Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/750 E. 2020/744 K. 27.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/750 Esas
KARAR NO : 2020/744

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 13/08/2018
KARAR TARİHİ : 27/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yetkili hamil olduğu 6 adet çekin kargo arabasından çalındığını, çeklerin iptali için … 4. ATM.’nin … esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, davalı tarafından … 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 42.000 TL bedelli, 31/07/2018 tarihli bedelli çek üzerinden takip başlattığını, ancak sahte ciro silsilesi ile çekin takibe konulduğunu, ancak takibin haksız yere başlatılmış olduğunu, öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu çekte meşru ve iyiniyetli hamil olduğunu, ciro silsilesinde bir kopukluk olmadığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu … 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı tarafça … 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takibe konulan 31/07/2018 keşide tarihli 42.000 TL bedelli çekin çalındığı ve takibe koyan son hamilin yetkili hamil olmaması nedeniyle davalıya karşı borçlu olunmadığınına dair açılan menfi tespit davasıdır.
Takibe ve davaya konu çek incelendiğinde keşidecinin dava dışı … Ltd. Şti. , lehtarının davacı … Ltd. Şti. , ilk cirantanın …, ikinci cirantanın …, üçüncü cirantanın …, dördüncü cirantanın … ve son hamilin davalı … olduğu görülmüştür.
Davacı taraf, dava konusu çekin keşideci … şirketi tarafından kendilerine gönderilmek üzere kargoya verildiği ancak kargo şirketine ait arabadan çalınarak sahte ciro silsilesi ile davalı son hamil alacaklı tarafından takibe konu edildiği iddiasıyla çek nedeniyle davalı alacaklıya borçlu olunmadığına dair menfi tespit davası açarak davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 14/08/2018 tarihli ara kararı ile % 20 teminat mukabilinde İİK. 72/3 kapsamında icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesine dair tedbir kararının verildiği, 20/11/2020 tarihli ara kararla da bu tedbirin sadece taraflarla sınırlı olduğuna dair karar verildiği ve tedbir kararının 29/08/2019 tarihinde icra dairesinde infaz edildiği görülmüştür. Mahkememizin 26/02/2020 tarihli ara kararıyla davacının teminatın iadesi talebin alacaklının alacağına tedbir nedeniyle geç kavuşacağından İİK 72/4 kapsamında reddine karar verilmiştir. Daha sonra davacı tarafça icra dosya bedeli ödendiğinden davalı alacaklı tarafından teminatın iadesine muvafakat edildiğinden teminat bedeli davacıya iade edilmiştir.
Davacı tarafça çek bedeli ödendiğinden davanın istirdat davasına döndüğü beyan edildikten eksik bedel üzerinden harç tamamlatılmış olup yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı tarafın davalı vekiline 04/12/2019 tarihli banka ödeme dekontunda 55.000 TL ödeme yaptığı, bunun üzerine davalı alacaklı tarafından icra dosyasından feragat edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça … 4. ATM’nin … esas sayılı dosyası üzerinden 42.000 TL bedelli, 31/07/2018 tarihli çekin iptali davasının açıldığı, bu davada çeki ibraz eden belli olduğundan süresi içerisinde dava açıldığından karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği, kararın 11/02/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Dava konusu çekin çalınmasına ilişkin soruşturmanın halen devam ettiğinin dosyaya bildirildiği görüldü. Davacı vekili tarafından bu soruşturmanın bekletici mesele yapılması talep edilmiş ise de soruşturmanın çekin keşideci tarafından davacıya gönderildiği maddi vakıasına ilişkin olduğu gözetildiğinde davalı son hamilin ağır kusurunun veya kötü niyetinin bu soruşturmanın hırsızlık vasıflandırması ile yürütülmesi nedeniyle ispatlanamayacağı kanaatine varılarak bu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizin 6 nolu celsesinde keşideci ile davacı lehtar arasında çekin verildiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığından inceleme ara kararından dönülmüştür. Yine davacıdan sonraki ilk ciranta … ile davacı arasındaki ticari ilişki bulunup bulunmadığı ve çekin kaydının taraf kayıtlarında yer alıp almadığı yönünde inceleme ara kararının ifası için HMK 221 gereğince dava dışı …’un ticaret sicil kaydının bulunmaması nedeniyle bu kişiye ait inceleme yapılamamıştır.
Dava dilekçesi ile ayrı bir delil listesi sunulmadığından mahkememizce yapılan değerlendirmede, çekteki imza açıkça davacı tarafça inkar edilmediğinden kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesi gereğince davalı son yetkili hamilin ağır kusurlu veya kötü niyetli olduğu dosya kapsamındaki belgelerle ispatlanamadığından ve davacı tarafça icra dosyasına yapılan ödeme sırasında ödeme dekontunda ihtirazi kayıt konulmadan ödemenin yapıldığı dikkate alındığında davacının istirdat davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı alacaklı tarafça kötü niyet tazminatı talep edilmekle dosya kapsamında verilen tedbir kararı nedeniyle davalı alacaklı alacağına geç kavuştuğundan harca esas istirdat bedeli olan 55.000 TL nin % 20 si oranındaki 11.000 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
% 20 oranındaki 11.000 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 793,82 TL + 200 TL tamamlama harcından oluşan toplam 993,82 TL harçtan mahsubu ile bakiye 939,42‬ TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 7.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”