Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/917 E. 2021/500 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/917 Esas
KARAR NO : 2021/500

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/08/2018
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.08.2012 tarihinde …’un idaresindeki motosiklet ile …’ın idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması neticesinde motsiklette yolcu konumunda bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, tedavilerinin … Devlet Hastanesinde ve … Devlet Hastanesinde yapıldığını, kaza sebebiyle vücut fonksiyonlarını büyük oranda yitirdiğini, kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde ZMMS poliçesi bulunmadığından davalının zarardan sorumlu olduğunu, zararın giderilmesi için müracaatta bulunulmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, dava açma zorunluluğu doğduğunu belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kalıcı iş gücü kaybından doğan zarar için 50,00 TL maddi tazminat bedeli ile çalışamayarak gelir kaybına uğrayan müvekkili için 50,00 TL maddi tazminat bedelinden oluşan toplam 100 TL bedelin davalıdan faiziyle birlikte tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 02/03/2021 havale tarihli dilekçesi ile dava değerini toplam olarak 45.064,34 TL bedele yükselterek harcını yatırdığı anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kazaya bağlı maluliyeti bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, aracın geçerli trafik sigorta poliçesi olup olmadığının tespiti gerektiğini, kazanın oluşumundaki kusur oranlarının Adli Tıp vasıtasıyla tespiti gerektiği, motosiklette yolcu olan davacının alması gerekli güvenlik önlemlerini almaması sonucu yaralandığını, aracın sürücüsünün ehliyetinin bulunmadığını, kusur paylaşımında bu hususun dikkate alınması ve gerekli indirimlerin yapılmasını, öncelikle kusur ve maluliyet oranlarının tespiti gerektiğini, sorumluluğun poliçe teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla İstanbul ATK 2. İhtisas Daire Başkanlığı tarafından … tarihinde tanzim olunan raporda özetle; kurulumuzun ilgili yazıları kişinin son durumuna ait muayene raporunu gönderilmesi istenilmiş ise de, kişini muayeenden kaçındığı bildirilerek mevcut belgelere göre rapor düzenlenmesi istenilmiş olan … oğlu 02.01.1999 doğumlu …’ın 23.08.2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle 1)Grup1 kabul olunarak:Gr1 XII (32a……….1) A %5, E cetveline göre % 3.3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aktüer ile kusur bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 16/02/2021 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; 23.08.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plaka numaralı otomobilin sürücüsü …’ın %90 oranında asli kusurlu olduğu, … plaka numaralı motosikletin sürücüsü …’un %10 oranında tali kusurlu olduğu, … plaka numaralı motosikletin yolcusu davacı …’ın olayın meydana gelmesinde, yaralanması ile sonuçlanmasında, zararın doğmasında veya artmasında kusursuz olduğu, davalının, kaza saati itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmayan … plakalı araç sürücüsünün %90 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 1.817,91 TL olduğu, sürekli (daimi) iş göremezlik dönemine ait %3,3 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 45.064,34 TL olduğu yönünde görüş ve kanat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, 23/08/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının uğramış olduğu geçici ve kalıcı maluliyet oranına dayalı açmış olduğu tazminat davasıdır.
Ceza yargılaması sırasında; kaza tespit tutanağına göre sanığın asli kusurlu olduğu, 24.09.2013 tarihli İstanbul ATK raporuna göre, sanık sürücü …’ın asli derecede kusurlu, müşteki sürücü …’un tali derecede kusurlu olduğu, trafik polisi Kadir Korkmaz tarafından hazırlanan 16.11.2014 tarihli bilirkişi raporunda sürücü …’ın KTK 84/h kuralını ihlalden %75 oranında birinci derecede asli kusurlu, sürücü …’un KTK 52/1-a, 78/1-b kurallarını ihlalden %25 oranında ikinci derecede tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir. İncelenen ceza dosyasının gerekçeli kararında kusur oranına ilişkin bir tespit yapılmadan davanın düşürülmesine karar verildiği görülmekle kusur oranının tespiti noktasında mahkememizi bağlayıcı bir tespitin olmadığı anlaşılmıştır.
Ceza dosyasındaki raporlar ve motosiklet sürücüsünün ehliyetinin olmadığı ve güvenlik önlemlerini almadığı noktasındaki davalı itirazlarının da değerlendirilerek varsa ortak kusurunda tespit edilerek kusur oranının tespiti için ve aktüeryal hesaplamanın yapılması için dosyanın İTÜ makine mühendisi ile aktüer bilirkişilere tevdiine mahkememizin 7 nolu celsesinde karar verilmiştir.
