Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/976 E. 2021/323 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/976 Esas
KARAR NO : 2021/323

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/09/2016
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davası Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/767 esas 2017/123 karar sayılı 21/02/2017 tarihli yetkisizlik kararı üzerine tevzii edilen dosyanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ZMS sigorta poliçesi ile kayıtlı … plakalı aracın 01.04.2009 tarihinde takip mesafesini koruyamaması ve dikkatsiz davranması sebebiyle motosikletiyle seyreden müvekkili …’ın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralanmasına neden olduğunu, bel bölgesindeki ağır sancılarının günümüze kadar devam ettiğini, soruşturma dosyasında şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, 26.08.2016 tarihinde başvuruda bulunulmasına rağmen 15 gün içinde dönüş ve ödeme yapılmadığı, dava açma zarureti doğduğu diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla cismani zarardan kaynaklanan 2.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/03/2021 havale tarihli dilekçesi ile dava değerini 3.220,83 TL bedele yükselterek harcını yatırdığı anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik kazasının 01.04.2009 tarihinde meydana geldiği, kanunların öngördüğü zaman aşımı süresinin sonrasında davanın açıldığı, davacının delil örneklerini tebliğ etmediği, davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, … Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğu, davanın … plakalıl aracın işleteni …’a ihbar edilmesini talep ettiklerini, sorumluluğu sigortalının kusuru ve 100.000 TL poliçe limiti ile sınırlı olduğu, olaya ilişkin öncelikle kusur ve maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, maluliyet oranının kesin olarak saptandığı tarihe kadar geçen süre içerisinde tedavi gideri ve geçici iş göremezliğe ilişkin taleplerin poliçe kapsamında olmadığı, sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanacağı, SGK tarafından yapılan ödemelerin hesaplamadan düşürülmesi gerektiği, davacının kaza sırasında kask kullanıp kullanmaması, koruyucu tertibat olup olmamasının müterafik kusur indirimi teşkil edeceği, dolaylı zararların teminat kapsamında olmadığını, yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini, dava açılmasına sebebiyet vermediğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Dava konusu kazada tarafların kusur durumunun tespiti amacıyla İstanbul ATK Trafik İhtisas Daire Başkanlığınca 28/02/2019 tarihli raporunda özetle; olayda sürücü …’ ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacının maluliyet oranının tespitin oranının tespiti amacıyla İstanbul ATK 2. İhtisas Daire Başkanlığınca 26/02/2020 tarihli raporunda özetle; kurulumuzun 28/01/2019 tarih ve 835 Karar numaralı müzekkeresinde olay tarihli grafilerin temin edilmesi istenmekle beraber, dava dosyası içerisinde mevcut olmadığı, istenen grafilerin temin edilip gönderilmesi halinde yeniden değerlendirilebileceği, mevcut belgelere göre; … oğlu 06/11/1976 doğumlu, …’ın 01/04/2009 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aktüer ve kusur bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 16/03/2021 tarihinde tanzim olunan raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zararların tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
01.04.2009 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile davacı sürücü … sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikletin arka teker kısmına kendi aracının sol ön tampon kısmı ile çarpması sonucu yaralamalı kaza meydana geldiği anlaşılmıştır.
İstanbul ATK 2. İhtisas Daire Başkanlığı’nın 26/02/2020 tarihli raporunda, davacı …’ın 01/04/2009 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
28/02/2019 tarihli ATK raporunda, olayda sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
01.04.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plaka numaralı otomobilin sürücüsü …’ın %100 oranında tamamen asli kusurlu olduğu, tescilsiz motosikletin davacı sürücüsü …’ın olayın meydana gelmesinde, yaralanması ile sonuçlanmasında, zararın doğmasında veya artmasında kusursuz olduğu, sürücü …’ın idaresindeki motosikletin olay tarihini de kapsar şekilde geçerli zorunlu trafik sigortasının bulunmaması, tescilinin yapılmamış olması trafik idari para cezasını, taşıtın trafikten men edilmesi gibi bazı yaptırımları gerektiren hususlar olup kazanın oluşumunda teknik olarak etkisinin bulunmadığı, ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 26.02.2020 tarihli raporda L1 vertebra korpusunda üst ende platede yükseklik kaybı, lomber vertebra ve pelvis kapalı kırıkları vb. yaralanmaların bel ve kalça bölgesine ait olduğu, yüz ve baş bölgesindeki çizik vb. yaralanmaların ciddi yaralanmalar olmadığı, hadisenin sonuçlarına göre de kendi can güvenliği ve sağlığına göstermesi gereken azami dikkat ve özen gereği kask-koruyucu gözlük kullanması durumunda da bel-kalça kesiminden benzer şekilde yaralanacağı, zararın doğmasında ve artmasında etkili olmadığı, maluliyet incelemesine konu edilen yaralanması ile illiyet bağı bulunmadığı, ehliyetsiz araç kullanmak trafik cezasını gerektiren bir durum olduğundan (A2) sınıfı sürücü belgesine haiz olmayan sürücü …’ın motosiklet kullanmayı bildiği, sevk ve idare edebildiği, ehliyet sahibi sürücülerin de benzer şekilde kazalara karışabildiği, acemiliğinin veya teknik açıdan ehliyete sahip olup olmamasının olayın meydana gelişi ve sonuçları ile illiyet bağı olmadığı16/03/2021 tarihli teknik kusur raporuyla da tespit edilmiştir.
01.04.2009 kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan tarifeye göre zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden davalı … şirketinin sorumluluk üst limiti 150.000,00 TL’dir.
Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesi gereğince davacı tarafından davalıya 26.08.2016 tarihinde başvuruda bulunulduğundan başvuru tarihinden 8 işgünü sonrası davalının 09.09.2016 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Yargıtay 17. HD. 2014/16455 E. ve 2013/2073 E. Sayılı ilamlarında geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir. Yargıtay 17. HD. 2015/7731 E. sayılı başka bir kararında ise geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında tedavi gideri klozundan talep edilebileceği belirtildiğinden davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 3.220,83 TL olduğu hükme elverişli 16/03/2021 tarihli bilirkişi aktüer raporundan anlaşılmış olup davacının maddi zararının poliçe limitleri içinde kaldığı, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda davacının malul kalmadığı belirlendiğinden sürekli iş gücü kaybı nedeniyle zararının bulunmayacağı, davalı … şirketine başvuru tarihine göre davalı … şirketi bakımından temerrüdün 09.09.2016 tarihinde gerçekleştiği, sigortalı aracın kullanım amacının hususi olduğu olduğu dikkate alınarak davanın kabulü ile 3.220,83 TL geçici iş göremezlik tazminatının 09/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 3.220,83 TL geçici iş göremezlik tazminatının 09/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 220,01 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL + 5,25 TL ıslah harcından oluşan toplam 34,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 185,56 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin harç ile 5,25 TL ıslah harcından oluşan toplam 34,45 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.730,00‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 3.220,83 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 20/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”