Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/853 E. 2022/550 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/853 Esas
KARAR NO : 2022/550

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/11/2017
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 10/11/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi nezdinde sigortalı bulunan davalı .. Ltd Şti adına kayıtlı … plakalı aracın davalı …’in sevk ve idaresinde iken müvekkili …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı motorsikletine çarptığını, bu çarpma neticesinde müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin kazadan sonra uzun süre tedavi gördüğünü, 11/10/2017 tarihinde … Eğitim ve Araştırma Hastanesinden aldığı durum bildirir sağlık kurulu raporuna göre %26 oranında tüm vücut fonksiyonu kaybı oluştuğunu, bir bacağının kısaldığını ve %13 eğrilik oluştuğu için aksayarak yürüyeceğini, müvekkilinin kaza neticesinde hem tedavi süresince oluşan maddi kayıplarının telafisi için hem de tedavi sonrası yaşamında uğrayacağı maddi kayıplar i çin fazlaya dair olmak üzere şimdilik 16.500 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile, 330.000 TL TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren sigorta şirketi hariç tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, alacaklarının teminat altına alınması için kazaya sebep olan … plakalı aracına ve diğer mal varlıklarına , diğer davalıların mal varlıklarına teminatsız olarak tedbir konulmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekilinin 22/11/2017 tarihli dilekçesinde ; davalılardan … Tic A.Ş ve … A.Ş’ni sehven davalı olarak bildirdiklerini, bu nedenle bu davalılar hakkındaki davalarından feragat ettiklerini, … A.Ş, …Tic A.Ş ve … adlı şirketlerin davalı olarak ikame edilmelerine karar verilmesini talep ettiği, Mahkememizce talebin kabulü ile; HMK 124/4 maddesine uyarınca dava dilekçesinde davalının yanlış gösterilmesi kabul edilebilir bir hataya dayandığından HMK 124.maddesi uyarınca taraf değişikliği yapılmasına, Davalılar … A.Ş ile …Tic A.Ş’nin taraf olmaktan çıkartılmasına, … A.Ş, …Tic A.Ş ve …’nin davalılar olarak kaydının yapılmasına, ve bu davalılara dava dilekçesinin tebliğine karar verilmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalılardan … Sigorta vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; dava konusu kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın müvekkili şirket nezdine sigortalı bulunduğunu, müvekkili şirketin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası gereğince dava konusu zarara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davacı yanca müvekkili şirkete yapılan başvuruya istinaden … numaralı hasar dosyası açıldığını, ancak ibrazı zorunlu evrakların eksik olması nedeniyle yeterli incelemenin yapılamadığını bu nedenle de herhangi bir ödemenin yapılmadığını, davacı yanca başvuru şartının yerine getirilmediğini, müvekkili şirketin temerrüdünün söz konusu olmadığını bildirerek; davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … Tic Ltd Şti vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle: müvekkili …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı kamyona seyir halinde iken davacılardan …’nın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motorsikletin müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan kamyonun sağ tekerleğine çarparak kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin kullandığı kamyonun … marka 1997 model olduğun ve kaza gününde kamyonun beton blok ile yüklü olduğunu ve hız limitlerini aşamayacağını, …’nin … ıslah işini üstlenen müteahhit firma …Tic. A.Ş , …Tic a.Ş, ortak girişimi ve taşeronu…Ltd Şti’nin işinde çalışırken olayın meydana geldiğini, müvekkilerinin diğer davalılar ile bir bağı bağlantısı taşeron ilişkisi bulunmadığını, kazanın olduğu tarihte olay yerine gelen polis ekipleri tarafından tutulan kaza tespit tutanağında davacı … ‘nın 2918 sayılı KTK’nın sürücü kusurlarından 47/1-C trafik kurallarına uymamak kuralını ihlal ettiğinden kazada kusurlu olduğu, kaza incelemesi ve sürcünün kaza mahalindeki beyanından anlaşıldığı kanaatine varıldığının bildirildiği, TBK.nun 56.maddesine göre manevi tazminat isteme hakkının doğrudan doğruya cismani zarara uğrayan kişiye ait olduğunu, davacıların tazminat taleplerinin fahiş olduğunu bildirerek: davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin yerleşim yerinin … olduğunu, bu nedenle davaya bakmaya yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava konusu kazanın davalılardan ….Haf. Ve Peyz. Taah. San ve Tic Ltd Şti adına kayıtlı ve davalılardan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı sayılı araç ile davacı … ‘nın sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı motorsikletin çarpışması sonucu meydana geldiğini, müvekkili şirket ve içinde bulunduğu ortaklığın dava konusu kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını,davacılar tarafından talep edilen tazminatların fahiş olduğunu bildirerek; öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın iş bölümü yönünden görevsiz mahkemede açıldığını görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, bu nedenle davanın görev yönünden reddini talep ettiklerini, dava konusu kazanın davalılardan … Ltd Şti adına kayıtlı ve davalılardan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı sayılı araç ile davacı … nın sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı motorsikletin çarpışması sonucu meydana geldiğini, müvekkilinin dava konusu kazada bir kusurunun bulunmadığını bildirerek: davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
… a.Ş vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle: dava konusu kazanın davalılardan …Tic Ltd Şti adına kayıtlı ve davalılardan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı sayılı araç ile davacı … ‘nın sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı motorsikletin çarpışması sonucu meydana geldiğini, … plakalı aracın maliki işleteni …Tic Ltd Şti ile müvekkili şirket arasında herhangi bir hukuki bağın söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin dava konusu kaza ile bir ilgisinin bulunmadığını bildirerek; davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 2017/1004 E.sayılı dosyasında davacı vekili davalı …Şti ile … Sigorta A.Ş. Açısından trafik kazası sonucu meydana gelen yaralama sebebiyle bedensel zarar açısından talep etmiş oldukları maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiş Mahkememizce 2017/1004 Esas, 2018/392 Karar sayılı 05/04/2018 tarihli ilam ile; davacının …. ve Halisler …. Ltd Şti açısından açmış olduğu maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, Diğer davalılar açısından devam eden maddi ve manevi tazminat davasına ilişkin taleplerin bu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, yargılamanın bu esas üzerinden yürütülmesine karar verilmiş olup, dosyada tefrik işlemi yapılarak Mahkememizin 2018/853 E.sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam olmuştur.
HMK.nun 16.maddesinde haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği, yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, HMK.nun 6.maddesinde; genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, HMK.nun 7.maddesinde; davalı birden fazla davanın bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği düzenleme konusu yapılmış olup, davalılardan … Ltd Şti, …’in yerleşim yeri Mahkememiz yetki alanında kaldığından … A.Ş vekilinin mahkememizin yetkisine yapmış olduğu itirazın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından 10/11/2017 tarihinde açılan davada, davalılar arasında sigorta şirketi de davalı olarak gösterildiğinden ve her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiğinden sigortaya karşı açılmış olan davalarda TTK.nun 5.maddesi uyarınca Mahkememiz görevli olduğundan davalı … Ltd Şti’nin görev itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce … ATM’ne talimat yazılarak davacının maluliyet oranının belirlenmesi istenmiş, ibraz edilen 04/01/2019 tarihli raporda; nöropotik ağrı 5, iskelet sisteminin 21 olarak engel oranı belirlenmesine rağmen, davacının engel oranının %25 olarak tespit edildiği anlaşıldığından , maddi hatanın düzeltilmesi için … Eğitim ve Araştırma Hastanesinden ek rapor alınmasına karar verilmiş istenilmesine karar verilmiş olup 17/05/2019 tarihli ek raporda: “… şahsın raporunun 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe göre düzenlenmiş olup; sağlık kurulu heyetimiz tarafından ilgili yönetmelik gereği Balthazard Formülü ile engel oranı yeniden hesaplanmış ve toplam vücut fonksiyon kaybının ( %21 + %5 = %25) %25 olduğu..” bildirilmiştir.
