Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/11 E. 2020/115 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/11 Esas
KARAR NO : 2020/115

DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ : 08/09/2016
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Açılması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 08/09/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı/borçlu şirketten 2.725.309,00 TL alacağı bulunduğunu, Davalı/borçlu şirketin müvekkiline borçlu olduğu hususu taraflar arasındaki hesap mutabakatı ile sabit olduğunu, Müvekkilinin gerek şifahi gerekse yazılı taleplerine rağmen davalı/borçlunun müvekkilimize olan borcunu ödememesi üzerine, davalı/borçlu aleyhine … (25). İcra Müdürlüğü’nün E…. sayılı dosyası ile öncelikle ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu dosyadan gönderilen ödeme emri borçlu şirkete tebliğ edilmiş ise de borçlu şirket, alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini, İİK.m.43 uyarınca takibin türü değiştirilerek davalı/borçlu aleyhine iflas yoluyla adi takibe geçildiğini ve davalı/borçluya iflas ödeme emri tebliğe çıkartıldığını,Davalı/borçluya çıkarılan iflas ödeme emrinin iade olması sebebiyle davalı/borçlunun İTO’dan bildirilen adresine yeniden ödeme emri gönderildiğini ve iş bu tebligat da bila tebliğ iade olduğunu,bunun üzerine davalı/borçlunun İTO’dan bildirilen adresine T.K.m.35’e göre tebligat çıkarıldığını, bununla da yetinilmeyerek davalı/borçlunun vekiline de ayrıca tebligat çıkarıldığını, iflas ödeme emri davalı/borçlunun vekiline 02.08.2016 tarihinde tebliğ edilmiş ise de davalı/borçlu vekilince süresinde herhangi bir itirazda bulunulmadığını, davalı/borçlu aleyhine … (25). İcra Müdürlüğünün E…. sayılı dosyası ile yapılan iflas yoluyla adi takip kesinleştiğini,Tarafımızca haricen yapılan araştırma neticesinde davalı/borçlu şirketin ekonomik durumunun kötü olduğunu, davalı/borçlu şirketin mali güçlükler içerisinde bulunduğunu öğrendiklerini, Bu durumda tacir olan borçluya karşı müvekkilin alacaklarını tahsil edebilmek için işbu davayı açmak zorunda kaldığını, bu sebeple davalının iflasına karar verilmesi gerektiğini bildirerek; davanın kabulü ile davalı/borçlunun iflasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin alacaklı olduğunu iddia eden şahısla bir alacak borç ilişkisi olmadığını, kendisinin sadece şirketin hissedarı olduğunu, Müvekkilim şirket ile davacı arasında borca alacağa dair herhangi bir sözleşme bulunmadığını, Davacının, davalı şirkette sadece hissedar sıfatına sahip olduğunu, Kendi hissedarı olduğu bir şirketi iflas ettirmek istemesinin çelişkili olduğunu, Davalı şirketin 750.000 lira sermayeli bir anonim şirket olduğunu, şu anda yaşanmakta olan ve hemen hemen 2 yıldır süren ekonomik krizin etkisiyle her şirket gibi ticari yönden sıkıntıları mevcutsa da iflası gerektiren bir durumu bulunduğunu, Hesap mutabakatı olarak dosyada mevcut tablonun hukuki bir değeri ve bağlayıcılığının olmadığını, çeşitli tarihlerde Kürşat … tarafından gönderildiği iddia edilen paraların ise bu hesaba nasıl dahil edildiği bizce anlaşılamadığını,Bir an için davacıya bir borç olduğu varsayılsa dahi Kürşat …’ın alacaklı sıfatı bulunmadığını, 14.11.2016 tarihli süre uzatım dilekçesinde de izah edildiği üzere gerek icra takibine gerekse iflas takibine itiraz edildiğini, 04.08.2016 günü … iş emir numarası ile en geniş şekilde iflas ödeme emrine konu borca itiraz edildiğini, bu nedenle açılan davanın usulden reddi gerektiğini, çünkü itirazın kaldırılması talebinin dilekçede mevcut olmadığnı, ayrıca zamanaşımı definde de bulunduklarını, Bir an için alacağın var olduğu kabul edilse dahi zamanaşımına uğradığını bildirerek; davanın öncelikle usulden, bu kabul görmediği takdirde esastan reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 25 İcra Müdürlüğünün .. esas sayılı dosyası getirtilmiş yapılan incelemesinde; … tarafından … A.Ş aleyhine iflas yoluyla 2.725.309,00 TL üzerinden takip yapıldığı, ödeme emrinin … A.Ş ye tebliğ edildiği, 02/09/2016 tarihli tutanak ile iflas ödeme emrinin borçlu vekiline 02/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz olmaması sebebiyle takibin kesinleştiğine dair icra müdürlüğü tarafından imzalı derkenarın verilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce icra dosyasının yapılan incelemesi ve icra müdürlüğünden verilen takibin kesinleştiğine dair derkenar doğrultusunda davanın itirazsız iflas davası olduğu yolunda tensip düzenlenmiş ise de; davalı vekili … 25.İcra Müdürlüğünden tebliğ ettirilen iflas ödeme emrini 04/08/2016 tarihinde … iş emir numarası ile itiraz ettiğini bildirdiğinden … 25.İcra müdürlüğüne yeniden müzekkere yazılarak davalının iflas ödeme emrine itiraz edip etmediğinin bildirilmesi istenilmiş, verilen cevabi yazıda iflas ödeme emrine karşı davalının 04/08/2016 tarihinde itiraz ettiği bildirilmiş olduğundan yargılamaya itirazlı iflas davası olarak devam olunmuştur.
Mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, ibraz edilen 03/10/2017 tarihli raporda: Takip alacaklısı-davacının, takip borçlusu-davalı şirketten 18.03.2016 tarihi itibariyle toplam 2.725.700,00 TL tutarında alacaklı bulunduğu, (davacının 28.06.2016 tarihinde takipteki 2.725.309,00 TL tutarındaki talebi ile bağlı bulunduğu) Takip alacaklısı-davacının, takip borçlusu-davalı şirkete 05.08.2015-18.03.2016 tarihleri arasında (16) kalem banka havalesi ile göndermiş bulunduğu toplam 2.725.700,00 TL nın tamamının sermaye koyma (taahhüt) borcuna (300.000,00 TL) ilişkin olmadığı, Takip alacaklısı-davacının, depo emrine esas alacak tutarının; Dava tarihi itibariyle; 2.725.309,00 TL (asıl) ve TCMB Kısa Vadeli Krediler Avans faiz oranlarının tatbiki suretiyle aşağıdaki şekilde hesaplanan 56.447,50 TL faizi olmak üzere toplam (2.725.309,00+56.447,50=) 2.781.756,50 TL dan ibaret bulunduğu;Faiz Başlangıcı : 28.06.2016 (Takip Tarihi) Faiz Sonu: 08.09.2016 (Dava Tarihi),AnaPara:2.725.309,00 TL, Duruşma tarihi itibariyle; 2.725.309,00 TL asıl ve TCMB Kısa Vadeli Krediler Avans faiz oranlarının tatbiki suretiyle aşağıdaki şekilde hesaplanan 396.700,46 TL faizi olmak üzere toplam (2.725.309,00+396.700,46=) 3.122.009,46 TL dan ibaret bulunduğu; Faiz Başlangıcı : 28.06.2016 (Takip Tarihi) Faiz Sonu: 08.09.2016 (Duruşma Tarihi)AnaPara:2.725.309,00 TL,Başlama Tarihi 28.06.2016.Bitiş tarihi 16/11/2017 , gün sayısı 506, Oran %10,50 , 396.700,46 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacı ve davalı yanın bilirkişi raporuna yapmış olduğu itirazların değerlendirilmesi, icra müdürlüğünce yapılan yazışma sonucunda davalının 04/08/2016 tarihinde iflas ödeme emrine itiraz ettiği, davanın itirazlı iflas davası olduğunun belirlendiği, buna rağmen bilirkişi raporunda davanın itirazsız iflas davası olduğu tespit edilerek rapor sunulduğu, depo emrine esas olan faiz başlangıcının ilk takip tarihi olan 18/05/2016 tarihi yerine takip yolunun değiştirildiği 28/06/2016 tarihi olarak belirlendiği, 28/06/2016 tarihinden itibaren faiz hesabının yapıldığı, vekalet ücreti başvuru harcı masraflarının depo emrine dahil edilmediği anlaşıldığından bu eksiklikliğin tamamlanması açısından bilirkişiden ek rapor aldırılmış olup ibraz edilen 12/02/2018 tarihli ek raporda; Takipte Kesinleşen Miktar 2.725.309,00 TL,Tahsil Harcı Miktarı Bakiye Harç Oranı (4,55) 124.001,56 TL,Başvurma Harcı Miktarı 29,20 TL ,Vekalet Ücreti Miktarı – Tam 91.079,63 TL, Toplam Faiz Miktarı 522.139,34 TL,Masraf Miktarı 15,30 TL olmak üzere 15/03/2018 duruşma tarihi itibariyle depo emrine esas olacak alacak tutarının 3.462.574,03 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Davalı şirketin ticaret sicil özeti getirtilmiş yapılan incelemesinde; 750.000 TL sermayeli 300.000 TL karşılığı , %40 hissedarının …, 225.000 TL karşılığı %30 hissedarının …, 225.000 TL karşılığı %30 hissedarının Tolga Gültekin olduğu görülmüştür.
