Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/170 E. 2021/696 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/170 Esas
KARAR NO : 2021/696

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2019
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 28/03/2019 tarihli dava dilekçeside;Davalı müvekkili şirketin işletmiş olduğu … adresinde bulunan …’un İnşaat ve yapım işlerini, taraflar arasında mutabık kalınan standartlarda gerçekleştirmeyi ve müvekkili şirkete teslim etmeyi üstlendiğini, davalı tesiste gerçekleştirmeyi taahhüt ettiği inşaat işlerinin büyük bir kısmını standart ve spesifikasyonlara tamamen aykırı ve ayıplı bir şekilde bir kısmını da eksik ve onarıma muhtaç ve müvekkili şirket tarafından kullanımı mümkün olmayacak şekilde gerçekleştirildiğini, davalı tarafından inşa edilen tesiste yer alan döşemelerin, Dj kabini yapı ve detaylarının ana orta bar malzeme ve detaylarının yer döşemelerinin ve teras kısmının metal iskeletlerinin VIP bölüm masaları ve koltuklarının halat ve direk yapılarının sahne arkası odalarının kapı ve pencerelerinin giriş karşılama alanının yeniden inşası veya tamir edilmesi gerektiği, VIP bölümü masaları, puflar, parmaklıklar, servis kabinleri, bar sandalyeleri, VIP güneş yatakları restoran koltukları, yuvarlak masalar gibi bir çok bölümdeki işlerin kullanımı imkansız olduğu bistro masaları, plaj masaları, VIP bölümde yer alan yuvarlak masalar gibi bir kısım işlerin tarafların mutabık kaldığı kalitede olmadığı, müvekkili şirket tarafından tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası kapsamında delil tespiti talebinde bulunduğunu, tesisin 2016 yaz sezonunda açılma tarihinin müvekkili şirket tarafından 6 haziran 2016 tarihi olarak öngörülmüş olduğunu davalı tesise ilişkin yüklendiği tüm edimleri işbu tarih öncesinde tamamlamayı ve tesisi Müvekkili şirkete teslim etmeyi taahhüt ettiğini, davalının yüklendiği edimi taraflarca kararlaştırılan tarihte ifa edemediğini, tesisin müvekkili şirket tarafından ancak 2 Temmuz 2016 tarihinde bir diğer ifade ile taraflarca kararlaştırılandan 26 gün geç açılabildiğini, davalı şirkete karşı yüklendiği edimi geç ifa ettiğini, müvekkili şirketin davalının geç ifası nedeniyle mahrum kaldığı 26 günlük kar kaybının davalı tarafından tazmin edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin uğramış olduğu kar kaybının miktarının bu aşamada müvekkili şirket tarafından belirlenmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirket ile … A.Ş. Arasındaki kira ilişkisi kapsamında aylık 70.800,00-TL. Olan kira bedelinin 26. Gününe tekabül eden 61.360,00-TL tutarındaki tazminatın davalı tarafından müvekkiline ödenmesi gerektiğini bildirerek, fazlaya ilişkin haklarının ve müddeiabihi HMK mad. 107 uyarınca arttırma haklarının saklı kalmak kaydıyla davalının ayıplı, eksik ve geç ifası nedeniyle müvekkili şirket tarafından uğranılan şimdilik 454.945,60-TL tutarındaki zararın ve kar kaybının her bir ödeme tarihinden itibaren bankaların kısa vadeli avans faizi oranı ile birlikte davalıdan tahsiline, avukatlık ücreti ve yargılama giderinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacı tarafça beyan edildiği üzere, … A.