… 4.Asliye Ceza Mahkemesinin … E, 2020/491 Karar sayılı dosyası uyap üzerinden istenilmiş, yapılan incelemesinde; … 4 Asliye Ceza Mahkemesince 26/08/2016 tarihinde aldırılan bilirkişi raporunda; … plakalı beton yüklü kamyon sürücüsü …’in asli, … plakalı motosiklet sürücüsü …’nın tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinden alınan 30/10/2018 tarihli raporda; kazanın oluş şekli itibariyle 2 olasılık öngörüldüğü, … 4 Asliye Ceza Mahkemesince 1.olasılığa olasılık dikkate alınarak; kazanın müşteki sürücü …’nın sevk ve idaresindeki motosiklet ile emniyet şeridini takiben gelip önünde kendisi ile aynı istikamete doğru seyir halinde olan sanık sürücünün idaresindeki kamyonun sağ ön teker kısımlarına çarpması ile gerçekleştiği, sanık sürücü … in sevk ve idaresindeki kamyon ile kendi yön şeridi içerisinde seyri sırasında meydana gelen olayda bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle sanık sürücü …’in beraatine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce kusur durumunun belirlenmesi açısından dosya … Üniversitesi Karayolları kürsüsünde görevli bilirkişilere tevdi edilmiş, ibraz edilen 12/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda; kazadan sonra hem kamyonun hem de motosikletin şantiye alanı içerisinde bulunduğu, kazanın meydana gelme şeklinin kaza yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenmiş olan 26/08/2016 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği gibi olduğu, buna göre … plakalı kamyonun yolun sağ tarafında bulunan şantiye sahasına giriş yapmak üzere yolun emniyet şeridine yönelmesi sonucu emniyet şeridi üzerinde aynı istikamette seyreden … plakalı motosikletin ön kısmı ile kamyonun sağ ön teker kısmının çarpıştığını, kamyon sürücüsü …’in %60 oranında , motosiklet sürücüsü …’nın %40 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ya ait 2015 model, … marka ve tip motosikletin kaza tarihinde hasarsız haldeki ikinci el ortalama piyasa rayiç değerinin 12.000 TL olduğu, davalı tarafın %60 kusur oranına göre bu miktarın 7.200 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan kusur bilirkişi raporu., ceza mahkemesinde verilmiş olan karara esas teşkil eden ATK raporu ve … Cumhuriyet Başsavcılığında alınan bilirkişi raporlarında kazanın oluş şekli ile ilgili çelişki olduğu, kazanın tam olarak nasıl gerçekleştiğinin belirlenemediği, TBK.nun 74.maddesi kapsamında hukuk hakiminin ceza mahkemesinde tespit edilen kusur durumu ile bağlı olmayacağı anlaşıldığından kaza sonrası çizilen hazırlık aşamasındaki kroki de dikkate alınmak sureti ile gerçekleşen trafik kazasında davacı ve davalı sürücüye yüklenebilecek kusur olup olmadığı varsa miktarı diğer davalılar açısından olay yerinin Şantiye girişi olarak kullanılmasının mümkün olup olmadığı bu sebep ile bu davalılara yüklenebilecek bir kusurun olup olmadığının tespiti açısından … Ünv. Karayolları Trafik Kürsüsünden oluşturulacak yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş , ibraz edilen 15/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…olayın 26/08/2016 tarihli bilirkişi raporundaki açıklamalara ve kabule uygun olarak cereyan ettiğinin sonucuna varıldığını, buna karşılık, 12/11/2015 Trafik Kazası Tespit Tutanağındaki olay yeri krokisinde olay sonunda, motosikletin sürücüsünün ve davalı kamyonunun, sağdan yol dışına çıkmış olduklarının gösterildiği dikkate alınarak, Adli Tıp Kurumu, İstanbul Trafik İhtisas Dairesi uzmanlarınca iki seçenekli olarak düzenlenmiş, 30/10/2018 tarihli Bilirkişi Raporunda ceza davasında hükme esas alınmış olan 1. Durumda, kamyon sürücüsü sanığın savunması doğru kabul edilerek hüküm kurulmasının tamamen isabetsiz olduğu, kesin tespitle uyumlu bulunmadığı, 2. Durumdaki kusur değerlendirilmesinin de tamamen isabetsiz olduğu, motorlu araçların seyrinin yasak olduğu bankette/emniyet şeridinde seyreden motosiklet sürücüsünün kusursuz sayılmasının hatalı bulunduğu bildirilerek kamyon sürücüsü davalının gidişine göre, yolun sağındaki bariyer aralığından geçerek yolun sağ dışındaki şantiyeye gitmek için, seyretmekte olduğu sağ şeritten sağa yönelmeden önce, sağa dönüş işareti vermesi, kural dışı seyreden araçlar bulunabileceğini düşünerek emniyet şeridini kontrol etmesi, şeridin boş olduğuna kanaat getirince ancak sağa dönmesi gerekirken, bu hususlara