Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/802 E. 2020/802 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/802 Esas
KARAR NO : 2020/802

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/09/2018
KARAR TARİHİ : 09/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında müvekkilline ait … takip numaralı ürünün davalı kargo şirketi tarafından taşıma sırasında kaybolması neticesinde müvekkiline ulaştırılamadığını, zarar bedelinin tahsili amacıyla ihtarname gönderildiğini ancak ihtarnameye karşın da davalı tarafından ödemenin yapılmaması üzerine alacağın tahsili amacıyla … 21. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, % 20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davacı şirketin göndereni olduğu l … taşıma takip numaralı gönderiyi 12.03.2018 tarihinde teslim aldığını, 26.03.2018 günü saat 16:42 de … şubesinde gönderi alıcısı adına davacı şirket personeli …’e teslim ettiğini, bu hususun müvekkil şirketin sorgu ekranı görüntüsü içeriği ile ve teslim tutanağı içeriği İle sabit olduğunu, taşıma işinin TTK’4. Kitabında hüküm altına alındığını, TTK’nın 875/L Maddesinde taşıyıcının eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre İçindeki kaybından, hasarından veya teslimindekî gecikmeden sorumlu olduğu hüküm altına alındığını, 880/1, Maddesinde taşman eşyanın kayıp edilmesi halinde tazminatın eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanacağı hüküm altına alındığını, 882. Maddesinde de taşıyıcının sorumluluğunun kayıp edilen eşyamn brüt ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 SDR karşılığı ile sınırlandınldığını, icra takibinde dayanak olarak gönderilen faturada cep telefonun yıllık garanti belgesinin de bulunduğunu, cep telefonun mal değerinin 1.787,28 TL olduğunu, bu nedenle talep edilecek taşımaya konu eşyanın / malın değerinin 1.787,28 TL olduğunu, icra takibine konu edilen tutarın TTK’nın 875/1. Maddesine uygun olmadığını, ayrıca taşınan gönderinin brüt ağırlığı / fiziki ağırlığı 0,5 kg olduğunu, dolayısıyla davanın konusu olan taşıma sebebiyle taşıyıcı müvekkil şirketin TTK’nın 882. Maddesine göre azami sorumluluğu 0,5 kg x 8.33 SDR = 4,165 SDR nin taşımanın yapıldığı 12.03.2018 tarihindeki kur karşılığı Türk Lirası olduğunu savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 21. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında toplam 2.142,79 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilgisayar mühendisi bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 19/12/2019 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; dava konusu olan davacıya ait gönderinin davalı şirket sistemlerinde 26.03.2018 tarih 16:42 saatinde … adresinde … isimli şahsa kendisinden alınan elektronik imza karşılığı teslim edildiği bilgisine ulaşıldığı, ancak gönderinin alıcı adresine teslim edilip edilmediğini ortaya koyabilecek nitelikte olan kurye aracına ait veya kuryenin orada olduğuna dair el terminali cihazının raporladığı koordinat bilgilerinin tespiti yapılamadığı (davalı şirket tarafından gerekçe olarak; gönderinin taşındığı araçta takip cihazı olduğu ancak sonradan cihazların değiştirilmesi nedeniyle teslimatın yapıldığı belirtilen tarihe ait bilgilere ulaşılamadığı belirtilmiştir), bu bağlamda, her ne kadar dava konusu gönderinin tesliminin yapıldığına dair sistem kayıtlarına ulaşılmışsa da, gönderinin tesliminin alıcı adreste yapılıp yapılmadığı hususunda herhangi bir somut veriye (kamera kayıtlan, koordinat bilgileri vb.) ulaşılamadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla grafolog bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 04/02/2020 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; inceleme konusu 26.03.2018 tarihli elektronik imzanın …’in eli ürütıü olup olmadığı hususunun tespit edilemediği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporlarının usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla Lojistik taşıma ve sigorta uzmanı bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 17/04/2020 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; somut olaya konu taşımada davacının kayıp iddiasına konu emtiada hukuken korunan menfaat sahibi olduğunun sabit olmadığı, davacının telefon cihazını müşterisine sattığı ve satış mahallinde teslim ettiği, davacının somut olayda taşıma sözleşmesi bakımından akdi taraf