Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/901 E. 2019/1304 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/901 Esas
KARAR NO : 2019/1304

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 24/01/2017 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ile arasındaki sözleşme kapsamında Çevre Danışmanlık Hizmeti verdiğini, davalı şirketin sözleşmeyi tek taraflı olarak fesh ettiğini, müvekkilin üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirdiğini, ancak davalı şirketin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini ,davalı tarafın fesih şartlarına uymadığını, bu nedenle haksız olarak feshedilen sözleşme gereğince sözleşmeden kaynaklanan alacak ve tazminatlar için fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000 TL nin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının sözleşmenin 5.maddesi uyarınca tazminat hakkı kazandığı iddiasının hatalı haksız kazanç sağlamaya yönelik olduğunu, sözleşme maddesinde”sözleşme süresi 1 yıl olup, bir yıldan önce sözleşmenin … tarafından tek taraflı feshedilmesi halinde bir yıllık danışmanlık ücretinin tamamı …’ye ödenecektir.”şeklinde olduğunu, bu maddenin koyuluş amacının müvekkilinin sözleşmenin imzalanmasını müteakip 1 yıl içinde davacıdan sebepsiz yere hizmet almayı bırakmasını engellemek için ön görüldüğünü, müvekkilinin sözleşmenin kurulduğu 08/10/2013 tarihinin 20/10/2016 ya kadar hizmet aldığını, anılan sözleşmedeki cezai şartı içeren 1 yıllık sürenin geçtiğini davacının maddeyi hatalı olarak haksız kazanç sağlamak için geniş yorumlayarak, sözleşmenin yenileme yıllarında da bu cezai şartın uygulanacağını iddia ettiğini beyan ile, yetkili mahkemenin İstanbul Adliyesi olması nedeniyle davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine, usul ve yasaya aykırı davanın esastan reddine, vakalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; taraflar arasındaki danışmanlık iş sözleşmesini, davalı tarafından feshi nedeniyle sözleşmenin süresi bitimine kadar olan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili 07/10/2019 havale tarihli dilekçesi ile dava değereni 19.000 TL arttırmış, toplam dava değerini 24.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Dava dosyasının İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/95 Esas 2018/64 Karar sayılı tarihli yetkisizlik itirazı kararı nedeniyle 25/01/2018 tarihli yetkisizlik kararı gereği mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce, dosyanın mali müşavir …’a verilerek, taraf defterlerinde inceleme yaparak, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının alacağı olup olmadığı, var ise miktarının ne kadar olduğu ve hangi belgeye dayandığı hususunda rapor düzenlenmesinin istenmesine, karar verilmiş olup, bilirkişi arafından ibraz edilen 18/04/2019 tarihli raporda; dava dosyasına sunulan bilgiler, belgeler ile davalı ve davacı taraf ticari defterler üzerinde yapılan ayrıntılı inceleme, tespit ve değerlendirmeler neticesinde; tarafların 2015-2016 yılları yevmiye, kebir ve envanter TTK mad.64-66 madde hümü uyarınca açılış ve kapanış tasdiklerinin süreleri içerisinde yapılmış olduğu, defter ve belgelerin birbirlerinin doğrulayacak şekilde usulüne uygun şekilde düzenlenmiş olduğu, HMK 222.madde hükmü uyarınca sahibi lehine delil kabul edilmesi gerektiği, davalı taraf ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, davalıya 44.250 TL fatura düzenlemişolduğu, karşılığında banka aracılığı ile 44.250 TL tahsil etmiş olduğu, davalı ile davacı arasında defter kayıtlarında herhangi bir borç ve alacağının bulunmadığı tespit edildiği, taraflar arasında düzenlenen danışmanlık iş sözleşmesinin, sözleşme şartlarına aykırı olarak süresniden önce fesh edilmesi nedeniyle, doğabilecek müspet veya menfi zarar konusunun hukuki tasvif gerektirdiğinden mahkememiz takdirinde olduğu, yönünde görüş ve kanaatlerini takdiri mahkememize ait olmak üzere bildirmiştir.
Mahkememizce, dosyanın önceki bilirkişiye günsüz olarak verilerek, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca kalan süreye ilişkin davacının alacağının ne kadar olduğuna dair hesaplama yaparak rapor düzenlenmesinin istenmesine, karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından sunulan 30/05/2019 tarihli ek raporda; dava dosyası içeriğine sunulan bilgiler, belgeler üzerinde yapılan ayrıntılı inceleme, tespit değerlendirmeler neticesinde, tarafların ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda herhangi bir borç alacak bulunmadığı, …Tic.Ltd.Şti. tarafından …Tic. A.