Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/196 E. 2019/796 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/196 Esas
KARAR NO : 2019/796

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 19/09/2013
KARAR TARİHİ : 17/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesi ile, davalının müvekkili hakkında … 4. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile 25.000 TL üzerinden çeklere dayalı takıp yapıldığını, takibe konulan 4 adet çekten 20.11.2010 tarih ve 10.000. TL bedelli çek ile, 15.12.2010 günlü ve 5.000 TL tutarlı çeklerde müvekkilinin cirosu olmadığını, bu durumda 15.000 TL tutan iki çek açısından müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ise sunduğu cevap dilekçesinde, yapılan takipte davacının 15.000 TL ve fer’ilerinden sorumlu olduğu yazılacakken yanlışlıkla 20.000 TL borçtan sorumlu olarak yazıldığını, davacı hakkında 25.000 TL tutarlı takip yapılmadığını, 15.000 TL tutan üç adet çekte de davacının ciro ve imzasının bulunduğunu belirterek davanın reddi ile, %40 dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN … 28. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … SAYILI DOSYASINDA;
Yine davacı vekili tarafından bu kez asıl dava davacısının yetkili temsilciliğini yaptığı … İth. İhr. A.Ş açısından aynı konuda ve aynı miktardaki bedelden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespiti açısından dava açıldığı ve davanın mahkememiz dosyası ile birleştirildiği görülmektedir.
BİRLEŞEN … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … SAYILI DOSYASINDA;
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile, diğer iki dosyada olduğu gibi 15.000 TL tutan çeklerden dolayı bu miktar üzerinden müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalının %40 oranında tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili birleşen dosyalar açısından da aynı savunmaları tekrarlamıştır.
Dosyada açıkça imza inkarı yapılmakla davacı ve aynı zamanda birleşen dosya davacılarının keşide tarihindeki yetkilisi …’un tatbiki imzaları alınmış ve imza örnekleri toplanarak bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişiler sundukları raporda her biri 5.000 TL tutarlı çekteki ciro imzalarının davacı …’a ait olmadığını belirtmişlerdir.
Davacılar vekili raporu kabul etmiştir. Bilirkişilerin inceleme konusu olmayan diğer çekler hakkında da inceleme yaptığını ve bunun müvekkilin iyiniyetini ortadan kaldırmayacağını belirterek rapora itiraz etmiştir.
Mahkememizce … 4. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile her üç davanın dacıları aleyhine toplam 25.000 Tl asıl alacak açısından takibe geçildiği ve 4 adet çeke dayanıldığı anlaşılmaktadır. Davacılar ise bu çeklerden 15.12.2010 keşide tarihli ve 5.000 Tl tutarlı çek ile, 20.11.2010 tarihli 10.000. TL tutarlı ve her ikisi de … isimli kişi tarafından keşide edilen çeklerde müvekkillerinin cirosu olmadığından bahisle dava açmışlardır. Ancak çeklerde ciro olduğunu görünce bu kez imza itirazında bulunmuşlardır. İmzaya itiraz sahtecilik Def’i olup mutlak Def’ilerdendir ve her zaman herkese karşı ileri sürülebilir. Bu yüzden davalı vekilinin savunmanın genişletildiği yolundaki itirazına itibar edilmemiştir. Yapılan incelemede imzaların davacı ve aynı zamanda diğer davacı şirketlerin temsil ve ilzama yetkilisi olan … İsimli kişiye ait olmadığı saptandığından TTK 686 ve 687 maddeler gereği davalının ciro yolu ile çekleri almasında kusuru yok ise de sahtecilik olgusu gereği iyiniyetli kabul edilemeyeceğinden dava kabul edilmiştir. Davalının kötüniyeti kanıtlanamadığından davacıların tazminat talepleri reddedilmiştir.
Mahkememizin kararı davacı tarafça temyiz edilmiş Yargıtay 19.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 06/05/2013 tarih 2013/4013 esas, 2013/8060 karar sayılı ilamı ile ” Çeklerden dolayı icra takibi başlatan davalı … Tic. Ltd. Şti. ciro yoluyla aldığı 15.12.2010 tarihli çekteki imzanın son ciranta olan …’a ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır.Ayrıca, 20.11.2010 tarihli çekte de davacıların ciranta ya da keşideci sıfatıyla imzalarının bulunmadığı anlaşıldığından, davacılar aleyhine icra takibi başlatılmasında davalının kötüniyetli olduğunun kabulü ile, İİK.’nun 72 maddesi uyarınca kötüniyet tazminatı konusunda karar verilmesi gerekirken, gerekçe gösterilmeden red kararı verilmesi doğru olmamıştır. Asıl davada davanın kabulüne karar verildiği halde, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücretine karar verilmemiş olması da doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.”gerekçe yapılarak bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılama devam olunmuştur.
Davacı vekili kötü niyet tazminat talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
15/12/2010 tarihli çekte icra takibi başlatan davalı … Tic. Ltd. Şti. ciro yoluyla aldığı bir üst sırada bulunan imzanın son ciranta olan davacı … ‘a ait olup olmayacağını bilebilecek durumda olduğundan davacı … yönünden kötü niyet tazminat talebinin kabulüne, … ‘un üstünde bulunan davacı cirantalar … Tic.A.Ş. … Tic.Ltd.Şti yönünden davalının imzaların bu davacılara ait olup olmadığının bilebilecek durumda olmadığından bu davacılar yönünden kötü niyet tazminat talebinin reddine, 20/11/2010 tarihli ve 10.000 TL bedelli çekte mahkememiz asıl dosyasındaki davacı ve birleşen dosyadaki davacıların imzalarının bulunmadığı halde davacılar hakkında icra takibi yapan davalının kötü niyetli olduğu mahkememizce kabul edilerek kötü niyet tazminat talebinin her iki davacı yönünden kabulüne karar verilerek hüküm kurulmuştur.
Mahkemece verilen 2013/270 E. 2013/266 K. sayılı 06/02/2013 tarihli bu hükmünde taraflarca temyiz edilmesi üzerine, dosyamız temyiz incelemesi bakımından yargıtaya gönderilmiş, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2014/12781 Esas 2014/16205 Karar sayılı 13/11/2014 tarihli ilamı ile ” Haksız takip tazminatı davacı borçlu sayısına değil, menfi tespit konusu edilen alacak tutarına göre belirlenmelidir; aksi halde yasal sınırı aşan bir tutara hükmedilmesi ihtimali ortaya çıkabilir. Bu yön gözetilmeden her bir davacı yönünden ayrı ayrı haksız takip tazminatı takdir olunması doğru olmamıştır.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2014/12781 Esas, 2014/16205 Karar sayılı 13/11/2014 tarihli bozma ilamına uyularak yargılamaya mahkememizin 2015/387 Esas sayılı dosyamız üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizce 2015/387 Esas sayılı dosyamız üzerinden yapılan yargılama sonucunda, asıl ve birleşen davalarda, davacıların davasının kabulüne ve davaya konu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş olması, bu kararın yargıtay aşamasından geçerek onanıp kesinleşmiş olması, davalılar tarafından yapılan icra takipleri, aldırılan bilirkişi raporlarındaki tespitler itibariyle davalıların takipte kötü niyetli oldukları kabul edilerek, asıl ve birleşen davalarda kötü niyet tazminatının kabulüne karar verilmiş olup, mahkememizce verilen karar asıl ve birleşen davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmiş ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2017/4413 Esas, 2019/751 Karar sayılı 07/02/2019 tarihli ilamı ile mahkememizce verilen kararın mahkemece usuli kazanılmış haklar gözetilerek yeniden HMK hükümlerine uygun bir hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2017/4413 Esas, 2019/751 Karar sayılı 07/02/2019 tarihli ilamına uyularak yargılamaya mahkememizin 2019/196 Esas sayılı dosyamız üzerinden devam olunmuştur.
Asıl ve asıl dava ile birleşen davalarda, davacı hakkında 4 adet çeke dayalı olarak icra takibi yapıldığını, takibe konu yapılan 10.000 TL ve 5.000 TL bedelli çeklerde cirolarının bulunmadığını, borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise davanın reddini ve %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesini talep etmiştir.
… 4. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile her üç davanın dacıları aleyhine toplam 25.000 Tl asıl alacak açısından takibe geçildiği ve 4 adet çeke dayanıldığı anlaşılmaktadır. Davacılar ise bu çeklerden 15.12.2010 keşide tarihli ve 5.000 Tl tutarlı çek ile, 20.11.2010 tarihli 10.000. TL tutarlı ve her ikisi de … isimli kişi tarafından keşide edilen çeklerde müvekkillerinin cirosu olmadığından bahisle dava açmışlardır. Ancak çeklerde ciro olduğunu görünce bu kez imza itirazında bulunmuşlardır. İmzaya itiraz sahtecilik Def’i olup mutlak Def’ilerdendir ve her zaman herkese karşı ileri sürülebilir. Bu yüzden davalı vekilinin savunmanın genişletildiği yolundaki itirazına itibar edilmemiştir. Yapılan incelemede imzaların davacı ve aynı zamanda diğer davacı şirketlerin temsil ve ilzama yetkilisi olan … İsimli kişiye ait olmadığı saptandığından TTK 686 ve 687 maddeler gereği davalının ciro yolu ile çekleri almasında kusuru yok ise de sahtecilik olgusu gereği iyiniyetli kabul edilemeyeceğinden asıl ve birleşen dosyalarda davanın kabulüne karar verilmiştir. Davaya konu çeklerden dolayı icra takibi başlatan davalının ciro yoluyla aldığı çekteki imzanın son ciranta olan …’a ait olup olmadığını, bilebilecek durumda olduğundan ve ayrıca davaya konu çeklerde davacıların ciranta ya da keşideci sıfatıyla imzalarının bulunmadığı anlaşıldığından davacılar aleyhine icra takibi başlatılmasında davalının kötüniyetli olduğu kabul edildiğinden kötüniyet tazminatı isteminin kabulüne karar verilerek, Asıl ve birleşen davalarda davacıların davasının kabulüne, … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe konu 20/11/2010 keşide tarihli, 10.000 TL bedelli ve 15/12/2010 keşide tarihli 5.000 TL bedelli çeklerden dolayı davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, %40 kötüniyet tazminatı isteminin davalıdan alınarak asıl ve birleşen dosyalar davacılarına ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Asıl ve birleşen davalarda davacıların davasının KABULÜNE, … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe konu 20/11/2010 keşide tarihli, 10.000 TL bedelli ve 15/12/2010 keşide tarihli 5.000 TL bedelli çeklerden dolayı davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, %40 kötüniyet tazminatı isteminin davalıdan alınarak asıl ve birleşen dosyalar davacılarına ödenmesine,
3-Aşağıda dökümü gösterilen davacı tarafından yapılan 1.646,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesap edilen 1.024,65 TL karar harcından peşin alınan 222,75-TL peşin harcın mahsubu ile, bakiye 801,90 TL karar harcının davalıdan tahsiline ,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı yararına taktir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Mahkememiz dosyası ile birleşen … 28. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas- … Karar sayılı dosyasında;
1-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı yararına taktir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Aşağıda dökümü gösterilen davacı tarafından yapılan 299,75-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesap edilen 1.024,65 TL karar harcından peşin alınan 222,75-TL peşin harcın mahsubu ile, bakiye 801,90 TL karar harcının davalıdan tahsiline ,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Mahkememiz dosyası ile birleşen … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas- … Karar sayılı dosyasında;
1-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı yararına taktir edilen 2.275,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Aşağıda dökümü gösterilen davacı tarafından yapılan 253,75-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-4-Harçlar Kanunu gereğince hesap edilen 1.024,65 TL karar harcından peşin alınan 222,75-TL peşin harcın mahsubu ile, bakiye 801,90TL karar harcının davalıdan tahsiline ,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan bakiyenin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
dair asıl ve birleşen dosya davacısı ve asıl ve birleşen dosya davalısı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük sürede TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/09/2019

Katip …

Hakim …

YARGILAMA GİDERİ : HARÇ :
18,40 TL BVH. 1.024,65- TL K.H.
1.500- TL Bil.Ücr. 222,75- TL P.H. –
51,60- TL Posta Gideri
76,55 TL T.Sonr. Posta G. 801,90TL B.H.
1.646,55,00- TL Yekün

Mahkememiz dosyası ile birleşen mahkememiz dosyası ile birleşen … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas- … Karar sayılı dosyasında;

YARGILAMA GİDERİ : HARÇ :
18,40 TL BVH. 1.024,65 TL K.H.
222,75- TL P.H. 222,75- TL P.H. –
12,60- TL Posta Gideri + 801,90 TL B.H.
253,75- TL Yekün
Mahkememiz dosyası ile birleşen … 28. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …
Esas- … Karar sayılı dosyasında

YARGILAMA GİDERİ : HARÇ :
18,40 TL BVH. 1.024,65- TL K.H.
222,75- TL P.H. 222,75- TL P.H. –
58,60- TL Posta Gideri + 801,90- TL B.H.
299,75- TL Yekün