Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/685 E. 2021/986 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/685 Esas
KARAR NO :2021/986

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:24/07/2018
KARAR TARİHİ:16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 23/07/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; 31/08/2017 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla E-80 karayolu üzerinde … … Lisesi yakınlarında bulunan … akaryakıt istasyonu yakınlarına gelindiğinde aracının ön kısmıyla otobüs durağından yaya geçidi üzeriden yolu kuzey istikametinden güney istikametine doğru yaya olarak geçmeye çalışan yaya müteveffa …’a çarptığını , bu çarpma sonucu 2 numaralı davacının kocası, diğer davacıların babası olan …’ın ağır yaralandığını ve 14 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra vefat ettiğini, kazadan sonra düzenlenmiş olan trafik tespit tutanağında davalı …’ın tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı … hakkında … 4 Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve davanın derdest olduğunu, müteveffanın dünya çapında bilinen bir Türk mutfağı aşçısı olduğunu, aylık gelirinin ortalama 10.000 TL civarında olduğunu, müteveffanın yaşaması halinde ailesine destek olacağının izahtan vareste olduğunu, müvekkillerinin eşi ve babaları olan müteveffanın hayatını kaybetmesi sebebiyle müvekkillerinde telafisi imkansız manevi elem ve izdıraba yol açtığını bu sebeple manevi tazminat taleplerinin bulunduğunu, kazanın gelmesine sebep olan …plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunduğunu, davalı … Tic A.Ş’nin aracın işleteni olduğunu, bu nedenle maddi ve manevi tazminat sorumluluklarının bulunduğunu, davalılar … ve … Tic A.Ş’nin mal kaçırma ihtimaline binaen tedbir taleplerinin bulunduğunu bildirerek; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; şimdilik 2.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, toplam 440.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Tic A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, ileride telafisi olmayacak zararların önlenmesi amacıyla özellikle … ve … Tic A.Ş. Adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerin tespit edilmesi suretiyle üzerlerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalılardan … vekili sunmuş olduğu 17/08/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, dava konusu kazanın … il merkezinde meydana geldiğini, davacıların ve davalının Erzurumda ikamet ettiklerini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bu nedenle yetki itirazlarının bulunduğunu, manevi tazminat açısından davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi nedeniyle görev itirazlarının bulunduğunu, Meydana gelen kazada müvekkiline atfedilecek kusur bulunmadığını, kazanın tamamen müteveffanın kusurundan kaynaklandığını, olay tarihinde müvekkilinin kullandığı araçla normal şekilde yolda seyrederken müteveffa 30- 40 mt geride yaya geçidi olduğu halde bu yaya geçidini kullanmayarak taşıt yolundan karşıya geçmek için duran otobüsün önünden aniden yola fırladığını, … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aldırılan 21.12.2017 havale tarihli bilirkişi raporunda da bu durum izah edilerek kazanın oluşumunda müteveffanın asli kusurlu olduğu, müüvekkile ancak tali kusur izafe edilebileceği belirtildiğini, müteveffanın ölümünün bu kazadan kaynaklanmama ihtimalinin olduğunu, davacı yanın maddi tazminat açısından öne sürdüğü hususların dayanaktan yoksun olduğunu, müteveffanın kaza tarihinde işsiz olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından uygun destekten yoksun kalma tazminatının hak sahiplerine ödendiğini, davacı yanın manevi tazminat taleplerinin de dayanaksız olduğunu, talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu bildirerek; öncelikle yetki ve görev itirazlarının kabulüne, davacıların dava ve taleplerinin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili sunmuş olduğu 12/12/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan …plakalı aracın müvekkili şirkete 09/06/2017-09/06/2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 4101702218504 numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limiti kişi başı 330.000 TL olduğunu, ilgili kaza nedeniyle hesaplanan tüm tazminatın hak sahibi şahsa ödendiğini bu nedenle müvekkili şirketin sorumluluğunun sona erdiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte tazminat hesaplamasının yapılması durumunda müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin güncellenerek tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini bildirerek; yapılan ödeme uyarınca müvekkili şirketin sorumluluğunun kalmamış olması nedeniyle davanın reddine, talepleri kabul edilmediği takdirde müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Tic. A.Ş. Vekili tarafından sunulan 16/08/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan …plakalı aracın doğrudan işleten sıfatına haiz olmadığını, aracın asıl kullanıcısının … Otomotiv Servis ve Tic A.Ş., çalışan sürücünün de … olduğunu, müvekkili şirketin yalnızca yedekleme yapan bir diğer deyişle kiralanan araçlar arıza yaptığında derhal ikame araç tahsis ve temin eden firma olduğunu, bu sebeple müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili şirketin dava konusu talepler hakkında sorumluluğunun bulunmadığını bildirirerek; davanın reddine, … Otomotiv Servis ve Tic A.Ş’nin davaya dahil edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 4 Asliye Ceza Mahkemesinin … E.sayılı dosyası uyap üzerinden istenilmiş yapılan incelemesinde; … Cumhuriyet Başsavcılığınca davalı … aleyhine soruşturma başlatıldığı ve … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile ceza yargılaması yapıldığı, … 4 Asliye Ceza Mahkemesince aldırılan Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinin raporunda Sanık sürücü …’ın tali kusurlu olduğu, Müteveffa yaya …’ın asli kusurlu olduğunun bildirildiği, … Adli Tıp Grup Başkanlığının otopsi raporunda müteveffa …’ın genel beden travmasından dolayı ölümünün gerçekleştiğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce …plakalı araca ait davalı … A.Ş. Tarafından dava dışı Leasepan şirketi ile akdedilmiş olan kira sözleşmesi sunulduğundan, davalı … A.Ş. İle dava dışı Leasepan şirketinin ticari defter ve kayıtları incelemek sureti ile 2014-2015-2016-2017 ve 2018 yılı ticari defter ve kayıtları incelenmek sureti ile kira ilişkisine ilişkin ödemelerin ticari defterlerde yer alıp almadığının tespiti hususunda mali müşavir bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılmasına karar verilmiş, ibraz edilen 13/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalı ve dava dışı tarafın defterlerinin 6102 sayılı TTK.nun m.64/3, VUK m. 182 uyarınca tutulması zorunlu olan 2017 yılı envanter defterinin açılış tasdikinin süresinde yaptırılmış olduğu, 2017 yılı e-defter kapsamında olduğu ve defter beratlarını kanuni süresi içerisinde tamamladığı, 6102 sayılı TTK hükümleri çerçevesinde 2012 yılı ve sonraki yıllar ticari defterlerinden sadece yevmiye defterinin kapanış tasdikine tabi olduğu, ticari defterlerin birbirini doğrular nitelikte olduğu, bu itibarla HMK 222 madde ve 6102 sayılı TTK 64/3 maddesi gereğince mevcut haliyle 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu kanaatine varıldığı, taraflar arasında söz konusu …plakalı araca ait kiralamaya konu 24/10/2017 tarihli 1.121,00 TL bedelli faturanın düzenlendiği ve bedelinin 15/11/2017 tarihinde Garanti Bankasından havale ile tahsil edildiği ve kiralamaya ilişkin bir borç alacak ilişkisinin kalmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller incelenerek davacıların talep edebilecekleri tazminat miktarının ne olduğunun tespiti açısından aktüer , kusur ve sigorta bilirkişilerinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 16/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda; …plakalı otomobilin davalı sürücüsü …’ın meydana gelen kazada tam (%100) kusurlu olduğu, davacıların murisi müteveffa …’ın ise meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun görülmediği, ödeme tarihindeki verilerek göre yapılan incelemede