Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/916 E. 2019/281 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/958 Esas
KARAR NO : 2019/215

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2014
KARAR TARİHİ : 07/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 02/12/2014 tarihli dava dilekçesinde, müvekklinin davalı firmadan olan alacağından dolayı 23/10/2012 tarihinde … 19.İcra müd.nün … E.sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, borçlunun icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi sonucu … 1.icra Müd.nün … e.sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkili firmanın dava dışı …’ya ait taşınmazda yapılması kararlaştırılan 10 adet villanın alt yapı çalışmalarını üstlendiğini, 2005 yılı şubat ayında 250.000 Usd tutarında iş yaptığını ve teslim ettiğini, dava dışı …’nın 10 adet villanın her türlü alt yapı çevre düzenleme işlerinin tamamlanması, satış ve reklam çalışmalarının yapılması için davalı …firmasıyla anlaşmaya vardığını, 18/03/2008 tarihinde bir protokol düzenlediklerini, protokol gereğince müvekkilinin daha önceden yapmış olduğu işin bedeli olan 250.000 Usd’yi …’dan almayarak bu tutarı … adına davalı …firmasının ödeyeceğini müvekkiline karşı yüklendiğini, bu konuyla ilgili müvekkili ile davalı firma arasında 18/01/2008 tarihli sözleşme düzenlendiğini, sözleşme gereği alt yapı işlerinin bedeli olan 250.000 Usd’nin müvekkiline ödeyeceğini protokol ve sözleşme ile davalı şirket kabul ve taahhüt ettiği halde, bu bedeli ödememesi nedeniyle ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödemediğini bildirerek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu 27/01/2015 tarihli cevap dilekçesinde; müvekkili şirket merkezinin Beylikdüzü/İstanbul olduğunu, yetkili ve görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, 3.kişi müteveffa …’nın mülkiyetindeki arsa üzerine alt yapı imalatları yapmış olması nedeniyle müvekkiline yönetilebilecek herhangi bir hak veya taleplerinin olamayacağını, davacının söz konusu alacak hakkını müvekkiline temlik ettiğini, temlik nedeniyle temlik bedeli alacağından ibaret hakkı bulunmakla birlikte, temlik bedeli ödemesinin gerçekleştirilmesinin bahse konu 10 adet villanın satışının yapılması şartına bağlandığını, villa satışlarının henüz gerçekleştirilmediğini ve şarta bağlı borcun henüz doğmadığını, bu nedenle henüz doğmamış bir borç için başlatılan icra takibine ve tebliğ edilen ödeme emrine müvekkili şirket tarafından itiraz edildiğini, müvekkili şirketin mücbir sebep nedeniyle 10 adet villanın satışını gerçekleştiremediğini, sözleşmenin akdini müteakip …’nın vefat ettiğini, …’nın vefatı ve mirasçıları arasında tereke tespiti ve bağlı davaların devam etmekte olması nedeniyle sözleşme ile mutabık kalınan işlemlerin, müvekkilinden kaynaklanmayan ve tamamen müvekkili dışında gelişen sebeplerle gerçekleştirilemediği, bu durumun müvekkili şirketin de mağduriyetine sebep olduğunu, protokole dayalı bu satış hakkı ile ilgili olarak müvekkili şirketin … 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin … tereke dosyasıyla takip edilen tereke tespit dosyasına müracaat ettiklerini, davacı tarafın alacağının henüz doğmadığını, doğmamış, şarta bağlı, varlığı belirsiz bir alacak iddiası nedeniyle yasal takibe başvurulmasının usul ve yasaya ve taraflar arasındaki mevcut sözleşmeye aykırı olduğunu bildirerek, açılan davanın reddine, davacının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de, taraflar arasında akdedilen 18/01/2008 tarihli sözleşmede ihtilaf halinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılınmış bulunduğundan, davalının yetki itirazının reddine karar verilerek, açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce davaya dayanak … 2. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosya örneği celp edilmiş, yapılan incelemesinde; icra takibinin …19. İcra Müd.nün … E.sayılı dosyası ile başlatıldığı, davalı …nin icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, … İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu bildirdiği, yetki itirazı davacı … Ltd.Şti.tarafından kabul edilerek icra takibinin … 2. İcra Müdürlüğünden devam ettiği, davalının takibe itirazı neticesinde takibin durdurduğu görülmüştür.
