Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/12 E. 2020/542 K. 12.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/12 Esas
KARAR NO : 2020/542

DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2016
KARAR TARİHİ : 12/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; … Bankası … Şubesi ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. Arasında 950.000,00 TL limitli 10/02/2010 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesinin imzalandığını, aynı sözleşmede 01/06/2010 tarihli limit artırma ile limitin 1.020.000,00 TL’ye yükseltildiğini, müvekkillerinden … ile davalının bu krediyi ayrı yarı miktarlara müşterek ve müteselsilen kefil olarak sözleşmede imzalarının mevcut olduğunu, dava dışı şirketin kredi borcuna karşılık aynı zamanda evli-eş olan müvekkillerinden müşterek banka mevduat hesaplarından 03/01/2011 – 22/11/2013 tarihleri arasında 32 kez farklı tarihlerde ve miktarlarda toplam 441.845,34 TL kesinti yapıldığını, davalının dava dışı şirketin yetkilisi olduğunu, müvekkillerinin müşterek banka mevduat hesaplarından yapılan kesinti miktarları ödenmeyince 15/09/2015 tarihinde … 13. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile takibe geçildiğini, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkilinin borcu ödemesi asıl borçlu olan dava dışı şirkete ödediği miktarın tamamı için ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte davalının ise payına düşen 1/2 miktarı için rücu haklarının bulunduğunu bildirmekle itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle toplam takip miktarının %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davaya konu edilen alacağın süresinde talep konusu yapılmadığından zaman aşımına uğradığını, davacılar temerrüde düşerek borçlarını ödemediklerini, söz konusu kredilerden kaynaklı müvekkiline hesap kat cetveli ya da kredi hesap özeti gönderilmediğini ve müvekkilinin temerrüde düşmediğini, müvekkilinin davacıların damadı olduğunu, evliliğin sonlanmasının ardından icra takibine geçildiğini ve takipte kötü niyet bulunduğunu, müvekkilinin evlilik sürecinde 450.000,00 USD bedelinde davacının kızlarının oturmuş olduğu ve tapusuna sahip olduğu evin yapım giderleri için masraf yaptığını ve bu parayı davacılara ödediğini, aradaki ilişki incelendiğinde müvekkilinin davacılara herhangi bir borcunun bulunmadığını bildirmekle davanın reddine, davacılar lehine %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 13. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacılar/alacaklılar tarafından 220.992,68 TL asıl alacak ve 64.861,38 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 285.784,06 TL’nin davalı/borçludan tahsilini talep ettiği, davalının itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının … 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/06/2016 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile “Dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine, mahkememizin görevsizliğini, dosyanın karar kesinleşmesinden sonra yasal süre içerisinde istek halinde görevli ve yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine” dair karar verilmiş, davacılar vekilinin 10/08/2016 tarihli dilekçesi ile görevsizlik kararının kaldırılmasına dair verilen kararın kaldırılması amacıyla dosyanın Temyiz’e gönderilmesini talep ettiği, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 22/10/2018 tarihli 2016/19439 Esas 2018/5116 Karar sayılı kararı ile “dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına” dair karar verilmiş olup, dosyanın mahkememizin 2019/12 Esas sayılı sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce … 13. Asliye Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya örneğinin uyap sistemi üzerinden mahkememiz dosyası arasına alındığı görülmüştür.
Mahkememizce … 21. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı icra takip dosyasının mahkememiz dosyası arasına alındığı görülmüştür.
