Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/790 E. 2020/324 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/790 Esas
KARAR NO:2020/324

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/09/2018
KARAR TARİHİ:14/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 02/02/2015, 11/03/2015 ve 04/01/2016 tarihinde finansal danışmanlık sözleşmeleri imzalandığını, davalının 02/02/2015 ve 11/03/2015 tarihli sözleşmeler kapsamında müvekkiline ödemeleri yaptığını ancak 04/01/2016 tarihli sözleşmeye ait 40.000 bedelin sadece 5.000 TL sini ödediğini, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, % 20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin hizmeti kısmen vererek yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediğini, sözleşme gereği bedel için herhangi bir vade tarihi öngörülmediğinden hizmet bedelini ödemediklerini, dava konusu alacak miktarının likit olmadığından icra inkar tazminatı istenemeyeceği, vade tarihi sözleşmede kararlaştırılmadığından herhangi bir temerrüde düşmelerinin sözkonusu olamayacağını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında fatura alacağına ilişkin 40.000 TL asıl alacak ile 6.040,27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 46.040,27 TL bedelin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Mali Müşavir … ile Sermaye Piyasası uzmanı …’a tevdii edilen dosyaya 18/12/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle;
İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
Dosya kapsamında yapılan incelemelerde yukarıda özetlemiş olduğumuz taraflara ait dilekçeler ile …. İcra Mahkemesinin … sayılı dosyası ve davacı tarafın 03.09.2018 tarihli dilekçesinin ek’inde davacı tarafından düzenlenen 25.01.2010 tarih ve … sayılı 40 000 TL tutarında fatura, 02.02.2015, 11.03.2015 ve 04.01.2016 tarihli olmak üzere taraflar arasında imzalanan 3 adet Finansal Danışmanlık Sözleşmeleri ve yine davacı vekilinin tarihsiz cevaba cevap dilekçesi ek’inde davacı şirket tarafından hazırlanmış 22.01.2016 tarihli … Tarım Değerleme Raporu başlıklı Rapor ve davalı şirketin karşı tarafa gönderdiği 16.03.2016 tarihli bildirim yazısı ve fatura düzenlemesine ilişkin davacı şirket yazısı tespit edilmiştir. Bu doğrultuda, tarafımızca mevcut bu belgeler üzerinden inceleme ve değerlendirmeler yapılmıştır.
Taraflar arasında 02.02.2015, 11.03.2015 ve 04.01.2016 tarihli olmak üzere 3 adet Finansal Danışmanlık Sözleşmesi imzalanmıştır. Esasen her üç Sözleşmenin içeriği ve kapsamı hisse değeri tespit edilecek şirketler dışında genel hususlar bakımından birbirleriyle aynı olup 02.02.2015, 11.03.2015 tarihli sözleşmelerin uygulanması bakımından taraflar arasında herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Dava konusu uyuşmazlık ise son akdedilen 04.01.2016 tarihli Finansal Danışmanlık Sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Finansal Danışmanlık Sözleşmesi kısaca, kurumsal ya da bireysel firmaların gerçekleştirecekleri projelere ilişkin finansal kaynak ihtiyaçlarında yol haritasını belirlemek amacıyla uzman kuruluşlara finansal fizibilite yaptırılmasını içeren ve Borçlar Kanunu ile genel hukuk hükümlerine tabi olan sözleşmeleri ifade etmektedir. Söz konusu sözleşmeler kapsamında sağlanacak finansal hizmetin içeriği, karşılıklı olarak tarafların üstlenmiş oldukları yükümlülükler, sözleşmenin süresi ve taraflar arasındaki ilişkiler gibi hususların düzenlenmiş olması gerekmektedir.
04.01.2016 tarihli Finansal Danışmanlık Sözleşmesinin ilk paragrafında verilecek finansal danışmanlık hizmeti; “..(“…”), (“Şirket veya Müşteri”)’ye … A.Ş., … … A.Ş., …. ve San. A.Ş.’nin 31.12.2015 tarihi itibariyle hisse değerinin tespiti konuşunda… (…) tarafından finansal danışmanlık verilmesi ile ilgilidir” şeklinde belirtilmiştir.
Anılan Sözleşmenin “ Hizmetin Tanımı” başlıklı 1. maddesinde ise ayrıntılı olarak hizmetin kapsamı;
“- Geçmiş ve tahmini döneme ait finansalların, varsayımların incelenerek analiz edilmesi, varsayımlar doğrultusunda Şirket’in beklenen serbest nakit akımlarının hesaplanması ve 31 Aralık 2015 tarihine indirgenmesi,
Şirketin 31. Aralık 2015 tarihi itibariyle hisse değerinin hesaplanması ve değerleme çalışmasına baz teşkil eden unsurların rapor müşteriye teslim edilmesi”şeklinde belirlenmiştir.
