Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/988 E. 2019/857 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/836 Esas
KARAR NO : 2019/865

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2018
KARAR TARİHİ : 25/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket, … adresine ulaştırılması için … Kargo … Şubesi ile … numarası ile gönderdiği kargo alıcı adrese gönderildiğini, ancak alıcı, malı hasarlı olası nedeniyle kabul etmemiş ve mal bedelinin de ödemediğini, müvekkili, malın taşıma esnasında hasarlanmasına istinaden zararın karşılanması için Kargo şirketi ile defaatle görüştüğünü, durumu 22.09.2017 tarihli yazı ile davalı yana bildirdiğini, ayrıca … 23. Noterliğinin … tarih, … yevmiye sayılı ve … tarih, … yevmiye sayılı ihtarnameleri ile de malda (emtiada) meydana gelen hasar nedeniyle doğan zararın giderilmesini, faturada belirtilen … kodlu 18.004,11 TL tutarlı ürünün iadesini talep ettiğini, ancak davalı şirket anılan taleplere yönelik bugüne dek olumlu ya da olumsuz herhangi bir cevap vermediğini, mal iade edilmemiş ve ödemede bulunulmadığını, davalı şirket yetkilileri aleyhinde … Cumhuriyet Başsavcılığına da … soruşturma sayılı dosya ile suç duyurusunda bulunulduğunu, malın iadesi ile işin gereği gibi ifa edilmemesine bağlı olarak doğan 4.000,00 TL zararın uygulanacak avans faizi ile birlikte tahsilini, malın iade edilmemesi halinde ise, avans faiz ile birlikte malın fatura bedeli olan 18.157,51 TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline iadesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Şirketin üzerine düşen edim yükümünü tam ve eksiksiz olarak ifa ettiğini, müvekkili şirket tarafından kargo alıcısına teslim edilmek istenmiş ancak alıcı kargoyu almaktan imtina etmiş, gönderi davacı tarafından da kargo kabul edilmediğini, davacı da teslimden imtina ettiğinden kargo … Şube’ye çekilmiş ve burada halen muhafaza edildiğini, kargoda herhangi bir zarar meydana gelmediğini, ortada herhangi bir zarar bulunmadığını, bir zarar olsa dahi kargoyu gönderen tarafından yapılan yetersiz ambalajlamadan kaynaklandığını, kargo şubede muhafaza edildiğini, müvekkili şirketin şüpheli haller haricinde kargoların içini açıp bakma gibi bir yetkisi bulunmadığını, kargoyu teslim edenin beyanına itibar edildiğini, bu sebeple gönderici tarafından ürünün hasarlı teslim edilmiş olma ihtimalinin de bulunduğunu, kargonun gönderen tarafından müvekkili şirkete teslimi anında kargonun içeriği beyan edilmemiş ve kargoya ilişkin olarak herhangi bir değer gösterilmediğini, içerik ve değerinin beyan edilmesi halinde kargonun taşıma esnasında uğrayabileceği olası zararlara karşı uygun şekilde sigortalanması söz konusu olabilecek iken bu hususun gereğinin yapılması, salt sigorta için ek ücret ödemekten imtina etmek adına, adeta taşıyandan gizlenmek suretiyle engellendiğini, davacının kargonun içerik beyanında bulunmaması müvekkili taşıyanın yanıltıldığını, davacının tazminat talebinde haksız ve tazminat miktarının da fahiş olduğunu, müvekkili şirketin tazmin yükümlülüğü bulunduğu kabul edilse dahi davacının zararın artmasına sebebiyet verip vermediği gibi hususların değerlendirilerek en azından müterafik kusurun göz önüne alınması gerektiğini, zamanaşımı itirazın kabulü ile davanın reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Makina Mühendisi … ile aktüer …’a tevdii edilen dosyaya 29/03/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirket tarafından ibraz edilen dava konusu, 2017, 2018 yıllarına ait e-defter beratlarının zamanında alındığı, envanter defterlerinin açılış noter tasdiklerinin zamanında yaptırıldığı, ticari Defter kayıtlarının düzenli, yasalara ve muhasebe tekniğine uygun olarak, zamanında işlenmiş olduğu, yılsonu – yılbaşı devir kayıtları ile ticari defterlerinin, birbirini teyit ettiği tespit görülmüştür. Kayıtlarının düzenli, muhasebe ilkelerine ve yasaya uygun tutulduğu görüldüğünden, 6102 sayılı TTK’nın maddeleri de göz önüne alınarak takdiri Sayın Başkanlığınıza ait olmak üzere diğer belge ve yardımcı kayıtlarla birlikte 2017 ve 2018 yıllarının ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfı taşımaktadır. Davalı tarafından dosyaya ticari defterler ibraz edilmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı şirketin davalı taşıma şirketi ile anlaşması gereğince taşınması sırasında taşınan malın hasar görmesi nedeniyle uğramış olduğu zararının tahsiline ilişkin dava olduğu, Davalı vekilince dava konusu talebin zamanaşımına uğradığı, dava konusu olayda kusurlarının bulunmadığı gecikme ve ziya karinesinin uygulanamayacağını, zararın davacı tarafından yapılan yetersiz ambalajlamadan kaynaklandığını ve davacı tarafça kargonun içeriğinin ve değerinin kendilerine bildirilmediği iddiasıyla davanın reddine talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraflardan Davacı … Tic. A.Ş.’nin 2017 ve 2018 yılına ait ticari defterler, yardımcı defter kayıtları incelendiğinde; davacı 2017 ve 2018 yılına ait yevmiye defteri ve yardımcı defterleri tarafıma sunmuş olup, ticari defterleri içeriği 320 488 – … Taşımacılık A.Ş cari hesabına borç/alacak kaydı ile davalı adına kayıtların dökümü raporda ayrıntılı olarak dökümü yapılmıştır.
Davacının 2017, 2018 yıllarının yevmiye defterlerine göre, davacının taşıma konusu malı 15.387,72TL + KDV bedelle dava dışı müşterisine fatura ettiği, ancak kargonun hasar görmesi nedeniyle faturanın iptal edildiği, dolayısı ile hasar gören makine nedeniyle davacının 15.387,72TL maddi zarara uğradığı, ayrıca hasar gören makinenin taşıma ücreti olarak da davalı şirkete 139,22TL ödeme yapılmıştır. Taraflardan davalı … A.Ş.’nin ticari defter ve belgeleri ibraz edilmemiştir.
Dava dosyasına sunulan deliller ve ticari defterler incelemesi sonucu davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle 15.387,72TL taşıma konusu (hasar gören) malın bedeli ve 139,22 TL taşıma bedeli olmak üzere toplam 15.526,94 TL zararı oluştuğu, davalının zarardan sorumlu olduğunun benimsenmesi durumunda davacı söz konusu hasarın tazminini … 23. Noterliğinin … tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile talep etmiş olmakla ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği tarihten itibaren ihtarnamede davalıya verilen 5 günlük sürenin dolduğu 28.05.2018 tarihinde temerrüt oluştuğu, 28.05.2018 temerrüt tarihinden 18.07.2018 dava tarihine kadar 290,33 TL işlemiş avans faizi hesaplandığı, 3095 sayılı yasanın 4489 sayılı yasa ile değişik 2/2 maddesinde ticari işlemde temerrüt faizinin ‘avans’ oranında hesaplanacağı, davacının zararından davalının sorumlu olduğunun benimsenmesi halinde; merkez bankası verilerinden, 18.07.2019 dava tarihi itibari ile avans faizi oranının %19,50 olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen asıl alacağına dava tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı şirketin davalı taşıma şirketi ile anlaşması gereğince taşınması sırasında taşınan malın hasar görmesi nedeniyle uğramış olduğu zararının tahsiline ilişkin davadır.
Davalı vekilince dava konusu talebin zamanaşımına uğradığı, dava konusu olayda kusurlarının bulunmadığı, gecikme ve ziya karinesinin uygulanamayacağını, zararın davacı tarafından yapılan yetersiz ambalajlamadan kaynaklandığını ve davacı tarafça kargonun içeriğinin ve değerinin kendilerine bildirilmediği iddiasıyla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı.
Sunulan taşıma-sevk evrakına göre davalı tarafın emtiayı adresten aldığı ve adrese teslim şeklinde yükümlülük altına girdiği, davalı vekilince taşımaya alınan emtianın taşındığı, gönderilen tarafından alınmadığı gerekçesiyle depoya çekildiği beyan edilmiştir.
Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 15.03.2019 tarihli müzekkere cevabında, halen emtianın… şubesinde bekletildiği, alıcının malı almadığı ileri sürülmüş olması dikkate alındığında dava dışı gönderilenin malı almaması halinde taşıyıcının “teslim engeli” olduğu gözeterek davacı-gönderenden “emir ve talimat istemesi” ve ona göre hareket etmesi gerekir. Davacının emtiayı kendine istediği gözetildiğinde davalının malı iade etmesi, malda hasar-zayi ve sair zarar yoksa, taşıma sürecini iadeten teslim ile tamamlaması gerekirdi. Ancak davacı tarafından davalıya taşınmak üzere verilen yükün gönderilene teslim edilmediği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığından davacı tarafın15.526,94 TL tam zayi zararını talep hakkı olduğu, dosyadaki mevcut delil durumuna göre davalı tarafın yükü tam ve hasarsız olarak alıcısına teslim edemediği sabit olduğundan TTK. 869. maddesi gereğince talimat almayarak malı davacıya teslim etmemesi nedeniyle davalı tarafça zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle hareket edildiği anlaşılmakla sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı kanaatine varılarak SDR çekme bedeli hesaplamasının somut olayda uygulanamayacağı dikkate alınarak davalının davacının kayıp veya tam zayi nedeniyle 139,22 TL taşıma bedeli dahil olmak üzere 15.526,94 TL zararı tam tazminle yükümlü olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Dosyaya sunulan davacının ibraz olunan ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin tam olduğu, e-defterlerinin beratlarının süresinde oluşturulduğu, ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfının olduğu, davalının ticari defter ibrazında bulunmadığı, dava konusu taşıma hizmetinde davacının zararının teknik bilirkişi heyetince 15.526,94 TL olarak tespit edildiği, davalının taşımaya aldığı malı iadeden kaçınması nedeniyle tespit edilen zararı tazmin etmesi gerektiği, davacı tarafça davaya konu zarar miktarı davalıya ihtarname çekilerek ihtarnamede 5 günlük sürenin verildiği, 28.05.2018 tarihinde temerrütün oluştuğu, temerrüt tarihinden dava tarihine kadar 290,33 TL işlemiş faiz hesaplandığı, 18.07.2019 dava tarihi itibari ile avans faizi oranının %19,50 olduğu anlaşılmış ancak davacı tarafça ıslah dilekçesi ile işlemiş faizin talep edilmediği anlaşıldığından taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın kabulü ile 15.526,94 TL’nin 4.000 TL’sine dava tarihiden itibaren ve 11.526,94 TL sine ıslah tarihi olan 23/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 15.526,94 TL’nin 4.000 TL’sine dava tarihiden itibaren ve 11.526,94 TL’sine ıslah tarihi olan 23/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.060,65 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 68,31 TL + 196,85 TL ıslah harcından oluşan toplam 265,16 TL harçtan mahsubu ile bakiye 795,49 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 68,31 TL peşin harç, 196,85 TL ıslah harcı ile 2.398,00 TL posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 2.663,16 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.25/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”