Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/205 E. 2020/277 K. 22.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/205 Esas
KARAR NO : 2020/277

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 11/04/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından davalı borçlu şirket aleyhine … 27. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini ve ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinde gönderilen borca itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, davalı şirketin takibi sürüncemede bırakmak amacıyla itirazda bulunduğunu, davalı borçlu tarafın itirazı üzerine arabuluculuğa başvuru yapıldığını, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşmaya varılamadığını, davacı müvekkil şirket tarafından sipariş üzerine oluklu mukavvadan üretilen kutular üretilerek irsaliyeli şekilde davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirket cari hesap borcunu ödemediğini, davacı müvekkil şirket yetkilileri tarafından davalı borçlu şirketin defalarca aranarak borçlarını ödemelerini talep ettiğini fakat yine de davalı tarafından borcun ödenmediğini bildirerek davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, icra takibinin devamına, takibin durmasından dolayı %20’den aşağı olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalının davaya cevap vermediği görülmüştür.
Mahkememizce, 17/06/2019 celse ara kararı uyarınca, İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 26/07/2019 tarihli raporda; “… Tic. A.Ş e-defter mükellefi olup, kayıtların TTK ve VUK uyarınca yasal sürelerinde yapıldığı ve kayıt nizamının VUK hükümlerine ve muhasebe sistemi uygulama genel tebliğine uygun olduğu tespit edilmiştir. … Tic. A.Ş ticari defterlerinde yapılan incelemelere göre … Tic. A.Ş firmasına ait cari hesap durumunun; 2017’den devir borç ve 2018 faturalarının toplamı: 787.041,76 TL , 2018 yılı ödemeler toplamı: 720.184,00 TL, 31/12/2018 cari hesap bakiyesi: 66.857,76 TL olduğu” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, davacı tarafın davalı taraf ile ticari ilişkisi nedeniyle kutu satımında bulunduğunu ve bu satım nedeniyle cari hesap alacağı bulunduğu iddiasıyla başlattığı … 27. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine karşı davalı tarafın borçlu olmadığını iddia ederek yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Dosya kapsamından cari hesaba dayalı alacakların faturalara ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla, taraflar arasındaki uyuşmazlık, faturadan kaynaklı olarak davacının alacaklı olup olmadığı noktasındadır.
Yargılama sırasında davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, talimat mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, takip konusu faturanın davacı tarafın kayıtlarında yer aldığı, faturaların e fatura olduğu ve elektronik ortamdan tebliğ edildiği, faturalara yönelik bir itirazın bulunmadığı, davacının takip tarihi itibariyle 66.857,76 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davalının ticari defterlerinin incelenmesi için ara karar oluşturulmuş ancak davalı tarafından bilirkişi ücreti ve talimat masrafları yatırılmamıştır. Bu nedenle davalının ticari defter ve kayıtları incelenememiştir.
Uyuşmazlık konusunu oluşturan faturalar açısından; faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, fatura konusu malların davalıya teslim edildiği, ilgili faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafından faturalara ve faturaların içeriğine yönelik bir itirazda bulunmadığı, dolayısıyla TTK m.21 uyarınca davalı tarafın faturaların içeriğini kabul etmiş sayıldığı, faturaların bedelinin ödendiği gösterir bir delil sunulmadığı ve davalı ticari defter ve kayıtlarının ibraz edilmediği anlaşıldığından davacının takip tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı olarak 66.857,76 TL cari hesap alacağı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 66.857,76 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren yıllık %19.50’yi aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 66.857,76 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren yıllık %19,50’yi aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, kabul edilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 13.371,55 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 4.567,05 TL karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 807,48 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.759,57 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 807,48 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 780,99 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 780,98 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.491,51 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2020

Katip …
¸

Hakim … ¸