Esasen davacı vekili tarafından dosyaya sunulmuş olan cevaba cevap dilekçesinin ekin de sadece 22.01.2016 tarihli davacı şirket tarafından hazırlanmış … … A.Ş.’ne ilişkin rapora yer verilmiş olup diğer iki rapor (… A.Ş. …. ve San. A.Ş.) dava dosyası kapsamı içinde tespit edilememiştir. Ancak ek ’de yer alan ve davalı şirket tarafından düzenlenmiş bulunan 16.03.2016 tarih ve 2016/68 sayılı yazı kapsamından her üç raporun da davacı tarafından düzenlenip davalıya teslim edildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere diğer iki rapor dosyada bulunmadığından sadece tarafımızca sadece … … A.Ş.’ ne (… Tarım) ilişkin raporun içeriği incelenebilmiştir. Bu kapsamda Rapor içeriğinde; … Tarım Şirketi hakkında genel bilgiler verildikten sonra sözkonusu şirketin faaliyetleri, gelir ve giderleri ile maliyetler, amortismanlar, şirket net işletme sermayesi ihtiyacı, yatırım harcamaları, büyüme oranı ve borçlanma hakkında değerlemeler yapılmış, daha sonra şirketin gelirleri, satış ve faaliyet giderleri hakkında ayrıntıya girilmiş, Ağırlıklı Ortalama Sermaye Maliyeti Hesaplaması, Serbest Nakit Akımları Projeksiyonu, Firma Değerine ilişkin bilgi verilmiş, öngörülerde bulunulmuştur.
Sonuç olarak davacı şirket Sözleşme hükümleri gereği olarak her üç raporu da düzenleyip davalı şirkete teslim ettiği, … Tarım bakımından hazırlanan raporun genel olarak sözleşme kapsamına uygun bulunduğu dava dosyası kapsamından anlaşılmaktadır. Diğer iki rapor dosyada bulunmadığı için incelenememekle birlikte, her üç raporun resmi kurumlara davalı şirket tarafından sunulmuş olması davalı tarafın raporları yeterli kabul ettiği yönünde karine oluşturmaktadır. Esasen raporların içeriğinin yetersiz ve/veya kısmen olduğuna ilişkin davalı tarafça dosyaya sunulmuş açıklayıcı herhangi bir belge ya da bilgi bulunamamıştır.
Ayrıca davalı vekili sözleşme gereği bedel için herhangi bir vade tarihi öngörülmediğinden hizmet bedelini ödemediklerini, dava konusu alacak likit olmadığını öne sürmüştür. Ancak taraflar arasında akdedilmiş olan 04.01.2016 tarihli sözleşmenin “Ücretler” başlıklı 7. Maddesinde davalının davacı tarafından hazırlanacak değerleme raporlarını teslim ettiğinden itibaren 10 iş günü içinde nakden KDV dâhil 40 000 TL ücret ödemeyi kabul ettiği hükme bağlanmıştır.
Esasen taraflarca daha önce imzalanmış olan 02.02.2015 ve 11.03.2015 tarihli diğer iki Finansal Danışmanlık Sözleşmelerinin 7. Maddeleri de “Ücretler” hakkında miktar dışında aynı içerikte olup davalı tarafça raporların teslimine müteakip ödemelerin yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda alacak miktarı belli ve sabit olup vade tarihi de 04.01.2016 tarihli Finansal Danışmanlık Sözleşmesinde taraflarca bulunduğundan, raporun tesliminden itibaren 10 iş günü içinde davalı tarafça ödeme yapılmamış olması halinde temerrüde düşmüş olacaktır.
MALİ İNCELEMELER :
Davacı şirketin, 2016 yıllarında e.defter uygulamasında olduğu, Maliye Bakanlığının (1) Sıra Nolu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre; Gerçek ve Tüzel kişiler için “Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı, son ayının beratının alınması ise kapanış onayı yerine geçecektir.” hükmü bulunmaktadır. Berat yükleme süresi, ilgili olduğu ayın takip eden üçüncü ayın son gününe kadar olduğundan, bu süreler içerisinde yapılan hesap döneminin ilk ayına ait berat yüklemeleri açılış onayı yerine geçecektir. Aynı tebliğe göre, Gerçek ve Tüzel kişiler için “Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin son ayının beratının alınması kapanış onayı yerine geçecektir.” Hükmü bulunmaktadır. Buna göre şirketin 2016 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu görülmüştür. HMK 222./2 maddesi kapsamındaki koşulları taşıdığı belirlenmiştir.
Davalı Ticari Defterleri, Davalı tarafından incelemeye sunulanlar tutanakta yer almakta olup, muhasebe klasörü sunulmuştur, ilgili muhasebe fişleri de gelen klasör içeriğinde ayrıştırılarak sunulmamıştır, klasör içeriğindeki tüm evrakların tespiti de mümkün olmamış ayrıca defter kayıtları HMK 219 göre de sunulmamıştır.