Ş.’nin (Astaş Holding) maliki olduğu, … adresinde mukim …’un sahil kısmında bulunan bar-restaurant ve plaj işletmesinin belirli bölümlerinin inşası konusunda anlaştıklarını taraflar arasında işin şartlarını belirleyen yazılı bir sözleşme kurulmadığını, tarafların zaman zaman yapmış oldukları şifai görüşmeler, e-posta yazışmaları ve telefon mesajlaşmalarıyla işin çerçevesinin belirlenmiş olduğunu, taraflarca işin yapılması karşılığında müvekkile ödenmesi gereken toplam tutarın faiz ve masraflar hariç kalmak üzere yaklaşık 1.170.879,00-TL olarak belirlendiğini, davacı tarafından müvekkiline bugüne dek sadece 691.049,88-TL tutarında ödeme yapıldığını, davacıya gönderilen faturaların ise iade olduğunu, davacı tarafça sözleşmenin feshedilmediğini ve … 28. Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile onarım talebinde bulunmuş olduğunu sözleşmenin feshedilmeksizin mahrum kalınan karın tazmininin talep edilmesinin yasal mesnedi bulunmadığını, buna karşın müvekkili tarafından davacı iş sahibine keşide olunan … 7. Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinde işin taraflarca anlaşıldığı şekilde 02/07/2016 tarihte tamamen teslim edilmiş olduğu, işin ve ürünlerin yaz sezonu boyunca kullanılmış olduğu ve hiçbir ihtar veya ihbarname keşide edilmediği, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile söz konusu ürünler dahil tüm iş ve ürünlerin işletmede bulunduğu ve kullanıldığının tespit edildiği, makul inceleme süresinin geçmiş olduğundan bahisle ürünlerin kabul edilmediği beyanının hukuki zeminden uzak olduğu ve kabul edilmediği bununla beraber davacıdan 479.829,12-TL. Bakiye alacak bulunduğu ve bunun ödemesi gerektiği ihtar olunduğu davacı tarafından bu ihtarnameye cevap verilmemiş olduğunu, davanın kabul anlamına gelmemekle beraber, müvekkilinden talep edebileceği yegane tazminat, olsa olsa işin üçüncü kişiye verilmesinin ihtarını mütaeakiben işin üçüncü kişi tarafından yapılması üzerine oluşacak masraf olabileceğini, hiçbir şekilde kusuru dahi bulunmaksızın işi tam ve zamanında teslim eden müvekkil şirket açısından bu durum da oluşmadığını, davanın öncelikle zamanaşımı yönünden, bu taleplerinin kabul edilmemesi durumunda esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası getirtilmiş yapılan incelemesinde davalı yüklenici tarafından eser sözleşmesi gereği yapılan imalatların eksiksiz olarak yerine getiriliği ve mekanı işletmeye açıldığının tespiti ile söz konusu ürünlerin ve ekipmaların üretim maliyetinin ve toplam proje bedelinin işçilik dahil hesaplanmasının talep edildiği mahallinde keşfen inceleme sonucunda ibraz edilen 22/08/2016 tarihli raporda delil tespiti istenilen kulüp ve restoranda envanter listesindeki malzemelerin kullanıldığı dosyada yapılmış imalatlarla ilgili onaylı sözleşme, teknik şartname , ataşman, fatura , sigorta belgeleri vs. Bulunmaması sebebi ile rapor hazırlanamadığı, eksik hususların tamamlanması durumunda ek rapor hazırlanabileceği aynı zamanda mesleğinde uzman iç mimar, konstrüktör demirci , mobilya imalatçısı marangoz bilirkişiler tarafından oluşturulacak bir bilirkişi heyetince inceleme yapılması gerektiğinin bildirildiği, davalı yüklenici tarafından ek rapor talebinde bulunulmuş ise de eksik hususların tamamlanmaması sebebi ile ek incelemenin yapılmadığı , dosyaya rapor sunulamamış olduğu görüldüğünden … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D iş sayılı dosyası hükme esas alınmamıştır.
… 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı tarafından davalının yapmış olduğu işlere ilişkin delil tespiti talep edildiği, inşaat mühendisi ve mimar bilirkişi tarafından mahallinde yapılan inceleme sonucunda davalının yapmış olduğu tüm imalatların özel üretim imalat olduğu, taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme teknik detay içeren imalata yönelik ölçü, ebat vs gibi her hangi bir şeyin olmadığı, taslak fotoğraflar üzerinde mutabık kalındığı, yazıya dökülmemiş nicelik, nitelik , ölçü, malzeme kalitesi vs gibi belirtilmemiş imalatların fen ve sanat kuralları çerçevesinde kabul edilmeyecek durumda bulunan imalatlar haricinde yorumda bulunamayacakları, ayıplı imalat olarak tespit edilen tüm imalatların fen ve sanat kurallarına uygun hale getirme bedelinin 73.400,00-TL olduğu, tüm imalatların aynı anda el atılması neticesinde 30 gün içinde bitirilebileceği, her imalat kaleminin ayrı ayrı ele alınıp ayıplar giderilecekse de 85 gün içinde bitirilebileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine (Ticaret Mahkemesi sıfatı ile) talimat yazılarak re’sen seçilecek 1 İnşaat Mühendisi, 1 İç mimar ve 1 tekstil mühendisi bilirkişiler marifeti ile mahalinde keşfen inceleme yapılarak dosyada mevcut bulunan fatura, e-mail ve Bodrum Sulh Hukuk Mahkemesince alınan tespit raporları değerlendirilmek sureti ile eksik ve ayıplı imalat bulunup bulunmadığı, varsa miktarının ne olduğu konusunda rapor alınması için 24.01.2019 tarihli ara karar oluşturulmuş, Davacı vekili 17.03.2020 tarihili dilekçesi ile müvekkili Şirketin deposunda saklamış olduğu ayıplı ve eksik teslim edilen ürünler, ürünlerin niteliği ve aradan geçen uzun zaman nedeniyle telef olmuştur. Bu nedenle bu ürünler üzerinde keşfen inceleme yapılması ve bu ürünler için ayıp miktarının hesaplanmasının imkansız hale geldiği, keşifen incelemesine gerek kalmadığını bildirmiştir. Davalı tarafından sunulan 13/02/2020 tarihli beyan dilekçesi ile; eserin tesliminden itibaren yaklaşık 5 sene geçtiğini, teslim edilen ürünlerin nerede ve ne şekilde muhafaza edildiği, nakledildiği, özellikle dava konusu ürünler olup olmadığı ve bu süre zarfında ne şekilde kullanıldığı da belli olmadığını, sağlam olarak teslim edildikleri yerden farklı bir yere nakledilen bir kısım taşınır eşyalarda teslimden itibaren varoldukları iddia olunan ayıpların ve eksikliklerin tespitinin talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, bildirmişlerdir.
Davalı vekilinin 13/02/2020 tarihli dilekçesi ve davacı vekilinin ise 17/03/2020 tarihli dilekçesi ile mahkememizce keşfen inceleme yapılması yönünde … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine (Ticaret Mahkemesi sıfatı ile) talimat yazılmasına ilişkin 24/01/2020 tarihli ara karardan rücu edilmesini talep etmiş oldukları anlaşıldığından davacı ve davalı vekillerinin beyanları doğrultusunda üzerinde keşfen inceleme yapılacak ürünlerin hali hazırda depolarda bulunduğu, geçen süre zarfında telef oldukları belirlendiğinden keşfen inceleme ara kararından rücu edilerek tespit dosyası ve dosya içinde bulunan taraflara ait deliller üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, ibraz edilen 19/03/2021 tarihli raporda: davaya konu işlerin, … ili, … ilçesi, … koyu , … mevkii, … adresinde bulunan … adlı tesiste yapılan dış mekan oturma Grupları, Mobilya İşleri, Paj yatakları, Ahşap Deck İmalatları, Metal Karkas İmalatlar, DJ kabini, Yatak, Yastık gibi Tekstil İmalatlarıdır. Davaya konu işlerin taraflar açısından sözlü anlaşmaya dayalı olarak ifa edildiği, ifaya konu işlerin, gizli ayıplı ifa edildiği, gizli ayıp ihbarının davacı tarafından yerine getirildiği, dosya içeriğindeki tespit raporundan ve dosya muhtevasındaki ihtarnamelerden, E-maillerden anlaşıldığını, dava konu Mimari/İç Mimarı/Tekstil İşleri ayıplı imalatların, fen ve sanat kurallarına uygun hale getirilmesi için rapor içeriğinde objektif ve teknik kriterlerle, denetime elverişli şekilde ayrıntılı olarak incelendiği üzere 82.850,00-TL +KDV bedelle giderilebileceği, işin 26 gün geciktiğinin mahkemece kabulü halinde; Davacının davalıdan 82.850,00-TL na ek olarak 232.595,19-TL daha alacaklı olduğu, davacının (82.850,00-TL + 232.595,19-TL =toplam) 315.445,19-TL lik alacağına; teslimin şart olduğu 02/07/2016 tarihinden itibaren (taraflar tacir olmakla)3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi kapsamında (TCMB ca yayanlanan Avans Faiz oranlarında (değişmesi halinde değişen nispetlerde) faiz talep edebileceği, tarafların sair taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmişlerdir.