olarak gönderen sıfatı bulunmadığı, davacının gönderilen-alıcısı olduğu … takip numaralı kargo ile 3. kişi müşteriye satış faturasına konu emtia arasında irtibat kurulamadığı, dava dışı gönderen … müşteri numaralı … adresinden ofis iletişim firmasının düzenlemesi gereken sevk irsaliyesinin dosyada bulunmadığı, bu nedenle davalının taşıma taahhüdü ile taşınan yük irtibatı tesis edilemediği, davacının zarar gören olduğunu ispat etmesi halinde, taşıma sürecine giren emtianın da fatura konusu emtia olduğu sabit olmak şartı ile, davacının 1.899,00 TL asıl alacak ve 33,80 TL işlemiş faiz olmak üzere takibe konu edilebileceği, tazminat talepli davada kusur, zarar, sorumluluk konularında irdeleme ve yargılama gereği gözetilerek, inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı taleplerinin sayın mahkemece değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporlarının usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla Lojistik taşıma ve sigorta uzmanı bilirkişiye yeniden tevdii edilen dosyaya 18/11/2020 tarihinde tanzim olunan ek raporda özetle; dava dışı Ofis İletişim firmasının gönderen, davalının taşıyıcı, davacının gönderilen-alıcı sıfatı ile taşıma sürecine girdiği taşımada; taşınan emtianın gönderilen-davacıya teslimin sabit olmadığı, davacının taşıma sözleşmesinde gönderilen sıfatı ile; meydana gelen kayıp zararının tazmini için tam zayi zararından sorumluluk gözetilerek davalıya karşı dava ve talepte bulunabileceğinin değerlendirildiği, taşıma sürecinde tam zayi – kayıp olduğu ileri sürülen emtianın 18.02.2018 tarihinde satışı yapılan telefon cihazı olduğu kabul edilirse; davacının 1.899,00 TL asıl alacak ve 33,80 TL işlemiş faiz olmak üzere takibe konu edilebileceği, sair hususlarda kök rapor değerlendirmelerinin aynen devam ettiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı şirketin taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi nedeniyle taşınan eşyanın kendi mağazalarına teslim edilmediği iddiasıyla teslim edilmesi gereken kargo eşyasının ürün bedelinin icra takibine konulması üzerine davalı şirketin yetkiye, borca, faize ve fer’ilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
19/12/2019 tarihli bilgisayar mühendisi raporunda, davacıya ait gönderinin davalı şirket sistemlerinde 26.03.2018 tarih 16:42 saatinde … adresinde … isimli şahsa kendisinden alınan elektronik imza karşılığı teslim edildiği bilgisine ulaşıldığı, ancak gönderinin alıcı adresine teslim edilip edilmediği noktasında kurye aracına ait veya kuryenin orada olduğuna dair el terminali cihazının raporladığı koordinat bilgilerinin tespitinin yapılamadığı, dava konusu gönderinin tesliminin yapıldığına dair sistem kayıtlarına ulaşılmışsa da, gönderinin tesliminin alıcı adreste yapılıp yapılmadığı hususunda herhangi bir somut veriye (kamera kayıtlan, koordinat bilgileri vb.) ulaşılamadığı tespit edilmiştir.
04/02/2020 tarihli grafolog bilirkişi raporunda, 26.03.2018 tarihli elektronik imzanın …’in eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediği bildirilmiştir.
SGK tarafından 21.07.2017 tarihli cevabi yazısıyla davacı çalışanı …’in 22.07.2017 itibarı ile davacı şirket çalışanı olduğu ve 30.11.2019 tarihine kadar çalıştığı mahkememize bildirilmiştir.
Davalı … ile dava dışı … arasında sürekli ticari ilişki sebebi ile elektronik ortamda sözleşme oluşturma, sözleşme içeriğini belirleme, gönderilen ve yüke ilişkin bilgileri girme işlerinin dava dışı … yerine getirildiği müzekkere cevabından anlaşılmıştır. Bu durumda, akdi ilişki gereğince gönderen dava dışı … tarafından davacı şirkete gönderilen kargonun davacıya ulaşması sağlanamamıştır.
Taşınan emtianın gönderenden gönderilene ulaştırılması için taşıma sözleşmesi TTK m. 850 gereği taşıyıcı ile gönderen arasında kurulmaktadır. Taşıma sürecinde emir ve talimatları ile taşıma sürecini yürüten, taşıyıcıya navlunu ödemek durumunda olan da gönderendir. Akdi bakımdan gönderenin taşıyıcıya karşı taşıma sözleşmesi kaynaklı hak ve yükümlülükleri kullanması ve ifa etmesi esastır. Ancak yük varma yerine ulaştığında zayi, hasar, gecikme kaynaklı zararları tazmini ve/veya tam ve sağlam taşınan emtiayı teslim almak bakımından taşıyıcıya karşı gönderilen-alıcının başvuru, tesellüm ve tazmin talep hakları vardır. Bu yönü ile taşıma sözleşmesi 3. kişi yararına sözleşmeye yaklaşan özellikler göstermektedir.
