Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/204 E. 2019/1226 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/204 Esas
KARAR NO : 2019/1226

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2015
KARAR TARİHİ : 28/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 20/01/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; … 35. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile müvekkilinin alacağının tahsili için davalı aleyhine takibe geçtiğini, davalının takip müstenidi faturalarla ilgili herhangi bir borçlarını olmadığını beyan ederek icra takibine itiraz ettiklerini, müvekkili ile davalı arasında 04/04/2014 tanzim tarihli danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin bu sözleşme ile kendisine yüklenen sermaye arttırım sürecinin yönetilmesini başarılı bir şekilde tamamlandığını, görevini layıkıyla yerine getirdiğini, müvekkili tarafından sürecin başarılı bir şekilde yürütülmesi nedeniyle davalı şirketin sözleşme gereği müvekkiline ödemesi gereken 275.000 Dolar başarı priminin 20.000 Dolarlık kısmını sözleşmenin imzalanması ile birlikte kalan meblağı ise 15/11/2014 tarihine kadar taksitler halinde ödediğini, davalı şirketin yapmış olduğu itirazın hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve kötü niyetli olduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra ve inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı ile aralarında akdedilmiş olan sözleşmeyi kabul ettiklerini ancak davalı şirketin 05/02/2013 ve 11/09/2013 tarihli KAP açıklamaları ile 13.940.421.900 TL olan sermayesini %300 bedelli arttırmak suretiyle 55.761.687.600 TL ye çıkarmak istediğini, sermaye artış süresi SPK’nın 14/02/2014 tarihli karar sonucu %55,26 oranında artırılarak 21.645.000,00 olarak gerçekleştiği, bunun sonucunda beklenen sermaye güçlendirme sürecinin başarılı olmadığını, halkın katılmadığını ve istenen 150 milyon TL’lik nakit girişin sağlanamadığını, bu nedenle de sözleşmede kararlaştırıldığı üzere sermaye artırım sürecinin yönetilmesinin başarılı bir şekilde tamamlanmamış olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle de davacının başarı prim alacağı doğmadığını, zaten taraflar arasındaki ticari ilişki ve cari kayıtlar incelendiğinde, şirketlerinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını bildirerek; davanın reddine, kötü niyetle alacak takibi başlatılmış olması nedeniyle davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatın hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 35 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 135.013,50 USD üzerinden üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.
Dosyanın incelenmesinde; … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … K. Sayılı 17/07/2018 tarihli kararı istinaf incelemesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmiş olup, Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2018/3069 E. ve 2019/491 Karar sayılı İstinaf Kararı ile Mahkememizin yargı yeri olarak belirlendiği ve mahkememize intikal ettiği anlaşılmakla; yargılamaya 2019/204 E.sayılı dosya üzerinden devam olunmuştur.
… 5 Asliye Ticaret Mahkemesinin … E, … Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda; davacı ile davalı arasında 04/04/2014 tarihli danışmanlık sözleşmesinin akdedildiği,sözleşme konusunun “Danışmanın, şirketin sermayesini güçlendirebilmesi ve finansman ihtiyacını çeşitli imkanlarla karşılayabilmesi konusunda modeller oluşturması ve şirketin sermaye artırım sürecini yönetmesi amacıyla 31 Mayıs 2013 tarihinden beri vermekte olduğu ve hali hazırda devam etmekte olan danışmanlık hizmetinin yazılı olarak düzenlenmesidir” olduğu, sözleşmenin 3. Maddesinde danışmanlık hizmetinin kapsamının düzenlendiği, özet olarak: Şirketin finansman ihtiyacının çeşitli imkanlarla karşılayabilmesi konusunda modeller oluşturmak, şirketin sermaye artırım sürecini yönetmek, gerekli görüşmeleri yapmak olduğu. Sözleşmenin 7. Maddesinde Danışmanın sözleşme kapsamında alacağı ücretlerin düzenlendiği, bunun da makbuz karşılığında aylık 16.000 TL + KDV yanında şirket sermaye artırım sürecinin yönetilmesinin başarılı bir şekilde tamamlanması halinde şirketin danışmanı 275.000 USD başarı primi ödeyeceği, bu priminin 20.000 USD’lik kısmının sözleşmenin imzalanmasının takiben 7 gün içerisinde geri kalan 255.000 USD’nin kısmı ise Nisan ayından itibaren 15.000 USD’lik aylık ödemeler halinde 17 eşit taksitle ve her ayın son günü makbuz karşılığında ödeneceğinin düzenlendiği, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacının sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği, 16.288,00 TL ve 35.085,69 TL bedelli faturalardan olmak üzere toplam 50.373,69 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 2017/789 Esas, 2017/995 Karar sayılı, 14/07/2017 tarihli ilamı ile icra takibine konu edilen 16.288 TL’lik 15/11/2014 tarihli faturanın sözleşmenin feshinin ihbar edildiği 20/11/2014 tarihinde yapılmış olması sebebiyle sözleşmenin 9. Maddesi kapsamında sözleşmenin geçerlilik süresi içerisinde düzenlenen aylık danışmanlık ücretine ilişkin olduğu, faturaya itiraz edilmediği, bu nedenle davacının alacak talebinin yerinde olduğu, davacının danışmanlık hizmetlearinden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiği, sözleşmedeki performansa bağlanan bir bedelin 8 aydır ödemesi devam etmekte iken başarısız olunduğu gerekçesinin ileri sürülmesinin dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil ettiği, sözleşmede başarı ve başarısızlık konusunda bir ölçütün belirlenmediği gerekçeleriyle istinaf kanun yoluna başvurunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda ibraz edilen 04/06/2018 tarihli raporda; taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri kapsamında şirketin sermaye arttırım sürecinin yönetilmesinin başarılı bir şekilde tamamlanması halinde şirket tarafından danışmana 275.000 USD başarı primi ödenmesinin kabul ve taahhüt edildiği, bu primin 20.000 USD’lik kısmının sözleşmenin imzalanmasını takiben 7 günlük süresinde , geri kalan 255.000 USD lik kısmının ise Nisan ayından itibaren 15.000 USD’lik aylık ödemeler halinde 17 eşit taksitte makbuz karşılığında danışmana ödeneceği, davacının 135.000 USD lik alacağının kaldığı, davalı … A.