davacı eş …’ın maddi zararının %90 oranında karşılandığı, mahkemece ödeme tarihindeki verilere göre davacının %90 oranında karşılanan maddi zarar için yapılan ödemenin yetersiz kabul edilmesi halinde , davacı …’ın güncel verilere göre hesaplanan maddi zararının 32.204,42 TL olduğu, davacı …’ın hem ödeme tarihindeki verilere göre hem de güncel verilere göre yapılan hesaplamada talep edebileceği maddi zararının kalmadığı, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 09/05/2018 kısmi ödeme tarihi sürücü ve işleten yönünden ise 31/08/2017 tarihi ve faiz nevinin yasal faiz olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce … 4 Asliye Ceza Mahkemesinde alınan adli tıp raporu ile mahkememizde alınan bilirkişi raporunda kusur durumu açısından çelişki olduğu, davalıların kusur durumuna itiraz ettikleri anlaşıldığından çelişkinin giderilmesi açısından İstanbul Karayolları Trafik Kürsüsünden seçilecek kusur bilirkişileri ile dosya üzerinden inceleme yapılarak kusur durumu açısından çelişkinin giderilerek kusur oranının belirlenmesine, bilirkişi olarak … …’nın seçilmesine karar verilmiş olup, ibraz edilen 06/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda; …plakalı otomobil sürücüsü davalı …’ın olayda %100 oranında kusurlu bulunduğu, müteveffa yaya …’ın olayda kusursuz olduğu, somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkanının bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce Ceza mahkemesinde alınan ATK raporunda davalı sürücünün %50 kusurlu olduğunun tespiti ile hüküm oluşturulduğu, mahkememizde alınan kusur raporunda davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği kusur durumu açısından iki rapor arasında çelilşki oluştuğu anlaşılmakla çelişkinin giderilmesi ve davalı sürücünün kusur durumunun tespiti açısından dosyanın İST. ATK Trafik İhtisas Dairesi genel kuruluna gönderilerek davalı sürücünün kusur durumunun çelişkilerde giderilerek tespiti ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 26/03/2021 tarihli raporunda; Sürücü …’ın %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu, Yaya …’ın %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan ATK raporu doğrultusunda önceki Aktüerya ve sigorta bilirkişinden davacıların maddi tazminat talepleri açısından inceleme yapılarak talep edilebilecek tazminat miktarının ne olduğunun TRH 2010 tablosu esas alınarak progresivve rant yöntemi ile belirlenmesi ve davalı … ile ihbar olunan arasında akdedilen kira sözleşmesi mali müşavir bilirkişi raporunda incelenmek sureti ile davacı sigorta ve davalı metal otonun sorumluluklarının irdelenmesi hususunda bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 07/09/2021 tarihli ek raporda; davacı eş …’ın ve davacı …’ın talep edebileceği maddi zararının kalmadığı , davalı sigorta şirketinin ve davalı … Tic A.Ş ‘nin maddi ve manevi tazminat yönünden sorumluluğuna gidilemeyeceği bildirilmiştir.
… 4.Asliye Ceza Mahkemesinin … E.sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sırasında alınan 21.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda; müteveffa yaya …’ ın asli kusurlu, sanık sürücü …’ ın tali kusurlu olduğu tespit edilmiş, Mahkemece olay yerinde yapılan keşif üzerine hazırlanan 06.11.2018 tarihli bilirkişi raporunda; müteveffa yaya …’ ın birinci derecede asli kusurlu, sanık sürücü …’ ın ikinci derecede tali kusurlu tespit edildiği, Mahkemece dosyanın Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderildiği, 29/05/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda; Sanık sürücü … sevk ve idaresindeki otomobilin hızını mahal şartlarını ve olay yerindeki durağı dikkate alarak yeteri kadar azaltarak müteyakkız bir şekilde seyretmesi, karşından karşıya geçiş yapan müteveffa yayaya karşı zamanında etkili direksiyon ve fren tedbirine başvurması gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek mahal şartlarına göre hızlı seyrettiği esnada karşıdan karşıya geçiş yapan müteveffa yayaya çarptığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmekle tali kusurlu olduğu, Müteveffa yaya …’ın karşıdan karşıya geçişini araçların seyir durumlarını yeteri kadar kontrol ettikten sonra kontrollü bir şekilde yapması, ilk geçiş hakkını sol tarafından gelen sanık sürücü idaresindeki otomobile vermesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek gerekli ve yeterli kontrolleri yapmadan karşıdan karşıya geçişi esnasında sol tarafından gelen sanık sürücü idaresindeki otomobilin sadmesine maruz kaldığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmekle asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, … 4.Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda da; …’ın asli kusurlu, …’ın tali kusurlu olmasına göre hüküm tesis edildiği, Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporlarında …’ın %100 kusurlu olduğu tespit edildiğinden ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporları ile Mahkememizde alınan bilirkişi raporları arasında çelişki olması sebebiyle dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi istenilmiş, Adli Tıp Kurumundan gönderilen 26/03/2021 tarihli raporda; kusura yönelik olarak oluşan çelişkinin tek nedeninin, yayanın geçiş yaptığı yerin yaya geçidi olup olmadığı hususundan kaynaklandığı, dosya içerisindeki verilerden kaza tarihinden sonra, kaza mahallinde yaya geçidi tabelaları, zeminde yaya geçidi işaretlemelerinin yapıldığı, ancak kaza tarihinde sürücünün ilerlemekte olduğu doğrultuda yaya geçidi tabelası bulunmadığı kaza tespit tutanağı ve olay yeri inceleme raporunda sabit olduğu, sürücü …, idaresindeki aracı ile seyri sırasında kendisine hitap eden yaya geçidi işaretlemesinin olmadığı ve işaretleme olmadığı için yayalara karşı ilk geçiş hakkına sahip olarak seyrini sürdürdüğü, her ne kadar ilk geçiş hakkına sahip olsa da yola gereken dikkatini vermediği için hareket alanının kapanmasına yönelik olarak zamanında tedbir almadığı ve aldığı tedbirde başarısız olduğu anlaşılmakla gerçekleşen kazada %30 oranında kusurlu bulunduğu, Yaya …, karşıdan karşıya geçmek istediği ve orta refüjde geçişini kolaylaştıracak boşluğa yöneldiği, ancak bu yönelimi yaptığı yerde kendisinin ilk geçiş hakkına sahip olduğu belirten zemin işaretlemesinin olmadığını dikkate alarak durması ve taşıt trafiğini kontrol etmesi ve bir aracın gelmesi durumunda ilk geçiş hakkını ona vermesi gerekirken bunu yapmadığı, ilk geçiş hakkının araçlara ait olan taşıt yolunda yaklaşmakta olan aracın hareket alanını kapattığı, gerçekleşen kazada %70 oranında kusurlu bulunduğu tespit edilmiş olduğundan Mahkememizce 26/03/2021 tarihli Adli Tıp Raporunda tespit edilen kusur durumu benimsenerek sürücü …’ın %30 oranında , müteveffa …’ın da %70 oranında kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacı sürücü …’ın %30 , müteveffa …’ın %70 kusur durumuna göre yapılan aktüer hesabında davacı eş …’ın talep edebileceği tazminat miktarı sigorta şirketince yapılan ödemenin güncel değerinin düşülmesi sonucunda kalmadığı, müteveffanın destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği çocuğu …’ın da yapılan ödemenin düşümü sonucunda talep edebileceği maddi zararının kalmadığı 06/09/2021 tarihli bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Davalı … Tic A.Ş ihbar olunan … Oto Kiralama A.Ş şirketi ile arasında ikame tedarik araç sağlama sözleşmesi ve araç tedarik sağlama sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında …plakalı aracın … şirketine ikame araç olarak verildiğini, asıl kullanıcının … Otomotiv Servis ve Tic A.Ş olduğunu, yetkili çalışan sürücüsünün ise davalı … olduğunu, kendisinin araç işleteni olmadığını, gerçekleşen kazaya ilişkin sorumluluk ve kusurunun bulunmadığını, İhbar olunan … Otomotiv A.Ş de davaya konu …plakalı aracın dava dışı … Grup Tek…. Ltd Şti ile akdedilen 24/05/2016 tarihli operasyonel araç kiralama sözleşmesi ile … plakalı aracın29/06/2016-28/06/2018 tarihleri arasında uzun dönem kiraya verilmesi sırasında bu araca muadil araç olarak verildiğini, bu hususta da fatura düzenlendiğini, işleten sıfatının kiracı … Grup Teks. İnşa. Taah. .. LTd şti’ne geçtiğini, kendilerine herhangi bir kusur yüklenemeyeceğini iddia etmiştir.