Davalı şirketin incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, HMK.nun 222.maddesine göre sahibi lehine delil olma vasfına sahip olduğu, davacının davalı şirkete sermaye taahhütünden doğan borcunu tamamen ödemiş olduğu, davacının davalı şirket aleyhine icra takibinde davalı şirkete ödemiş olduğu sermaye payından doğan alacağının dahil olmadığı, davalı şirketin 2015,2016 yıllarına ait ticari defter kayıtları ile vergi dairesine ait kurumlar vergisi beyannamelerine uygunluğu tespit edilen 31/12/2015 ve 31/12/2016 tarihli bilançolarına uygunluğu tespit edilen 331 ortaklara borçlar hesabına göre davalı şirketin davacı …’e 31/12/2015 tarihi itibariyle 2.687.308,67 TL, 18/03/2016 takip tarihi itibariyle davacının banka kanalıyla göndermiş olduğu paralar sebebiyle 2.725.308,65 TL tutarında borçlu bulunduğu, davacı şirket ortağının sermaye koyma taahhütü borcu kapsamında olmayan banka kanalıyla davalıya göndermiş olduğu paralar sebebiyle davalıdan alacaklı bulunduğu, bu alacağı dolayısıyla davalı şirkete karşı iflas yoluyla adi takip yapma hakkına sahip bulunduğu, davacının da iflas yoluyla takip yaparak alacağını takibe koyduğu görülmüştür.
Davalı şirketin ticaret sicil adresinin Mahkememiz yargı alanında kaldığı, şirketin halen faal olduğu, ticaret sicil özetinden anlaşılmıştır.
İİK.158.maddesinde borçlunun takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkemece 7 gün içerisinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesine, borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline dava vicahta devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emredeceği, borçlunun imtina etmesi durumunda ilk oturumda iflasına karar verileceği düzenleme konusu yapılmıştır.
Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda; davalının davacıya borçlu olduğu, yapmış olduğu itirazının yerinde bulunmadığı anlaşıldığından; 15/03/2018 tarihli oturumda davalının itirazının kesin olarak kaldırılmasına karar verilerek İİK 158.maddesi uyarınca 2.725.309,00 TL takipte kesinleşen tutar, Bakiye Harç Oranı (4,55) 124.001,56 TL,Başvurma Harcı Miktarı 29,20 TL ,Vekalet Ücreti Miktarı – Tam 91.079,63 TL, Toplam Faiz Miktarı 522.139,34 TL,Masraf Miktarı 15,30 TL olmak üzere 15/03/2018 duruşma tarihi itibariyle depo emrine esas olacak alacak tutarının 3.462.574,03 TL olarak 7 gün içinde alacaklıya ve Mahkeme veznesine veya icra dosyasına ödenmesi, 7 gün içinde alacaklıya icra mahkemesine ödeme yapılmaz ise şirketin iflasına karar verileceğinin davalı vekilinin yüzüne karşı ihtar edildiği, Mahkememizce aynı zamanda depo emrinin davalı asile de gönderilmesine karar verildiği, davalı asilin ticaret sicil memurluğunda kayıtlı bulunan … İş Merkezi Akıllı Ofis … adresine çıkartılan depo kararına ilişkin tebligatın daha önce aynı adrese yapılan bila ikmal iade edilmesi üzerine, aynı adresine depo emrinin TK.nun 35.maddesine göre çıkartıldığı, 35.maddeye göre depo kararının davalıya tebliğ edildiği, davacı vekilinin aynı adresi bildirerek müvekkiline çıkartılan tebligatın 35.madde uyarınca çıkartılmaması gerektiğini, müvekkilinin bu adreste faaliyetine devam ettiğini bildirerek yeniden tebligat çıkartılmasını talep ettiği dikkate alınarak depo kararı davalının ticaret sicil memurluğundaki adresine yeniden çıkartılmış, çıkartılan depo kararı muhattabın gösterilen adreste tanınmamasından dolayı iade edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; Davalı vekilinin bildirdiği adrese daha önceden TK.35.maddesine göre depo kararının tebliğ edilmiş olduğu ve İİK. 158/2 maddesinde belirlendiği şekilde 15/03/2018 tarihli oturumda depo kararının davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunduğu, 7 gün içerisinde borcun yatırılmaması durumunda şirketin iflasına karar verileceğinin ihtar edildiği,yapılan tebligata ve ihtara rağmen verilen 7 günlük sürede depo kararının yerine getirilmemiş olduğu anlaşıldığından davalının iflasına karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesinin 2018/2088 Esas, 2018/2172 Karar sayılı 13/12/2018 tarihli kararı ile bozulmuş olup, bozma ilamında:”… İİk.nun 158.maddesi gereğince; Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre duruşma yaparak, gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac eder. Şu kadar ki, borçlu takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir.Dosyada icra dosyasının aslı veya okunaklı ve onaylı bir sureti de bulunmamaktadır.Dosyanın incelenmesinde 15/03/2018 tarihli celsede itirazın kesin olarak kaldırılmasına ve depo emrine karar verilmiş ise de iflas ilanları hususunda karar verilmediği ve ilanların yaptırılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin esasa ilişkin nedenler incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak iflas ilanlarının yaptırılması için dosyanın iadesine karar vermek gerekmektedir.Kabule göre de, yargılama giderleri konusunda istinafa konu bir itiraz bulunmasa da, bu husus HMK.nun 332/1.maddesi gereğince hakimin re’sen gözeteceği durumlardan olması nedeniyle; ortada henüz yapılmış bir harcama (yargılama masrafı) olmadığı, iflas avansının yapılması muhtemel masraflar için alınan bedel (avans) olması nedeniyle ve yatırılan iflas avansının iflas masasınca değerlendirilerek davacıya ödeneceği gözetilmeden kısa kararda ve hükümde yargılama giderleri içerisinde gösterilerek davalıdan tahsiline karar verilmesi de doğru olmadığı…” bildirilmiştir.
