Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/147 E. 2020/607 K. 26.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/147 Esas
KARAR NO : 2020/607

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2019
KARAR TARİHİ : 26/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili şirketin inşaat-gıda sektörü işi ile uğraştığını, müvekkili ile davalı arasında yapılan ticari işler sonucunda davalının 29.452,58 TL müvekkili şirkete borcunun bulunduğunu, davalının borcunun tahsili için müvekkili şirket tarafından … 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçildiğini, imzalı irsaliye faturalar ile söz konusu ticari faaliyete ilişkin malların tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, davacının itiraz dilekçesinde imzaya itiraz edilmediğini, davalının itirazının kötü niyetli olduğunu bildirmekle davanın kabulüne, itirazın iptaline, davalıya %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davalı vekilinin mahkememize cevap dilekçesini sunmadığı görülmüştür.
Mahkememizce 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının celp edildiği görülmekle, yapılan incelemede; davacı/alacaklının 29.452,58 TL cari hesap alacağı ve 1.730,84 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.182,42 TL’nin davalıdan tahsilini talep ettiği, davalı/borçlunun 18/01/2019 tarihli borca, borcun tüm fer’ilerine, borç dayanağı belgelere, faizin türüne ve miktarı ile faiz oranına itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce İstanbul Şişli SGK’ya müzekkere yazılarak davalının 2018 yılında şirketinde çalışan kişilerin bilgilerinin mahkememiz dosyası arasına alındığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere dosyanın mali müşavir bilirkişi …’ya tevdi edildiği, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 04/12/2019 tarihli raporunda; davacı davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürmediğinden temerrüt şartlarının oluşmadığı, davacının ispatlanabilen 7.086,29 TL alacağına takip tarihi olan 08/01/2019 tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari temerrüt faizi hesaplanması gerektiği, diğer taleplerinin ispata muhtaç olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizce… Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davalının 2018-2019 yıllarına ait BA formlarının ve KDV beyannamelerinin mahkememiz dosyası arasına alındığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından mutabakat belge asıllarının sunulduğu ve belge asıllarının mahkememizin 14210 sayılı kasa sırasına alındığı görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan fatura ve cari hesap alacağının tahsili için başlatılan … 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine karşı davalının borçlu olmadığını iddia ederek yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Uyuşmazlık, faturadan kaynaklı olarak davacının alacaklı olup olmadığı, fatura konusu malların davalıya teslim edilip edilmediği noktalarındadır.
Yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından tanzim olunan raporda; davalının inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmediği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, takip konusu faturaların davacı tarafın kayıtlarında yer aldığı, davacının kendi ticari kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle 29.452,58 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davalı taraf sevk irsaliyelerinin üzerindeki imzaların şirket çalışanlarına ait olmadığını beyan ettiğinden SGK kayıtları istenilmiştir. SGK kayıtları incelendiğinde sevk irsaliyelerinde ismi ve imzası bulunan …’ın davalı çalışanı olmadığı, davacı tarafından keşide edilen 7 faturanın ve sevk irsaliyesinin bu şahıs tarafından teslim alındığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından keşide edilen 10.07.2018 tarihli 7.086,29 TL bedelli fatura ve sevk irsaliyesini teslim alan …’ın ise davalı çalışanı olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan davalıya ait 2018 yılı BA formlarının tetkik edilmesi neticesinde, takip konusu edilen ve davacı tarafından düzenlenen 8 adet faturayı toplam değeri KDV hariç 34.677,00 TL olarak mal alımı bildirimi kapsamında davalının vergi dairesine bildirdiği anlaşılmıştır. Bu tutara %8 KDV eklendiğinde davacı tarafından keşide edilen 8 adet faturanın toplam tutarı ile aynı olduğu görülmüştür. Dolayısıyla uyuşmazlık konusu alacağı oluşturan faturaların konusu malların davalı tarafından teslim alındığı tespit olunmuştur. Davalının savunmaları yerinde görülmemiştir.
Uyuşmazlık konusunu oluşturan faturalar açısından yapılan değerlendirmede; faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davalı tarafından bütün faturaların vergi dairesine BA beyannamesi kapsamında bildirildiği, davalı tarafından faturalara ve faturaların içeriğine yönelik bir itirazda bulunmadığı, davalının ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmekten kaçındığı, davalı tarafından faturaların bedelinin tamamının ödendiği gösterir bir delil sunulmadığı anlaşıldığından davalı tarafından yapılan 8.000,00 TL ödemenin mahsubu sonucunda davacının takip tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı olarak davalıdan 29.452,58 TL cari hesap alacağının olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İşlemiş faize yapılan itiraz dava konusu edilmediğinden, davacı tarafından sadece asıl alacak harçlandırıldığından ve dava değeri olarak bildirildiğinden, taleple bağlılık kuralı uyarınca işlemiş faize yapılan itiraz konusunda değerlendirme yapılmamıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın asıl alacak açısından iptaline, takibin 29.452,58 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, itirazın asıl alacak açısından iptaline, takibin 29.452,58 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, kabul edilen alacağın %20’si oranındaki 5.890,51 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.011,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 502,98 TL harçtan mahsubu ile eksik 1.508,92 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan; 502,98 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere 547,38 TL harç ile posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan 830,00 TL yargılama gideri toplamı 1.377,38 TL’nin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.417,89 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2020

Katip
¸¸

Hakim
¸¸