riayet etmemiş, kontrolsuz bir şekilde sağa dönmüş, bu suretle, trafiği tehlikeye düşürmüş, emniyet şeridinde seyreden motosiklet sürücüsü davacının yolunu kestiği, şeridine tecavüz ettiği, davalı sürücü …’in, tedbirsiz, dikkatsiz, trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı şekilde hareket ettiği, doğrultu değiştirme manevrasını yanlış yaptığı, bu hatalı sevk ve idaresi sebebiyle , 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/f maddesindeki uyarınca birinci (asli) derecede kusurlu olduğu, Motosiklet sürücüsü davacının yasağa rağmen, yolun emniyet şeridini takiben seyrettiği, trafiği tehlikeye düşürdüğü, olağan dışı olan bu hareketinin, taşıt yolunda yasal şeritleri takiben seyreden araç sürücüleri tarafından beklenmeyebileceğini dikkate alması gerektiği, 90 km/saat hızla seyre izin verilen yüksek standartlı yolda, muhtemel araç manevralarına karşı müteyakkız davranması, davalı sürücü yönetimindeki kamyonun tehlike yaratan sağa dönüş manevrasını farkedince, motosikletin yüksek manevra kabiliyetinden yararlanması, etkin fren, uygun gidon manevrası tedbirlerine başvurarak kazayı önlemeye çalışması gerekirken, bu hususlara riayet etmemiş, emniyet şeridinde kontrolsuz bir şekilde seyrettiği,, kazayı önlemeye çalışmadığı, bu sebeple Heyetimizce, davacı sürücü …’nın, tedbirsiz, dikkatsiz, trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili dikkat ve özen yükümlülüklerine, karayollarında trafiğin akışı ve şerit izleme kurallarına aykırı şekilde ve özellikle yasaklara aykırı şekilde seyrettiği, bu hatalı sevk ve idaresinin, olayda, birinci (asli ) derecede ve davalı sürücünün hatalı sevk ve idaresi ile eşdeğer derecede/eşit %50 oranda kusurlu olduğu, Olay yerinde, davalı şirketlerce, yol kenarındaki beton bariyerin kesintiye uğratılarak, şantiye girişi olarak kullanılması, Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine aykırı olmakla beraber, bu kural ihlali ile dava konusu olay arasında illiyet bağı bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce … 4 Asliye Ceza Mahkemesinde aldırılan Adli Tıp raporu 26/08/2016 tarihli bilirkişi raporu, Mahkememizce aldırılan 25/10/2019 tarihli bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri gideren 05/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen kazanın oluş şeklinin olaya uygun olduğu, davacı motosiklet sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %50 , davalı kamyon sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu, inşaat sahibi …Tic A.Ş, … Ortak girişimi ve onun taşeronu olan … Ltd Şti tarafından kazanın meydana geldiği yerde yol kenarındaki beton bariyerin kesintiye uğratılarak şantiye girişi olarak kullanılmasının dava konusu olay ile illiyetli olmadığı, bu davalılara yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce Tarafların iddia ve savunmaları, dosya içerisinde bulunan %25 oranındaki adli tıp maluliyet raporu, dosya içinde bulunan son %50 lik kusur durumuna ilişkin rapor, ve tüm deliller değerlendirilmek suretiyle davacının motorsikletin pert olmasından dolayı talep edebileceği miktar ile tedavi, konaklama alacağı, kazanç kaybı ve maluliyet tazminat miktarının ne olduğunun tespiti açısından bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 22/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; 25.05.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında araç sürücüsünün %50 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı … ‘nın uğradığı maddi zarara ilişkin olarak; Dava konusu olay yukarıda verilen açıklamalar doğrultusunda ele alınıp değerlendirildiğinde; dava konusu olayın (trafik kazasının) 12/11/2015 tarihinde yani 04/04/2015 tarihli 6645 sayılı kanun değişikliğinden sonra meydana gelmiş olduğu, söz konusu kanun değişikliğinin halen yürürlükte olduğu, bu nedenle söz konusu değişikliğe göre “Genel Sağlık Sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetleri “geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde”, başka bir ifadeyle eğer SGK tarafından bir ödeme yapılacak ise Sağlık Uygulama Tebliği hükümleri doğrultusunda Tebliğe ekli listelerde belirlenmiş olan resmi fiyatlar üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiği, bu meblağı aşan miktardan kusurluların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, Davacının tedavi gördüğü … Tıp Fakültesi Hastanesi’ne ait dosyada mevcut Epikriz Raporları ve dosyaya sunulan ödeme belgeleri incelendiğinde; adı geçen hastanede gerçekleştirilen tetkik, tahlil, ilaç, malzeme ve tedavilerin dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmış ve böylece Kurumun kanunun üzerine yüklediği yükümlülüğü yerine getirmiş olduğu, yukarıda dökümü verilen belgeli tedavi giderlerinin (30 adet belge toplamının) 6.953,50 TL olduğu ve davalılar tarafından %50 kusur oranına göre ödenmesi gerektiği, %50 kusur oranına göre davalıların ödemeleri gereken tedavi giderleri toplamının %9 yasal faizi hariç 3.476,75 TL olduğu, yol giderlerinin kusur oranına göre davalılar tarafından karşılanması gerektiği, %50 kusur oranına göre davalıların ödemeleri gereken ulaşım giderleri toplamının %9 yasal faizi hariç 227,32 TL olduğu, yapılan tetkik ve tedavilerin yaşanan trafik kazasıyla illiyet bağı bulunduğu, davacının iş gücü kaybı nedeniyle uğradığı maddi zararının ödeme tarihindeki verilere göre sürekli iş göremezlik dönemine ait %25 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının 152.929,47 TL olduğu, sigorta şirketi tarafından ise davacıya 181.580,52 TL ana para ödemesi yapıldığı, buna göre de; davacının ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen iş gücü kaybı zararının sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile karşılanmış olduğu, Mahkemece ödeme borcun sona ermediğinin kabul edilmesi halinde günümüze kadar gerçekleşen veriler esas alınarak belirlenen maddi zarar tutarından ödemenin güncel tutarın sonucu davacının; sürekli iş göremezlik dönemine ait %25 maluliyet oranı ile ilgili bakiye maddi zararının 135.933,62 TL olduğu, davacının araç hasarı nedeniyle maddi zararının 4.800,00 TL olduğu, Sigorta şirketi ile araç işleteni hakkında bedensel zarar nedeniyle açılan davadan feragat edilmiş olunması nedeniyle sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihinin tespiti yoluna gidilmediği, Araç sürücüsü bakımından ise herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrüdün 12.11.2015 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağı, Davacının araç hasarı nedeniyle uğradığı maddi zararı poliçe limitleri içinde kalmakta o araç hasarı nedeniyle sigorta şirketine 10.11.2017 dava tarihinden önce yapılmış bir başvuru belgesine dosyada rastlanılmadığı, dava dilekçesinde yasal faiz talep edilmiş olduğu bildirilmiştir.
Davacılar vekili 17/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile 05/10/2021 tarihli bilirkişi raporu ve 22/04/2022 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davacı …’nın sadece sürücü … ve … Ltd Şti’nden tazminat talep edebileceği belirlenmiş olduğundan 3.476,75-TL tedavi gideri, 227,32-TL ulaşım gideri, 4.800,00-TL araç hasarı bedeli, 135.933,62-TL (sigorta şirketinden alınan rakam mahsup edildikten sonra) iş gücü kaybı bedeli olmak üzere toplam 144.437,69-TL maddi tazminatın …Şti ve …’ten müştereken ve müteselsilen işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 23/06/2022 tarihli oturumda da, 144.437,69 TL maddi tazminat ve dava dilekçesinde bildirmiş oldukları manevi tazminatın…ŞTi ve …’ten tahsil edilerek taraflarına ödenmesini talep etmiştir.
Davalılardan…LTd Şti 27/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile ; 22/11/2017 tarihi itibariyle davacıların tüm hak ve alacaklarının zamanaşımına uğradığı, bu nedenle cevap dilekçelerini zamanaşımı yönünden ıslah ettiğini bildirmiş, davalılar … ve … Ltd Şti de 22/05/2022 tarihli dilekçeleri ile ıslah tarihi itibariyle davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığını bildirmiştir.
2918 sayılı KTK.nun 109. maddesinin 1. fıkrasında haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı düzenlenirken, 2. fıkrasında ise, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır. 2918 sayılı kanunun anılan hükmünün gözden kaçırılmaması gereken yönü, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımı uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Kaza tarihi 12/11/2015 olup, dava 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan 10.11 2015 tarihinde açılmış olup, ıslah tarihi itibariyle de uzamış ceza zamanaşımı süresi içerisinde ıslah yapılmış bulunduğundan davalıların zamanaşımı itirazının reddine karar verilerek açık yargılamaya devam olunmuştur.
