Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/144 E. 2019/264 K. 25.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/144 Esas
KARAR NO : 2019/264

DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 18/03/2019
KARAR TARİHİ : 25/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Hakem Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 18/03/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait bulunan … plakalı araç ile davalı … şirketince sigortalanan … plakalı aracın 11/05/2018 günü çarpışarak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazada … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, dolayısıyla oluşan hasarın … plakalı araç sigortalısı tarafından karşılanması gerektiğini, sigorta şirketine başvuruda bulunulmasına rağmen 12/06/2018 tarihli yazı cevabında taleplerinin yerine getirilemeyeceğinin bildirildiğini, ihtilaf nedeni ile sigorta şirketi aleyhine … 3 Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile müvekkili ait bulunan … plakalı araç üzerinde meydana gelen kaza nedeniyle oluşan hasarın onarım bedelinin tespitinin yaptırıldığını, yapılan tespit üzerine hasar onarım bedelinin 40.900 TL olarak belirlendiğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçede 33.000 TL olduğundan 33.000 TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesi talep edilmiş olmasına rağmen hakem heyetince hukuki olmayan bir nedenden ve yetersiz gerekçeyle başvurunun reddine karar verildiğini, bu karara karşı itiraz ettiklerini ancak başvuru formu sunulmadığı ve itiraz ücreti yatırılmadığı gerekçesiyle itiraz haklarının kullanıdırılmadığını bildirerek; Sigorta Tahkim Komisyonunun 2018/65342 E, 2018/77806 Karar sayılı 31/12 2018 tarihli kararının HMK 439 maddesi uyarınca iptaline karar verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında verilen karar, 6100 sayılı HMK’nın 439. maddesinde düzenlenen hakem kararının iptâli davasına ilişkindir. 6100 sayılı HMK’da tahkim yargılamasında görevli mahkeme konusunda 410 ve 439. maddelerde düzenlemeler yer almakta iken 15.03.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı Kanun 57. maddesiyle HMK 410. madde, 60. maddesiyle de HMK 439. madde değiştirilmiştir. Ayrıca 53. madde ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 15. maddesinde yapılan değişiklik ve 54. madde ile bu Kanun’a eklenen ek 1. madde ile de görevli mahkeme konusunda ihtiyari tahkim ve milletlerarası tahkim arasında paralellik sağlanmıştır. Kanun’un 55. maddesiyle de 5235 sayılı Kanun’un 5. maddesinde değişiklik yapılmış ve iptâl davaları ticaret mahkemesinin heyet halince göreceği davalar arasından çıkarılmıştır. Yapılan değişiklikler sonucu HMK’daki son düzenlemelerde; tahkim yargılamasında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkemenin, konusuna göre tahkim yeri asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi olduğu, tahkim yeri belirlenmemiş ise görevli mahkemenin, konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret Mahkemesi yetkili mahkemenin ise davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya işyeri mahkemesi olduğu (HMK 410/1), hakem kararına karşı yalnızca iptâl davası açılabileceği, iptâl davasının, tahkim yeri Bölge Adliye Mahkemesi’nde açılacağı, öncelikle ve ivedilikle görüleceği (HMK 439/1) belirtilmiştir. 4686 sayılı MTK’daki son düzenleme ise hakem kararına karşı yalnızca iptâl davası açılabileceği, iptâl davasının, 3’üncü madde uyarınca yetkili asliye hukuk mahkemesinin bulunduğu yer yönünden yetkili Bölge Adliye Mahkemesi’nde açılacağı, öncelikle ve ivedilikle görüleceği (15/1), bu Kanun’da asliye hukuk mahkemesine verilen görev ve yetkilerin, uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi tarafından kullanılacağı (ek 1) şeklindedir. Yapılan değişiklikler ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu ve 6100 sayılı HMK’daki tahkim konusundaki görev kuralları benzer hale getirilmiştir.Yapılan bu düzenlemeler mahkemelerin görevine ilişkindir. Görev düzenlemesi yapılan 7101 sayılı Kanun’da görev kuralına ilişkin yapılan değişikliklerin eldeki davalara uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir hükme yer verilmemiştir. Sonuç olarak uygulanması gereken geçiş hükmü bulunmamaktadır. Usul kuralları ve bu kapsamda yer alan görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, aksine düzenleme yoksa derhal uygulanacağından, yapılan görev kuralı değişikliklerinin kanunda istisna niteliğinde geçiş hükümlerine yer verilmediği için eldeki davalara da uygulanması gerekir. Davanın 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce ya da Bölge Adliye Mahkemeleri’nin faaliyete geçtiği tarihten önce açılıp açılmadığının da bir önemi bulunmamaktadır. Aynı şekilde sözleşme tarihi itibarıyla hakem kararlarına karşı iptâl davası mı açılacağı ya da temyiz yoluna mı başvurulması gerektiği konusundaki görüş ayrılığı da 13.04.2018 tarih, ve 20162 Esas, 2018/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile giderilip sözleşme tarihine bakılmaksızın iptâl davası olarak belirlenmiştir. 6100 sayılı HMK geçici 1/1. maddede bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinin Kanun’un yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış davalarda uygulanmayacağı düzenlemesi, geçici 3/3. maddede ise, bu Kanun’da Bölge Adliye Mahkemeleri’ne görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanun’un bu Kanun’a aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı düzenlemeleri bulunmakta ise de bu maddeler 6100 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemelere ilişkin olup 6100 sayılı Kanun’da değişiklik yapan 7101 sayılı Kanun hükümlerini kapsadığından söz edilemez. Somut olay değerlendirildiğinde hüküm verildikten sonra yapılan kanun değişikliği ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 439. maddesine göre açılmış olan iptâl davasının Bölge Adliye Mahkemesi’nde görülmesi zorunlu hale gelmiş olmakla mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 28/05/2018 tarih, 2018/2072 Esas, 2018/3984 Karar sayılı ilamı ve Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 11/06/2018 tarihli, 2018/3140 Esas ve 2018/2459 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; 7101 sayılı kanunda görev kurallarına ilişkin yapılan değişikliklerin eldeki davalara uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir hükme yer verilmediği, uygulanması gerektiğine yönelik geçiş hükmü bulunmadığı, usul kuralları ve bu kapsamda yer alan görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu, aksine düzenlemenin bulunmaması halinde göreve ilişkin kuralların derhal uygulanması gerektiği, yapılan görev kuralı değişiklikleri kanunda istisna niteliğinde geçiş hükümlerine yer verilmediği için eldeki davalarada uygulanması gerektiği, 6100 sayılı HMK’nun 439. maddesine göre açılmış bulunan iptal davasının 7101 sayılı kanunla yapılan göreve ilişkin değişiklik nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi’nde görülmesinin zorunlu hale geldiği anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine, dava dilekçesinin usulden reddine, Bölge Adliye Mahkemesinin görevli olduğuna, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Mahkememizin görevsizliğine, mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç ve masrafların görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/03/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …