Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/120 E. 2019/965 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/120 Esas
KARAR NO : 2019/965

DAVA : İADE-İ MUHAKEME
DAVA TARİHİ : 04/04/2002
KARAR TARİHİ : 10/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İade-i Muhakeme talep eden … vekili tarafından mahkememize sunulan 27/02/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Tasfiye Halinde … Ltd. Şti.’nin 595 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre kurulmuş bir şirket olduğunu, ortaklardan birinin mimar veya mühendis olmaması dolayısıyla 4708 sayılı yasaya göre yapı denetim faaliyeti yapmasının mümkün olmadığını, bu durum karşısında 4708 sayılı yasaya uygun olarak … Ltd. Şti. Adında bir şirket kuran ortakların arık yasal olarak yapı denetimi yapmasına imkan kalmayan … Ltd. Şti.’nin 08/08/2001 tarihinde tasfiyesine kara verildiğini, ancak bu karara muhalif olan bir kısım ortakların 28/12/2001 tarihinde yeni bir genel kurul topladığını, ardından ortaklardan …, … ve … tarafından iş bu yargılamanın iadesine konu davanın ikame edilerek 08/08/2001 tarihli genel kurulun iptaline ve 28/12/2001 tarihli genel kurulun ilan ve tesciline karar verilmesinin talep edildiğini, mahkemece 08/08/2001 tarihli genel kurulun iptaline ve 28/12/2001 tarihli genel kurulun ise yoklukla malul olduğu gerekçesiyle tescil ve ilanına dair istemin reddine karar verildiğini, Tasfiye Halinde … Ltd. Şti. Vekili tarafından temyiz edilen kararın, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2005/9800 Esas, 2006/10323 Karar sayılı ve 16/10/2006 kararıyla onanmak suretiyle kesinleştiğini, davacıların bununla yetinmeyerek bir kısım ortaklar tarafından kurulan … Ltd. Şti.’nin haksız rekabet hükümlerine aykırı davrandığını ileri sürerek açtığı davada ise mahkemenin haksız rekabet rekabetin varlığına hükmetmediğini ve kararın kesinleştiğini, bunun üzerine davacılardan … ve …’un aralarında müvekkilininde bulunduğu bazı kişilere karşı tazminat davası ikame ettiklerini, … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde … Esas, … Karar sayılı ve 15/03/2018 tarihli kararıyla müvekkilinin de aralarında bulunduğu davalıların davacılara tazminat ödemesine karar verildiğini, karar karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, halen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinde 2018/1484 Esas sayısıyla derdest olduğunu, … 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin yüksek tazminat kararı sonrasında arşiv ve evrak araştırması yapan müvekkilinin mahkemenizde görülen iş bu talebe konu dava aşamasında temin edilemeyen ve bu nedenle 6762 sayılı TTK’nun 538. Maddesine aykırılık olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilen genel kurul çağrısıyla ilgili bazı evrakları temin ettiğini, bu nedenle iş bu yargılamanın iadesi istemli davayı ikame ettiklerini beyan ederek mahkememizce verilen 2002/503 Esas, 2005/98 Karar sayılı ve 28/02/2005 tarihli kararın mahkemeye sunulamayan ve sonuç üzerinde etkili olan tebligat belgeleri dikkate alınarak yeniden yargılama yolu ile ele alınarak davanın reddi ile 08/08/2001 tarihli genel kurulun geçerli olduğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İade-i Muhakeme talepli dilekçe mahkememizin 2002/503 Esas sayılı dosyamız davacılarına usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, davacılardan … tarafından mahkememize sunulun cevap dilekçesinde özetle; şirket ortaklarınca ortaklar genel kurulunca görevlendirdikleri müdürler … ve …’ün yasal, etik ve ahlaki davranmayıp şirketin kazandığı paraları ve sermaye olarak koydukları paraları komisyon karşılığı aldıkları sahte faturaları gider göstermek suretiyle şirketleri ve tarafınında içinde bulunduğu ortaklarını dolandırıp şirketi güya tasfiye etmiş gibi gösterip, aynı adreste aynı iş kolunda … Ltd. Şti. İsminin önüne sadece “…” ismini eklemek suretiyle … Ltd. Şti. İsimli rakip firma kurdukları, yeni kurdukları şirketi tescil ettirerek ortağı olduğu şirket demirbaşlarına da zimmetlerine alarak haksız rekabet yapmak fiili de dahil kanunsu olarak faaliyetlerine devam ettiklerini, tüm oraklar alacaklarını alıp, ibralaşmadan şirketin tasfiyesi haksızlık diye düşünerek tasfiye edilmesinin reddedilmesini talep etmiştir.
Dava, mahkememizin Yargıtay ilamı ile onanıp kesinleşen 2002/503 Esas, 2005/98 Karar sayılı, 28/02/2005 tarihli kararının, davalı şirket yetkilisi tarafından sunulamayan delillerin sunulması ile birlikte yeniden yargılama yapılması istemine ilişkindir.
Mahkememizce görülen 2002/503 Esas sayılı dosyamızda davacılar …, … ve … vekili müvekkillerinin 595 sayılı K.H.K. Hükümlerine göre 03/08/200 tarihinde 18 ortaklı ana sözleşmedeki hükümler ve faaliyet konuları aynı olan … Ltd. Şirketi ünvanlı şirketi kurduklarını ve ana sözleşmelerinde şirketin ortaklarından … ve …’ü şirkete yetkili müdür tayin ettiklerini ve … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarası ile Ticaret Sicilinde tescil ettirdiklerini, 03/08/200 tarihinden itibaren faaliyetlerini inşaat çalışmaları ile devam ettirdiğini, bu şirketin faaliyetlerinin halen devam ettirdiğini, şirket genel kurulunun 08/08/2001 tarihindeki 3 sayılı kararı ile şirketin tasfiyesine ve tasfiye memuru olarak …’ın tayinine dair karar alındığını, alınan bu kararın tüm ortaklara çağrı yapılmadan böyle bir toplantının şirket merkezinde yapılmadığı, şirket yetkili müdürlerinin hazırlayıp toplantı yapmış gibi gösterilerek ortakların evlerinden toplanan imzalar ile kararın alındığını, umumi heyet toplantılarının günü ve gündeminin TTK’nuna göre ilan ve tebliğ edilmediğini, ekseriyete sahip olmayan bir genel kurul kararı yapıldığını belirterek şirketin 28/12/2001 tarihli genel kurulunun kendileri tarafından yapıldığını, bu yapılan genel kurulunun usul ve yasaya uygun olduğunu, belirterek 08/08/2001 tarihli 3 sayılı genel tasfiye kurulu kararının geçersiz olduğunu, bunun iptali yolunda hüküm kurulmasını 28/12/2001 tarihli genel kurul kararının ilan ve tesciline karar verilmesini talep ettiği, davalı şirket yetkilisi … tarafından verilen yazılı beyan dilekçesinde ise davacıların açmış olduğu davanın yerinde olmadığı, alınan genel kuru kararının yerinde olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dosyanın mahkememizce yapılan yargılaması neticesinde verilen 2002/503 Esas, 2005/98 Karar sayılı 28/02/2005 tarihli karar ile; davacılar tarafından, davalı aleyhine açılan 08/08/2001 tarihli 3 sayılı ortaklar kurulunun fesih ve tasfiye kararının iptaline ve davacılar tarafından, davalı aleyhine açılan 28/12/2001 tarihli genel kurul kararının tescil ve ilanına ilişkin istemin bu genel kurul kararının yoklukla malul olduğu anlaşıldığından bu istemin reddine karar verilmiş olup mahkememizce verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2005/9800 Esas, 2006/10323 Karar sayılı 16/10/2006 tarihli ilamı ile onanarak 24/01/2007 tarihinde kesinleşmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi neticesinde; yeniden yargılama isteyen davacı … yeniden yargılamaya konu ettiği mahkememizin 2002/503 Esas, 2005/98 Karar sayılı 28/02/2005 tarihli kararının 24/01/2007 tarihinde kesinleşmiş olduğu, yeniden yargılama istemine ilişkin davanın 06/03/2019 tarihinde açılmış olduğu görülmüştür.
HMK’nun 377. Maddesine göre yargılamanın iadesindeki süre iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren 10 yıldır. Bu süre hak düşürücü süre olup, yargılamanın iadesine konu olan kararın kesinleşme tarihi ile işbu davanın açıldığı tarih arasında 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğundan, davacının yargılamanın iadesi talebinin HMK 179. Madde gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Yeniden yargılama isteminin REDDİNE
2-Harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yeniden yargılama talep eden tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Yeniden yargılama talep eden tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yenileme talep edene iadesine,
Dair yeniden yargılama talep eden vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.. 10/10/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …