Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/151 Esas
KARAR NO : 2019/1318
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/10/2016
KARAR TARİHİ : 17/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile 18/09/2016 tarihinde müvekkili …’in yolcu olarak bulunduğu ve dava dışı …’ün sevk ve idaresindeki araç ile … plaka sayılı aracı kullanan …’nın alkollü olarak sebebiyet verdiği kazada, müvekkilinin yaralandığını beyan ile 30.000 TL manevi tazminatın davalı … ve …’den kaza tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte, 1.500 TL tedavi sürecinde işten güçten geri kalma ve doğacak maluliyet nedeniyle şimdilik 500 TL olmak üzere toplam 2.000 TL maddi tazminatın tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesin italep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevabında, davacı tarafça dava açılmadan önce müvekkili şirketi başvuruda bulunulmadığı, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davacının zararını ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun ancak sigortalısının kusuru ve teminat limiti kadar olacağını, kusur oranları ve davacının maluliyet bakımından adli tıp kurumundan rapor alınması gerektiğin beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … vekili cevabında, kazanın müvekkilinin değil …’ün kusuru nedeni ile meydana geldiğini, müvekkilinin alkollü olarak araç kullandığına ilişkin beyanın da gerçeği yansıtmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … dava dilekçesi tebliğ edilmiş, ancak her hangi bir savunmada bulunmamıştır.
Dava, trafik kazasında yaralanma ve bu nedenle oluşan maluliyetten dolayı manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı tarafça 04/01/2017 tarihinde maddi tazminat taleplerinin … A.Ş tarafından karşılandığı beyan edilmekle, davacının davalılar … ve … hakkındaki manevi tazminat talepleri yönünden yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın trafik kazasında yaralanma nedeniyle uğranılan bedeni zararın ve ayrıca ağır tedavi nedeniyle yaşanılan ruhsal sıkıntı kaynaklı manevi zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, davacının dava açıldıktan sonra sigorta şirketi ile sulh olduğu ve sigorta şirketine yönelik taleplerinden ve maddi tazminata ilişkin davasından feragat ettiği, dava konusu kazanın 18/09/2016 tarihinde, davacının dava dışı …’ün yönetimindeki ve davacının içerisinde bulunduğu … plaka sayılı araca, davalı … maliki olduğu … plaka sayılı aracın davalı …’nın sevk ve idaresindeyken çarpması şeklinde meydana geldiği, davacının dava konusu kaza nedeniyle uğradığı maluliyete ilişkin … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasından Adli Tıp Kurumu vasıtası ile inceleme yaptırıldığı, davacının vücudundaki kemik kırıklarının ve çıkıklarının hayat fonksiyonlarını orta derecede etkiler nitelikte olduğunun rapor edildiği, yine bu dosyadan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinde inceleme yaptırıldığı ve kazanın meydana gelmesinde …’nın asli, …’ün tali kusurlu olduğunun rapor edildiği görülmüş olmakla, davacının zararına sebebiyet veren trafik kazasının meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle vücudunda bir çok kırık oluştuğunun dosya kapsamındaki tedavi belgeleri ile sabit olduğu, ayrıca yaralanmasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olmadığının tespit edildiği, manevi tazminat talep edilebilmesi için cismani zararın gerçekleşmesinin yeterli olduğu, ayrıca meydana gelen yaralanmanın iş gücünden kayba sebebiyet vermiş olmasının da gerekmekmediği, davaya konu edilen kazadan ötürü davacının yaralanması nedeniyle duyduğu acı ve üzüntünün giderilmesi için davacının manevi tazminat talebinin 10.000 TL sinin, tarafların ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumları, ayrıca ekonomik koşulları ile uyumlu olup, haklı ve yerinde olduğu kanaatine varılmakla, davacının davasının kısmen kabulün karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 10.000 TL’nin 18/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 219,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 463,90 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 463,90 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 103,90 TL yargılama giderinin davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 34,63 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısman davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinindavalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı … taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek bu davalıya tarafa verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.17/12/2019
Katip …
E-İMZALI
Hakim …
E-İMZALI
HARÇ BEYANI:
683,10 TL KH
219,20 TL PH
463,90 TL BİH
DAVACI GİDERİ:
103,90 TL POSTA
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”