6098 sayılı TBK’nın 470. Ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eseri meydana getirmeyi iş sahibinin de bunun karşılığı bir bedel ödemeyi üstlendiği karşılıklı edimleri içeren sözleşme niteliğindedir. TBK ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere yüklenicinin üstlendiği edimleri sözleşmeye uygun, iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle, fen ve sanat kurallarına uygun olarak ifa etmek, iş sahibi tarafınca işin yapımına ilişkin yüklenilen hususlarda sözleşmeye ve işin fen ve sanat kurallarına uygun yapılmasına engel olacak hususların bulunması halinde iş sahibini uyarma yükümlülüğü mevcuttur. Gizli ayıp, eserde basit bir muayene ile tesbit edilemeyen, çıplak gözle görülüp saptanamayan, kullanım sırasında ortaya çıkan veya kullanım sırasında gelişen bir durum nedeniyle ortaya çıkan ayıplardır. 6098 sayılı TBK’nın 474/I. maddelerindeki gibi makul bir sürede muayene ve ihbar yükümlülüğüne ilişkin bir düzenleme yoktur. TBK’nın 474/III. maddelerindeki düzenlemelerden iş sahibine gizli ayıplar ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin yükleniciye ayıp ihbarı yükümlülüğü getirildiği kabul edilmektedir. İhbar yükümlülüğü yerine getirilmezse eser zimnen kabul edilmiş sayılacaktır.
Eser sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 478. maddesi hükmünce, yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse bu sebep ile açılacak davaların teslim tarihinden başlayarak taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde 2 yılı, taşınmaz yapılarda ise 5 yılın ve yüklenicinin ağır kusuru var ise ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın 20 yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrayacaktır.
Davacı iş sahibi ile davalı yüklenici arasında yazılı bir eser sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflarca eser sözleşmesinin kurulduğuna ilişkin her hangi bir itiraz bildirilmemiştir. Davacı sözleşme konusu ürünlerin 06/06/2016 tarihinde tamamlanarak teslim edileceği hususunda anlaşıldığını, sözleşme konusu ürünlerin 02/07/2016 tarihinde teslim edildiğini, 26 günlük mahrum kaldığı karı ve gecikme sebebi ile uğramış olduğu zararların tazminini talep etmiştir. Taraflar arasındaki eser sözleşmesi sözlü olarak kurulmuş olup, sözleşme konusu işlerin 02/06/2016 tarihinde tamamlanarak teslim edileceğine ilişkin bir mutabakat bulunmadığı gibi iş sahibi davacı tarafından davalı yükleniciye ihtar gönderilmek sureti ile teslim konusunda davalı temerrüte düşürülmemiş olduğundan yüklenicinin kusuru ile teslimde gecikildiği kabul edilemeyeceğinden davacının gecikmiş ifa dolayısıyla talep etmiş olduğu kar kaybı ve maddi zararlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı yüklenici tarafından iş sahibine özel tasarlanmış konseptlerde ahşap, metal ve tekstil malzemelerinden oluşan imalatlar yapıldığı, ahşap imalatlar için yanlış ağaç türünün seçildiği, seçilen evsapsız malzemenin iyi emprenye edilmemesi ölçülerinde hata yapılması ve parçaların birbirleriyle uyuşmayarak birleşme noktalarında açılmalar olması, ahşap elemanların vernik , cila ve boyalarının usulüne göre yapılmaması nedeniyle güneş ve sudan etkilenerek şiştiği, ahşap malzemenin fen ve sanat kurallarına uygun olmadığı, metal malzemelerin de deniz kenarında rutubetin yoğun olduğu bölgede kullanılacak cinsten seçilmesi gerekirken bu kurallara uyulmadığı ve üzerine gerekli koruyucu işlemlerin uygulanmaması sebebi ile metal imalatlarda paslanma oluştuğu ve fen ve sanat kurallarına uygun olmayan kötü işçilikle imal edildiği, tekstil işlerinin de dış mekanda kullanılacak kumaşlardan olması gerektiği, bu kumaş özelliklerini taşımayan kumaşlardan imal edildiği, bu nedenle ayıplı oldukları bu ayıpların ürünler kullanılmaya başlanıldıktan sonra malzemelerin güneş de kalması sonucu burkulması, renk ve desen bozukluğuna sahip olduğu, nemin etkisi ile ahşap imalatlarda şişmelerin olduğu, bilirkişi raporu ve tespit raporuyla anlaşılmıştır. Davalı her ne kadar malzeme seçiminin davacıya ait olduğunu, davacının tercih etmiş olduğu malzemeler doğrultusunda işlerin yapıldığını savunmuş isede TBK nun 471/1 maddesine göre yüklenici üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenli ifa etmek zorunda olup, yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde benzer alandaki işleri üstelenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranması gerekmektedir.