Ş kesilen 30.11.2016 tarihinde … nolu Ekim- Kasım 2016 dönemini kapsayan (2.000,00 X 2 = 4.000,00) KDV dahil 4.720,00 TL tutarında fatura iptal edilmiş haliyle dava dosyasına eklenmiştir. Kesilen fatura davacının ve davalının ticari defterlerinde yer almadığı, taraflar arasında 08.10.2013 tarihinde yapılan sözleşmenin Madde 6. sözleşme bedeli ve ödeme planı başlıklı maddesi ile aylık 1.500,00 TL + KDV olarak belirlenmiş olduğu, Ekim 2015 tarihinden itibaren danışmanlık hizmet faturalarının 2.000,00 + KDV olarak düzenlendiği anlaşılmakta olup, sözleşme şartlarına aykırı olarak fesih edilmiş olduğunun kabul edilmesi halinde, cezai şart tutarının; en son geçerli olan danışmanlık ücretinin 2.000,00 TL olduğu dikkate alındığında, Ekim-2016 / Eylül-2017 dönemlerindeki 12 aylık dönem için 2.000,00 X 12 = 24.000,00 TL olduğu, taraflar arasında düzenlenen Danışmanlık İş Sözleşmesinin, sözleşme şartlarına aykırı olarak süresinden önce fesih edilmesi nedeniyle, doğabilecek müspet veya menfi zarar konusunun hukuki tasvif gerektirdiğinden mahkememiz takdirinde olduğu yönündeki görüş ve kanaatini takdiri mahkememize ait olmak üzere bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 09/10/2012 tarihinde başladığı ve 08/10/2013 tarihinde de sözleşme yapıldığı, sözleşme kapsamında davacının davalıya çevre danışmanlık hizmeti verdiği, davalının 20/10/2016 tarihinde sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmiş olduğu, davacının sözleşmenin süresinde önce ve haklı bir nedene dayanmaksızın feshedildiğniden bahisle sözleşmenin feshinden dolayı yoksun kalınan alacağın davalıdan tahsilini talep ettiği, davalının sözleşme ile sözleşmenin bir yıldan önce feshi halinde davacının davaya konu ettiği gibi bir alacağının doğacağının düzenlendiğini, oysa taraflar arasındaki
sözleşmenin 4 yılı aşkın süredir devam ettiğini ve davacının talebinin yerinde olmadığını savunduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalı namına 2015 – 2016 yılları arasında düzenlenen toplam 44.250 TL tutarında fatura bedelinin ödenmiş olduğu ve 2016 yılı sonu itibariyle taraflar arasında her hangi bir alacak ve borç ilişkisinin olmadığı görülmüş, taraflar arasında sözleşmenin varlığı ve ifası hususunda bir ihtilafın olmadığı, uyuşmazlığın davalının sözleşmeyi feshinin haklı olup olmadığı, fesihten ötürü davacının zarara uğrayıp uğramadığı ve var ise bu zararının davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarından kaynaklandığı, taraflar arasındaki 08/10/2013 tarihli sözleşmenin 5. maddesinde, sözleşmenin süresinin 1 yıl olduğu, tarafların sözleşmenin bitiminden bir ay önce bildirim yaparak sözleşmeyi bitirebilecekleri, aksi takdirde sözleşmenin 1 yıl süre ile uzayacağı ve bir yıldan önce sözleşmenin davalı tarafça feshedilmesi halinde bir yıllık danışmanlık ücretinin tamanını davacıya ödeyeceğinin düzenlendiği, sözleşmenin 8. maddesinde ise bildirime ilişkin usullerin düzenlendiği ve fesih, kusur ve bedele ilişkin bildirimlerin ancak noter kanalı ile yapıldığında geçerli sayılacağının hüküm altına alınmış olduğu, davalının feshe ilişkin bildirimini 20/10/2013 tarihinde e-mail yolu ile yaptığı anlaşılmakla; taraflar arasındaki sözleşmenin 08/10/2013 tarihli olduğu, feshedilmeyerek 2016 yılına kadar süre geldiği, fesih bildirimi yapılmadığından, sözleşme süresinin bir yıl geçerli olduğu, sözleşmeye göre davalının tek taraflı feshi 20/10/2013 tarihinde e-mail yolu ile yapmak yerine, 08/09/2016 tarihinde noter kanalı ile yapması gerektiği, davalının feshinin sözleşmede düzenlenen sürelere uymamakla geçerli sayılamayacağı, feshin yokluğu halinde ise taraflar arasındaki sözleşmenin zamanında (bir ay önceden) fesih bildirimi yapılmak sureti ile 08/09/2017 tarihine kadar geçerli olacağı kanaatine varılmış ve taraflar arasındaki en son geçerli olan danışmanlık ücretinin 2.000 TL olduğu tespit edilmekle, davacının sözleşmenin usulsüz ve süresinden önce davalı yanca feshedilmesinden dolayı, davalıdan 12 aylık süreye denk gelen 24.000 TL tutarında alacağının doğduğu anlaşılmış ve davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının KABULÜNE, 24.000 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.639,44TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 85,39 TL peşin ve 350 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 435,39 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.204,05TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 435,39 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 962,75-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.880,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/95 Esas 2018/64 Karar sayılı 25/01/2018 tarihli yetkisizlik kararı verilip, ön inceleme aşaması tamamlanmadan dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmakla, AÜTT nin 7/1 maddesi uyarınca tayin olunan vekalet ücretinin 1/2 si oranına denk gelen 1.362,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Harç Beyanı
K.H.=1.639,44 TL
P.H.= 435,39 TL(85,39TLp.h+350 TLıslahh.)
B.H.= 1.204,05 TL

Davacı yargılama gideri
800,00 TL bilirkişi ücreti
162,75 TL posta gideri
962,75 TL Toplam yargılama gideri

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”