… Şirketi tarafından delil olarak sunulan 07/06/2016 tarihli sipariş formunda … Otomotiv Servis ve Tic A.Ş’nin maliki olduğu … plaka sayılı aracın … Grup Teks… Ltd Şti’ne 24 ay süre ile kiralandığı, kiralama bedelinin 8.138 EURO olduğu, … şirketi ile dava dışı … .. Şti arasında operasyonel kiralama sözleşmesinin akdedilmiş olduğu görülmüştür.
Davalı … tarafından … şirketi tarafından … Teks. Ltd Şti’ne kiralanan … plaka sayılı araca ikame araç olarak dava konusu kazaya karışan …plakalı aracın … Şirketine verildiği, bu sebeple kendilerine sorumluluk yüklenemeyeceği iddia edilmiş ise de; … Şirketine …plakalı aracın kısa süreli kira sözleşmesi ile kiralandığı, aracın teslim tarihinin 24/08/2017 , dönüş tarihinin ise 12/09/2017 tarihi olarak belirlendiği, yaklaşık 18 günlük kullanım bedeli olarak da belirlenen 1.121 TL’nin 15/11/2017 tarihinde … tarafından ödendiği, …plakalı aracın malikinin … olduğu, 2918 sayılı KTK.nun hükümlerine göre “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir.Davalı ve ihbar olunan … arasında 3. kişileri bağlayacak güçte, uzun süreli kira sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Kısa süreli kiralama sözleşmesi de davalı … …A.Ş’nin işleten sıfatını ortadan kaldırmayacağından davalı …. A.Ş ‘nin gerçekleşen kazadan dolayı işleten sıfatı ile sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas Dairesini 26/03/2021 tarihli raporu doğrultusunda … plakalı otomobilin sürücüsü …’ın %30 , davacıların murisi müteveffa …’ın %70 oranında kusurlu oldukları, müteveffa …’ın … … Yerini işlettiği bildirilmiş ise de; vergi dairesine yazılan müzekkerelere verilen cevapta; müteveffanın restorantta kiracı olduğu, iş yerinin …’na ait olduğu, gelir vergisi beyannamelerine göre işletmenin gelirinin bulunmadığı, müteveffanın iş yeri işletme gelirine göre maddi zararının tespitinin mümkün olmadığı, SGK hizmet dökümü ve ücret bordorusu gibi vergilendirilmiş kazançlara ilişkin dosyaya belge sunulmadığından kazanç durumunun yasal asgari ücrete göre hesaplanması gerektiği, davalı sigorta şirketi tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecek davacı … ve …’a poliçe limiti dahilinde 153.221,94 TL ödeme yapıldığı, davacıların talep edebilecekleri maddi zararlarından kusur durumu gözetilerek yapılan hesaplama sonucunda sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncel değerinin düşülmesi ile talep edilebilecek maddi zararın kalmadığı, davacıların ancak manevi zarar talep edebilecekleri , 6098 sayılı TBK 56 maddesi uyarınca hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarının adalete uygun olması gerektiği,manevi tazminatın, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşıdığı,manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerektiği Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği, 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterildiği,meydana gelen trafik kazası sonucu davacı …’ın eşi, diğer davacıların babası …’ın ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen 10.000 TL manevi tazminatın …, 10.000 TL manevi tazminatın …, 10.000 TL manevi tazminatın …, 10.000 TL manevi tazminatın …, 10.000 TL manevi tazminatın …, 10.000 TL manevi tazminatın …, 10.000 TL manevi tazminatın …, 10.000 TL manevi tazminatın …, 15.000 TL manevi tazminatın …, 20.000 TL manevi tazminatın …’a ödenmek üzere … ve … Tic A.Ş’den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat talebinin reddine,
2-Manevi tazminat açısından 10.000 TL manevi tazminatın …, 10.000 TL manevi tazminatın …, 10.000 TL manevi tazminatın …, 10.000 TL manevi tazminatın …, 10.000 TL manevi tazminatın …, 10.000 TL manevi tazminatın …, 10.000 TL manevi tazminatın …, 10.000 TL manevi tazminatın …, 15.000 TL manevi tazminatın …, 20.000 TL manevi tazminatın …’a ödenmek üzere … ve … Tic A.Ş’den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca belirlenen manevi tazminat açısından 7.855,65 TL karar harcından, peşin alınan 1.509,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.345,99 TL harcın davalılar … ve … Tic A.Ş’ tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.509,66 TL harç ile, aşağıda dökümü yapılan toplam 5.044,80 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.311,64 TL’nin davalı … ve … Tic A.Ş’den tahsili davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Tic A.Ş tarafından yapılan 100 TL yargılama giderinin davanın reddedilen kısmı üzerinden hesap edilen 74,00 TL’nin davacılardan tahsili ile davalı … Tic A.Ş’ne ödenmesine,
