Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/192 E. 2020/587 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/192 Esas
KARAR NO : 2020/587

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili şirketin 10/11/2017 tarihinde … marka modelli cihazı davalı şirketten satın aldığını, müvekkili şirket tarafından satın alınan telefonun dava dışı …’a 14/11/2017 tarihinde satıldığını, dava dışı …’ın telefonu aldıktan 2 ay gibi bir süre sonra telefonun ekranının açılmadığını bildirdiğini ve telefonun teknik servise gönderildiğini, ancak sorunun devam ettiğini ve 08/01/2018,26/01/2018 ve 06/02/2018 kayıtları ile telefonun teknik servise gönderildiğini, telefonun tamir edilememesi üzerine dava dışı … müvekkili şirket adına … İlçe Tüketici Hakem Heyetine başvurmuş ve yapılan bilirkişi incelemesinden arızanın kullanıcı kaynaklı olmadığı, üretim hatası olduğu bildirilerek başvurunun kabulüne karar verilmiş ve 1.250,00 TL dava dışı …’a ödendiğini, tüketiciye ödenen bedelin iadesi için davalı şirketten talep edildiğini ancak davalı şirketin vermiş olduğu cevapta müvekkili şirketin süresinde hakem heyetine savunma dilekçesini sunmadığı gerekçesi ile taleplerinin reddedildiğini bildirmekle şimdilik 1.050,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; yetkili mahkemelerin İstanbul Ticaret mahkemeleri olduğunu, davacı ile müvekkili şirket tarafından yapılan sözleşmede davacı şirket tarafından müvekkili şirketten alınan tüm cihazlara ilişkin tüm risklerin davacı tarafından üstlenilmiş olduğunu ancak davacının sözleşme hükümlerini yok sayarak rücuen tahsil talebinde bulunduğunu, davacının bu talebinin ise TTK 162 ve devamı maddelerinden doğan borç ailişkilerini düzenleyen bölümde yer alan ve rücuen tazmine ilişkin zaman aşımı düzenleyen maddesine kıyasen zaman aşımına uğradığını, alacak talebinin borcun doğum tarihi olan hakem heyeti karar tarihi ile olduğunu, davacının ise hakem heyeti karar tarihi üzerinden 2 yıllık süre geçtikten sonra müvekkili şirket aleyhine takibe geçtiğini, davacının hakem heyeti incelemesinde savunmasını yapmadığını, bayilik sözleşmesi hükümleri uyarınca da üzerine düşen yükümülüğe uygun hareket etmediğini bildirmekle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar ve 27/02/2019 karar tarihli kararı ile “Davalının yetki itirazının kabulü ile mahkememezin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin taraflar arasındaki sözleşme hükmü dikkate alınarak HMK’nın 17. Maddesi gereğince İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin olduğunun belirlenmesine, HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,” şeklinde karar verilmiş ve mahkememizin 2019/192 Esas sayılı sırasına kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olundu.
Mahkememizin 29/05/2019 tarihli celsesinin 7 numaralı ara kararı uyarınca tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ve dosya incelenerek dava konusu cihaz üzerinde inceleme yapılarak cihazın ayıplı olup olmadığının, ayıplı ise nedeninin, davalı tarafın sorumlu olup olmadığının tespiti, nihai olarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişi elektrik elektronik mühendisi …’ya tevdine karar verilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 08/07/2019 tarihli raporunda; dosya üzerinde ve bilirkişiye teslim edilen cep telefonu üzerinde yapılan inceleme ve testlerde cihazda herhangi bir aleni ayıp görülmediğini ancak tüm elektronik cihazlarda teknik servis aşamasında ve ortamında tespit edilemeyen, kullanım sırasında kullanıma, kullanım ortamına ve kullanım koşullarına bağlı olarak ortaya çıkabilen ve zaman zaman ortaya çıkan gizli ayıplar olableceği, kullanıcının kullanımı sırasında yaşanan bazı sorunların cihazın kullanıldığı ortama, kullanım şartlarına ve kullanım biçimine bağlı olarak zaman zaman nükseden ancak koşullar değiştiğinden yok olan veya zamanla ortadan kalkan problemlerin meydana gelebildiğini, bu tip problemlerin veya gizli ayıpların tespiti çoğu zaman teknik servis ortamında şartların mümkün olmaması nedeniyle anlaşılamadığını, bu tip sorunların tespiti ancak nüksettiği anda, nüksettiği yerde ve nüksettiği koşullarda yapılabilecek testler ve ölçümler ile mümkün olabileceğini, ancak 1.350,00 TL değerinde bir cihaz için arızanın nüksettiği anda ve koşullarda tespit ve incelemenin yapılması pratik olarak mümkün olmadığını, davaya konu cihazda bilirkişi tarafından yapılan incelemede herhangi bir ayıp, gizli ayıp veya problemin tespit edilemediği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizce … Tüketici Hakem Heyetine müzekkere yazılarak …’ın başvurusu ile oluşturulan … numaralı başvuru dosyasının mahkememiz dosyası arasına alındığı görülmüştür.