Somut olayda yükün alıcı adresine varması ve teslime sunulması söz konusu olmamış, yük alıcısına teslim edilememiştir. Esasen ortada bir hasar, gecikme veya zayiden ziyade kayıp söz konusudur. Kayıp olguları da tazminat sorumluluğu bakımından tam zayi sorumluluğudur. Özellikle, kayıp hakkında her hangi bir sebep gösterilemediğinde, taşıyıcının kusuru ile malın zayi olduğu kabul edilmektedir.
TTK m. 871/1 hükmünde “Eşya zayi olmuş veya hasara uğramış yahut geç teslim edilmişse, gönderilen, gönderenin taşıma sözleşmesinden doğan istem haklarını taşıyıcıya karşı ileri sürebilir. Gönderen, bu hakların ileri sürülmesinde yetkili kalmaya devam eder. Gönderilenimn veya gönderenin kendilerinin veya başkasının menfaatine hareket etmeleri farklılık yaratmaz.” şeklindeki düzenleme gereğince davacının davalıya gönderen olarak kendisi ve müşterisinin menfaati için tazmin talebinde bulunabilecektir. Bu durumda dosyaya celp edilen “davalıya ait elektronik ortam kaydı taşıma senedi”ne göre, davacının gönderen sıfatını taşıması nedeniyle tazminat talebinde bulunabileceği kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafça emtianın dava dışı …’in elektronik imzasına teslim edildiği ileri sürülmüş olup sunılan taşıma senedi bilgilerine göre teslimin bu kişiye yapıldığı görülmüştür. Ancak bu belge üzerindeki teslim olgusu, fiilen dosya kapsamında ispat edilememiştir.
TTK. m. 880 hükmü karşısında davacının 2.108,99 TL tazminat talep edemeyeceği, davacı şirket arşiv faturasına göre 1.787,28 TL emtia fatura bedeli belirtildiği, bu bedele KDV bedelinin eklenmesi neticesinde dava konusu malın fatura bedelinin 2.108,99 TL olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafın ancak fatura değeri ile mütenasip bir zararını ileri sürebileceği TTK m.880/3. fıkrada belirtilmekle zararın fatura ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda taşınan emtianın kayıp olduğu ve davalının gerçek hak sahibine-gönderilene teslim ettiği sabit olmadığı için TTK m. 886 kapsamında pervasızca hareketle ve zarar meydana gelme bilinci içinde kargoyu kayıp ettiği kanaatine varılarak tam tazmin gerekecektir. Dava dışı … firmasının gönderen, davalının taşıyıcı, davacının gönderilen-alıcı sıfatı ile taşıma sürecine girdiği taşımada taşınan emtianın gönderilen-davacıya teslimin sabit olmadığı, davacının taşıma sözleşmesinde gönderilen sıfatı ile meydana gelen kayıp zararının tazmini için tam zayi zararından sorumluluk gereği davalıya karşı talepte bulunabileceği, taşıma sürecinde tam zayi -kayıp olduğu ileri sürülen emtianın 18.02.2018 tarihinde satışı yapılan telefon cihazı olduğu anlaşılmakla davacının 2.108,99 TL asıl alacak ve 33,80 TL işlemiş faizi talep edebileceği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davalı tarafın 29.06.2018 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü, temerrüt faizinin %19,50 olduğu, takip tarihi olan 02.08.2018 tarihine kadar hesaplanan işlemiş faiz miktarının 38,84 TL olduğu ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince 33,80 TL işlemiş faizin talep edilebiileceği anlaşılmakla kabul edilen alacak miktarı olan 2.142,79 TL likid ve belirlenebilir olduğundan % 20 oranındaki 428,56 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile takibin 2.108,99 TL asıl alacak ve 33,80 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.142,79 TL üzerinden devamına, asıl alacak 2.108,99 TL ye takip tarihinden itibaren % 9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, % 20 oranındaki 428,56 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 146,37 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 36,02 TL harçtan mahsubu ile bakiye 110,35 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 36,02 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.245,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.108,99 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 09/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”