Mahkememizce … Bankası … Şubesine müzekkere yazılarak davacılar …, … ile davalı … arasında imzalanan dava konusu Genel Kredi Sözleşmesi ve limit arttırım sözleşmesi aslının ve yine davacıların Genel Kredi Sözleşmesindeki kefil sıfatıyla ne kadar ödeme yaptığı, ortak hesaplarına banka tarafından kesilen ödemelerin dekontlarının ve kredi ilişkisi nedeniyle banka tarafından davacılardan ne kadar ödeme alındığına dair bilgi ve belgelerin mahkememiz dosyası arasına alındığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, Genel Kredi Sözleşmesi, kefalet ve limit arttırım sözleşmesi, dekontlar ve icra dosyası içerisindeki diğer deliller incelenerek davacıların yapmış oldukları ödemelerin miktarı, yapmış oldukları ödemelerin davalı tarafa rücu edip edemeyecekleri, rücu edilecekse ne kadarının rücu edileceği, nihai olarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere dosyanın borçlar hukukunda nitelikli hesaplamalar uzmanı …ve bankacı …’e tevdi edildiği, bilirkişilerin mahkememize sunmuş oldukları 02/09/2019 tarihli raporunda; davacının davalıdan 435.032,34 TL asıl alacak + 64.138,88 TL faiz olmak üzere toplam 499.171,22 TL’nin 1/2’si oranındaki 249.585,61 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava;dava dışı … Ltd. Şti. İle … Bankası arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine kefil olan davacıların kefalet nedeniyle dava dışı … Bankasına yapmış oldukları ödemeleri diğer kefil davalıya rücu edilmesine ilişkin başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacılar, … Bankası ile dava dışı … Ltd. Şti arasında 950.000,00 TL limitli 10.02.2010 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi imzalandığını, 01.06.2010 tarihli Limit Arttırım Sözleşmesi limitin 1.020.000,00 TL’ye çıkarıldığını, davacı …’in ve davalının bu sözleşmelere ayrı ayrı kefil olduğunu, dava dışı şirketin kredi borçları nedeniyle davacıların ortak hesabından toplam 441.845,34 TL kesinti yapıldığını, müteselsil kefil olan davalının hissesi oranında ödenen borçtan sorumlu olduğunu, bu nedenle ödenen 441.845,34 TL’nin 1/2’si oranındaki miktarın davalıya rücu edilmesi ve ödeme tarihinden itibaren işletilen faizin davalıdan tahsil edilmesi gerektiğini beyan ederek icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı taraf, davacıların temerrüte düşürülmeden ödeme yaptığını, ödenen bedelin rücu edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Davacılar vekili tarafından sunulan 11/03/2019 tarihli beyan dilekçesinde; … bankası tarafından yapılan kesintilerin toplam miktarının 433.977,24 TL olduğu, sehven 441.845,34 TL olarak belirtildiği, davalı kefilin sorumluluğunun 220.922,67 olmadığı, 216.988,62 TL olduğunu, huzurdaki dava yönünden de tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla taleple bağlı kalınarak 216.988,62 TL asıl alacak, 64.861,38 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 281.850,00 TL üzerinden takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
… 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…E. … K. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacılar tarafından … Ltd. Şti’nin kredi borcuna karşılık yapılan ödemenin kredi borçlusu … Ltd. Şti’ye rücu edilmesine ilişkin itirazın iptali davası olduğu, davanın kabulüne karar verildiği davacılar tarafından toplamda 433.977,24 TL ödeme yapıldığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
… 21. İcra Hukuk Mahkemesinin … E. … K. Sayılı dosyanın incelenmesinde, davanın itirazın kaldırılmasına ilişkin olduğu anlaşılmakla söz konusu karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden davalının derdestlik itirazının reddine karar verilmiştir.
Zamanaşımı açısından yapılan değerlendirmede; uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca takip tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; … Bankası A.Ş ile … Ltd. Şti arasında limit arttırım sözleşmeleriyle birlikte toplam 1.020.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davacı …’in … numaralı vadeli TL hesabına karşılık şerhi ile müteselsil kefil olduğu, davalı …’in müteselsil kefil olduğu, kredi borcuna karşılık davacıların ortak hesabı olan … numaralı hesaptan toplam 433.977,24 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacıların ortak hesabından yapılan ödemelerin müteselsil kefil olan davalıya rücu edilip edilemeyeceği, edilebilecekse hangi oranda ve ne miktarda rücu edileceğine ilişkindir.