Mahkememizin 23/09/2019 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca dosyanın aynı bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 11/10/2019 tarihli ek raporunda; … İlçe Tüketici Hakem Heyeti’nin bilgisayar mühendisi bilirkişi … tarafından tarihi belli olmayan şekilde sunulan bilirkişi raporunda ; “Cihazda yapılan teknik inceleme sonucunda cihaz power tuşuna basıldığı zaman telefonun normal bir şeklide açıldığı, ses tuşlarının normal şeklide çalıştığı, wi-fi ile internete girebildiğinin görüldüğünü, birkaç defa kapatıp açıldıktan sonra bir defasında telefonun ekranına görüntü gelmediğinin görüldüğünü, sorun yazılımsal olabileceği gibi anakart-ekran arasındaki pleksi kablodaki temassızlıktan ya da anakart arızasından kaynaklanabileceği düşünülmektedir… Sonuç olarak cihaz arızalı olup çalışmamasından dolayı kullanıcı hatası olmadığı, ayıplı servis/ürün kanaatine varılmıştır.” denildiğinin görüldüğünü ancak mahkememizce atanan bilirkişi, tarafından cihaz üzerinden defalarca yapılan açma kapama testinde herhangi bir ekran görüntü problemi ve kablo temassızlık problemi ile karşılaşılmadığını, cihazın gayet normal bir şekilde çalışmakta ve işlevlerini yerine getirmekte olduğunu, cihazda bir problem ayıp ve kusur tespit edilmediğini, cihazın 3 defa servise aynı/benzer problemler nedeni ile gittiği servis kayıtlarından görülmekte olduğunu ancak bu servis kayıtlarında cihazda yazılım güncellemesi, genel bakım, kontrol ve testlerin yapılıp, telefonda herhangi bir problem olmadığının görüldükten sonra kullanıcıya teslim edildiğinin görüldüğünü, teknik servisin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş olduğu kanaatini bildirdiğini, telefonda zaman içerisinde problem oluşuyor olsa da bu sorunun üretici kaynaklı mı kullanıcı kaynaklı mı olduğunun teknik olarak tespitinin mümkün olmadığını, bilirkişi tarafından tespit edilememiş bir arıza veya probleme de vardır demenin meslek etiğine gereği mümkün olmadığını, ürünün 3 defa servise girip çıkmış olması ürünün arızalı/ayıplı veya üretim hatası olduğunu göstermediğini, sorunun kullanıcı kaynaklı da olabileceğini, mahkeme tarafından davacı lehine karar verilmesi halinde davalı tarafın ödemesi gereken bedelin telefon cihazının fatura bedeli + fatura tarihinden itibaren işleyen yasal avans faiz kadar olduğunu bildirmekle davaya konu cihazda yapılan detaylı tetkik, gözlem, test ve incelemeler neticesinde herhangi bir ayıp, gizli ayıp veya problemin tespit edilemediği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizin 30/12/2019 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca dava konusu cihazın üzerinde teknik inceleme yapılarak Bağcılar Kaymakamlığı İlçe Tüketici Hakem Heyeti dosyası içerisindeki bilirkişi raporunda belirtilen “sorun yazılımsal olacağı gibi anakart ekran-pleksi kablodaki temassızlıktan yada anakart arızasından kaynaklanabileceği ” şeklindeki beyan dikkate alınmak suretiyle cihaz üzerinde anakart ve pleksi kablosu incelenerek gerekirse cihaz açılarak böyle bir arızanın olup olmadığı açıkça belirlenmesi ve nihai kanaat bildirir rapor tanzimi için dosyanın bilirkişi …’a tayini ile rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 30/06/2020 tarihli raporunda; dosyadaki belgelerden dava konusu cihazın … model… IMEI numaralı telefon olduğu, 14/11/2017 tarihinde satın alındığı, cihazın 3 defa servise gönderildiği, cihazda görülen “görüntünün gidip gelmesi ve cihazın aşırı ısınması” arızasının devam ettiğinin anlaşıldığı, cihazın ekranında, arka kapağında ve çerçevesinde çizik ve soyulma türündeki hataların tüketici tarafından cihazın kötü kullanımından kaynaklandığının anlaşıldığını, cihazda görülen cihazın aşırı ısınma probleminin cihazın