Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/822 E. 2020/170 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/822 Esas
KARAR NO : 2020/170

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/04/2012
KARAR TARİHİ : 25/02/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 20/04/2012 tarihli dava dilekçesinde; müvekkil şirket nezdinde … nolu Yangın Poliçesi ile sigorta kapsamına alınan … Tic.A.Ş. ‘ye ait … adresindeki işyerinde 24/10/2011 tarihinde ” dahili su basması ” hasarının meydana geldiğini, sigortalının yaptığı hasar ihbarı üzerine müvekkil şirket tarafından Sigortacılık Kanunu uyarınca bağımsız ve konusunda uzman eksper marifetiyle hasarın nedeni ve miktarı yönünden tespit yapılması için eksper tayin edildiğini, 08/12/2011 tarihli eksper raporunda; … ‘nin ana logarının tıkalı olduğundan dolayı geri tepen suların 24/10/2011 günü gece saat 22:00 civarında işyerinin zemin katının pimaş borularını patlattığı ve bu nedenle işyerinin bodrum katında pis atık suların biriktiğinin saptandığını, sigortalıya ait işyerinde meydana gelen hasar sonucu sigortalının uğramış olduğu zararın tespit edildiğini, toplam 3.750 TL sigortalıya ödeme yapıldığını, müvekkil şirketin hasar tespiti uyarınca sigortalısına 16/12/2011 tarihinde 3.750 TL ödeme yaparak TTK. 1301.Maddesi uyarınca ödenen miktar kadar sigortalısının haklarına kanunen halef olduğunu, bu kapsamda davalı aleyhine … 8.İcra Müdürlüğü ‘nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçilmiş, ancak davalı taraf ödeme emrine itiraz ederek takip durduğunu, davalı tarafın ana logarın tıkalı olması nedeniyle müvekkil şirkete sigortalı işyerinin uğramış olduğu hasardan sorumlu olduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile, davalının … 8.İcra Müdürlüğü ‘nün … esas sayılı dosyasına yaptığı vaki itirazın iptaline, takibin devamına, haksız ve kötüniyetle yapılan itirazı nedeni ile % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama harç ve masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; müvekkil idarenin 2560 sayılı yasa ile kurulmuş bir kamu kurumu olduğunu ve davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle işbölümü itirazlarının olduğunu, davaya konu olayın meydana gelmesinde müvekkil idarenin kusurlu olmadığını, meydana geldiği ileri sürülen zararın müvekkil idarenin yetkili ve görevli birimlerinden gelen resmi yazılara göre sigortalının kendi kusurundan, Kanun ve yönetmelikler çerçevesinde üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmemesinden kaynaklandığını, müvekkil idarenin gerek atıksu kanallarının döşenmesinde ve gerekse bunların bakım ve onarımlarında gerekli özeni göstermekte, belirli bir plan ve program dahilinde periyodik olarak bakımlarını yapmakta, onarılması gerekenlerin onarımını yapmaka veya yenileri ile değiştirdiğini, sigortalı işyerinde bodrum katlar için alınması gerekli olan tedbirlerin alınmamış olduğunun dosya içeriğinden açıkça anlaşılacağını, davada talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, davacı tarafın hükmedilmesini talep ettiği tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz istemesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkil idarenin davacıya kesinleşmiş bir borcunun olmadığını, idarenin temerrüdü sözkonusu olmadığından ancak dava tarihinden sonrası için ve ancak yasal faiz istenebileceğini, davanın öncelikle işbölümü ve görev yönünden olmak üzere esastan da reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Celp edilen … 8. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı İcra Dosyasının tetkikinden, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 31.01.2012 tarihli ödeme emri ile 3.750-TL asıl alacak, 64,78-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.814,78-TL alacağın tahsili hususunda icra takibi yapıldığı, ödeme emrininin davalı şirkete 31.01.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve icra takibine davalı borçlu tarafından 07.02.2012 tarihinde itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Dava, işyeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizden verilen … (Kapatılan) 38. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E., … Karar sayısı ile 29/04/2014 tarihinde:”…Davacının davasının reddine…” karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen … (Kapatılan 38. Asliye Ticaret Mahkemesinin) … E., … Karar sayılı, 29/04/2014 tarihli kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 28/05/2018 tarih ve 2015/15865 Esas 2018/5529 Karar sayılı ilamıyla bozulmuş olup, yargılamaya mahkememiz 2018/822 Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Davacı taraf 6762 sayılı TTK nun 1301 md uyarınca sigortalısına ödediği hasar bedelini , hasara neden olmada kusuru olduğunu iddia ettiği davalı kurumdan tahsilini talep etmiştir. Davacı … 6762 sayılı TTK nun 1301 sayılı md uyarınca ve halefiyet ilkesi gereğince sigortalısı yerine geçerek sigortalının uğramış olduğu zarar bedelini davalıdan tahsilini talep etmiş ise de;
Davacı taraf davalının hasara sebebiyet verdiğini ve hasarın davalının eylemlerinden kaynaklandığını iddia etmekle, 818 sayılı Borçlar Kanunu nun 41 ve devamı md leri uyarınca davalını kusurlu olduğunu ispat etmek zorundadır.
Mahkememizce zararın meydana geldiği iddia olunan sigortalıya ait işyerinde keşif yapılmak üzere keşif mahaline gidilmiş, 25.10.2013 tarihli keşif tutanağında belirlendiği üzere zararın meydana geldiği iddia olunan işyerinin ve binanın yıkılmış olduğunu yeni bir inşaatın başlamış olduğu tespit olunmuştur.
Davalı kurumca mahkememize verilen müzekkere cevabında sözkonusu binaya ait kanal bağlantı ruhsat görüşünün bulunmadığını, binaya ait parsel bağlantısı … Deşarj Yönetmeliği hükümlerine uygun olmadığı, mahkememize bildirilmiştir.
Dosyada bulunan 8.12.2011 tarihli ekspertiz raporunda, sigortalı beyanı ve yapılan ekspertiz sonucu ” 24.10.2011 tarihinde … Caddesinde … nin ana rögarının tıkandığı, geri tepen suların sigortalı binanın bodrum katına dolduğu ve olayın yeni olması dolayısıyla sigortalı yetkilisi … den vidanjör istemiş ancak temin edilemeyince özel vidanjör temin ederek 10 seferde bodrum kata dolan suyu ve rögardaki suyu tahliye ettirdiğini , geri tepen sulardan dolayı binanın rögara bağlantı pis su tesisatının parçalanmış olduğu ve olay sonrası tamirat yapıldığı anlaşılmıştır.” şeklinde hasarın meydana geliş şekli tespit edilmiştir.
Mahkememizce keşif sonucu alınan 04.02.2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunda ; sigortalının yapı kullanım belgesi bulunmasına rağmen kanal bağlantı ruhsatının bulunmadığı, davaya konu olayda dava dışı sigortalı tarafından bina bağlantı kanalının ruhsata uygun bir şekilde şebekeye bağlandığını, bu durumun … ye bildirilmek suretiyle onay alındığına dair bir tespit yapılamadığı, dava dışı sigortalıya ait kanalizasyon sisteminin tıkanmasından kaynaklanan kanal bağlantısının yanlış yapılmış olması iliyet bağını kesen ağır kusur niteliğinde bir durum olarak tespit olunduğundan ve sigortalı binanın geri tepmeyi engelleyici sisteminin olmamasından dolayı zarar meydana gelmiş ise de davalının sorumluluğunu gerektiren illiyet bağı sigortalı bina malikinin kusuru nedeniyle kesilmiş olduğu kanaatine varılarak sigortacının davalıdan sigorta tazminat alacağını ispatlayamadığı sonucuna varıldığını beyan etmişlerdir.
Mahkememizce, dosyanın inşaat mühendisi bilirkişi …, mimar bilirkişi …, şehir planlamacısı çevre mühendisi bilirkişi …’a verilerek; dosya üzerinden inceleme yapıp sigortalı iş yerinde davaya konu su basması olayı nedeniyle meydana gelen hasar ile hasar miktarının ve değerinin ne olduğu, dosya içerisindeki daha önce aldırılmış eksper raporu da incelenerek olayın oluş şeklindeki maddi olgular göz önünde bulundurularak, sigortalı ve davalının olayın meydana gelmesinde ve zararın artmasında kusurlarının olup olmadığı varsa miktarına ilişkin yargıtay bozma kararındaki bozma gerekçesi de incelenerek rapor düzenlenlemelerinin istenilmesine, karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen 19/03/2019 tarihli raporda; yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde, gerek dava dosyasındaki fotoğraflar ve gerekse ekspertiz raporu incelemesinde, sigortalı işyerinde meydana gelen dahili su basması olayının … Caddesindeki …’nin pis su rögarının tıkanması ve geri tepmesi sonucu geri tepen pis suyun sigortalı binanın bodrum katına dolduğu kanatine varıldığı, dahili su basması sonucunda sigortalı işyerindeki hasarı eksper tarafından “özel vidanjör temin ederek 10 seferde bodrum kata dolan suyu ve logardaki suyu tahliye ettirdiğini, geri tepen sulardan dolayı binanın logara bağlantı pis su tesisatının parçalanmış olduğu ve olay sonrası tamirat yaptırıldığı anlaşıldığın” belirterek zarar miktarının; … boru değişimi, kanal açma ve kapama bedeli olarak, 1.250 TL+ Vidanjör kanal hizmet bedeli olarak 2.500 TL olmak üzere toplam 3.750 TL talebi olduğunu ve zarar bedelinin piyasa rayiç bedellerine uygun olduğunu belirtimş olduğu bu miktarın heyetlerince yüksek olduğunu ve heyetlerince olması gereken hasar bedelinin 2 adet 100 lük çatal, 1m boyunda 100 lük pimaş borcusunun patlamış olabileceği ve bunların malzemeli işçilik götürü bedel fiyatının 100,00 TL malzeme bedelinin ve 150,00 TL işçilik bedeli olmak üzere toplam 220,00 TL olabileceği, kana laçma ve kapama bedelinin malzemeli işçilikli fiyatının 10 sefer *200,00 TL/sefer=2.000 TL olabileceği, toplam bedelinin :200,00 TL+300,00+2.000TL=2.500 TL olabileceğinin hesap ve takdir edildiğini, …’ye ait olan ve sigortalı binanın da bulunduğu birlik caddesinden yoldan geçen pis su hattının rögarın tıkanması ve geri tepmesi sonucu geri tepen pis suyun sigortalı binanın bodrum katına dolarak hasara neden olduğunu ve … nin atık su şebeke bağlantılarını her an kullanıma hazır tutulması sorumluluğunu üzerine almış oluduğu, bu rögarın devamlı faal olarak hazır etmesi gerektiği, kullanıma hazır tutulması karşılığında abonenin tabi olduğu tarife üzerinden her ay için 1m3 su miktarı karşılığı bedel almakta olduğu, rögarın tıkalı olduğundan dolayı geri teptiği ve sigortalıya zarar verdiği kanatine varıldığı, …’nin %100 kusurlu olduğu, dahili su baskını nedeniyle dava dışı şirket işyerinde meydana gelen zararın 2.500 TL+ KDV olduğu, olayın ve zararın oluşumunda …’nin kusurlu olduğu yönündeki görüş ve kanaatlerini takdiri mahkememize ait olmak üzere bildirmişlerdir.
Mahkememizce, doyanın önceki bilirkişi kuruluna günsüz olarak verilerek, Yargıtay bozma ilamında yer alan sigortalının da kusuru bulunduğu kabülü üzerinden inceleme yaparak, kusur durumunu belirleyip buna göre rapor düzenlenilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 17/09/2019 tarihli raporda; tüm dosya kapsamı üzerinden ve itiraz konusu belgelerle yapmış oldukları inceleme sonucunda, dahili su baskını nedeniyle dava dışı şirket işyerinde meydana gelen zararın 2.500 TL+KDV olduğu, olayın ve zararın oluşumunda …’nin asli kusurlu olduğu, kanal ruhsatı düzenlemenin, yerinde onaylanan proje uygun bağlantı yapılıp yapılmadığının, tekniğine ve usulüne uygun bağlantı yapılmasının kontrol ve sorumluluğunun davalı idarede olduğu, uygun olmayan bağlantıya izin vermesinin davalı idarenin kendi sorumluluğu olduğu, Yargıtay kararında belirtilen sigortalı binanın kusurlu bağlantı yapması geri tepmeyi engelleyen sistemin olmaması idarenin kontrol ve sorumluluğunda olduğu, ancak mahkemenin 02/07/2019 tarihli ara kararında”Yargıtay bozma ilamında yer alan sigortalının da kusuru bulunduğu” kabulüne istinaden kanal bağlantısının binanın geri tepmeyi engelleyici çek walf /geri tepme valfi sistemini kapsaması dolayısıyla tamamen … kontrolünce … müteahhitlerince yapılmış olmasına rağmen bina sahibinin bu yapılan bağlantının usulüne uygun bağlanıp bağlanmadığına dikkat etmediğinden dolayı sigortalının %10 kusurlu olabileceği yönündeki görüş ve kanaatlerini takdiri mahkememize ait olmak olmak üzere bildirmiştir.
Mahkememizce, dosyanın önceki bilirkişi heyetine günsüz olarak verilerek, sigortalı iş yerinde su basması olayı nedeniyle meydana gelen hasar miktarının ne kadar olduğu ve hasarın nelerde oluştuğuna dair ayrıntılı ve gerekçeli inceleme yaparak, ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 07/02/2020 tarihli raporda; ekspertiz raporundaki toplam bedel:3.750 TL(KDV hariç) olan rakamın tarafların kusur oranına isabet eden kısmından ileri gelen kusurları nedeniyle, hasarn boru bağlantılarındaki patlama kırılmadan ileri geldiği, bodrum katta kirlilik oluştuğu, binanın çekilen fotoğralarında dış cepheye de sirayet ettiğinin anlaşıldığı, davalı …’nin %50 oranında kusurlu olduğu kabulüyle, kusuruna isabet eden kısım kadar yapılan harcamadan sorumluluğu olması neticesinde 1.875 TL(KDV hariç) masraf ödemesi gerektiği, dava dışı davacı … firması tarafından sigorta yapılan işletme … Tic. A.Ş.’nin %50 oranında kusurlu olduğu kabülüyle, kusurna isabet eden kısmı kadar yapılan harcamadan sorumluluğu olması neticesinde 1.875 TL masraf ödemesi gerektiği, icra dosyasında 64,78 TL işlemiş faizden her bir tarafın %50 kusuru bulunması neticesinde 32,39 TL ödemesi gerektiği, olayda başka kusurlunun olmadığı şeklinde, nihai kanat ve kararın mahkemeye ait olduğu yönündeki görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacının takipte sigortalısına ödediği hasar tazminatının, zarara kusuru ile sebep olduğundan bahisle, davalıdan rücuen tahsilini talep ettiği, davalının zararın meydana gelmesinde bir kusurları olmayıp, davacının sigortalısının kusuru nedeniyle meydana geldiğini savunduğu görülmüş, mahkememizce konusunda uzman bilirkişiler vasıtası ile inceleme yaptırılmış ve inceleme neticesinde, 03/02/2020 tarihinde atık su tahliyesi işinin davalının görev ve sorumluluğunda olduğunun, ana kanalizasyon hattında oluşan tıkanmaların da önlenmesi ve giderilmesi işinin davalı tarafça yapılması gerektiği, diğer taraftan davacıya sigortalı iş yerinde geri tepmeyi önleyici bağlantı sistemini kurmamakla kusurlu olduğunun ve davalı ve sigortalıya % 50 oranında kusur yüklenebileceğinin tespit ve rapor edilmiş olması, bilirkişi raporunun tarafsız, bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli ve yargıtay bozma gerekçelerini irdeler olması karşısında, davacının sigortalısının kusuru oranında zarara katlanması gerektiği kanaatine varılmakla, davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve davalının … 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibin 1.875,00 TL alcak üzerinden devamına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının … 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 1.875,00 TL alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren %17,75 oranı geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak yargılama sonucunda belirlendiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 128,00TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 37,65TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 90,35 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 37,65 TL harç ile yine davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 3.736,10 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.836,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.875,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.939,78 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere karar verildi. 25/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”

Harç Beyanı
K.H.= 128,00 TL
P.H.= 37,65 TL
B.H.= 90,35 TL

Davacı yargılama gideri
3.250,00 TL bilirkişi ücreti
486,10 TL posta gideri
3.736,10 TL Toplam yargılama gideri