Davacı Sunulan Kayıtları Uyarınca Tespit Edilenler;
Davacı tarafından davalı şirkete ait 86418-900 nolu hesabını sunmuş olup, sunulan hesap uyarınca 31.03.2015 tarihinde tanzim ettiği 36.000 TL tutarındaki faturasını davalı borcu ve karşılığında 30.04.2015 tarihinde ödemesinin davalı alacağı olarak kayıtlandığı,
Davacının 25.01.2016 tarihinde tanzim ettiği 40.000 TL tutarındaki faturasının davalı borcu olarak kayıtlandığı ,davalının 5.000 TL tutarındaki ödemesinin 07.12.2016 tarihinde davalı alacağı olarak kayıtlanması neticesinde 2016 yıl sonunda 35.000 TL davacının davalıdan alacaklı olduğu mevcuttur.
Davalının Sunulanları uyarınca tespit edilenler;
Davalının sunduğu … açıklamalı 01.04.2015-30.05.2015 tarih aralığını içeren banka dökümünde 30.04.2015 tarihli … nolu faturaya ilişkin 36.000 TL ödeme yapıldığı hususu mevcuttur.
Mali İncelemeler Kapsamında Borç Alacak Hususunda :
Davacı ile davalı arasında 04.01.2016 tarihinde davalı şirkete 31.12.2015 tarihi itibariyle … A.Ş. , … ….A.Ş., ….AŞ.’nin hisse değerinin hesaplanması ve değerleme çalışmasına baz teşkil eden unsurların rapor müşteriye teslim edilmesi, tanımı yapılan sözleşme akdedildiği, buna göre davacının yapacağı iş karşılığında 7. Maddede KDV dahil 40.000 TL ücret ödenmesinin kararlaştırıldığı, ödeme zamanının da aynı maddenin 2. cümlesinde “ücret müşteri tarafından … Değerleme Raporunun müşteriye tesliminden 10 iş günü içerisinde nakden ödenecektir.” şeklinde ödeme zamanının kararlaştırıldığı hususları belirlenmiştir.
Davacı tarafından icra takibine konu edilen az önce ifade edilen 04.01.2016 tarihli sözleşmeye dayalı olarak tanzim edilen 25.01.2016 tarihli 40.000 TL’lik fatura tutarıdır. Söz konusu fatura ve sözleşmeden önce 2015 yılında da davacının 31.03.2015 tarihinde 36.000 TL tutarında faturası mevcut olduğu, ve karşılığında 30.04.2015 tarihinde kayıtlanan 36.000 TL davalı ödemesi mevcut olduğu, ancak 04.01.2016 tarihli sözleşmeye konu 25.01.2016 tarihli 40.000 TL tutarındaki faturanın karşılığında davacının sunulan kayıtlarında sadece 07.12.2016 tarihinde 5.000,00 TL davalı ödemesi olduğu, dolayısıyla davacının 2016 yılında 35.000 TL davalıdan alacaklı kaldığı hususları belirlenmiştir.
Takip tarihi itibariyle borç alacak değerlendirildiğinde, 18.07.2017 günlü takip tarihinde davacı esasen takibe dayanak yapmış olduğu 25.01.2016 tarihli … nolu Finansal Danışmanlık Raporu Hizmet Bedeli açıklaması ile 40.000 TL alacaklanmış ise de takipten önce davalının 07.12.2016 tarihli 5.000 TL ödemesi mevcut olmakla esasen 25.01.2016 tarihli … nolu Finansal Danışmanlık Raporu Hizmet Bedeli açıklamalı 40.000 TL tutarlı faturadan dolayı almış olduğu ödeme sebebiyle takip tarihinde 35.000 TL alacağı mevcuttur.
Takipten sonra ve dava tarihinde başkaca davalı ödemesine ilişkin bilgi ve belge makbuz sunulmamıştır.
Faiz talebine yönelik olarak davacının kapsamlı açıklamaları 08.11.2018 tarihli dilekçesinde, 22.01.2016 tarihli rapora ilişkin 25.01.2016 tarihinde fatura tanzim edildiğini, 22.01.2016 tarihinde faiz işletilmeye başlanması gerekirken 25.01.2016 tarihi esas alınarak fatura keşide tarihi kapsamında avans faizi talebi söz konusu olduğunu, hakkaniyete göre temerrüt faizi işletilmesi gereken faizin tespitinin Sayın Mahkemenin hukuka dayalı olarak hakkaniyete uygun yapılacağına ilişkin takdire arz ettiğini, devamla 24. Sırada 3095 sayılı kanunun esas alındığını ve avans faizi talep ettiğini, ödeme tarihinin 22.01.2016 , Fatura tarihinin 25.01.2016 tarihi nazara alındığında asıl alacak 35.000 TL için fatura keşide tarihinden itibaren hesaplanması gerekirken dava dilekçesinde de beyan ettiği üzere sadece kısmi yapılan ancak gecikmeli olarak 07.12.2016 tarihinde yapılan 5.000 TL ödeme için de avans faizi talep ettiğini ,04.01.2016 tarihli sözleşme ve 07.12.2016 tarihli kısmi ödeme nazara alındığında fazla bir alacak faiz talebinde bulunmadığı, davanın kabulü ile birlikte 5.000 TL‘lik kısmi ödemenin yapıldığı tarih olan 07.12.2016 tarihinin faiz hesaplanmasında ayrıca mahkemece nazara alınmasının önemle talep ettiğini ve diğer hususları bildirdiği mevcuttur.
Dosyada davacı tarafından 22.01.2016 tarihli rapor düzenlendiği belirlenmektedir. Fatura da 25.01.2016 tarihinde tanzim edilmiştir. Sözleşmenin 7. maddesi 2. Cümlesinde “ücret müşteri tarafından … Değerleme Raporunun müşteriye tesliminden 10 iş günü içerisinde nakden ödenecektir.” şeklindedir. Raporun teslim tarihi rapor düzenleme tarihi olarak davacının iddia ettiği şekilde tespite yarar bir teslim tesellüm belgesi dosyada bulunmamaktadır, keza sözleşme kapsamında düzenlenen faturanın da teslim tarihi dosyada bulunmamaktadır. Dosya kapsamında davalı tarafından davacıya 16.03.2016 tarihli bilgi yazısı düzenlendiği belirlenmiştir. Dolayısıyla 16.03.2016 davalı bilgi yazı tarihi raporun teslim edildiği ve 10 günlük sürenin geçtiği tarih olarak kabul edilmesinde takdir Mahkemeye ait olup, ayrıca davacı talepleri olan tarihlere de 7. Madde kapsamında 10 gün ilave edilmek suretiyle faiz hesaplamaları yapılmıştır.
Teslim belgesi sunulmadığından davalının yazı tarihi esas alındığında 16.03.2016 tarihinden ödeme tarihine kadar ve ödeme tarihinden de takip tarihine kadar ticari faiz 3095 s.y. 2/2 kapsamında 5.153,63 TL hesaplanmıştır.
Davacı fatura tarihinden itibaren faiz hususunda talepte bulunmuş ise de 7. Madde kapsamında teslimden sonra 10 gün süre mevcut olduğundan bu süre sonundan ödeme tarihine kadar ve ödemeden sonra takibe kadar 5.613,90 TL hesaplanmıştır.
Davacının itirazın iptalini konu ettiği 35.000 TL tutar ile ilgili tespiti talep edilen faiz başlangıçları ve bu başlangıçlar kapsamında mahkemece gerek görüldüğü takdirde hesaplanması söz konusu olacak tutarlar yukarıdaki gibi olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; finansal danışmanlık sözleşmesine dayanılarak düzenlenen fatura alacağının takibe konulması üzerine davalı borçlunun borca, faize ve fer’ilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
04.01.2016 tarihinde davacı ile davalı arasında Finansal Danışmanlık Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusunun … … A.Ş hakkında finansal danışmanlık hizmeti verilmesi işi olduğu ve sözleşmenin 7. maddesinde davalının davacı tarafından hazırlanacak değerleme raporlarını teslim etmesinden itibaren 10 iş günü içinde nakden KDV dâhil 40.000 TL ücret ödemeyi kabul ettiği, davalı şirket davacının hizmeti kısmen vererek yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediği iddiasında bulunmuş ise de her üç raporun resmi kurumlara davalı şirket tarafından sunulmuş olduğunun teknik SPK uzmanı bilirkişi tarafından tespit edilmesi hususu dikkate alınarak ve dosya kapsamında da hizmetin eksik veya ayıplı yapıldığına ilişkin bir ihbar, belge ve tespitin bulunmadığı gözetildiğinde davalı taraf bu hususu ispat edemediğinden sözleşme hükümleri ile davacı tarafça düzenlenen fatura ve davalının daha önce 07.12.2016 tarihinde yapılan 5.000 TL ödemesi mahsup edildiğinde davacıya 35.000 TL ödemesi gerektiği hükme elverişli 17/12/2019 tarihli heyet bilirkişi raporundan anlaşılmakla davanın kabulü ile takibin 35.000 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak 35.000 TL ye takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak miktarı üzerinden hesaplanan % 20 oranındaki 7.000 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile takibin 35.000 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak 35.000 TL ye takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, % 20 oranındaki 7.000 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.390,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 597,72 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.793,73 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 597,72 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafında yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 1.335,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 5.250,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.14/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır