Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/778 E. 2019/640 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/778 Esas
KARAR NO : 2019/640

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2018
KARAR TARİHİ : 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 10.07.2107 tarihli … nolu 37.631,39 TL bedelli fatura ile 18.07.2017 tarihli … nolu 8.741,66 TL bedelli fatura tanzim ettiğini, bu faturaların cari hesaba kaydedildiğini, davalı şirketin borcunu ödememesi sebebiyle … 31. İcra Müdürüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının 14.08.2018 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durduğunu, ödeme emrini 14.08.2018 tarihinde tebliğ aldıktan sonra 16.08.2018 tarihli … Nolu fatura ile 45.959,96 TL. iade e- fatura düzenlediği ve bun gib sistemi üzerinden müvekkiline tebliğ ettiğini, müvekkilinin … 1.Noterliğinden … Tarihinde … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz ettiğini ve davacı tarafa iade ettiğini, ve bu sebeple itirazın iptali için işbu davanın açıldığını, davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesiyle birlikte dayanağı olan delillerinin taflarına tebliğ edilmediğini, davacının delillerinin taraflarına tebliği için davacıya kesin süre verilmesini, verilen süre içeresinde tebliğ edilmediği taktirde o delillerden vazageçmiş sayılmasını, davacı taraf tensip zaptının 6.maddesi gereği ellerinde bulunan delilleri dilekçesine eklemek suretiyle taraflarına tebliğ edilmediğini, davacı tarafın dava dilekçesinde gösterdiği delil listesinin dışında muhtemel ileride başvuracağı başkaca dilillere muvafakatinin olmadığını, basit yargılamaya tabi davalarının aksi durumda davanın genişletilmesi yasağıyla karşı karşıya kalacağını, davacı tarafın dayanağı deliller kendi tanzim ettiği faturalar ve cari hesap olup delil niteliği taşımadığını, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, faturaların tek başına bir alacağa delil olamayacağını, davacı ile aralarında bir sözleşme olup olmadığının araştırılmasını, bir sözleşmeye dayanmayan faturanın soyut olarak muhatbına gönderilmesi ve muhatbın faturaya itiraz etmemiş olması onun kesinleştiği sonucunu doğurmadığını tarafların aralarında TTK kapsamında akdettikleri bir cari hesap sözleşmesi olmadığı için davacı yanın kendi tanzim ettiği cari hesabı ve buna dayalı alacak iddiasını kabul etmediklerini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 31. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında cari hesap alacağına ilişin fatura alacağının tahsiline ilişkin 45.959,97 TL asıl alacak bedelinin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının takibe, borca, ödeme emrine, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Mali Müşavir Bayram Kızıltepe’ye tevdii edilen dosyaya 16/04/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 2017, 2018, 2019 takvim yıllarına ait ticari defterlerin incelenip incelenmesinde; davacının ticari defterinin; TTK.64-65-66 ve 82 Mad.ve VUK.220-226 Maddesine göre açılış ve kapanış tasdikinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından VUK 215-219 Mad. hükümleri ile muhasebe sistemi uygulama tebliğlerine uygun olduğu, incelenen ticari defterlerin davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davacı şirketin ticari defterlerinin 2017-2018-2019 takvim dönemlerinde “Elektronik Defter” olarak tutulmaya başlandığı görülmüştür. 13.12.2011 tarih ve 28141 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No:1) ile Vergi Usul Kanunu kapsamında tutulması zorunlu olan defterlerden … internet adresinde format ve standardı yayınlanan defterlerin elektronik ortamda oluşturulmalarına ilişkin usul ve esaslar belirlenerek elektronik defter kullanılmasına izin verilmiştir.
Davalı tarafından incelemeye yasal ticari defter ve kayıtların sunulmadığı tespit edilmiştir.
Davacı …Tic. A.Ş.’nin incelenen 2017-2018-2019 Yıllarına ait ticari defterlerinde, davalı …Tic. A.Ş. 2017 Yılında; “120.-… İnşaat Ana Hesap Kodu İle “Alıcılar” hesabında hareket gördüğü, hesabın, 31-12-2017 tarihi itibariyle 45.959,97 TL borç bakiyesi verdiği, davalının, 31.12.2017 tarihi itibariyle 45.959,97 TL borçlu olduğu, davacının, davalıdan 31-12-2017 tarihi itibariyle; 45.959,97 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
2018 yılında; “127.-… İnşaat Ana Hesap Kodu İle “Diğer Ticari Alacaklar” hesabında hareket gördüğü, hesabın, 31-12-2018 tarihi itibariyle 47.628,26 TL borç bakiyesi verdiği, davalının, 31.12.2018 tarihi itibariyle itibariyle 47.628,26 TL borçlu olduğu, davacının, davalıdan 31-12-2018 tarihi itibariyle itibariyle 47.628,26 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
2019 Yılında; “128.-… İnşaat Ana Hesap Kodu İle “Şüpheli Ticari Alacaklar” hesabında hareket gördüğü, hesabın, 01-01-2019 tarihi itibariyle 48.228,26 TL borç bakiyesi verdiği, davalının, 01.01.2019 tarihi itibariyle itibariyle 48.228,26 TL borçlu olduğu, davacının, davalıdan 31-12-2017 tarihi itibariyle itibariyle 48.228,26 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı, 10.08.2018 tarihli takip tarihinde, asıl alacağa yıllık (%9) oranında Yasal Faiz talebinde bulunduğu chs. bakiyesinden kaynaklanan ana para alacağının 48.228,26 TL olduğu, davalının temerrüte düştüğü (İcra takibinin yapıldığı) 10.08.2018 tarihi ile dava tarihi olan 28.08.2018 Tarihine kadar 48.228,26 TL alacağına 19 gün için % 9 Faiz oranına isabet eden tutarın; 225,95 TL olduğu davacının alacaklı olduğu tutarın (Anapara + Faiz) toplam; 46.175,29 TL olduğu tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık Davacı … A.Ş. tarafından, “Pvc Pencere, Kapı ve Isıcam satımı”ndan kaynaklanan 45.959,97 TL cari hesap alacağının ödenmemesi nedeniyle mağduriyetinin giderilmesi için davalı … Tic. A.Ş’den tahsil edilmesi talebinden ibarettir. Davacı … Tic. A.Ş. defter ve belgeleri şirket merkezinde incelenmiş ve tarafımıza ibraz etmiş olup, 2017-2018-2019 takvim yılına ait incelenen resmi defter ve belgelerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu davalı …Tic. A.Ş. defter belge ibraz etmemiştir.
Davacı yanın 2017-2018-2019 Yıllarına ait ticari defter ve belgelerinin incelenmesi neticesinde icra takibine konu ettiği 45.959,97 TL alacağına, icra takip işlemleri için 2.268,29 TL. harcama yaptıkları ve bu harcamayı defter kayıtlarına intikal ettirmeleri neticesinde cari hesap alacağının 48.228,26 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacının 10.08.2018 takip tarihi ile 28.08.2018 dava tarihi itibariyle davalıdan; ana para alacağının 48.228,26 TL, temerrüt faizinin ; yıllık % 9 oranı ile 19 gün için 225,95 TL olmak üzere toplam 48.454,21 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Ticari defter kayıtları mahkemenizin tarafımı görevlendirilen kararında da açık bir biçimde belirtildiği üzere, dayanakları ile birlikte dikkate alınmalıdır. İncelememizden neticesinde davacının davalıya Pvc Pencere, Kapı ve Isıcam satımı hizmeti karşılığı düzenlediği faturaları, Gelir İdaresi Başkanlığı E-Fatura sistemi üzerinden red edilmediği gibi, TTK. 21/2 Mad. göre itiraz edilmediği, davalı … A.Ş. 2016 ticari döneminde, Gelir İdaresi Başkanlığı’na ait e-defter internet sitesinden sorgulanarak itibaren e-defter mükellefi olduğu anlaşılmıştır.
Maliye Bakanlığı e-fatura uygulamaları konusunda 397 no.lu VUK Tebliği’ni yayınlamıştır. Anılan düzenlemede e-faturanın yeni bir belge olmadığı kağıt fatura İle aynı hukuki niteliklere sahip olduğu belirtilmiş olup e-faturaların “temel” ve “ticari” olmak üzere iki senaryo baz alınarak düzenlenebileceği belirtmiştir. Yani aslında Maliye Bakanlığı bu konudaki yetkisine istinaden e-faturanın temel ve ticari fatura olmak üzere iki ayrı işlem ile tekamül ettirileceğini kabul etmiştir.
Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’nda faturanın tanımı yapılmış olup, TTK 21/2 maddesinde ise “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu düzenlemeler genel esaslar olup, elektronik ortamdaki işlemler için farklı esas ve usuller uygulamalar Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Bu düzenlemelere göre; Temel fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden ret yanıtı dönülme imkanı bulunmaz iken, ticari fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden itiraz mahiyetinde, mali mühür ile imzalı elektronik bir belge üreten yapıyı barındıran “ret” yanıtı dönülebilmektedir.
Ticari fatura senaryosunda düzenlenmiş olan faturalara ilişkin olarak alıcıların e-fatura uygulaması üzerinden ret yanıtı ile dönülmemiş olması da, TTK’da belirtilen diğer harici haklar ile itiraz edilmesinde engel teşkil etmemektedir. Ancak ister ret yanıtı ile dönülmüş olsun ister harici haklar ile itiraz edilmiş olsun bu işlemin yine TTK hükümlerinde belirtilen 8 günlük süreye uygun olarak yapılması gerekmektedir. Çünkü belirtilen 8 günlük itiraz süresine uymak tacir olmanın hukuki sonuçlarından bir tanesidir. Bu süre geçtikten sonra yapılan itirazlar ve e-Fatura uygulaması üzerinden dönülen ret yanıtları söz konusu faturaların alıcı tarafından fatura içeriğinin kabul edilmiş olduğu sonucunu doğurmaktadır. Dava dosyasının içinde malzemelerin teslimine ilişkin belge bulunmamaktadır.
Borçlunun temerrüdünden söz edebilmek için, borcun talep edilebilir hale gelmesine rağmen borçlu tarafından borcun ifa edilmemesi ve bu hususun alacaklı tarafından borçluya bildirilmesi gerekir. Somut olayda bu anlamda bir bildirim bulunmadığından, bu tür durumlarda ‘’Davanın açılması ile daha önce temerrütte düşürülmemiş ise borçlunun temerrüttü doğar’’ kuralının dikkate alınması gerekir. Nitekim davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı şirketin cari hesap ilişkisine dayalı fatura alacağını icra takibine koyması üzerine davalı borçlu şirketin, borca, faize ve ferilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız kapsamında verilen ara karar uyarınca taraflara bilirkişi inceleme günü tebliğ edilmiş olup, davalı tarafça davaya herhangi bir cevap verilmediği gibi inceleme gününde de herhangi bir mazeret bildirilmeden incelemeye katılınmamıştır. Bu nedenlerle davalı vekilinin defter inceletme talebinin reddine son celse karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir. Davacı tarafından sunulan ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde yukarıda ayrıntılı olarak dökümü yapılan hükme elverişli teknik mali bilirkişi raporuna göre, davacının davalıya pvc pencere, kapı ve ısıcam satımı hizmeti karşılığı düzenlediği faturaların davalı tarafından Gelir İdaresi Başkanlığı E-Fatura sistemi üzerinden reddedilmediği gibi TTK. 21/2 mad. göre itiraz edilmediği, davalı … A.Ş.’nin e-defter mükellefi olduğu, ancak e-fatura sistemi üzerinden tebliğ edilen faturalara süresi içerisinde itiraz etmediği ve herhangi bir ödeme belgesini de dosyaya sunmadığı, davacı kayıtlarının lehe delil vasfında olduğu, davacının davalıdan 45.959,97 TL alacağının bulunduğu, davanın kabulü ile takibin 45.959,97 TL üzerinden devamına, 45.959,97 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, alacaklı belirli ve likit olduğundan alacağın %20 si oranındaki 9.191,99 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile takibin 45.959,97 TL üzerinden devamına, 45.959,97 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, %20 oranındaki 9.191,99 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 3.139,53 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 784,89 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.354,64 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 784,89 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 702,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 5.405,60 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/06/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”