Davalı tarafından uygun olmayan malzeme seçimi konusunda davacının uyarıldığına ilişkin her hangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünde bulunan yüklenicinin deniz kenarında açık alanda hangi tür malzemeyi kullanması gerektiğini bilmesi gerekmekte olup, iş sahibine de bu konuda uyarma zorunluluğu bulunduğundan davalı yüklenicinin basiretli bir tacir olarak fen ve sanat kurallarına uygun özenli bir iş yapmadığı sonucuna varılmıştır.
Davaya konu eser sözleşmesinde ayıplı imal edildiği tespit edilen işlerin gizli ayıplı olduğu, gizli ayıp durumunda davacı iş sahibinin ayıbı tespit eder etmez makul bir süre içinde yükleniciye bildirmekle yükümlü olduğu, davacı tarafından kullanımla ortaya çıkan ayıpların davalıya hem elektronik ortamda hem de ihtarname ile bildirildiği, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ile yaptırılan tespit sonucu ibraz edilen 28/11/2016 tarihli bilirkişi raporuyla da ayıpların giderilmesi için gerekli olan miktarın ne olduğunun öğrenildiği, davacı tarafından … 7. Noterliğinin …Tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalıya ayıp ihbarının yapıldığı, davalı tarafından çekilen … 7. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile de işin zamanında teslim edildiği, 02/07/2016 tarihinde işletilmeye başlandığı, teslim edilen ürünlerin sezon boyunca kullanıldığı ve kullanılmaya da devam edildiği bildirilmiştir. Davacı tarafından gizli ayıplı imalatların öğrenilmesinden itibaren 07/10/2016 tarihinde davalıya ihtar çekilerek ayıpların giderilmesinin istendiği, davalının ayıplı ürün teslim ettiğini kabul etmediğine ilişkin ihtarnamesini 14/10/2016 tarihinde keşide ettiği, davacının da 28/11/2016 tarihinde tespit yaptırılarak ayıplı imalatların giderim bedelini öğrendiği, davalı yüklenicinin işinin ehli ve basiretli bir tacir olarak dava konusu işleri iyi kalite malzeme ve işçilikle fen ve sanat kurallarına göre yapmak zorunda olduğu, davalının bu yükümlülüğü yerine getirmeyerek gizli ayıplı ürün teslim ettiği, bu şekli ile ağır kusurlu olduğu, TBK nun 478. Maddesi uyarınca uygulanması gerekli zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğu anlaşıldığından davalının zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucu; Davalı tarafından ayıplı olarak imal edilen ürünlerin fen ve sanat kurallarına uygun hale getirilmesi için gerekli olan bedelin 82.850,00-TL olduğu bilirkişi raporu ile anlaşıldığından 82.850,00-TL nın davadan önce davalı bedel konusunda usulüne uygun şekilde temerrüte düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, gecikmiş ifaya ilişkin taleplerin reddine karar vermek gerekmiş karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-82.850,00-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 5.659,48-TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 7.769,34-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla harç olan 2.109,85-TL.karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 5.659,48-TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 5.000-TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 900- TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 100-TL yargılama giderinin davanın red edilen kısmına tekabül eden 82-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 11.570,50-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 34.496,69TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/09/2021

Başkan …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Katip …
E-imzalıdır.

Harç Beyanı
K.H.= 5.659,48-TL
P.H.= 7.769,34TL
İ.H= 2.109,85-TL
Davacı yargılama gideri
4.800 TL bilirkişi ücreti
200- TL tebligat gideri
5.000- TL Toplam yargılama gideri

Davalı yargılama gideri
100-TL tebligat gideri

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.