vekilinin bilirkişi raporlarına yapmış olduğu itirazlarında; müteveffa ev hanımı olsa da AGİ dahil edilerek hesaplama yapılması gerektiğini, … hesap yapılırken müteveffanın eşinin dikkate alınamayacağını, … ve müteveffanın annesinin de … hesapta dikkate alınmaması gerektiğini beyan etmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14353 Esas 2019/9213 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı ev hanımlarının zararın hesaplanması sırasında dikkate alınamayacağı açıktır. Bu nedenle davacılar vekilinin asgari geçim indiriminin dahi edilmesi yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir. Ancak bilirkişi tarafından yapılan … hesap somut olaya ve tazminat hukukuna uygun bulunmadığından yargılamanın da uzamaması amacıyla davacılar vekilinin itirazları da değerlendirilerek mahkememizce resen … hesap yapılmıştır. Karayolları Trafik Kanunu’nun 96. maddesinde; zarar görenlerin tazminat alacaklarının, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebinin sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulacağı düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeden anlaşılacağı üzere bu şekilde garameten yapılacak hesaplamada; zarar görenlerin sigorta şirketine tazminat talebi yöneltip yöneltemeyeceği hususu önem arz etmektedir. Somut olayda, müteveffanın eşi … hem kazanın meydana gelmesine %100 oranında tam kusurla sebebiyet vermiş hem dava konusu aracın maliki olarak işleten hem de davalının sigortalısı olduğundan davalı sigorta şirketine tazminat yöneltemez. Ancak bu durum destek payı olmadığı anlamına gelmez. Dolayısıyla destekten yoksun kaldığı zarar mevcuttur ancak bunu davalıdan talep edemez. Bu nedenle müteveffanın eşi …’ın tazminat alacağı … hesapta dikkate alınmamıştır. Müteveffanın çocuğu … ise 11/09/2007 tarihinde 8.979,00 TL ödeme karşılığında davalı sigorta şirketini ibra etmiş, zararını karşılamış ve 12.07.2019 tarihinde vefat etmiştir. …’ın vefat tarihine kadar davalı sigorta şirketine tazminat ödemesi ve ibranamenin iptali için ek bir başvuru yapmadığı, nitekim KTK m.111 uyarınca iki yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve sonuç olarak yargılama sırasında vefat ettiği, tazminat ödemesi alarak davalı sigorta şirketini ibra ettiği anlaşıldığından davalı sigorta şirketine tazminat talebi yöneltmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle garameten yapılan hesapta dikkate alınmamıştır. Ancak müteveffanın annesi karar tarihi itibariyle sağ olduğundan ve tazminat alacağına ilişkin 15 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından müteveffanın annesinin davalı sigorta şirketine tazminatı talebi yöneltmesi mümkün olduğu kanaatine varılmış, yapılan hesaplamada dikkate alınmıştır. Davacılar vekilinin bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir. Ayrıca davacılar vekili, davalı sigorta şirketinin …’a payından fazla ödeme yaptığını beyan ederek fazla ödenen miktarın tazminat hesaplamasında lehine değerlendirilmesini talep etmiştir. Bu talep açısından yapılan değerlendirmede; KTK m.96/2’de, başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödemede bulunan iyiniyetli sigortacının, yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılacağının düzenlendiği, davalı sigorta şirketine ibraz edilen veraset ilamında müteveffanın tek çocuğu olarak …’ın göründüğü anlaşıldığından davalı sigorta şirketinin iyiniyetli olarak ödeme yaptığı ve KTK m.96 uyarınca yapılan bu ödeme ile diğer zarar görenlere karşı borçlarından kurtulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenle davacılar vekilinin talebi yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, davalı sigorta şirketinin teminatının 60.000,00-8.979,00=51.021 TL olduğu, davalı sigorta şirketine tazminat talebi yöneltebilecek zarar görenlerin davacılar ve müteveffanın dava dışı annesi olduğu, AGİ dahil edilmeksizin yapılan hesaplamada davacı ….’ın destekten yoksun kalma tazminatını alacağının 18.587,83 TL, davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatını alacağının 41.882,29 TL, müteveffanın dava dışı annesinin destekten yoksun kalma tazminatını alacağının 56.083,61 TL olduğu, zarar görenlerce davalıya yöneltebilecek toplam destekten yoksun kalma tazminatı alacağının 116.553,73 TL olduğu, yapılan hesaplama sonucunda davacı …’ın tazminat alacağının toplam tutara oranının %15,94, davacı …’ın ise oranının %35,93 olduğu, bu oranların bakiye teminat limiti olan 51.021,00 TL ile çarpılması sonucunda; davacı …’ın davalı sigorta şirketinden talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 18.333,83 TL olduğu, davacı …’ın ise 8.136,75 TL olduğu hesaplanmıştır. Mahkememizce KTK m.96 uyarınca re’sen yapılan hesaplama sonucunda; davacı …’ın 18.333,83 TL, davacı …’ın ise 8.136,75 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri sonucuna varılmıştır.
Tüm bu açıklanan hususlar doğrultusunda; davanın kısmen kabulüne, davacı … için 18.333,83 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı … için 8.136,75 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 03/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davacı … için 18.333,83 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı … için 8.136,75 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 03/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.808,20 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL + 850,82 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 895,22 TL harçtan mahsubu ile bakiye 912,98 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından yatırılan 895,22 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcından oluşan toplam 939,62 TL’nin davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan posta, tebligat, ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 793,00 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 411,42 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacılara tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama masrafı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı …’a verilmesine,
7-Davacı … taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı …’a verilmesine,
8-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
9-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 635,17 TL’nin davacılardan, 684,83 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı 21/12/2020

Katip
¸¸

Hakim
¸¸