6-Maddi tazminat talebi reddedildiğinden davalı … Sigorta A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan vekalet ücreti Avukatlık kanunun 13.maddesi uyarınca maktu vekalet ücretinden az olamayacağı gibi reddedilen kısmı da geçemeyeceğinden, 2.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Maddi tazminat talebi reddedildiğinden davalı … A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan vekalet ücreti Avukatlık kanunun 13.maddesi uyarınca maktu vekalet ücretinden az olamayacağı gibi reddedilen kısmı da geçemeyeceğinden, 2.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Maddi tazminat talebi reddedildiğinden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan vekalet ücreti Avukatlık kanunun 13.maddesi uyarınca maktu vekalet ücretinden az olamayacağı gibi reddedilen kısmı da geçemeyeceğinden, 2.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,

9-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir edilecek vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davalı … ve … Tic A.Ş’den tahsili ile bu davacıya verilmesine,
10-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir edilecek vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davalı … ve … Tic A.Ş’den tahsili ile bu davacıya verilmesine,
11-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir edilecek vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davalı … ve … Tic A.Ş’den tahsili ile bu davacıya verilmesine,
12-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir edilecek vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davalı … ve … Tic A.Ş’den tahsili ile bu davacıya verilmesine,
13-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir edilecek vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davalı … ve … Tic A.Ş’den tahsili ile bu davacıya verilmesine,
14-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir edilecek vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davalı … ve … Tic A.Ş’den tahsili ile bu davacıya verilmesine,
15-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir edilecek vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davalı … ve … Tic A.Ş’den tahsili ile bu davacıya verilmesine,
16-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir edilecek vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davalı … ve … Tic A.Ş’den tahsili ile bu davacıya verilmesine,
17-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir edilecek vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davalı … ve … Tic A.Ş’den tahsili ile bu davacıya verilmesine,
18-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat açısından, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir edilecek vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davalı … ve … Tic A.Ş’den tahsili ile bu davacıya verilmesine,
19-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Manevi tazminat açısından davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10.maddesinin 2.fıkrası gereğince 5.100 TL maktu (davacının aldığı miktarı geçemez) vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile kendisini vekil temsil ettirilen davalı …’a verilmesine,
20-Davalı … Tic A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Manevi tazminat açısından davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10.maddesinin 2.fıkrası gereğince 5.100 TL maktu (davacının aldığı miktarı geçemez) vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile kendisini vekil temsil ettirilen … Tic A.Ş’ne verilmesine,
21-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili yüzüne karşı davalıların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/12/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

HARÇ BEYANI
K.H: 7.855,65 TL
P.H: 1.509,66 TL
B.H: 6.345,99 TL
DAVACI YARGILAMA GİDERİ:
Bilirkişi ücreti :4.500,00 TL
Posta gideri :544,80 TL
Toplam :5.044,80 TL
Davalı … Tic A.Ş yargılama gideri: 100 TL