Dosyanın mahkememizce yapılan yargılaması neticesinde verilen 2014/1404 Esas, 2015/395 Karar sayılı 04/06/2015 tarihli karar ile davanın erken açıldığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/1038 Esas, 2017/1123 Karar sayılı 15/03/2017 tarihli ilamı ile davalı ile dava dışı asıl iş sahibi arasında imzalanan 19.03.2008 tarihli protokolün 6. maddesine göre satışların 24 ay içerisinde … A.Ş. tarafından gerçekleştirileceği kararlaştırıldığından, bu sürenin makul süre olarak kabulü gerektiği, söz konusu protokolün yapıldığı 18.03.2008 tarihinden itibaren 24 aylık süre 18.03.2010 tarihinde dolmasına rağmen davacı alacağı ödenmediğinden villalar satılmamış olsa dahi alacak istenebilir hale gelmiş sayılması ve işin esası incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/1038 Esas, 2017/1123 Karar sayılı 15/03/2017 tarihli ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya mahkememizin 2018/958 Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Davalı ile dava dışı … arasında akdedilen 18/03/2008 tarihli protokolün 3.maddesinde, … mülkiyetindeki 10 adet kat irtifaklı arsanın her türlü alt yapı, çevre düzenleme işlerinin tamamlanması, satış ve reklam çalışmalarının yapılmasının … A.Ş.ye verildiği, 3h maddesinde de bu protokolün imzasından önce …’un alt yapı taşeronu …San.Tic.Ltd.şti.den protokol konusu işlerle ilgili olarak arsa sahibi ve 3.kişilerden hiçbir hak ve alacağı bulunmadığı, F maddesinde protokole konu yapılara ait her türlü alt yapı, üst yapı, işlem bedellerinin … tarafından ödeneceği, taşerona veya alt yapı taşeron tümüyle … sorumlu olduğu, protokolün süresinin 24 ay olduğu, satışların Eston tarafından 24 ay içinde tamamlanacağının kararlaştırıldığı görülmüştür.
Davacı ile davalı arasında akdedilen temlik sözleşmesinin 4.maddesinde temlik bedeli olan 250.000 Usd’ye ait ödemelerin … ile … arasında imza edilen protokol gereğince 10 adet villanın satışının yapılması sonucunda beher villa için 25.000 Usd olmak üzere satışın fiilen gerçekleşmesi ve beher villaya ait bedelin alıcıdan tahsili ile … tarafından gerçekleştirileceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi neticesinde, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile davacının eser sözleşmesine dayalı olarak …’dan olan 2.500.000,00 TL olan alacağının 2.500.000,00 TL ivaz karşılığı davalıya temlik edildiği, temlik bedelinin villaların satışında ödeneceği, bu sözleşmenin davalı ile dava dışı … arasında düzenlenen sözleşmenin imzası ile yürürlüğe gireceği, dava dışı … ile davalı arasındaki sözleşmenin 18/03/2008 tarihinde akdedildiği, bu sözleşme ile villaların satışının 24 ay içerisinde gerçekleştirileceğinin kararlaştırıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin koşula bağlı sözleşme olduğu, … ile davalı arasında villaların satışına ilişkin sözleşmenin imzalanması ile ilk şartın gerçekleştiği, ifası mümkün geçerli bir sözleşme ilişkisinin kurulduğu, temlik bedelini ödeme borcunun villaların satışının gerçekleşmesine bağlandığı, villaların satışının 24 aylık süreye tabi tutulduğu, davacının süresiz olarak villaların satışını beklemek zorunda olmadığı, makul süreden sonra satış gerçekleşmese dahi bedeli isteyebileceği, davalı ile dava dışı asıl iş sahibi arasında imzalanan protokolün 6. Maddesinde 24 aylık sürenin makul süre olduğu, 24 aylık sürenin 18/03/2010 tarihinde dolmasına rağmen davacı alacağının ödenmediği, villalar satılmamış olsa dahi alacağın istenir hale geldiği, davacının 29/03/2011 tarihli 33345 sayılı ihtarnamesinin davalıya 01/04/2011 tarihinde tebliğ edildiği, 10 günlük ihtar süresi sonunda davalının 12/04/2011’de temerrüte düştüğü, 23/10/2012 takip tarihine kadar 1 yıl, 6 ay, 9 günlük işlemiş 61.757,01 TL faiz alacağını talep edebileceği, davacının 5.512,41 TL’lik talebi ile bağlı olduğu, (449.993 X %9 / 360 X 549 = 61.757,01 TL) Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/1038 Esas, 2017/1123 Karar sayılı ilamı doğrultusunda anlaşıldığından, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin 455.505,41 TL üzerinden devamına, asıl alacak 449.993,00 TL’ye takip tarihinden itibaren davacının talebini aşmamak üzere yasal faiz uygulanmasına, davalı tarafından taraflarca belirlenebilir likit alacak miktarına itiraz edildiğinden, %20 tazminatın davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin 455.505,41 TL üzerinden devamına, asıl alacak 449.993,00 TL’ye takip tarihinden itibaren davacının talebini aşmamak üzere yasal faiz uygulanmasına,
2-Kabul edilen alacak miktarı üzerinden hesaplanan 91.101,08 TL %20 tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 31.115,57 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 5.407,30 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 2.277,50 TL harç olmak üzere toplam 7.684,80’nin mahsubu ile eksik harç olan 23.430,77 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 7.684,80 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 130,50 TL bozma öncesi ve 28,00 TL bozma sonrası olmak üzere toplam 158,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 32.170,22 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/03/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

HARÇ BEYANI
K.H.= 31.115,57 TL
P.H.= 7.684,80 TL
B.H= 23.430,77 TL

DAVACI YARGILAMA GİDERİ
BOZMA ÖNCESİ
130,50 TL POSTA
130,50 TL TOPLAM
BOZMA SONRASI
28,00 TL POSTA
28,00 TL TOPLAM
158,50 TL TOPLAM YARGILAMA GİDERİ