Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/714 E. 2023/473 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/714 Esas
KARAR NO : 2023/473
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2018
KARAR TARİHİ : 06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile taraflar arasında tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı verilmesi konusunda 02/11/2015 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşme kapsamında davalıya 30/04/2016 tarih 11.800 TL bedelli ve 30/05/2016 tarih 11.800 TL bedelli 2 adet faturanın keşide edildiğini, davalının 07/06/2016 tarihli ihtarında asılsız iddialar ile sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, cevabi 21/06/2016 tarihli ihtarlarında fatura bedellerinin ödenmesini bildirdiklerini, davalının sonrasında anılan faturalardan dolayı kestiği iade fatura bedellerini toplayıp müvekkili aleyhinde … İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçtiğini, bu dosyanın daha sonra yetkili … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayısını aldığını, bunun hukuka ve mantığa uygun olmadığını, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhinde icra takibine geçtiklerini, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyan ile … İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyasında davalının takibe itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davaya bakmaya İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın öncelikle bu yönden reddi gerektiğini, davacının müvekkilinini hassasiyetinden yararlanarak gabin uyguladığını, müvekkilinin kendi faaliyet alanı olmayan teknik bir konu hakkındaki bilgisizliğini ve tecrübesizliğini kullandığını ve dürüstlük kuralına aykırı olarak müvekkilinin algılarını yönettiğini, sırf tacir sıfatı taşımasından dolayı müvekkilinin her konuda basiretli davranmasının beklenemeyeceğini, müvekkilinin davacının edimini yerine getirmemesi üzerine başka firmalardan hizmet alma arayışına girdiğini ve davacının 2.000 TL na yaptığı hizmeti 800 TL na yapan yerlerden fiyat aldığını, müvekkilinin sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini, çünkü davacıya bir takım ödemeler yapılmış olmasına rağmen zamanında hizmet verilmediğini, müvekkilinin başlattığı icra takibinin karşılığını alamadan yaptığı ödemenin iadesi istemine ilişkin olduğunu beyan ile davanın reddini gerektiğini savunmuş ve davacının % 20 den az olmayacak şekilde tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının davalıya verdiği güvenlik danışmanlığı hizmeti nedeniyle düzenlediği fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce dava konusu icra takip dosyası celp edilmiş, davacının davalı aleyhinde 23.600,00 TL sı ana para alacağı olmak üzere toplam 24.136,33 TL nın tahsili bakımından davalı aleyhinde icra takibine geçtiği, davalının itirazında takibe, yetkiye, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.
Davalının icra müdürlüğünün yetkisine itirazında yetkili icra müdürlüğünü göstermediği anlaşıldığından, usulüne uygun olmayan yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı tanığı … dinlenmiş, tanık yeminli olarak “ben şu anda … firmasında çevre mühendisi olarak çalışıyorum, çalıştığım davalı firma davacı … firmasından danışmanlık hizmeti aldı, bu hizmet beş ay kadar sürdü, sözleşmeye göre beş şubemize denetim yapılması gerekiyordu, bunlardan dört tanesine denetim yapılmadı, ayrıca davacı firmanın verdiği ücret piyasanın üzerinde bir ücret olduğu için çalıştığım davalı şirket sözleşmenin feshi yoluna gitti, davacı firma sözleşmeye göre hizmeti vermesi gereken tarihten itibaren dört şubemize hizmet vermeme yoluna gitmiştir, ben denetimi yapılmayan dört şube için çalıştığım firmanın gerekli izin belgelerini alıp danışmanlık aldığımız davacı firmaya verildiğini biliyorum, ben firma sahibinin davacı firmaya gerekli izin ve denetim belgelerini alma konusunda vekalet verip vermediğini bilmiyorum, denetim yapılamayan şubelere ilişkin personel atamasını bakanlık yapmaktadır, bakanlık yaptığında bunun onayını da çalıştığım firma vermektedir, ancak bu atama ve onay işlerine ilişkin benim bir bilgim yoktur, benim çalıştığım firmanın davacı firmadan verilen hizmete ilişkin her hangi bir eğitim alması söz konusu olmamıştır” beyanında bulunmuştur.