oksitlenmiş ana kartının arızalı olmasından kaynaklandığını, cihazda görülen görüntünün gidip gelme probleminin cihazın ana kartı ile ekrana görüntü gelmesini sağlayan rleksi kablosunun yerine tam olarak oturmamasından kaynaklandığı, telefonda yapılan kontrollerde; cihazın görüntüsünün gidip gelmesi ve cihazın aşırı ısınması probleminin cihazın ana kartından ve ekran fleksi kablosundan kaynaklandığı ve bu sorunun üretici firma kaynaklı olduğunu, cihazda oluşan hataların devam ettiği, cihazda görülen arızaların cihazın kullanımını ve cihazdan beklenen faydayı azalttığını, mevcut hali ile dosyadaki tüm bilgi, belgeler ve telefon üzerinde yapılan testler neticesinde; telefonun ayıplı sayılmasının gerektiği ile ilgili arızaların bulunduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; ayıp nedeniyle meydana gelen zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı taraf, 10.11.2017 tarihli faturada yer alan … marka cep telefonunu davalı şirketten satın aldığını, davalıdan satın alınan telefonun 14.11.2017 tarihinde dava dışı …’a satıldığını, telefonun ayıplı olması nedeniyle …’ın aleyhine … İlçe Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu, … İlçe Tüketici Hakem Heyeti’nin … numaralı 31.05.2018 tarihli kararı ile cep telefonunun ayıplı olması nedeniyle tüketicinin başvurusunun kabulüne, ürünün fatura bedeli olan 1.350,00 TL’nin tüketiciye iadesine, ayıplı olan cep telefonun kendisine iade edilmesine karar verildiği, kararın üzerine tüketiciye 1.250,00 TL ödeme yapıldığını, ayıplı cep telefonunu iade etmeye hazır olduğunu beyan ederek 1.050,00 TL bedelin tarafına iade edilmesini talep etmiştir. Davalı taraf, davacı ile arasında akdedilen Bayilik Sözleşmesi uyarınca alınan cihazlara ilişkin tüm riski davacının üstlendiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının tüketici hakem heyetine savunma yapmadığını beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Zamanaşımı açısından yapılan değerlendirmede dava tarihi itibariyle TBK m.231’de düzenlenen iki yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, davalı taraftan satın alınan cep telefonunun ayıplı olup olmadığı, ayıp nedeniyle ödenen bedelin iadesinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Yargılama sırasında dava konusu cihazın üzerinde inceleme yapılarak cihazın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise nedenin ne olduğu tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi … tarafından düzenlenen kök ve ek raporun, gerekçeli ve denetime elverişli olmadığı, cihazın yazılımının ve iç mekanizmasının incelenmeden değerlendirme yapıldığı, … İlçe Tüketici Hakem Heyeti tarafından alınan rapor arasında çelişki olduğu anlaşıldığından mahkememizin 30/12/2019 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı ile; dava konusu cihazın üzerinde teknik inceleme yapılarak … Kaymakamlığı İlçe Tüketici Hakem Heyeti dosyası içerisindeki bilirkişi raporunda belirtilen “sorun yazılımsal olabileceği gibi anakart ekran-pleksi kablosundaki temassızlıktan ya da anakart arızasından kaynaklanabileceği” şeklindeki tespitin dikkate alınması suretiyle cihaz üzerindeki anakart ve pleksi kablosu incelenerek gerekirse cihaz açılarak böyle bir arızanın olup olmadığının belirlenmesi konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi … 10/01/2020 tarihinde sunmuş olduğu dilekçesinde görevlendirme kapsamında yapılacak incelemeler konusunda uzmanlığının bulunmadığı ve inceleme için gerekli donanıma sahip olmadığını bildirerek görevden affını talep etmiştir. Bunun üzerine 15/01/2020 tarihli ara karar ile bilirkişinin görevden af talebi kabul edilmiş, 30/12/2019 tarihli celsenin 1 numaralı ara kararı doğrultusunda inceleme yapılmak üzere