Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/111 E. 2019/759 K. 09.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/111 Esas
KARAR NO : 2019/759

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 31/05/2016
KARAR TARİHİ : 09/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin farklı dönemlerde davalıdan …, …, … ve … abone nosu ile elektrik satın aldığını, müvekkiline sözleşme devam ettiği sürece her ay müvekkilinin kullandığı elektrik tüketimi nedeni ile davalı tarafından fatura tahakkuk ettirildiğini, müvekkili tarafından her ay düzenli olarak ödenen faturalarda tüketim bedeli karşılığı olmayan kayıp kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli, PSH sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım bedeli v.b.adlar altında haksız bedelin davalı tarafından tahsil edildiğini, kayıp kaçak bedeli adı altında ücretin tahsil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kayıp kaçak bedelinin dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminden abonelere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı gösterdiğini, elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka şahıslarca hırsızlık yapmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsil edilmesinin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile asla bağdaşmayacağını, kayıp kaçak bedeli adı altında bir ücretin müvekkilinden tahsil edileceğine yönelik sözleşme hükümleri TBK. M.20 VD.hükümlere göre müvekkili şirket aleyhine olan sözleşme hükümlerinin birer genel işlem koşulu olduğu ve kesin hükümsüzlük türünde geçersiz olan hükümlerden olduğunu ve geçersiz olduğunu, 11/08/2002 tarih ve 24843 Sayılı Resmi Gazatede yayınlanan perakende satış hizmet geliri ile perakende enerji satış fiyatlarının düzenlenmesi hakkında tebliğ’e dayanılarak günümüze kadar tahsil edilmekte olan dava konusu bedellerin geçmişe dönük olarak ödenmesi gerektiğini, perakende satış hizmet bedeli, PSH sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli ve dağıtım bedeli adı altında tahsil edilen ücretlerinde haksız ve hukuka aykırı ber şekilde müvekkili şirketten tahsil edildiğini, söz konusu bedellerin müvekkilinden tahsil edileceğine yönelik sözleşme hükümlerinin de TBK. M.20 v.d.anlamında genel işlem koşulu olduğunu ve müvekkili açısından geçersiz olduğunu, % 2 oranında TRT payının hesaplanmasında kayıp kaçak ve diğer bedellerin de yer aldığı fatura miktarı üzerinden işlem yapıldığını, ancak TRT payı hesap edilirken kayıp kaçak ve diğer bedellerin yer almadığı fatura miktarı üzerinden % 2 TRT payı hesaplanması gerektiğinden bahisle, davanın kabulü ile müvekkili şirketin aboneliklerinin bulunduğu davalı firmadan belirsiz alacak niteliğindeki son on yıldır tahsil edilen kayıp kaçak, perakende satış hizmet bedeli, PSH sayaç okuma, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin ve haksız yere tahsil edilen diğer bedellerden ve bu bedeller toplamı üzerinden fazladan ödenen TRT paylarından fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile tahkikat sonucunda müvekkili şirketin alacağının davalı şirketten şimdilik 3.000,00 TL fatura ödeme tarihinden itibaren hesap edilecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsil edilerek müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 21/06/2017 havale tarihli dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilen sözleşmenin 15.7.maddesine göre sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını, iş bu yetki sözleşmesi uyarınca HMK’nın 17. Maddesine göre özel yetkili Mahkemelerin İstanbul Adliyesi Mahkemeleri olduğunu, HMK’nın 6-1.maddesi uyarınca Genel Yetkili Mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, müvekkili şirketin ticaret sicil adresinin İstanbul olduğunu, bu sebeple söz konusu davanın İstanbul Mahkemelerinde açılması gerektiğini, davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini beyan ettiği ve ayrıca davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/930 Esas 2017/1160 Karar sayılı kararı ile … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkisizliğine karar verilerek mahkememizin 2019/111 sayılı Esas numarası ile yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; Kayıp kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli, PSH sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım bedeli, TRT payı ve sair isimler altında davacıdan tahsil edilen tutarların elektrik istirdatı istemine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. Sayılı kararı ve Dairemiz kararları ile Anayasanın Vergi ödevi Başlıklı 73. maddesindeki “… Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır…” şeklindeki düzenlemeye göre; kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK Kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak (elektrik enerjisinin hırsızlanması) bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesininde şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Ne var ki, 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.
Sonuç olarak; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 E, 2014/679 K. sayılı ilamı ile tüketiciler lehine, geçmişe yönelik olarak ödedikleri kayıp kaçak ve diğer fatura kalemlerini geri alma imkanı getirilmiş, 6446 sayılı Kanuna göre tahsil edilen bu bedelleri geri almak isteyen tüketiciler 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. fıkra ile bu haklarından geri bırakılmışlardır. Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Hal böyle olunca mahkememizce, konusuz kalan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin karar verilmesi gerekmiştir. Ancak dava tarihi itibariyle davacının Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararına göre haklı olduğu aşikar olduğundan davacı lehine yargılama giderleri ve vekalet ücreti hükmedilmiştir. Dava her ne kadar konusuz kalsa da, sonradan 6446 Sayılı Kanuna getirilen düzenleme geriye etkili olarak uygulanacağından dava açıldığı andaki haklılık durumu göz ardı edilemez.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiş, yukarıda açıklanan nedenlerle yargılama giderleri ve vekalet ücreti davacı lehine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın konusuz kalmış olması nedeniyle DAVA HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsil edilerek Hazineyi irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 9,00 TL posta masrafları olan yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen herhangi bir masraf olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2019

Katip
¸

Hakim …
¸

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”