Ş’nin 15/02/2013 ve 11/09/2013 tarihli KAP’taki açıklamalarına göre sermayesini %300 bedelli arttırmak istemesine rağmen sermayenin SPK’nın 14/02/2014 tarihli kararı ile ancak 7.703.477,14 TL arttırılarak 21.645.000 TL’ye çıkartıldığı, sözleşmedeki başarı primi şartının sermaye arttırım meblağına veya mevcut sermayenin belirli bir oranına bağlanmadığı, sadece sermaye arttırımı şartına bağlandığı, davacının prim almaya hak kazandığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı ile davalı arasında 04/04/2014 tarihli danışmanlık sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin 7.maddesinde davalı şirketin aldığı hizmetler karşılığında danışmana makbuz karşılığında aylık 16.000 TL + KDV ödeyeceği, şirketin sermaye arttırım sürecenin yönetilmesinin başarılı bir şekilde tamamlanması halinde şirket tarafından danışmana 275.000 USD başarı priminin ödeneceğinin kabul ve taahhüt edildiği, bu primin 20.000 USD lik kısmını sözleşmenin imzalanmasını takiben 7 gün içerisinde, geri kalan kısmı olan 255.000 USD nin ise Nisan ayından itibaren 15.000 USD lik aylık ödemeler halinde 17 eşit taksitte ve her ayın son günü makbuz karşılığı danışmana ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacının başarı primine hak kazanmasının sermaye arttırımı meblağına veya mevcut sermayenin belirli bir oranına bağlanmadığı, sadece şirketin sermaye arttırım sürecinin başarılı bir şekilde yönetilerek tamamlanması haline bağlandığı, şirketin sermayesinin arttırılma işleminin tamamlandığı, davacının başarı primi talep etme hakkının bulunduğu, davacıya ödenmemiş olan 135.000 USD’lik başarı primi bulunduğu, yargılama giderken taraflar arasında 04/04/2019 tarihli protokolün yapıldığı, bu protokol kapsamında 135.000 USD lik borcun 5.000 USD’lik aylık taksitler ile 15/03/2022 tarihine kadar ödenmesinin kararlaştırıldığı, protokolün 3.1 maddesinde protokolün taraflar yasal haklarından feragat ettiği anlamına gelmeyeceğinin, yargı sürenin … lehine sonuçlanması halinde iş bu protokol kapsamında ödenecek tutarların davalı …’a iade edileceğinin kabul ve beyan edildiği, davalı şirket tarafından dava açıldıktan sonra protokol kapsamında 16/09/2019 tarihinde 5.000 USD , 19/08/2019-5.000,00 USD, 15/05/2019-5.000,00 USD, 16/07/2019-5.000,00 USD, 18/06/2019-5.000,00 USD, 17/09/2019-5.000,00 USD ödemelerinin gerçekleştirildiği, bu ödemelerin dava açıldıktan sonra yapılması sebebiyle infazda nazara alınması gerektiği anlaşıldığından; Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın iptaline, takibin 135.000,00 USD asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, %20 tazminatın davalıdan tahsiline, dava açıldıktan sonra 16/09/2019-5.000,00 USD, 19/08/2019-5.000,00 USD, 15/05/2019-5.000,00 USD, 16/07/2019-5.000,00 USD, 18/06/2019-5.000,00 USD, 17/09/2019-5.000,00 USD olarak gerçekleştirilen ödemelerin icra müdürlüğünce infazda nazara alınmasına, davacı tarafından davalı takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediğinden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak taraflarca belirlenebilir mahiyette bulunan likit alacak miktarına kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden, kabul edilen toplam alacak miktarı üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın iptaline, takibin 135.000,00 USD asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, %20 tazminatın davalıdan tahsiline, dava açıldıktan sonra 16/09/2019-5.000,00 USD, 19/08/2019-5.000,00 USD, 15/05/2019-5.000,00 USD, 16/07/2019-5.000,00 USD, 18/06/2019-5.000,00 USD, 17/09/2019-5.000,00 USD olarak gerçekleştirilen ödemelerin icra müdürlüğünce infazda nazara alınmasına,
2- Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 62.804,70 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 21.450,94 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 3.793,01 TL peşin harç ve icra veznesine yatırılan 1.603,20 TL’nin toplamı olan 5.396,21 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 16.054,73 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 5.396,21 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 514,20TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarife davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 24.791,41 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan vekalet ücreti Avukatlık kanunun 13.maddesi uyarınca maktu vekalet ücretinden az olamayacağı gibi reddedilen kısmı da geçemeyeceğinden, 31,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/11/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

HARÇ BEYANI
K.H: 21.450,94 TL
P.H: 5.396,21 TL
B.H: 16.054,73 TL

Davacı yargılama gideri : 514,20 TL