Davacı … açısından yapılan değerlendirmede; adı geçen davacının söz konusu genel kredi sözleşmesine kefil olmadığı, diğer davacı ile ortak olan hesabından ödeme veya kesinti yapılmasının davacı …’i kefil hale getirmeyeceği, davacı …’in ortak hesap olan … numaralı hesabı kredi kefaletine karşılık rehin olarak verdiği, bu nedenle ortak hesaptan kesinti yapıldığı anlaşılmakla müteselsil kefil sıfatı bulunmayan davacı …’in diğer kefile rücu etme hakkının bulunmadığı, bir başka deyişle kefil sıfatı olmayan davacının müteselsil kefiller arasındaki rücu davasında aktif husumetinin bulunmadığı sonucuna varılarak davacı …’in dava konusu icra takibinde aktif husumeti bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı … açısından yapılan değerlendirmede; 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun; 496. maddesinde, müteselsil kefilin ödediği borç miktarınca alacaklıya halef olacağı; 488. maddesinde, borçluyla birlikte veya kendi aralarında müteselsil kefil olarak yükümlülük altına giren kefillerden her birinin borcun tamamından sorumlu olduğu ancak borcun tamamını ödeyen müteselsil kefilin diğerlerine hissesi oranında rücu hakkına sahip olacağı; 146. maddesi uyarınca ödeme yapan müteselsil kefilin diğerlerine hissesi oranında rücu edebileceği, hissenin belirli olmaması halinde eşit olarak kabul edileceği düzenlendiğinden, somut olayda dava dışı … Ltd. Şti’nin kredi borcuna sadece davacı … ve davalı birlikte müteselsil kefil olduğundan hisse oranlarının 1/2 olarak eşit olduğu, davacı …’in müteselsil kefil sıfatıyla yapmış olduğu ödemelerin davalının sorumlu olduğu hisseye karşılık gelen 1/2 oranındaki miktarını diğer müteselsil kefil davalıya rücu edebileceği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle davacı …’in müteselsil kefil sıfatıyla ödediği 433.977,24 TL’nin yarısını teşkil eden 216.988,62 TL’yi davalıya rücu edebileceği anlaşılmıştır.
İşlemiş faiz talebi açısından yapılan değerlendirmede; ödeme yapan kefilin ödediği tarihten itibaren asıl borçluya yönelik faiz işletebileceği, diğer müteselsil kefile ödenen miktar yönünden temerrüte düşürülmeden ve ödenen miktarın hissesi oranında rücu edilmesine ilişkin başvuru yapılmadan faiz işletilemeyeceği kanaatine varılmakla takip tarihinden önce temerrüt olgusu oluşmadığından işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davacı … açısından; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 216.988,62 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı … açısından; dava konusu icra takibinde aktif husumeti bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-A)Davacı … açısından; davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 216.988,62 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faizi uygulanmasına, kabul edilen alacağın %20’si oranındaki 43.397,72 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
B) Davacı … açısından; dava konusu icra takibinde aktif husumeti bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 14.822,49 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.451,56 + icra dosyasına yatırılan 1.428,92 TL olmak üzere toplam 4.880,48 harçtan mahsubu ile bakiye 9.942,01 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı … yönünden aktif husumeti bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiğinden maktu karar ve ilam harcı olan 54,40 TL’nin davacı …’den tahsil edilerek Hazineyi irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 3.451,56 + icra dosyasına yatırılan 1.428,92 TL + 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 4.909,68 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı …’e verilmesine,
5-Davacılar toplam 1.882,80 TL yargılama gideri yapıldığı anlaşılmakla, bu yargılama giderinin 1/2’sine davacı … tarafından yapıldığı kanaatine varılmış 941,40 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 714,87 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı …’e verilmesine,
Bakiye kısmın davacı … üzerinde bırakılmasına,
6-Davacılar toplam 1.882,80 TL yargılama gideri yapıldığı anlaşılmakla, bu yargılama giderinin 1/2’sine davacı … tarafından yapıldığı kanaatine varılmış, 941,40 TL yargılama giderinin davacı … üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 23.639,20 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı … verilmesine,
9-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 9.743,41 TL vekalet ücretinin davacı … tahsil edilerek davalıya verilmesine,
10-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden … açısından aktif husumetten reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT M.7/2 uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsil edilerek davalıya verilmesine,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