Hükme esas alınan makine bilirkişi raporunda, K.T.K.’nun 85’inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu olması nedeniyle geçerli teminat tutarları üzerinden zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan araçların K.T.K. Mad. 91 gereğince trafikten men edileceği, sürücü …’ın idaresindeki … plakalı otomobilin ZMS (trafik) sigorta poliçesinin olay günü kazadan sonra … Sigorta A.Ş. tarafından saat 14:45’de düzenlendiği, olay anını kapsar şekilde geçerli zorunlu trafik sigortasının bulunmamasının trafik idari para cezası, taşıtın trafikten men edilmesi gibi bazı yaptırımları gerektiren hususlar olduğundan kazanın oluşumunda teknik olarak etkisi bulunmadığı, ehliyetsiz araç kullanmanın trafik cezasını gerektiren bir durum olup olay anında 17 yaşındaki sürücü …’un motosiklet kullanmayı bildiği, sevk ve idare edebildiği, ehliyet sahibi sürücülerin de benzer şekilde kavşaklarda kazalara karışabildiği, acemiliğinin veya teknik açıdan ehliyete sahip olup olmamasının olayın meydana gelişi ve sonuçları ile illiyet bağının olmadığı, … plakalı motosikletin koltuk yapısının sürücü dahil iki kişi taşıma kapasiteli ve dolayısıyla bir yolcu taşımaya müsait olduğu tescil belgesinden anlaşıldığı, hadisenin sonuçlarına göre kendi can güvenliği ve sağlığına göstermesi gereken azami dikkat ve özen gereği kask kullanması durumunda da bacak kesiminden benzer şekilde yaralanacağı, zararın doğmasında ve artmasında etkili olmadığı, yaralanması veya maluliyeti ile illiyet bağı bulunmadığı, kazanın meydana gelmesinde sürücünün yeterli (A2) sınıfı ehliyete haiz olmamasının etkili olmadığı, sürücünün alkolsüz olduğu, motosikletin yapısının iki kişi taşımaya müsait olduğu, değişen seyir şartlarında sürücülerin tavırlarının önceden tahmin edilmesinin imkansız olduğu, kazazedenin motosiklette yolcu olarak bulunmasının, teknik açıdan kazanın oluşumunda rol oynayan, etkili olan bir faktör olmadığı tespit edilmiş olup davacının ortak kusurunun bulunmadığı makine bilirkişi raporuyla tespit edilmiştir.
Davacı ile … plakalı araç sürücüsünün anne bir kardeş olması, dava dilekçesinde … plakalı aracın zorunlu trafik sigorta poliçesinin bulunmadığından bahisle davalının sorumlu olduğu belirtilerek tazminat talebinde bulunulmuş olması nedeniyle … plakalı araç sürücüsünün kusurunun dikkate alınmaması nedenlerine dayalı olarak hatır taşıması indirim koşullarının somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
İstanbul ATK 2. İhtisas Daire Başkanlığının 28/10/2020 tarihli raporunda, kişinin muayeenden kaçındığı gözetilerek mevcut belgelere göre rapor düzenlenmesi istenilmiş olmakla …’ın 23.08.2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre % 3.3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
… Hesabı Yönetmeliğine göre davacı, kaza saatini kapsar şekilde zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmayan … plakalı araç sürücüsünün kusuru nispetinde davalı … Hesabından maddi tazminat talebinde bulunabilecektir.
Dosya kapsamında hükme esas alınan aktüer ve makine bilirkişi raporuna göre, 23.08.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plaka numaralı otomobilin sürücüsü …’ın %90 oranında asli kusurlu olduğu, … plaka numaralı motosikletin sürücüsü …’un %10 oranında tali kusurlu olduğu, … plaka numaralı motosikletin yolcusu davacı …’ın olayın meydana gelmesinde, yaralanması ile sonuçlanmasında, zararın doğmasında veya artmasında kusursuz olduğu, davalının kaza saati itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmayan … plakalı araç sürücüsünün %90 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 1.817,91 TL olduğu, davacının kaza tarihinde 14 yaşında olması ve gelir getiren bir işte çalışıyor olmaması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatının talep edilemeyeceği kanaatine mahkememizce varılmış olup, davacının sürekli (daimi) iş göremezlik dönemine ait %3,3 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 45.064,34 TL olduğu hesaplanmış olup 23.08.2012 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalının zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti sakatlık/ölüm ve tedavi giderleri bakımından ayrı ayrı 225.000,00 TL olduğu dikkate alındığında davacının belirlenen maddi zararının poliçe kapsamında ve limiti içinde kaldığı görülmekle Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesi gereğince her ne kadar dava dosyasında davacının davalıya başvuruda bulunduğunu gösterir belge mevcut değil ise de davalı tarafından davacının talebinin 21.06.2018 tarihli yazı ile malul kalmadığından bahisle reddedilmiş olduğundan temerrüt tarihinin 21.06.2018 tarihi olduğu, sigortasız aracın kullanım amacı hususi gözüktüğünden yasal faize hükmedilmesi gerektiğinden davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 45.064,34 TL tazminatın 21/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, 45.064,34 TL tazminatın 21/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 3.078,35 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL + 154,00 TL ıslah harcından oluşan toplam 189,9‬0 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.888,45 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ile 154,00 TL ıslah harcından oluşan toplam 189,9‬0 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.539,60 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan yargılama neticesinde 1.537,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 6.658,36 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/06/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”