Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/709 E. 2019/820 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/709 Esas
KARAR NO : 2019/820

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2018
KARAR TARİHİ : 18/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tekstil üzerine faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, bu kapsamda davalının sahibi olduğu … adına çorap işçiliğini yaptırdığını, bu kapsamda 20.800 TL fatura kesildiğini, müvekkilinin ise takip tarihi olan 26/06/2018 tarihine kadar davalıya 40.000 TL bedelli çek ve senet verdiğini, toplamda da 23.800 TL nakit ödeme yaptığını, fazla yapılan 3.000 TL lik bedele karşılık daha iş yapılması halinde çekin iade edilmesi gerektiği halde 20.000 bedelli senedin … 14. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden davalının takibe geçtiğini, takip kapsamında yapılan haciz işlemleri sırasında müvekkilinin 6.000 TL davalının hesabına ödeme yaptığını, bakiye 13.500,00 TL haciz baskısı altında imzalanan senet bedelinin ödenemediğini, haciz baskısı kapsamında yapılan protokolün geçersiz olduğunu, yasal ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde müvekkilinin bir borcunun bulunmadığının anlaşılacağını, bu kapsamda takip ve dava konusu senetlerin iptali ile takip konusu bedelden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu … 14. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu senetleri fason işi karşılığında düzenlendiğini ancak işin yerine getirilmediği bu nedenle de borçlu olunmadığının tespiti istenmiş ise de soyut borç kabulünü içeren dava konusu bononun bedelsizliğin ileri süren davacının HMK.’nın 201. Maddesine göre senede karşı senetle ispat kuralı gereği iddialarını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, dava konusu bonolarda nakden ibaresinin bulunduğunu, davacının takip konusu bonoya ilişkin 3.000 TL ödeme yaptığını, bu bedelinde takip bedelinden düşülerek takibin başlatıldığını, davacının icra dosyasına konu bonodan dolayı müvekkiline borçlu olduğunu savunarak haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 14. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında bono bedelinin tahsili amacıyla 17.000,00 TL asıl alacak, 535,85 TL faizi, 51,00 TL komisyon bedeli, 146,21 TL protesto masrafı olmak üzere toplam 17.733,06 TL bedelin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Mali Müşavir …’na tevdii edilen dosyaya 14/06/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; inceleme gün ve saatinde tarafların herhangi bir defter ve belge sunmadıkları, dosya kapsamına davalı tarafça 05.047.2018 tarihinde hazırlanan protokolün sunulmuş olduğu, Potokolün;
Madde 1- Taraflar; Alacaklı vekili ile borçlu …, borca katılan …, …, … arasında imzalanmış olduğu,
Madde 2- Protokol Konusu; … 14. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyaların ödenmesine ilişkin anlaşmış oldukları,
Madde 3- Protokol İçeriği; Dosya borç miktarının 23.500 TL olarak anlaşılmış olduğu, 4.000 TL elden alacaklı vekiline teslim edilmiş olduğu, kalan 19.500 TL lik borcun tasfiyesi için …Tic. A.Ş. , …, …, …‘ün keşide ettiği aşağıda dökümü yapılan bonoların alacaklı vekiline teslim edilmiş olduğu,
Dava konusu 06.07.2018 vade tarihli, 05.07.2018 tanzim tarihli, 6.000 TL si bedelli ve 26.07.2018 vade tarihli, 05.07.2018 tanzim tarihli, 13.500 TL bedelli olarak düzenlenmiş ve alacaklı vekiline teslim edilmiş olduğu, işbu senetlerin ödenmediği takdirde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla her türlü dava ve icra takibine konu edilebileceği, 3. Şahıslar adına takibe konulabileceği, başlamış olan takiplere devam olunacağı, alacaklı vekilinin yaptığı indirimden vazgeçebileceğini kabul beyan ve taahhüt ettikleri, vadesi gelen senet ihtirazı kayıtla ödenmez ise vadesi gelmeyen bonoların muaccel olacağı, …Tic. A.Ş., …, …, … ‘ ün menfi tespit, istirdat, tazminat, istihkak davası açmayacağını kabul beyan ve taahhüt ettikleri, işbu protokolün borcun yenilendiği anlamı taşımamakta olduğu, işbu protokol konusu bonoların vade tarihinde ödendiği tarihte tarafların işbu icra dosyasına ilişkin birbirinden hak ve alacağı kalmayacağı, tarafların bonolar vadesinde ödendiğinde şimdiden birbirlerini ibra edeceklerini kabul beyan ve taahhüt ettikleri, yapılan tahsilatların tüm dosya borcu bittiğinde icra dosyasına beyan edileceği,
Madde 4- İhtilafların Çözümü; taraflar İstanbul İcra Müdürlükleri ve mahkemelerinin ihtilafı halle yetkili olacağı hususunu peşinen kabul ve taahhüt etmiş oldukları, taraflarca özel şartlar ile 05.07.2018 tarihinde okunup, imzalanarak sözleşme tarihinde yürürlük kazanmış olduğu belirlenmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde davacı ile olan ticari ilişkisini kabul etmekle birlikte davaya konu bonoda “”nakden” ibaresinin yer aldığını, davaya konu bononun nakit karşılığında alındığına dair iddialarının olduğu, dosyada sunulu olan delillere göre davaının davacı adına 3 fatura karşılığı toplam 20.800 TL’lik fatura tanzim ettiği, yine dosya kapsamına göre davacı hesabından davalı hesabına 18.000,00 TL, dava dışı … hesabından dava dışı … hesabına (20.000,00 TL senet ödemesine istinaden açıklaması ile) 5.800,00 TL, davacı hesabından dava dışı … hesabına (2008-21757 E. dosya senet ödemesi-…) açıklaması ile 6.000 TL ödeme dekontlarının sunulu olduğu, iş bu ödemelerden 18.000 TL’sinin davalının tanzim ettiği faturalara ilişkin olduğu, diğer ödemelerin senetler ve icra takipleri ile ilgili olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla dosya kök raporu hazırlayan bilirkişiye tevdii edilerek 28/08/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; dosyanın TBK 100 maddesine bakılması gerektiği, TBK madde 100. II. Mahsup, 1. Kısmen ödemede; borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz. Alacaklı, alacağın bir kısmı için kefalet, rehin veya başka bir güvence almış ise, borçlu kısmen yaptığı ödemeyi, güvence altına alınan veya güvencesi daha iyi olan kısma mahsup etme hakkına sahip değildir şeklinde hüküm düzenlenmiştir.
Protokol kapsamına göre davacının 4.000 TL ödemesinin davalı tarafça da kabul edilmiş olduğu, yine protokol kapsamına göre 06.07.2018 vade tarihli 6.000 TL ve 26.07.2018 vade tarihli 13.500 TL olmak üzere toplam 19.500,00 TL’lik ödeme yapılmasına karar verildiği, dosya kapsamında ki vesaiklere göre ise davacının 06.07.2018 tarihinde 4.000,00 TL ve 13.07.2018 tarihinde 2.000,00 TL’lik ödemeler yaptığı, davacının protokol kapsamına göre ödenmeyen kısımlar ile ilgili 06.07.2018 ve 26.07.2018 tarihleri itibari ile mütemerrit olduğu, iş bu ödemelerin TBK 100 kapsamında değerlendirilmesi durumunda davacının 31.07.2018 tarihi itibari ile borcunun hesaplanmasının gerektiği, bu itibarla iprotokol kapsamında kabul edilmiş olan 19.500,00 TL’lik bakiye borç ile ilgili ödeme yapılan tarihleri dikkate alınmak sureti ile davalı asıl alacağına tarafların tacir olmaları nazara alınmak suretiyle temerrüt tarihlerinden 31.07.2018 dava tarihine kadar 3095 Sk. nun 4489 SK. ile değişik 2. maddesi gereğince dönemde T.C Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan (01.07.2018 sonrası %19,50) faiz oranı üzerinden basit usulde (3095 SK. m.3) temerrüt faizi yürütülmesinin gerektiği, dikkate alındığında 31.07.2018 dava tarihi itibariyle davacı faizli borcunun toplamda 13.544,22 TL olduğu, dosya kapsamında ki icra dosyası içeriğine göre ise yapılan ödemeler BK 100 kapsamında değerlendirielmesi halinde davalının 31.07.2018 dava tarihi itibari ile alacağının ise 12.188,97 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı tekstil sektöründe faaliyet gösteren şirketin çorap fason işlerinin bir kısmının davalı şirkete yaptırıldığı, davacı şirket tarafından bu işlere karşılık ödemelerin çek, bono ve nakit olarak zamanında yapıldığı ve verilen çeklerin ve bonoların ödenmiş olmasına rağmen icra takibine davalı tarafça konulduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkememiz ara kararı gereğince dosya mali bilirkişiye tevdii edilmiş olup, sunulan bilirkişi raporuna göre, taraflarca inceleme gününde herhangi bir defter ve belgenin ibraz edilmediği, davalının davacı adına tanzim ettiği 20.800,00 TL’lik fatura karşılığında davacının 18.000,00 TL‘lik ödeme yaptığı, davacı ve dava dışı Necati Büyükgöz’ün diğer ödemelerinin dava dışı kişilere yapıldığı ayrıca ödeme açıklamalarında senet ve icra takiplerine ilişkin olduğuna dair açıklamaların olduğu, taraflar arasındaki protokole göre 4.000,00 TL’lik nakit ödemenin de takibe konu senede ilişkin yapılmış olduğu, dolayısıyla davacının iş bu davadaki menfi tespit davasını ispat edemediği yönünde rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce rapora davacı tarafından itiraz edilmesi üzerine celse arasında kurulan 26/08/2019 tarihli ara karar ile mali müşavir bilirkişinin 14/06/2019 tarihinde dosyaya sunmuş olduğu raporun incelenmesi neticesinde protokol tarihi ve icra takip tarihi itibariyle TBK.’nın 100. maddesi uyarınca hesaplama yapılarak rapor tanzimi amacıyla dosyanın günsüz olarak kök raporu hazırlayan bilirkişiye aynı mali bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olup bu bilirkişi tarafından sunulan 27/08/2019 tarihli hükme elverişli rapora göre, protokol kapsamına göre davacının 31.07.2018 dava tarihi itibari ile 13.507,58 TL asıl borç ve 36,64 TL işlemiş fazi olmak üzere toplam 13.544,22 TL borçlu olduğu, icra takibi kapsamı ve sonradan yapılan ödemelere göre davacının 31.07.2018 dava tarihi itibari ile 12.071,28 TL asıl borç ve 117,69 TL işlemiş fazi olmak üzere toplam 12.188,97 TL borçlu olduğu, davacının 04.02.2019 tarihinde icra dosyasına yaptığı 12.277,30 TL’lik ödemenin dava tarihi sonrasında olduğu, bu nedenle iş bu davacı ödemesinin icra müdürlüğü tarafından infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla ve davacının borcunun sona erip ermediği hususunun yargılamayı gerektirmesi nedeniyle her iki tarafa kötüniyet tazminatı takdir edilmesine yer olmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 977,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 933,00 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 6.645,64 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”