Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/107 E. 2019/194 K. 01.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/107 Esas
KARAR NO : 2019/194

DAVA : Tazminat (Uluslar Arası Hava Taşımacılğı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/02/2019
KARAR TARİHİ : 01/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Uluslar Arası Hava Taşımacılğı Kaynaklı) davasının tensiben yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 28.02.2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile komisyonculuk yapan davalı şirket arasında 19.10.2018 tarihinde anlaşma yapıldığı, yapılan anlaşma gereği müvekkiline ait ürünlerin, 19.10.2018 tarihinde havalimanına getirileceği, yükleme yapılacağı ve 22.10.2018 tarihinde … Şirketi vasıtası ile hedef noktaya taşınacağını, bu hususta 15.10.2018 tarihinde müvekkiline ait toplam 4500-5000 kg arası olan ve net kg’ın taşıma tarihinde netleşeceği ürünlerin kg başı 1,91 USD’den taşınması hususunda anlaşmaya varıldığını, müvekkili, yapılan anlaşma doğrultusunda ürünlerini 19.10.2018 tarihinde … Havalimanı’na getirdiğini, ancak ürünlerini getirdikten sonra davalı şirket … Şirketi’nin uçuş iptalini gerekçe göstererek yapılan anlaşmayı haksız olarak feshettiğini, bu fesih sonrasında davalı şirket, müvekkiline daha pahalı olan iki alternatif sunduğunu, müvekkilinin de ürünlerini havalimanına getirmiş olması nedeniyle ve en önemlisi taahhüt etmiş olduğu teslimat tarihi yaklaşmış olduğundan sunulan alternatifler arasından birini tercih etmek zorunda kaldığını, 19.10.2018 tarihinde yapılan ikinci anlaşmaya göre toplam 4556 kg olan ürünler kg başına 2,63 USD’den … Şirketi vasıtası ile 22.10.2018 tarihinde hedef noktaya taşınacağını, yapılan ikinci anlaşma gereği müvekkilinin, kg başına 0,72 USD daha fazla ödemek zorunda kalmış ve böylelikle toplamda 3.254,40 USD zarara uğradığını, sözkonusu zararın tazmini için davalı şirkete 07.11.2018 tarihinde ihtar edildiğini, buna rağmen müvekkilinin zararı giderilmediğinden ve sözleşmenin haksız olarak feshedilmesinden kaynaklı müvekkilinin uğradığı maddi zararın tazminini talep ve dava etmiştir.
Dava; 19.10.2018 tarihinde taraflar arasında yapılan anlaşma gereği, davalı tarafın haksız olarak anlaşmayı feshetmesi sonucu oluşan maddi zararın tazmininin talebine ilişkinin açılan tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
1.1.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 3/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, davanın tazminat davası olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.18/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ve 7155 sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2.maddesi uyarınca Arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında , davanın TTK’nun 5/A., 6325 sayılı Kanunun 18/A-2., HMK’nun 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, peşin alınan 295,01 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 250,61 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda TENSİBEN karar verildi. 01/03/2019

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

5070 Sayılı Kanun gereğince e-imza ile imzalanmıştır.