İhbar olunan … Sigorta şirketine trafik sigorta poliçesi ile sigortalı … Ltd Şti’nin maliki bulunduğu … plaka numaralı kamyonun sürücüsü davalı …’in ve …plakalı motosikletin sürücüsü davacı … Çanakçı’nın hatalı sevk ve idaresi sonucu gerçekleşen trafik kazasında davacı …’nın %25 oranında malul kalacak şekilde yaralandığı, olayda her iki araç sürücüsünün de %50 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Zorunlu Mali Mesuliyet sigortacısı … Sigorta tarafından maddi zarar kapsamında davacıya 15/01/2018 tarihinde 181.580,52 TL ödeme yapılmıştır. Davacı tarafından da sigorta şirketine karşı açmış olduğu maddi tazminat davasından ve davalı işleten … Ltd Şti’ne karşı açmış olduğu bedensel zararlara ilişkin davadan feragat edilmiş, … Ltd Şti’ne karşı bedensel zarar dışındaki maddi tazminat taleplerine devam olunmuştur.
Müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur. Borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder. Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir. TBK.nun 166/1.maddesinde; Borçlulardan birinin yaptığı ödeme kadar, müteselsil sorumluların alacaklıya karşı sorumlu oldukları toplam miktarın eksilmiş olacağı, borcun tamamı borçlulardan biri tarafından ödenirse, diğer borçluların da alacaklıya karşı borçtan kurtulacağı, TBK.nun 166/3.maddesinde; alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra anlaşmasının, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun borca katılma payı oranında borçtan kurtaracağı, TBK 168/1.maddesinde; Müteselsil borçlunun, alacaklıyı tatmin ettiği oranda diğer müteselsil borçlulara karşı alacaklının halefi olacağı, ve alacaklının haklarının ona geçeceği, Borçlu yalnızca kendi payına düşen kısmı ödemişse, diğer müteselsil borçluya rücu edemeyeceği düzenleme konusu yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesine göre; “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı ”hükümleri getirilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1.maddesinde de, “sigortacının bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği” düzenlenmiş olup, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası da motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür.
Davalı işleten … Ltd Şti’nin aracının işletilmesi sırasında 3. kişilere karşı doğacak olan sorumluluğunu trafik sigortacısı karşılamak durumunda olduğundan, davacının 15/01/2018 tarihinde almış olduğu 181.580,52 TL’lik ödeme karşılığında davalı … şirketi ve davalı …. Ltd Şti yönünden( sadece bedensel zararlar açısından ) yönünden davadan feragat ettiği, sigorta şirketinin ibra karşılığı davacıya yaptığı 181.580,52 TL’lik ödemenin zararı tamamen karşılamadığı, yaptırılan bilirkişi incelemesi ile anlaşılması halinde, davalı işleten; poliçe limitini aşan miktarda zarar varsa limiti aşan kısımdan sorumlu olacaktır, (aradaki poliçe ilişkisi nedeniyle) eğer limitin altında bir zarar varsa davalı işletenin ibra nedeni ile bu oranda sorumluluktan kurtulmuş olacağı, davalı araç sürücü …’in ise poliçe ilişkisinin tarafı olmadığı ve haksız fiil sorumlusu olarak sürücünün sigorta şirketine rücu hakkı sözkonusu olmadığından, sigorta şirketi tarafından yapılan 181.580,52 TL’lik ödeme kadar davalı sürücünün borcu sona erecek, sigorta ödemesinin üstünde kalan zarar miktarından ise sürücü sorumlu tutulacaktır.
Yargıtay Hukuk Genel kurulunun 2011/4824 Esas, 2012/184 Karar ve 14/03/2012 tarihli kararına göre; sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin ödeme tarihi olan 15/01/2018 tarihinden rapor tarihine kadar işlemiş yasal faizi ile güncellenerek güncel tutarın hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel kurulu kararına göre bilirkişilerce yapılan hesaplama sonucunda davacının %25 maluliyet durumu ve davalının %50 kusur durumuna göre maddi zarar toplamının 387.270,91 TL olduğu , sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş değerinin düşülmesi sonucunda davacının 135.933,62 TL daha maddi zararının bulunduğu, yapılan ödemeyi geçen bu zarardan davalı sürücü …’in sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
İşleten Davalı … Ltd Şti açısından davaya bedensel zararlar dışındaki maddi tazminat talepleri açısından devam edildiğinden davacıya ait motosikletin pert olması sonucunda davalının kusur durumu dikkate alınarak hesap edilen maddi zarar tutarı olan 4.800,00 TL’den işleten davalı … Ltd Şti ve sürücü …’in birlikte sorumlu oldukları sonucuna varılmıştır.
Dava konusu kazanın 12/11/2015 tarihinde, 04/04/2015 tarihli 6645 sayılı kanun değişikliğinden sonra meydana gelmiş olduğu, söz konusu kanun değişikliğinin halen yürürlükte olduğu, bu nedenle söz konusu değişikliğe göre Genel Sağlık Sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetleri “geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde yapılan sağlık harcamalarının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiği, bu meblağı aşan miktardan kusurluların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları , davacının SGK tarafından karşılanmayan belgeli tedavi giderinin 6.953,50 TL olduğu, %50 lik kusur oranına göre davacının talep edebileceği belgeli tedavi giderinin 3.476,75 TL olduğu, zarar görenin tedavi gideri kapsamında ulaşım giderlerini de talep edebileceği, ulaşım giderinin 454,65 TL olduğu, %50 kusur oranına göre talep edilebilecek ulaşım giderinin 227,32 TL olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; ihbar olunan sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan davalı …Ltd Şti adına kayıtlı … plakalı aracın davalı …’in sevk ve idaresinde iken davacı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı motorsikletine çarpması şeklinde gerçekleşen kazada, ihbar olunan sigorta şirketine trafik sigortası poliçesi ile sigortalı …plaka sayılı kamyonun sürücüsü davalı …’in hatalı sevk ve idaresinin 1.asli derecede ve %50 oranında etkili olduğu, davalı … A.Ş, … A.Ş, … San Ltd Şti’ne şirketlere kusur izafesine gerek olmadığı , alınan 05/10/2021 tarihli raporun çelişkileri giderir şekilde denetime elverişli ve somut olaya uygun nitelikte olduğu kanaatine varılarak hükme esas alındığı, … Eğitim ve Araştırma Hastanesinden kaza nedeniyle davacı …’da oluşan maluliyet oranının tespitinin istenmesi sonucunda düzenlenen 04/01/2019 tarihli sağlık kurulu raporunda; …’nın engel oranının %25 olduğunun tespit edildiği, davacıda meydana gelen maluliyet oranı ve tespit edilen kusur durumları uyarınca tazminat hesabı yapılması için dosya aktüerya, sigorta ve tıp doktoru bilirkişilerinden oluşan heyetten rapor alınmış olup, alınan rapor sonucunda davacı …’nın maluliyetten kaynaklı olarak talep edebileceği maddi tazminatın 387.270,91 TL olduğu, davacıya dava dışı sigorta şirketi tarafından 15.01.2018 tarihinde 181.580,52 TL ödendiği, anılan bedelin rapor tarihine kadar işlemiş faizi de eklenerek tenzili sonucunda davacının maluliyetten kaynaklı ödeme miktarını aşan maddi zararının 135.933,62 TL olduğu , araç sürücüsü …’in 135.933,62 TL’lik bedensel zarardan sorumlu olduğu, araç hasarı nedeniyle talep edilen maddi tazminatın ise dosyada mevcut ve Makine Mühendisi bilirkişiler tarafından düzenlenmiş 25.10.2019 tarihli raporda davacıya ait… plakalı aracın kaza tarihi itibariyle hasarsız hali ile ikinci el fiyatının
12.000,00 TL olacağının belirtildiği, davacıya ait aracın kazadan sonra hurdaya ayrıldığı, aracın kaza tarihi itibariyle hurda değerinin 1.200,00 TL olduğu, buna göre kusur oranının uygulanması sonucunda davacının talep edebileceği tazminat miktarının 4.800,00 TL olduğu, davacı …’nın talep etmiş olduğu tedavi giderleri yönünden ise talep edilebilecek bedelin 3.476,75 TL, yol giderinin 227,32 TL olduğu, davalı sürücü …’in 135.933,62 TL bedensel zarar tazminatı, tedavi gideri kapsamında 227,32 TL ulaşım gideri ve 3.476,75 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 144.437,69 TL maddi tazminattan sorumlu olduğu, araç işleteni … Ltd Şti’nin tedavi gideri kapsamında 227,32 TL ulaşım gideri ve 3.476,75 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 8.405,07 TL’den sorumlu olduğu , davacının ıslah dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat talebini davalılardan sadece araç işleteni … Ltd Şti ve araç sürücüsü …’ten talep ettiği , diğer davalılar hakkında herhangi bir talebinin bulunmadığı anlaşıldığından; maddi tazminat açısından davanın kısmen kabulüne, 144.437,69 TL maddi tazminatın ( 8.504,07 TL’den … Ltd Şti sorumlu olmak kaydıyla ) … Ltd ŞTi ve …ten olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, …Ltd Şti açısından fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
6098 sayılı TBK m. 56. maddesi hükmünde “Hâkimin, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği, ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebileceği” düzenleme konusu yapılmıştır. Bu maddeye göre özel haller göz önünde tutularak manevi zarar adı ile hak sahibine verilecek bir miktar para tutarının adalete uygun olması ve manevi tazminatın zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek oranda olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Meydana gelen trafik kazası sonucu davalı sürücünün %50 oranında kusurlu olduğu, davacı …’nın gerçekleşen kaza sebebi ile %25 oranında malul kaldığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları olayın oluş şekli dikkate alındığında, manevi tazminat talebi açısından davanın kısmen kabulüne, … için 50.000 TL, … için 10.000 TL , … için 10.000 TL, … için 7.000 TL, … için 7.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Ltd Şti ile …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar vermek gerekmiştir
Davalılar … Ltd Şti, … A.Ş, … A.Ş’nin kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurları bulunmadığı, davalı araç sürücüsünün diğer davalı… Ltd Şti’nin çalışanı olduğu, işleten sıfatında bulunmadıkları, davacının da ıslah dilekçesi ile bu davalılardan maddi ve manevi tazminat talep etmediği anlaşıldığından bu davalılar açısından maddi ve manevi tazminat davasının reddin karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne,
Maddi tazminat açısından; 144.437,69 TL maddi tazminatın ( 8.504,07 TL’den … Ltd Şti sorumlu olmak kaydıyla ) … Ltd ŞTi ve …ten olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline,
…Ltd Şti açısından fazlaya ilişkin talebin reddine, diğer davalılar hakkındaki maddi tazminat talebinin reddine,
Manevi tazminat talebi açısından davanın kısmen kabulüne, … için 50.000 TL ,… için 10.000 TL , … için 10.000 TL, … için 7.000 TL, … için 7.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Ltd Şti ile …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince maddi tazminat açısından hesaplanan 9.866,53 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 1.183,48 TL ve 35,90 TL peşin harç, 495,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.714,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.152,15 TL karar ve ilam harcının (479,99 TL den davalı … sorumlu olmak üzere ) davalı … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Manevi tazminat açısından alınması gerekli olan 80,70 TL harcın davalı … ve …’ten müşteren ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından yatırılan 8.152,15 TL harç ile, yine davacılar tarafından yapılan 7.518,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısma tekabül eden 3.608,64 TL sinin davalılardan (212,47TL den davalı … sorumlu olmak üzere) davalı … ve davalı …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat açısından; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 22.665,65 TL nispi vekalet ücretinin (8504,37 TL’den davalı … sorumlu olmak üzere) davalı … ve davalı …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
6- Maddi tazminat açısından davalılar …Tic A.Ş, … A.Ş, … Tic Ltd Şti hakkında davanın reddine karar verildiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 22.665,65 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren işbu davalılara verilmesine,
7- Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar davalı … ve davalı …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … ‘ya ödenmesine,
8-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve davalı …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … ‘ya ödenmesine,
9-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve davalı …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya ödenmesine,
10-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve davalı …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya ödenmesine,
11-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve davalı …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya ödenmesine,
12-Manevi tazminat açısından; davalı … ve davalı …’ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2.maddesi uyarınca hesaplanan vekalet ücreti davacı taraf yararına belirlenen vekalet ücretini geçemeyeceğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan 9.200,00 TL vekalet ücretinin …’dan, 9.200,00 TL vekalet ücretinin …’dan, 7.000,00 TL vekalet ücretinin …’dan, 7.000,00 TL vekalet ücretinin …’dan tahsili ile davalı … ve davalı …’e ödenmesine,
13-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, talep halinde ve karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı … Vekili , davalı … vekili , davalı … ve … Şti vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/09/2022

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

Maddi tazminat açısından
HARÇ BEYANI
K.H:9.866,53 TL
P.H: 1.714,28 TL
B.H: 8.152,15 TL

DAVACI YARGILAMA GİDERİ:
Bilirkişi ücreti : 6.900,00 TL
Posta gideri: 618,00 TL
Toplam : 7.518,00 TL

Manevi tazminat açısından
HARÇ BEYANI :
K.H: 80,70 TL

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.