Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/706 E. 2021/806 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/706 Esas
KARAR NO : 2021/806

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2018
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili ile davalı arasında rekabet yasağı hükümlerini içeren,15/01/2016 tarihli, davalının müvekkili şirkette yönetim kurulu üyesi genel müdür olarak çalışmasına ilişkin sözleşmenin sona ermesinden hemen sonra davalının … adına kurulmuş, … A.Ş nde temsile yetkili yönetim kurulu başkanı olarak görev yapmaya başladığını, davalının rekabet etmeme hükümlerine aykırı olarak müvekkili ile aynı sektörde ve imzaya ve temsile yetkili yönetim kurulu üyesi genel müdür olarak çalışması nedeniyle sözleşmede düzenlenen cezai şartın ayrıca tahsilini talep ettiklerini, davalının 01.01.2012 tarihinde müvekkili bünyesinde çalışmaya başladığını ve müvekkil şirketin imza ve temsile yetkili yönetim kurulu üyesi genel müdür sıfatıyla çalıştığının 02.10.2015 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, 15.01.2018 tarihinde ise yönetim kurulu üyeliğinden ve görevlerinden istifa ettiğini, taraflar arasında akdedilen 15.01.2016 tarihli ek sözleşme ile Rekabet Yasağı, Gizlilik Yükümlülüğü ve Fikri Mülkiyet hususlarına dair düzenlemelerin yapıldığını ve iki yıl süreyle rekabet yasağına uygun davranılmasının düzenlendiğini, bu rekabet yasağı sözleşmesi ile davalının, rekabet yasağına aykırılık halinde; müvekkili şirketin uğramış olduğu tüm zararı karşılamakla yükümlü olduğunun ve doğacak zarar dışında ayrıca ayrıldığı tarihteki net ücret üzerinden 6 (altı) aylık net maaş tutarında cezai tazminatı da nakden ve dafaten müvekkili şirkete ödeyeceğini gayrikabili rücu kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, davalının Yönetim Kurulu Başkanı olarak göreve devam ettiği şirkete ait yevw.glocalcottan.com uzantılı web sitesinde yer alan “hakkımızda” başlıklı kısmında “…” ibarelerinin TTK 55/2 ve 3 maddeleri kapsamında dikkat çekici şekilde yer aldığını, şirketin 17.05.2018 tarihinde kurulmuş olmasına karşılık şirketin 14 yıllık tecrübesinin neye dayandığı anlaşıladığını ve davacı müvekkil şirket tarafından, davalının müvekkili şirkette edindiği bilgiler ve yaptığı işlerdeki tecrübesine dayanılarak bu şekilde hir ibare yazıldığı ve bu ibare ile reklam yapılarak, güven telkin edildiğinin düşünüldüğünü, davalının müvekkili şirkette görevliyken edindiği bilgi ve tecrübeleri, müvekkili şirketle aynı sektörde ve aynı ilde kullanarak müvekkili şirketin zarar görmesine neden olmuş, müvekkili şirketle haksız rekabete giriştiğini, bu zararın her geçen gün katlanarak arttığını beyan ile davalının fiillerinin haksız olup olmadığının tespitini, haksız rekabetin menine ve haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet ile davalının yanlış veya yanıltıcı beyanlarıyla yapılmış olduğundan bu beyanların düzeltilmesini, davalının müvekkiline verdiği zararların ve ayrıca sözleşmenin 3.1.3 maddesine göre cezai şartın haksız rekabetin başladığı 17/05/2018 tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile cezai şart alacağını 34.500 TL, haksız rekabet alacağını 9.331,90 TL olarak ıslah etmekle, toplam dava değerini 43.831,90 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin 10.11.2004 – 30.11.2011 tarihleri arasında davacı şirketin bağlı bulunduğu … bünyesinde faaliyette bulunan …Tic. A.Ş. (…) şirketinde satın alma ve proje müdürü olarak çalıştığını, 30.11.2011 tarihinde, … nezdinde doğmuş olan tüm hak ve alacaklarının yeni göreve başlayacağı davacı şirkete devredildiğini, tüm işçilik alacaklarının baki kalacağı belirtilmek suretiyle davacı şirkette göreve başladığını, 30.11.2011 – 12.02.2018 tarihleri arasında davacı şirkette iş geliştirmeden ve satışlardan sorumlu Genel Müdür olarak görev almış olup A grubu imza yetkilisi olarak “Genel Müdür” unvanı altında çalışmaya başladığını, belirtilen tarihler arasında kesintisiz olarak görev aldığını ve bu bağlamda müvekkilin görevinin, davacı şirketin yönetimini sağlamak, davacı şirketin ticari ilişki içerisine gireceği müşterileri bulmak, müşteri ziyaretleri yapmak ve davacı şirket için iş geliştirmek olduğunu, 2015 yılı Eylül ayı itibariyle de müvekkilinin aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olarak da görev yapmaya başladığını, davacı şirkette finans şefi unvanı ile görev yapmakta olan …’ın şirket hesaplarından para aktarmak ve şirket kasasından para çalmak suretiyle toplamda 6,2 milyon TL tutarı zimmetine geçirdiği şüphesiyle davacı şirket tarafından işbu hususun araştırılması için başlatılan denetimde, 05.01.2018 tarihinde, davacı şirket merkezinde yürütülen bir denetim kapsamında müvekkilinin zorunlu olarak izne çıkarıldığını ve denetim esnasında şirkette bulunmamasının sağlandığını, ve bu süreçte davacı şirket insan kaynakları departmanı çalışanı tarafından arandığını ve davacı şirketle birlikte holding bünyesinde görev aldığı diğer şirketlerindeki görevlerinden de istifasının talep edildiğini, bu nedenle müvekkilinin yönetim kurulu üyeliği görevinden 15.01.2018 tarihi itibariyle, diğer şirketler olan … Lisanslı Depoculuk Anonim Şirketi’ndeki yönetim kurulu üyeliği görevinden ve bu şirketteki tüm görevlerinden 15.01.2018 tarihi itibariyle, … Şirketi’ndeki şirket müdürlüğü görevinden 22.01.2018 tarihi itibariyle, …, … ve ….’deki genel müdürlük görevlerinden 12.02.2018 tarihi itibariyle istifa ettiğini bildirir dilekçe sunduğunu ve 12.02.2018 tarihi itibariyle davalı tarafça sözleşmesinin feshedildiğini öğrendiğini, fesih bildirimi yapılmaksızın haksız olarak feshedilen iş sözleşmesi ile birlikte müvekkilin davacı şirketten kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve ücret alacağı bulunduğunu, bu hususlara ilişkin müvekkilce, davacı şirket aleyhine … 25. İş Mahkemesi’nde … Esas ile görülmekte olan işçilik alacakları konulu dava ikame edildiğini, müvekkil ile davacı şirket arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin tacir sıfatını haiz olmadığını, müvekkiline yönetim kurulu üyeliği ve genel müdürlük görevleri verilmişse de; bu hususun, müvekkilinin davacı şirket ile iş akdi çerçevesinde ilişkisini yürüttüğü gerçeğine halel getirmediğini, davacı şirket tarafından dosyaya sunulan rekabet yasağı sözleşmesinin geçersiz olduğunu, müvekkili açısından hüküm ifade etmediğini, müvekkiline imzalatılan sözleşmenin genel işlem koşulları içeren bir sözleşme olduğunu, rekabet yasağı sözleşmesinin sadece son sayfasının müvekkiline imzalatıldığını, bu hususunda sözleşmeyi geçersiz kılacağını, rekabet yasağının müvekkilini ekonomik geleceğini tehlikeye düşüreceğini, somut olayda cezai şartın unsurlarının oluşmadığını, davacının zararını ortaya koyabilecek hiçbir delilinin dosyada bulunmadığını, aynı uyuşmazlığa ilişkin cezai şart ile birlikte tazminat talep edilemeyeceğini beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesine davalının aykırı davranması nedeni ile ceazi şart ve haksız rekabet nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce …A.Ş.’nin ticaret sicil kaydı çıkarılarak incelenmiş, dosyamıza eklenmiştir.
Dosyamız davalısının davacı aleyhinde … 12. İş Mahkemesinde açtığı davaya ilişkin dosya örneği celp edilerek incelenmiş, … Esas … Karar sayısı ile 04/11/2020 tarihinde davanın görevsizlik nedeniyle reddine, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğuna karar verilmiş, verilen karar istinaf edilmekle, yapılan istinaf incelemesi neticesinde ” davacının murahhas üye olmadığı gibi herhangi bir şekilde tek başına karar alma ve şirketleri tek başına atacağı imzalarla temsil ve ilzama yetkisinin olmadığı, davacının bağımsız hareket edemediği, dolayısıyla davacının davalı şirketlerde organ sıfatını kazanmadığından doğrudan somut işveren olduğundan bahsedilemeyeceği, davacının iş verene bağımlı, onun denetimi altında ve ücret karşılığı çalışmasının baskın olduğu davacının bu şekilde organ sıfatı kazanmaksızın ifa ettiği genel müdürlük görevi sebebiyle iş ilişkisinin devam ettiğinin kabulünün gerekeceği, dava konusu alacakların da iş sözleşmesi ve İş Kanunundan doğan alacaklar olduğu tüm bu nedenlerle davaya bakma görevinin iş mahkemelerinde olduğu” gerekçesi ile mahkeme kararının kaldırıldığı, istinaf karar kaldırma sonrası dava dosyada yargılamaya devam olunduğu ve halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyanın mali müşavir bilirkişi …, …ve …’e tevdii ile, davacı ve dava dışı şirket … A.Ş.’nin defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak, davacı ve davalı arasındaki rekabet yasağı sözleşmesine aykırılık olup olmadığı varsa davacının zarar olup olmadığı konusunda rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmekle, dosyamız bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, bilirkişiler; davalının davacı ile BK md 547 hükümleri kapsamında haksız rekabet eylemi içinde olduğu, davalı ile davacı şirket arasında akdolunan sözleşmede yer alan rekabet yasağı hükmünün geçerli ve bağlayıcı olduğu, Sayın Mahkemenin takdirine göre taraflar arasında akdedilen ek protokolün geçerli olduğu sonucuna da varılabileceğine, davalının fiilerinin rekabet yasağı istisnası kapsamında değerlendirilemeyeceği, davacının 2018 senelerine ve devam eden yıllara dair zararı ve kar kaybının belirlenmesi açısından davacı şirket defterlerinin incelenmesinin görev konusu olarak talep edilmemesi ve davacının da bu yönde talebi olmamasından ötürü, incelemeye bu kalemler dahil edilmemiş olup, Sayın Mahkemenin lüzum görmesi ve talep halinde ayrıca bu kayıtlar üzerinde de her zaman mali inceleme yapılabileceği, davalının münferiden yönetim kurulu üyesi bulunduğu dava dışı… defterlerinin incelenmesinde, Şimdilik davalının münferiden yönetim kurulu üyesi bulunduğu dava dışı … şirketinin 2018 senesi karı olan 9.331,90- TL’nin ve münakit sözleşme madde 6/j hükmü ile ek protokol madde 3.1.1. hükmünde yer alan davalının son aldığı brüt ücretin 6 katı bedelin dava dışı …şirketinin kuruluş tarihi olan 17.05.2018 tarihinden itibaren dava tarihi olanı 30.07.2018 tarihine kadar davalıdan tahsiline karar verilebileceği, davacının talebi gereği avans faizi hesaplamasına göre … 2018 senesi karının kuruluş tarihinden dava tarihine kadar hesaplanan avans faizinin 256,75-TL olduğu, avans faizi talebinin isabeti ile başlangıç tarihlerinin somut olaya uygulanmasının takdirinin yine her zaman Sayın Mahkeme’de olduğu, davalının son brüt ücreti hakkında dosyada bilgi ve belge yer almamakta olduğu, taraflarca getirilmesi ve Mahkemece lüzum görülmesi halinde son brüt ücretinin de ayrıca hesaplanabileceği, bu bakımdan şimdilik tarafların sözleşmesinde yer alan 5.750,00-TL’nin davalının ücreti olarak hesaplanması yoluna gidildiği, bu halde davalının hiç zam görmemesi halinde son aldığı brüt 6 aylık ücretinin 34,500,00-TL olacağı, şirket fesih tarihinden dava tarihine kadar işlemiş avans faizinin ise 949,22-TL bulunduğu, davalının www.globalcotton.com İsimli internet sitesinde yer alan beyanlarının TTK md. 55 hükümlerine tek başına aykırılık içermediği, davacıya yönelmediği, dava dışı şirkete husumet yöneltilmediği de gözetilereki bu bakımdan davacının internet sitesinde yer alan beyanların düzeltilmesine dair talebinin isabetli bulunmadığı, uyuşmazlığın TBK hükümleri ve münakit sözleşme dışında ayrıca TTK md. 54 vd. kapsamında örnekseme ile sayılan dürüstlük kuralına aykırı haksız rekabet hükümlerinden kaynaklandığına dair dosyada delil ve emare bulunmadığı 03/09/2019 tarihinde rapor etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde,
Davanın rekabet yasağına aykırı hareket edilmesinden ötürü uğranılan maddi zararın ve cezai şartın tazmini istemine ilişkin olduğu, davacının, davalının şirketleri bünyesinde yönetim kurulu üyesi genel müdürlük görevinden ayrıldıktan sonra, aynı sektörde, aynı ilde ve sözleşme ile düzenlenen 2 yıllık rekabet etmeme süresi dolmadan çalışmaya başlaması, imzaya ve temsile yetkili yönetim kurulu üyesi genel müdür olarak yeni şirkette çalışmasında şirketlerinde görevliyken edindiği bilgi ve tecrübeleri, kullanarak zararlarına sebep olduğunu iddia eder olduğu, davalının davacı şirkette çalışmasının işçi-işveren ilişkisi olduğu, rekabet yasağı sözleşmesinin geçersiz olduğundan bahisle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı tarafça davacı şirket ile olan sözleşmesinin feshinden sonra … 12. İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile açtığı işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davasında, mahkemesince verilen görevsizlik kararına karşılık, yapılan istinaf incelemesi neticesinde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesince; dosyaya sunulan banka kayıtlarından davacıya maaş ödemesi açıklaması ile ücret ödendiğinin görüldüğü, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde alınan kararlarda huzur hakkı ödenmemesine karar verildiği, davacının sigortalı olarak kuruma primlerinin yatırıldığı meslek kodunun genel müdür olarak bildirildiği, davacıya verilen yönetim kurulu üyeliğinde imza yetkisinin münferiden değil müştereken olduğu, dar kapsamlı bir yetki olduğu, davacının murahhas yönetim kurulu üyesi olmadığı, davalı şirketlerde organ sıfatını kazanmadığından doğrudan somut işveren olduğundan bahsedilemeyeceği, davacının iş verene bağımlı, onun denetimi altında ve ücret karşılığı çalışmasının baskın olduğu, genel müdürlük görevi sebebiyle iş ilişkisinin devam ettiğinin kabulünün gerekeceği, dava konusu alacakların da iş sözleşmesi ve İş Kanunundan doğan alacaklar olduğundan, davaya bakmaya İş Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilerek mahkemece verilen görevsizlik kararının kaldırıldığı görülmüştür.
Davacı ve davalı arasındaki sözleşme ile davalının davacıdan aldığı bilgi ve davacıya ait ticari yöntem ve müşteri çevresini kullanırsa rekabetin oluşacağının düzenlendiği, davacının iddia ettiği hususlar ve davalının dava dışı şirkette çalışması incelendiğinde bu durumun meydana gelmediği, 15.01.2016 tarihli Rekabet Yasağı sözleşmenin yalnızca son sayfasının davalı tarafça imzalanmış olduğu, davacının iştikal konusunun davalının tüm ticari hayatını kapsadığı, davacının iddia ettiği gibi davalının rekabet yasağına aykırı hareket edilmesinin davalıya çalışma alanı bırakmayacağı, davacının davalının çalıştığı şirket web sitesindeki ibarelerden yada bu reklamın davalının çalıştığı şirketten daha iyi bir konuma getirdiği, müşterilerini etkilediği ya da dava dışı şirketin, davalıya davacı şirkettin kattığı bilgi ve tecrübeden yararlanarak fayda gördüğüne ilişkin iddiasının, tanıtım ve reklam ibaresinin haksız rekabet niteliğinde olmadığından kabul edilemeyeceği, davacı ile davalı arasındaki iş akdinin sonlanmasından ötürü, davalının alacaklarının tahsili bakımından açtığı iş davasında yapılan istinaf mahkemesince de, taraflar arasındaki ilişkinin genel müdürlük görevinden kaynaklanan işçi-işveren ilişkisi olduğuna karar verildiği anlaşılmakla, davalının davacı şirkette genel müdür olarak çalışmış olduğu, davalının, davacıdan aldığı bilgi ve davacıya ait ticari yöntemleri ve müşteri çevresini kullandığına dair iddianın ispatlanamamış olması nedeniyle rekabet yasağı nedeniyle tazminat talep edemeyeceği kanaatine varılmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin harç ve ıslah harcı toplamı 731,46‬ TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 672,16‬ TL nın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 6.498,15 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 02/11/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”