bilirkişi olarak … tayin edilmiştir. Bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda; cihaz üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; cihazın birkaç defa kapatılıp açılması sonrasında kullanım esnasında cihazın ekranındaki görüntünün gittiği ve cihazın kapandığı, anakart üzerinde yapılan incelemelerde, fleksi kablosunun yerine tam oturtulmadığı, bu sebeple ekran görüntüsünün gidip geldiği, cihazın ana kartı üzerinde bulunan lehimlerin aktığı ve anakart üzerinde oksitlenmeye sebep olduğu, telefonun arka üst kısmında ısınma olduğu, cihazın ayıplı olduğu, cihazın ekran görüntüsünün gidip gelmesi ve cihazın aşırı ısınması problemlerinin cihazın anakartından ve ekran fleksi kablosundan kaynaklandığı, bu ayıpların üretici firmadan kaynaklı olduğu, cihazda oluşan hataların devam ettiği, cihazda görülen arızaların cihazın kullanımını ve cihazdan beklenen faydayı azalttığı tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında Bayilik Sözleşmesi akdedildiği, davacının davalıdan 10/11/2017 tarihli faturaya konu … marka telefonu satın aldığı, telefonun satın alındıktan sonra dava dışı tüketici …’a satıldığı, Tüketici …’ın telefonu aldıktan sonra 08.01.2018, 26.01.2018 ve 06.02.2018 tarihlerinde üç defa “telefonun ekranının gitmesi” şikayetiyle teknik servise başvurulduğu, ancak teknik servis tarafından arızaların giderilmediği, bunun üzerine dava dışı …’ın davacı aleyhine … İlçe Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu, … İlçe Tüketici Hakem Heyeti’nin … numaralı 31.05.2018 tarihli kararı ile cep telefonunun ayıplı olması nedeniyle tüketicinin başvurusunun kabulüne, ürünün fatura bedeli olan 1.350,00 TL’nin tüketiciye iadesine, ayıplı olan cep telefonun kendisine iade edilmesine karar verildiği, kararın üzerine davacı tarafından tüketiciye 1.250,00 TL ödeme yapıldığı, yargılama sırasında yapılan incelemelerde telefonun üreticiden kaynaklı ayıplı olduğu, ayıpla ilgili davacının sorumluluğu bulunmadığı, davalı taraf her ne kadar taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 4-A maddesi gereğince sorumlu olmadığını beyan etse de ilgili maddenin temsil yetkisine ilişkin olduğu, tüketicilere yapılacak satışların davacı tarafından kendi nam ve hesabına yapılacağı ve davalıyı temsil etmeyeceğine ilişkin olduğu, ayıp nedeniyle sorumluluğun kaldırılmasına ilişkin olmadığı anlaşılmakla davalının satmış olduğu malın ayıplı olmasından dolayı TBK m.219 uyarınca sorumlu olduğu, davacı tarafından gönderilen mail ile ayıba ilişkin bildirimin süresinde yapıldığı, TBK m.227 ve m.229 uyarınca davacının sözleşmeden dönerek ödediği bedelin iadesini talep etme hakkı bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile TBK m.97’de düzenlenen birlikte ifa kuralı gereği dava konusu … marka … imei numaralı cep telefonunun adaptörü ve tüm eklentileri ile birlikte davalıya iadesine, 1.050,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile, TBK m.97’de düzenlenen birlikte ifa kuralı gereği dava konusu… marka … imei numaralı cep telefonunun adaptörü ve tüm eklentileri ile birlikte davalıya iadesine, 1.050,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 71,72 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile eksik 35,82 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan; 35,90 TL peşin harç + 35,90 başvurma harcı ile 1.327,5 TL posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 1.399,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti, kabul edilen dava değerinden fazla olamayacağından 1.050,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL tebligat, müzekkere ücretinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 5.390 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”