Davacı tanığı … dinlenmiş, tanık yeminli olarak “ben 2015-2018 yılları arasında … Firmasında tehlikeli madde güvenlik danışmanı olarak çalıştım, ben çalıştığım süre içerisinde edindiğim bilgilere göre davacı … ile davalı arasında 2015 yılında yapılmış sözleşme vardı bu sözleşme kapsamında güvenlik danışmanlığı hizmeti verilecekti, bu hizmet Dilovası’nda ve davalının genel merkezinde verildi. hatta ben bizzat bu hizmetin verilmesine katıldım. Ben bu hizmetler sırasında davalı tarafın genel müdürü … Bey ile muhatap oldum ve yine … ve … gibi yetkili ve çevre mühendisi kişilerle muhatap oldum. Davalı tarafın tehlikeli maddelere ilişkin yasal sorumluluğu 01/07/2015 tarihi itibariyle danışman bulundurma zorunluluğu başlamıştı, ben 2015 yılının eylül-ekim ayları itibariyle gerekli uyarılarımı yaptım, 2016 yılı içerisinde 26,27 kadar tesisin belgeleri toplandı, bize teslim edildi, bu süre içerisinde biz bu tesislere gidip geliyorduk, gerekli hizmeti veriyorduk, bu belgelerin resmi mercilere sunulup başvuruların yapılması için ya davalı şirketten bir yetkilinin gelmesi gerekiyordu, ya da bize veya başka birine vekalet verilmesi gerekiyordu, bu işlemleri yapmadılar, yapılan başvurular sonucunda yetkili personel atamalarını bildirdik, bunların da onaylarını yapmadılar, ben şuan da davalı tarafa hizmet verilmesi için genel merkezlerine kaç kez gittiğimi hatırlamıyorum ama hatırladığım haftada 2-3 gün gittiğim bile oluyordu, buna göre değerlendirdiğimizde hatta çağrı üzerine de gittiğim oluyordu, ayrıca yukarıda verdiğim tesislere ayda en az bir kez ben veya görevlendirdiğimiz bir arkadaş gidiyordu” beyanında bulunmuştur.
Davalı vekilinin birleştirme isteminin değerlendirilmesi bakımından, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasının bir örneği celp edilmiş, dosyamız davalısının dosyamız davacısı aleyhinde açtığı itirazın iptali davası olduğu, … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasında takibe itirazın iptalinin talep edildiği, davanın mahkememiz dosyasından önce açıldığı, 31/05/2019 tarihinde “İade faturasının dayandığı belgelerin ne olduğu iade faturasının hangi sebeple düzenlendiğinin açıklanmasında yetersiz kalındığı, fatura içeriğinin ispatlanamadığı görüldüğü” gerekçesiyle davanın reddine, mesnetsiz iade faturası ile icra takibine girişildiğinden davacı kötüniyetli sayılarak kötüniyet tazminatına da hükmedilmesine karar verildiği görülmüş, dosyanın karara çıktığı anlaşılmakla birleştirme istemi yerinde görülmemiştir.
Dosyanın mali müşavir bilirkişi Seda Ağar’a verilerek; taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaparak, davacı ile davalı arasındaki sözleşme kapsamında davacının verdiği hizmet nedeniyle düzenlediği faturadan dolayı, davalıdan alacağı olup olmadığı, taraf defterlerinde faturaların kaydı, fatura konusu hizmetin teslimine dair kaydının incelenerek takip tarihi itibariyle alacağının olup olmadığı ve miktarının ne kadar olduğuna dair rapor düzenlenilmesinin istenilmesine karar verilmekle, bilirkişi tarafından, dava konusunun taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden Nisan ve Mayıs ayında kesilen toplam 23.600,00TL’lik faturanın ödenmemesi olduğu, davacı ve davalı tarafın İlgili hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığının tespit edildiği, davalı tarafın BA forumunda davacı tarafından kesilen 30.04.2016 tarihli … nolu faturanın yer aldığı daha sonra yavalı tarafından 30.04.2016 tarihli 00839 faturaya istinaden 30.05.2016 tarihli … fatura numarası ile iade faturası kesildiği ve BS Formlarında yer aldığı görülmüş ise de; davalı tarafın söz konusu adına düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmediğinin görüldüğü, davacı tarafından davalı tarafa kesilen faturaların taraflar arasında imzalanan sözleşmeye uygun olduğu görülmekle, daha önceki aylarda kesilen faturalara itiraz olmadığı görüldüğünden, davacı tarafın davalı taraftan kaydi olarak 23.600,00TL tutarında alacaklı olduğu, davacı ile davalı arasında 02.11.2015 tarihli Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Sözleşmesinin akdedildiği, bu sözleşme uyarınca davacı tarafından davalı tarafa 5 ayrı istasyon için danışmanlık hizmet verildiği, ihtilafa konu olan 2016 yılı Nisan ve Mayıs ayları dışında davacı tarafından verilen hizmet bedellerinin davalı tarafından davacı tarafa ödendiği, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından Üsküdar… Noterliğinin 07.06.2016 tarih …Yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmenin fesih edildiği, sözleşmenin fesih edilinceye kadar geçen süre içerisinde gerek davacı tarafından Mart 2016 ayına kadar kesilen faturaların davalı tarafından ihtilafsız olarak ödenmiş oluşu, gerekse davalının alacak konusu oluşturan Nisan 2016 dönemine ait faturayı da ticari defterlerine kaydetmiş oluşu dikkate alındığından davalı tarafından ticari defterlerine kaydedilmeyen Mayıs 2016 dönemine ait Danışmanlık Hizmetinin de davacı tarafından davalıya verildiği kanaatine varıldığı, tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan kaydi olarak Asıl Alacak olarak 23.600,00TL alacaklı olduğu, 14/07/2020 tarihinde rapor edilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasında mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla yaptırılan inceleme neticesinde, davacının defterlerine göre … şirketinin davacı … şirketine toplam 119.590,50 TL fatura kestiği, davacının davalıya buna karşılık 95,282,50 TL ödemesinin bulunduğu ve 24.308,00 TL borcunun kaldığı, davacının 30/04/2016 tarih 11.800 TL ve 26/05/2016 tarih 11.800 TL bedelli iki adet iade faturası kestiği, … . İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyası ile 15/07/2016 tarihinde 23.600 TL nın 427,71 TL faizi ile birlikte 24.027,71 TL nın tahsili bakımından icra takibine geçtiği, dava açılırken takibe geçilen tutarın11.800 TL olarak revize edildiği, davalının davacıdan 24.308,00 TL alacağının bulunduğu, davacının dava konusu 11.800,00 TL iade faturasına dayandığı iddia edildiği gibi hizmetin alınıp alınmadığı konusunda takdirin mahkemeye ait olduğunun rapor edildiği görülmüştür.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasının taraflarının aynı olduğu, dava konusunun aynı ticari ilişki ve davamıza konu uyuşmazlıktan kaynaklandığı görülmekle sonucunun beklenmesine karar verilmiş, mahkemesince verilen red kararının istinaf incelemesi neticesinde ” Somut uyuşmazlıkta, alacaklıya dayanak iade faturasının davalı defterlerine işlenmediği, söz konusu faturanın davalı tarafından itiraz edilmeden teslim alındığına dair bilgi ve belge bulunmadığı, tek başına fatura düzenlenmesi alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, davacının fatura nedeniyle alacaklı olduğunu usulüne uygun delillerle ispatlayamadığı, buna göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davacının, davalı tarafından düzenlenen 30/04/2016 tarihli fatura bedelini ödememesine rağmen, 30/04/2016 tarihli faturaya karşılık takip konusu iade faturasını düzenleyerek takip başlatması nedeniyle, davacının takipte kötüniyetli kabul edilmesinde de isabetsizlik görülmediği” gerekçesiyle ve kesin olmak üzere davacı … şirketinin istinaf başvurusunun reddine karar verildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacının davalıya tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı hizmeti verdiği, buna istinaden kesilen 30/04/2016 tarih 11.800 TL bedelli ve 30/05/2016 tarih 11.800 TL bedelli 2 adet fatura bedelinin ödemediğinden bahisle … İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyasında toplam 24.136,33 TL nın tahsili bakımından icra takibine geçtiği, davalının davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
Davaya konu faturaların 30/04/2016 tarih % 18 KDV si ile birlikte toplam 11.800 TL bedelli, 30/05/2016 tarih KDV dahil 11.800 TL bedelli faturalar olduğu, taraflar arasında tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı verilmesi konusunda 02/11/2015 tarihli sözleşmesinin imzalandığı, buna istinaden davacının davalıya kestiği ve bedelinin ödendiği anlaşılan faturaların ise ihtilaf konusu olmadığı, tarafların ticari defterlerinin usul ve yasa hükümlerine uygun olduğu, davalının 30/04/2016 tarihli faturayı defterlerine kaydettiği ancak kendi defterlerine göre yasal süresi geçtikten sonra 26/05/2016 tarihli iade faturası ile borç kaydından silindiği, 30/05/2016 tarihli faturanın ise davalı defterlerinde yer almadığı, davacının talep konusu ve bedeli ödenmediği anlaşılan faturalara içeriklerinin taraflar arasındaki sözleşme içeriği ile uyumlu olduğu anlaşılmış, davacıya bir ihtarının yada buna ilişkin bir yazılı başvurusunun olmaması, sözleşmenin de feshedilmemiş olması karşısında, davalının davacının edimini yerine getirmediği, piyasa şartlarından çok daha pahalıya hizmet sunduğuna dair savunmalarına itibar edilemeyeceği kanaatine varılmış, davalının bedelini ödemediği halde süresinden sonra iade ve takip konusu yaptığı 30/04/2016 tarihli faturadan ötürü davacı aleyhinde yaptığı takibe istinaden açtığı itirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda verilmiş karar, aldırılan bilirkişi raporu ve Bölge Adliye Mahkemesinin kesin kararı ile dosyamız kapsamı, tanık beyanları, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde aldırılan tarafsız, bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan 30/04/2016 ve 30/05/2016 tarihli faturalardan ötürü alacaklı olduğu anlaşılmakla, davacının davasının kabulüne ile … İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı takip dosyasında takibin 23.600 TL alacak üzerinden devamına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE, … İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı takip dosyasında, takibe itirazın iptaline, takibin 23.600 TL alacak üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan alacak miktarı üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.612,12 TL karar ve ilam harcından 282,35 TL peşin harç ve 120,68 TL icra harcı toplamı ‬403,03‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 1.209,09‬ TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 282,35 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan toplam 1.218,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye avansın ilgilisine iadesine,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 06/06/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”