Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/103 E. 2020/698 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/103 Esas
KARAR NO : 2020/698

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/05/2014
KARAR TARİHİ : 18/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine … 26. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyası nedeniyle düzenlenen ödeme emri ve dayanak belgelerin 17.05.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının faturaya, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, müvekkili ile davalının 5.296 kg ithal çay alımı konusunda anlaştıklarını, birim fiyatını kg 13,50 TL’den anlaşarak ithal çay alımı sözleşmesi kurduklarını, akabinde davalıya anlaşmış olduğu çayları … tarih ve … sevk irsaliyesi, … tarih ve … sevk irsaliyesi, … tarih ve … sevk irsaliyesi, … tarih ve … sevk irsaliyesi ve … tarih ve … sayılı sevk irsaliyelerini düzenleyerek … Kargo şirketi ile davalı şirkete gönderdiğini, davalının borca konu malları davalı şirket yetkililerine imza karşılığı teslim ettiğini, müvekkilinin anlaşmış oldukları tüm çayları gönderdikten sonra davalının toplamda 77.215,60 TL olan borcunu ödemediğini, bu durumun müvekkilinin ticari defterlerinde görüleceğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin, müvekkili aleyhine başlatmış olduğu davaya konu … 26. İcra Müdürlüğünün…esas sayılı icra takibinde 77.215,68 TL bedelli faturaya dayandığını, ancak söz konusu faturanın müvekkili şirkete hiçbir şekilde tebliğ edilmediğini ve söz konusu faturadan işbu davaya konu icra takibi ile haberdar olduğunu, müvekilli şirketin davacı şirketten bir miktar çay alımı yaptığını, ancak tüm çabalarına rağmen bu alışveriş ile ilgili kendisine fatura gönderilmemişken şimdi icra takibi ile hiçbir mesnedi olmayan bu kadar yüksek bedelli bir faturanın işleme koyulmaya çalışılmasının dikkat çekici olduğunu, davacı şirketin yetkilisinin daha önceden “usulsüz fatura düzenlemek” suçundan dolayı ceza aldığını ve hapis yattığını, bu nedenle icra takibine konu faturanın da usulsüz olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu, aldıkları duyumlara göre davacı şirketin ciddi bir miktarda çayını kargoda kaybettiğini ve bununla ilgili uğramış olduğu zararları daha önce iş yaptığı firmalara bir şekilde yansıtma gayreti içine girdiğini, huzurdaki davanın da bu şekilde açılmış olduğunu ve mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin çay alımı hususunda davacı taraf ile anlaştığını ve bu doğrultuda ilk partinin 29.09.2012 tarihinde 850 kg olarak, ikinci partinin ise 09.10.2012 tarihinde 936 kg olmak üzere müvekkili şirkete gönderildiğini, müvekkili şirketin de buna mukabil … tarafından keşide edilen … Şubesine ait 10.000 TL … tarafından keşide edilen … şubesine ait 5.000,00 TL ve … Tic. Tarafından keşide edilen … şubesine ait 6.000,00 TL olmak üzere toplam 3 adet müşteri çekini davacı şirket yetkilisi …’a teslim ettiğini, bu satışa ilişkin davacı tarafından ne bir sevk irsaliyesinin tanzim edildiğini ne de bir fatura düzenlendiğini, davacı tarafından dosyaya ibraz fatura hem fatura hem de sevk irsaliyelerinin usule aykırı sonradan düzenlendiğini, bu nedenle davacı şirketin söz konusu faturayı müvekkili şirkete göndermeye dahi ihtiyaç duymadığını, aynı şekilde sevk irsaliyelerinin de sonradan ve usule aykırı şekilde düzenlendiğini, hiçbirinin imzalı olmadığını, davacı şirkete teslim edilen çeklerden 10.000 TL ve 5.000,00 TL bedelli müşteri çeklerinin karşılıksız çıktığını, akabinde davalı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını ve söz konusu borcun icra dosyalarına ödenmek suretiyle kapatıldığını, müvekkilinin hiçbir borcunun kalmadığını savunarak haksız davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu … 26. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, … 14. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, … 14. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyaları dosyamız arasına celp edilmiştir.
Mahkememizin 2014/158 esas 2016/1097 karar sayılı 22/12/2016 tarihli karar gereğince; davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile … 26. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, davalı itirazının kısmen iptaline, takibin 62.215,68 TL üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, bu miktara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, davacının talep ettiği % 20 icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin 20/02/2017 havale tarihli dilekçesi ile mahkeme kararını istinaf ettiği, davacı vekili ise 24/02/2017 havale tarihli beyan dilekçesi ile mahkeme kararını istinaf etmiştir.
İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesinin 2017/1857 esas 2019/335 karar sayılı 15/02/2019 tarihli ilamı; “İlk derece mahkemesinin eksik inceleme ile karar verdiği kanaatiyle, davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmekle, mahkeme kararının kaldırılmasına, mahkemenin … kargodan imzalı ve okunaklı teslim belgelerini getirterek ve davalı vekilinin cevap ve istinaf dilekçelerindeki beyanları incelenerek, teslimi ispatlanan faturaya konu miktar yönünden hesaplama yapılması , davalı vekilinden 6.000 TL bedelli çek bilgilerinin açıklattırılarak ödenip ödenmediğinin bankadan sorulması , davalı vekilinin üç adet çekle ödeme yapıldığı savunmasının ödemelerin davaya konu borca mahsuben yapılıp yapılmadığının tartışılarak değerlendirildikten sonra karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
Mahkememizce istinaf kaldırma ilamı kapsamında tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla mali müşavir ile gümrük müşaviri bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 19/06/2020 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; kök rapor hazırlanma aşamasında sunulan kayıtlar incelenmiştir. İş bu ek incelemeye kök raporda kayıtlarda yapılan tespitleri değiştirici mahiyette yeni bir husus kayıt belge sunulmamıştır.
Kök raporda kısaca talebe konu faturanın davacıda kayıtlı olduğu ancak davalıda kayıtlı olmadığı, davalı kayıtlarında cevap dilekçesinde bildirilen çek veriliş kayıtlarının tespit edilememiş olduğu ve diğer hususlar arz edilmiştir.
Davacının teslime ilişkin tutara karşılık gelen 5.296 kg için Ambar tesellüm fişlerinin sunulmuş olduğu, Ambar tesellüm fişlerinin 1 tanesinde imza olduğu, diğerlerinde teslime ilişkin husus bulunmadığı, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere imzalı olan dahil davalının kabulünde olan 2 adet çay teslimine dair olanlar hesaplandığında 1.786 kg için 26.039,88 TL’lik çayın teslim edildiğinin kabulüne göre davalının borçlandığı, buna mukabil ödemeler ile ilgili 6.000 TL’lik çekin davacıya verildiğine dair davalı tarafça belge sunulmamış olmakla (davalı kayıtlarında davacı faturası ile ödemeye dair kayıt mevcut olmadığından) ve davacı cirosu bulunmamakla bu çeke ilişkin ödeme iddiasının hariç tutulması, yine 10.000 TL’lik çeke ilişkin ciro silsilesinde tarafların cirosunun arasındaki ciranta Kabil’in beyanları kapsamında taraflar arasındaki ilişki sebebiyle verildiği değerlendirildiğinde, keza icraya konu edilmiş ise de davacı cirosu bulunmayan 5.000 TL’lik çeke ilişkin elinde bulunduran olarak takip alacaklısı davacıya davalının yapmış olduğu ödemenin de davacının çeki aldığı kişiye dair delil sunulmaması kapsamında taraflar arasındaki ticari ilişkiye dair bir ödeme olarak kabulü neticesine göre kalan alacağın 11.039,88 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacının fatura alacağının tahsili için yaptığı icra takibine davalının itirazı üzerine açılmış olan itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali talepli davada, … 26. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyası dayanağının 12/10/2012 tarihli 77.215,68 TL bedelli fatura olduğu, davalı borçlu vekilinin faturanın kendilerine tebliğ edilmediğini, fatura konusu malların da teslim edilmediğini sadece “29.09.2012 tarihinde 850 kg olarak, 09.10.2012 tarihinde 936 kg olmak üzere müvekkili şirkete gönderildiğini, müvekkili şirketin de buna mukabil … tarafından keşide edilen …bank-… Şubesine ait 10.000 TL, …tarafından keşide edilen … şubesine ait 5.000,00 TL ve …Tic. Tarafından keşide edilen … şubesine ait 6.000,00 TL olmak üzere toplam 3 adet müşteri çekini davacı şirket yetkilisi …’a teslim ettiğini,” beyan ve kabul ettiği, kabul edilen ürün dışında fatura konusu ürünlerin teslim edilmediği davalı vekili tarafından savunulmuştur.
İstinaf kaldırma ilamı sonrasında … Kargo tarafından en son dosyaya gönderilen 27.12.2020 tarihli müzekkereye cevap yazısında, söz konusu ambar tesellüm fişlerinin kendi arşivlerinde taşınma vs. nedenler ile bulunmadığı, davacının sunmuş olduğu ambar tesellüm fişlerinin kendilerinin olup olmadığına ilişkin fişleri basıp kendilerine veren matbaa firmasının kayıtlarından bu fişlerin kendilerine ait olduğunun teyit edildiği, 5 adet ambar fişinin 173 sıra nolu VUK genel tebliğine göre düzenlendiği, mektupla sevk edilen yazısından da anlaşılacağı gibi ambar tesellüm fişi suretinin ürün ile birlikte alıcıya gönderildiği, … firmasının makbuzları almış ise ürünleri de aldığı kanaatinde olduklarını bildirmiştir.
… Bankasının 21.01.2020 tarihli müzekkereye cevap dilekçesi ekinde mevcut çeke ilişkin görüntü uyarıca çekin ön ve arka yüzü içeriği incelendiğinde çekin ön ve arka yüzünde … şirketinin cirantasının olmadığı anlaşılmıştır. 6.000,00 TL bedelli çekin keşidecisinin…Tic….Ltd.Şti. , lehtarının ….Şti. , cirantalarının sırasıyla …Ltd.Şti. , …Ltd.Şti ve son hamilinin … olduğu, çekin 29.01.2013 tarihinde … tarafından bankaya ibraz edildiği ve … hesaplarına ödemenin yapıldığı bildirilerek 6.000 TL giriş ve komisyon ve masraflara ilişkin dekontlar sunulmuştur. Bu çekte davalı cirosu bulunmadığından ve davalı tarafından bu çekin davacıya verildiğine dair çek tevdii bordrosu, davacıdan sadır imzalı yazılı bir belge sunulmadığından ve kayıtlarında da yer almadığından davacıya yapılan ödeme olarak mahsubunun yapılamayacağı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan; … 14. İcra Müd…. E. Sayılı takip dosyasından; davacı alacaklının davalı borçlu şirket ve dava dışı … aleyhine, 24/02/3013 düzenleme tarihli 5.000 TL bedelli çekten dolayı, 3.955,00 TL asıl alacak, 77,04 TL gecikme faizi, 197,75 TL çek tazminatının tahsili talebiyle ilamsız takip yapıldığı, davalı borçlunun takip konusu çekte ciranta olduğu ve çeki …Ticaret’e ciro ettiği, davalı şirketin dosya borcunu 20/06/2013 tarihinde ödediği, … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasından davacı alacaklının davalı borçlu şirket ve dava dışı … aleyhine, 09/02/3013 düzenleme tarihli 10.000 TL bedelli çekten dolayı, 10.000,00 TL asıl alacak, 252,08 TL gecikme faizi, 500,00 TL çek tazminatının tahsili talebiyle ilamsız takip yapıldığı, davalı borçlunun takip konusu çekte lehtar/ciranta olduğu ve çeki …’a ciro ettiği, …’tan davacı şirkete cirolandığı, davalı şirketin dosya borcunu 20/06/2013 tarihinde ödediği görülmüştür.
… tarafından 5.000 TL tutarlı çekin 15.04.2013 tarihinde davacı tarafından ödeme yükümlülüğü düşülmüş hali ile 3.955,00 TL asıl alacak olarak takibe konu edildiği, takibin çek keşidecisi … ile … firmasına yapıldığı, çekteki hamil veya diğer cirantalara takip yapılmadığı, davacı … firmasına ait bir cironun bulunmadığı, çek aslını elinde bulunduran olarak takip yaptığı, davalı … İthalat tarafından 13.06.2013 tarihinde dosya bedelinin dosyaya ödendiği mevcuttur. Çekte takip alacaklısı davacı … çek üzerinde herhangi bir şekilde ciranta olarak imzası mevcut değildir.
Davacı … firmasının, cirosu bulunmayan çekin … tarafından icraya konulduğu ve davalı … tarafından da icra dosyasına ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. … firmasının çeki elde ettiği ticari ilişkiye dair dosyada delil bulunmayıp, çek üzerinde cirosu bulunmadığı, takip alacaklısı olarak takip dosyasında mevcut olduğu, davalı tarafından da ödeme yapıldığı, ancak yapılan bu ödemenin kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesi gereğince dava konusu ticari ilişki kapsamında yapıldığı davalı tarafından yazılı belgeyle ispatlanamadığından bu ödemenin mahsup olarak alacaktan düşmeyeceği kanaatine varılmıştır.
… tarafından 10.000 TL tutarlı çekin 15.04.2013 tarihinde takibe konu edildiği, takibin çek keşidecisi … ile … yapıldığı, … İthalat tarafından 14.06.2013 tarihinde dosya bedelinin dosyaya ödendiği mevcuttur.
… Bankasının 06.11.2019 tarihli müzekkereye cevap yazısında ;… nolu 09.02.2013 tarihli çekin … tarafından bankalarına tahsil edilmek üzere 29.01.2013 tarihinde teslim edildiği, 11.02.2013 tarihinde çekin ait olduğu bankaya elektronik ortamda ibraz edilerek hesap bakiyesinin müsait olmaması nedeniyle karşılıksız işlemine tabi tutulduğu, çek aslı müşteriye teslim edilirken çekin görüntüsü alınmış olsa da Aralık 2013 yılında …’da meydana gelen toplumsal olaylar sebebiyle şubenin yanması sebebiyle çek görüntüsüne ulaşılamadığı bildirilmiştir.
… 26.11.2019 havale tarihli dilekçesinde, … şirketini katiyetle tanımadığı gibi, uzaktan yakından ilgisi olmadığını, kendilerine ait kimlik bilgilerine nasıl ne şekilde ulaşıldığını bilmediğini, ne çek alışverişi ne de normal alışverişi olduğunu, ne imza vermişliği ne de imzası olduğunu, 10.000 TL bedelli çekten borçlu olmadığını dosyaya bildirdiği görülmüştür.
Söz konusu çekte davacı alacaklı ile davalı borçlu arasında …’un cirosu mevcuttur. Kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesi gereğince yapılan ödemenin dava konusu ticari ilişki kapsamında yapıldığı davalı tarafından yazılı belgeyle ispatlanamadığından bu ödemenin mahsup olarak alacaktan düşmeyeceği kanaatine varılmıştır.
Kargo firması cevabi yazıda, ambar tesellüm fişi suretinin ürün ile birlikte alıcıya gönderildiği, davalı … firmasının makbuzları almış ise ürünleri de aldığı kanaatinde olduklarını dosyaya bildirmiş ise de teslim olgusunun yazılı belgelerle dosya kapsamında davacı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla irsaliyelerin biri hariç imzaya havi olmaması sebebiyle davalı kabulü kapsamındaki imzaya havi dahil irsaliyelerdeki kısım esas alındığında borç miktarının 26.039,88 TL olduğu teknik heyet bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Davacı tarafından teslime ilişkin tutara karşılık gelen 5.296 kg için ambar tesellüm fişlerini dosyaya sunduğu, ambar tesellüm fişlerinin 1 tanesinde imza olduğu, diğerlerinde teslime ilişkin husus bulunmadığı, imzalı olan dahil davalının kabulünde olan 2 adet çay teslimine dair olanlar hesaplandığında 1.786 kg için 26.039,88 TL bedelinde çayın teslim edildiği ve bu miktar kadar davalının borçlandığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile takibin 26.039,88 TL üzerinden devamına, asıl alacak 26.039,88 TL ye takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak miktarı üzerinden hesaplanan % 20 oranındaki 5.207,98 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile takibin 26.039,88 TL üzerinden devamına, asıl alacak 26.039,88 TL ye takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, % 20 oranındaki 5.207,98 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.778,78 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.318,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 460,08 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.318,70 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.886,00 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 636,05 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere masraflarından oluşan toplam 250,00 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 165,69 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davalının üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 3.905,98 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 3.905,98 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.18/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”