Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/98 E. 2019/441 K. 29.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/98 Esas
KARAR NO : 2019/441

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2018
KARAR TARİHİ : 29/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 31/01/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesaba göre davalıdan 75.213,55 TL alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili için … 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu beyanla, davalı itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine asgari % 20 icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu 19/03/2018 tarihli cevap dilekçesinde; ödeme emrine itiraz tarihinde müvekkili şirketin davacı tarafa borcu bulunmadığını, yapılacak inceleme neticesinde bu durumun ortaya çıkacağını, bu sebeple davanın reddine, davacı tarafın % 20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir
Mahkememizce, 07/05/2018 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 13/06/2018 tarihli raporda; ” davacı şirketin ticari defterlerinde, davalıdan takip tarihi itibariyle 75.213,55 TL alacaklı durumda olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinde, davacıdan takip tarihi itibariyle 233.911,42 TL alacaklı durumda olduğu, takip tarihi itibariyle, taraftar arasındaki cari hesap farkı olan (75.213,55 + 233.911,42 = 309.124,97 TL) tutarının, davalı şirketin ticari defterlerinde bulunan kayıtların, davacı şirket ticari defter kayıtlarında olmamasından kaynaklandığı, davacı şirketin 2016 ve 2017 yılları içerisinde davalı şirket cari hesabında bulunan kayıtlarının tamamının, davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, buna göre öncelikle taraflarca mutabakat yapılmasının ve beyanda bulunulmasının uygun olacağı görüş ve kanaatine varıldığı” şeklindedir.
Mahkememizce, 18/02/2019 celse ara kararı uyarınca, davalı tarafından dosyaya eklenen evrakların ve dosya kapsamındaki diğer delilerin de incelenerek, davacı ile davalının ticari defterleri arasındaki farkın neyden kaynaklandığı, nihai olarak kimin ne kadar alacaklı olduğu konusunda ek rapor alınmak üzere dosyanın önceki bilirkişiye verilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 01/03/2019 tarihli ek raporda; davalı şirket tarafından sunulan dilekçe ekindeki belgelerin incelemesi sonucunda, davalı şirket yetkilisi … şahsi banka hesabından davacı … banka hesabına yapılan ödemelerden; toplam 162.295.45 TL tutarının davacı şirket ticari defter kayıtlarında mevcut olduğu tespit edilmiş olduğundan, davacı şirket ticari defter kayıtlarında bulunmayan yine davacı şirket yetkilisi … şahsi banka hesabından davacı … banka hesabına yapılan toplam 282.250.17 TL + 5.000.00 TL. = 287.250.17 TL tutarındaki ödemelerin de, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında mcvcut olması gerektiği sonucuna ulaşıldığı, davalı şirket tarafından, ek rapor incelemesine ibraz edilen ödeme dekontlarının, davalı tarafından 2016 ve 2017 yıllarında yapılan ödemeler ve davacı şirket tarafından tanzim edilmiş olan faturalar dikkate alındığında; davalı şirket tarafından davacıya yapılan ödemeler; 287.250,17 TL (Davacı şirket ticari defter kayıtlarında bulunmayan) 162.295,45 TL (Davacı şirket kayıtlarında mevcut olan) 254.534,00 TL (Davacı şirket kayıtlarında mevcut olan) 704.079,62 TL tutarında davalı tarafından ödeme yapıldığı, davacı şirket tarafından 2016 ve 2017 yıllarında tanzim edilen ve taraf şirketlerin ticari defter kayıtlarında mevcut olan Faturalar Toplamı: 487.901.46 TL olarak hesaplandığı, taraflar arasında 2016 ve 2017 yıllarında gerçeklesen ticari faaliyet çerçevesinde; davalı şirketin davacıdan (704.079.62 TL – 487.901,46 TL = 216.178,16 TL, alacaklı durumda olduğu hesaplandığı, ayrıca davalı şirket ticari defter kayıtlarında ve incelemeye sunulan davacıya 2015 yılında yapılan ödemelere ilişkin banka dekontlarında tespit edilen; 01.01.2016 tarihli açılış bakiyesi olan 17.733,26 TL nin ilavesi ile davacı cari hesabından 233.911,42 TL tutarında davalının alacaklı durumda olduğu görüş ve kanaatine varıldığı” şeklindedir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava; davacı davalı ile ticari ilişki kapsamında alacakları olduğunu, icra takibine itiraz edildiğini bildirmiş, davalıda davalıya karşı herhangi bir borcu olmadığını, ödeme emrine itirazlarının haklı olduğunu bildirerek itirazın iptaline ilişkin davadır.
Davacı taraf, cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacığının olduğunu iddia etmiştir. Davalı taraf ödeme emrine itiraz tarihi itibariyle borçlu bulunmadığını savunmuştur.
Yargılama sırasında tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmıştır. Hazırlanan bilirkişi raporunda, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulduğunu, davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde; takip tarihi itibariyle davacının davalı şirketten 75.213,55 TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, davalı şirketin ticari defter kayıtlarının incelenmesinde; takip tarihi itibariyle davalının davacı şirketten 233.911,42 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, aradaki farkın davalı şirketin kayıtlarında yer alan bir takım faturaların davacı kayıtlarında yer almaması olduğu belirtilmiştir. Tarafların belgelerini, dekontları, faturalarını sunmasının akabinde ticari defterler arasındaki farkın neyden kaynaklandığı konusunda ek rapor alınmıştır. Ek raporda; davalı şirket yetkilisi …’ün şahsi banka hesabından davacıya yapılan ödemelerin ve faturaların incelenmesinde; davalı şirket yetkilisi …’ün banka hesabından yapılan ödemelerden 162.295,45 TL tutarının davacı kayıtlarında mevcut olduğu, ancak yine davalı tarafından yapılan 287.250,17 TL’nin davacı kayıtlarında yer almadığı, taraflar arasında gerçekleşen ticari faaliyet çerçevesinde davacı şirketin 2016 ve 2017 yıllarında tanzim edilen taraf kayıtlarında bulunan faturalar toplamının 487.901,46 TL olduğu, davalı şirket tarafından yapılan ödemeler toplamının 704.079,62 TL olduğunu, davalı şirketin davacıdan 216.178,16 TL alacaklı olduğu, davacı cari hesabından 233.911,42 TL tutarında davalının alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf cari hesap alacağından kaynaklanmaktadır. Dava konusu uyuşmazlık ise tarafların ticari defter ve kayıtlarındaki farklılığın nedenleri ve davacının alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı şirket tarafından 2016 ve 2017 yıllarında tanzim edilen faturalar ve davalı tarafından 2016 ve 2017 yılına yapılan ödemeler birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın cari hesap alacağı olarak kaydettiği fatura bedellerinin toplamından 216.178,16 TL fazla davalı taraf ödemesinin yapıldığı tespit edilmiştir. Davacı tarafın bu iddiaların aksini gösterir bir delil sunamadığı, aksini ispatın yapılmadığı görülmüştür. Dolayısıyla iddia edilen borcun davalı tarafından ödenmek suretiyle sona erdirildiği açıktır. Bu sebeple ticari ilişki kapsamında davacının davalıdan alacaklı olmadığı sonucuna varılmıştır. Ve davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı taraf her ne kadar kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuşsa da davacı tarafın takibi kötüniyetli olarak başlattığını gösterir bir delil sunulmadığı, davacı tarafın kötüniyetli olduğu iddiasının ispatlanmaması nedeniyle bu talebin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenler ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davanın reddine, kötüniyet tazminatının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE, kötüniyet tazminatının REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin alınan 980,10 TL harcın mahsubu ile fazla harç olan 944,20 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.085,39 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından aşağıda dökümü yapılan 300,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2019

Katip … ¸

Hakim … ¸