Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/75 E. 2020/525 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/75 Esas
KARAR NO : 2020/525

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2018
KARAR TARİHİ : 07/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/10/2016 tarihinde … plakalı aracın sürücüsü …’ın … istikametinden gelerek … istikametine seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybederek meydana gelen trafik kazasında yolcu konumundaki müvekkilinin yaralanarak malul kaldığını, davalı sigorta şirketine başvurulması neticesinde 05/01/2017 tarihinde 24.437,16 TL ödemenin müvekkiline yapıldığını, ancak ödemenin yeterli olmadığından bahisle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 3.600 TL tazminat bedelinin davalıdan tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 03/03/2020 havale tarihli beyan dilekçesi ile dava değerini toplamda 11.707,87 TL bedele yükselttiğini beyan ederek harcını yatırdığı tespit edilmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak yapılan tebligata karşı davalı tarafından dosyaya vekaletname ibraz edilerek süre uzatım talebinde bulunulduğu ancak süresinde cevap dilekçesinin sunulmadığı, davalı vekili tarafından dosyaya sunulan beyan dilekçeleri ile duruşmalardaki sözlü beyanınında davanın reddini talep etmiştir.
Davacının maluliyeti ilişkin yeniden İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından alınan 13/03/2019 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; mevcut belgelere göre; … kızı, 02/01/1958 doğumlu …’ın 25/10/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı; arızası nedeniyle, sorulduğu üzere 30.03.2013 tarih, 28603 Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; Sindirim Sistemi, Splenektomi %10, Engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %10 olduğu, kişinin dava konusu yaralanma nedeniyle iyileşme (iş göremezlik / iş ve güçten kalma) süresinin olay tarihinden itibaren 1.5 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Makine Mühendisi bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 06/07/2018 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; Davacının emniyet kemeri kullanması durumunda davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü …’ın olayda %100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın olayda kusursuz olduğu, davacının emniyet kemeri kullanmaması durumunda; davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü …’ın davacının yaralanması olayında % 90 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın kendi yaralanması olayında % 10 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporlarının usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla kök raporu hazırlayan aktüer bilirkişiye tevdii edilerek 15/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 1. Seçenekte; Davacının emniyet kemeri takmış olması durumunda davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre; geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 1.766,19 TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %10 maluliyet oranı ile ilgili bakiye maddi zararının 9.941,68 TL olduğu,
2. Seçenekte; Davacının emniyet kemeri takmamış olması durumunda davalının %90 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre; geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 1.589,57 TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %10 maluliyet oranı ile ilgili bakiye maddi zararının 5.859,06 TL olduğu, davacının her iki seçenekte belirlenen maddi zararlarının poliçe limiti içinde ve kapsamında bulunduğu, başvuru tarihine göre davalı bakımından temerrüt tarihinin 13.01.2017 olarak belirlendiği, sigortalı aracın kullanım amacının hususi olarak gözüktüğü yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 25.10.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatına dayalı bedensel zararlara ilişkin tazminat davasıdır.
Davacının maluliyeti ilişkin kaza tarihindeki mevzuata uygun olarak hazırlanan İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesi’nin 13/03/2019 tarihli raporda, davacı …’ın 25/10/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle 30.03.2013 tarih, 28603 Resmi Gazetede yayımlanan “Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %10 olduğu, kişinin dava konusu yaralanma nedeniyle iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 1,5 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Dosya kapsamında alınan 04/07/2018 tarihli makine-kusur bilirkişi raporunda, somut olayda davacının emniyet kemeri kullanıp kullanmadığı konusunda tespit yapılamadığından ve davalı sigorta şirketinin davacının emniyet kemeri takmadığını ispat edemediği gözetilerek davacının emniyet kemeri kullandığı mahkememizce kabul edilmiş olup davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü …’ın olayda %100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın olayda kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır.
25.10.2016 tarihinde meydana trafik kazasında; ödeme tarihindeki verilere göre, davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre; geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 1.766,19 TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %10 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının 24.358,02 TL olduğu, davalı tarafında ise 24.437,16 TL ödeme yapıldığı, ödeme ile ödeme tarihindeki verilere ve %100 kusura göre belirlenen zarar arasında (26.124,21-24.437,16)= 1.687,05 TL farkın bulunması nedeniyle yapılan ödemenin davacının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararını karşılamasına karşın geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararını karşılamadığı, ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarara ilişkin olarak ödeme ile borcun sona ermediği ve ödemenin kısmı ifayı içeren makbuz niteliğinde olduğu kanaatine varılmakla günümüze kadar gerçekleşen veriler esas alınarak belirlenen zarar tutarından, ödemenin güncel tutarın tenzili sonucunda davacının geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 1.766,19 TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %10 maluliyet oranı ile ilgili bakiye maddi zararının 9.941,68 TL olduğu hükme elverişli aktüer raporundan anlaşılmakla davalı sigorta şirketine başvuru tarihine göre davalı bakımından temerrüt tarihinin 13.01.2017 olduğu ve sigortalı aracın kullanım amacının hususi olduğu dikkate alınarak davanın kabulü ile 11.707,87 TL tazminatın 13/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 11.707,87 TL tazminatın 13/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 799,76 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 61,48 TL + 54,40 TL tamamlama harcından oluşan toplam 115,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 683,88 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 61,48 TL peşin harç ile 54,40 TL tamamlama harcından oluşan toplam 115,88 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.085,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.07/10/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”