Mahkememizce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi’nin kararı doğrultusunda İİK.158/1 maddesinin yollaması ile İİK166.maddesi uyarınca ticaret sicil gazetesi ve yurt genelinde dağıtımı yapılan gazetede iflasa ilişkin gerekli ilanlar yaptırılmış, İstanbul 25.İcra Müdürlüğünün 2016/16206 E.sayılı dosyası getirtilerek depo emrine esas alacağın hesap ettirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişiler tarafından sunulan 12/07/2019 tarihli raporda; takip alacaklısı davacının, takip borçlusu/davalı şirketten 18/03/2016 tarihi itibariyle toplam 2.725.700 TL tutarınca alacaklı bulunduğu, (davacının 28/06/2016 tarihli takipteki 2.725,309 TL tutarındaki talebi ile bağlı bulunduğu), takip alacaklısı davacısının, takip borçlusu/davalı şirkete 05/08/2015-18/03/2016 tarihleri arasında (16) kalem banka havalesi ile göndermiş olduğu toplam 2.725.700 TL’nin tamamının sermaye koyma (taahhüt) borcuna (300.000,00 TL) ilişkin olmadığı, takip alacaklısı-davacının 23/05/2019 günlü ara kararı mucibi 14/11/2019 duruşma tarihi itibariyle depo emrine esas olacak alacak tutarı; 2.725.309,00 TL takiple kesinleşen miktar, 124.001,56 TL tahsil harcı miktarı bakiye harç oranı, 29,20 TL başvurma harcı, 91.079,63 TL vekalet ücreti , 999.591,08 TL toplam faiz miktarı, 15,30 TL masraf, 1.274,40 TL ilan gideri, 1.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.942.300,17 TL olduğu bildirilmiştir.
İİK.158.maddesinde borçlunun takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkemece 7 gün içerisinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesine, borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline dava vicahta devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emredeceği, borçlunun imtina etmesi durumunda ilk oturumda iflasına karar verileceği düzenleme konusu yapılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi raporu doğrultusunda 2.725.379 TL takiple kesinleşen tutar, 124.001,56 TL tahsil harcı, 29.20 TL başvurma harcı, 91.079,63 TL vekalet ücreti, 14/11/2019 tarihine kadar işlemiş 999.591,08 TL faiz, 15,30 TL masraf olmak üzere toplam 3.940.025,77 TL’nin depo kararının tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde alacaklıya mahkeme veznesine veya icra dosyasına ödenmesi, yedi gün içinde alacaklıya icra veya mahkeme veznesine ödeme yapılmaz ise İİK’nın 158. Maddesi uyarınca ilk celsede şirketin iflasına karar verileceğini içerir ihtarı taşıyan depo emri davalı asile tebliğ edildiği gibi 14/11/2019 tarihli oturumda davalı vekilinin yüzüne karşı da ihtar edilmiştir. Depo emrinin tebliğine rağmen verilen 7 günlük yasal süre içerisinde depo kararının yerine getirilmediği anlaşıldığından davalı şirketin iflasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının KABULÜNE, … Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı davalı …Ş.’nin İFLASINA, iflasın 06/02/2020 günü saat 14:45 itibari ile açılmasına,
2-İflasın açıldığının iflas müdürlüğüne derhal bildirilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 54,40 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 25,20 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 29,20 TL harç ile bozmadan önce 1.054,60 TL , bozmadan sonra 314,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.368,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 10 günlük sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/02/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …