Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/776 E. 2019/1182 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/776 Esas
KARAR NO : 2019/1182

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/08/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı araç sürücüsü, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı araca çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, … plaklı aracın davalı … tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, davalı … şirketine başvuruda bulunulmasına rağmen bir sonuç alınamadığını, bu kapsamda fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL tazminat bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, dava konusu 21/08/2010 tarihinde kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından 31/05/2010-2011 tarihlerini kapsar şekilde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalandığını, poliçe teminat limitinin 175.000 TL ile sınırlı olduğunu, davacının müvekkili şirkete başvurusu neticesinde yapılan araştırma kapsamında talebin zamanaşımına uğradığından olumsuz yanıt verildiğini, öncelikle kusur ve maluliyet durumunun tespit edilmesi gerektiğini, olayda hatır taşıması indirimininde uygulanması gerektiğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin … Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/11 E., 2011/57 K. Sayılı dosyasının celp edilip incelenmesinde; mahkemece yapılan yargılama neticesinde 09/03/2011 tarihinde Sanık … hakkında taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma eylemi nedeniyle açılan kamu davasında mağdurların şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle sanık hakkında açılan davanın TCK 73/4, 89/5 ve CMK 223/8 maddeleri gereğince düşürülmesine dair karar verilmiştir.
… ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından 29/03/2019 tarihinde tanzim olunan maluliyet raporunda özetle; mevcut belgelere göre; … ve … kızı, 05/08/1981 doğumlu, …’in 21/08/2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 1 haftaya kadar uzayabileceği, özürlülük kavramı ile meslekte kazanma gücü kaybı kavramının farklı olduğu, tüzük ve yönetmeliklerinin farklı bölümlerde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, engellilik oranının belirlenmesinde kaza ile illiyeti bulunmayan hipertansiyon, diyabet gibi şikayetlerin de değerlendirildiği, bu nedenle düzenlenmiş özürlülük raporu ile maluliyet raporunun mukayese edilemeyeceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
… ATK Trafik İhtisas Kurulu tarafından 27/05/2019 tarihinde tanzim olunan kusur raporunda özetle; olay mahallinde yol; bölünmüş devlet karayolu, zemin asfalt kaplama, yüzey kuru, vakit gündüz, mahal meskun içidir.
Kaza tespit tutanağında çarpma noktasının sağ şerit üzerinde olduğu, son konum itibari ile çekicinin çarpma noktasına 50 metre uzaklıkta durduğu, otomobilin ise çarpma noktasına 30 metre uzaklıkta yol dışı kaldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, dava dilekçeleri, kaza tespit tutanağı, kaza yeri krokileri, tüm beyanlar incelendiğinde kazanın yukarıda açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup yol ve mahal şartları, olayın oluş şekli, çarpma noktasının yeri dikkate alındığında mevcut bulgulara göre;
Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobilin arızalanma sonucu (stop ettiği) durduğu esnada gerisinden gelen çekici ve bağlı yarı römorkun kendi aracına çarpması ile meydana gelen kazada atfı kabil bir kusuru bulunamamaktadır.
Sürücü … sevk ve idaresindeki çekici ve bağlı yarı römork ile seyri esnasında yola gerekli dikkat ve özeni gösterip müteyakkız seyretmesi, aracının seyrini mahal şartlarına göre ayarlaması, önündeki araçla arasında güvenle seyredebileceği gerekli ve yeterli mesafeyi bırakması, otomobile karşı zamanında yeterli fren tedbirine başvurması gerekirken bu hususlara riayet etmeyip ilerisinde seyir halinde iken arızlanma sonucu duran (stop eden) otomobile arkadan çarptığı anlaşılmakla asli kusurludur.
Sonuç olarak; sürücü …’in kusursuz, sürücü …’in %100 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aktüer …’a tevdii edilen dosyaya 27/07/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; Adli Tıp Kurumunun 27.05.2019 tarihli kusur raporu ile olayın meydana gelmesinde; davalı tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış bulunan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’in kusursuz olduğu belirlenmiştir.
Her ne kadar dava dilekçesinde hatır taşıması iddiasında bulunulmuş ise de davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün kusursuz olması nedeniyle hatır taşıması koşulları gerçekleşmemiştir. Kaldı ki davacı ile yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsü yakın akraba olup, Yargıtay kararlarına göre de yakın akrabalar arasında hatır taşıması söz konusu olmayacaktır.
Adli Tıp Kurumu tarafından davacının iyileşme süresinin 1 hafta(1×7=7 gün) olduğu belirlenmiştir. Bu durumda, davacının 7 günlük geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı %100 malul gibi hesaplanacaktır.
Adli Tıp Kurumu tarafından bu olayın davacıda maluliyet tayinini gerektirecek araz bırakmadığı belirlenmiş olmakla sürekli iş gücü kaybı nedeniyle zarar hesabı yapma imkânı bulunmamaktadır.
Dava dosyasında davacının yaptığı iş ile elde ettiği ücret ve kazançları gösterir bir belge bulunmadığından kaza tarihinde yürürlükte bulunan aylık net 599,12 TL.lık asgari ücret hesaba esas alınacaktır.Davacının geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı 599,12 /30 x 7 gün x %100 kusur olmak üzere 139,79 TL’dir.
21.08.2010 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalı … şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti sakatlık ve sağlık gideri bakımından ayrı ayrı 175.000,00 TL’dir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/7731 E. sayılı başka bir kararında ise geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında, tedavi gideri klozundan talep edilebileceği belirtilmektedir.
Davacının yukarıda belirlenen maddi zararı poliçedeki limitleri aşmamaktadır.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “… Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” demektedir. Bu durumda;
Davacı tarafından davalıya 28.08.2018 tarihinde başvuruda bulunulmuş olup, başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası 10.09.2018 tarihinde mesai saati bitimi sona ermektedir. Bu durumda davalı bakımından temerrüt bir sonraki iş günü olan 11.09.2018 tarihinde gerçekleşmiş olacağı, dava dilekçesinde sadece faiz talebinde bulunulduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 21/08/2010 tarihli çift taraflı trafik kazasında yolcu olan davacının uğramış olduğu sürekli iş gücü kaybına dayalı açmış olduğu bedensel zararların tazminine ilişkin açılan tazminat davasıdır.
Dava konusu 01/08/2010 günü saat 14:35 sıralarında Sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile … sayılı devlet karayolunu takiben … yönüne sağ şeritte seyir halinde iken kaza mahalli olan yol bölümüne gelip arızalanma sonucu aracının durduğu (stop ettiği) esnada aracının arka kısmına; seyir istikametine göre aynı istikamette gerisinden gelen Sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı çekici ve bağlı yarı römorku ile çarpması sonucu otomobilde bulunan davacı yolcu …’in yaralandığı dava konusu trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
… ATK 2. İhtisas Daire Başkanlığınca tanzim olunan 21/05/2019 tarihli raporda, davacının iyileşme süresinin 1 hafta olarak tespit edildiği, dava konusu kazaya ilişkin tarafların kusur durumlarının tespiti amacıyla … Trafik İhtisas Daire Başkanlığınca tanzim olunan 27/05/2019 tarihli raporda, sürücü …’in kusursuz, sürücü …’in %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişi tarafından tanzim olunan raporda, 21.08.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’in geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 139,79 TL olduğu, Adli Tıp kurumu tarafından düzenlenen raporda davacının malul kalmadığı belirlendiğinden sürekli iş gücü kaybı nedeniyle zararının bulunmayacağı dikkate alınarak davalı … şirketine başvuru tarihine göre temerrüt tarihinin 11.09.2018 olarak belirlenmiş ise de dava tarihinin 27.08.2018 olduğu anlaşılmakla dava tarihinin temerrüt tarihi olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile 139,79 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M… : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 139,79 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 873,30 TL posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 122,08 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 139,79 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 860,21 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 20/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”