Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/671 E. 2020/503 K. 02.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/671 Esas
KARAR NO : 2020/503

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2018
KARAR TARİHİ : 02/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş. ile davalı arasında tedarik başlangıç tarihinden 31/03/2018 tarihine kadar geçerli olmak üzere Elektrik Abonelik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden de kendisine ait ticari işletmede kullanılmak üzere elektrik enerjisi tahsis edildiğini, davalı borçlu söz konusu enerji kullanımına ilişkin aylık faturalarını sürekli olarak aksattığını ve ödemelerini kendisiyle imzalanan sözleşme hükümlerine aykırı olarak geciktirdiğini, ilgili faturaların ödenmesi yönünden kendisiyle birçok kez telefon görüşmesi yapıldığını, sms ve e-posta yoluyla, borcunu ödemesi gerektiğini aksi halde sözleşme hükümlerinin uygulanarak sözleşmenin tek taraflı olarak feshedileceği ve yasal yollara başvurulacağı ihtarında bulunulduğunu, ancak davalı yana yönelik tüm başvuruların sonuçsuz kaldığını, davalı tarafından Şubat 2017, Mart 2017 ve Nisan 2017 dönemlerine ait faturaların son ödeme gününün geçmiş olmasına rağmen ödenmediği, bunun üzerine müvekkili şirketin davalı ile imzalanan sözleşmeye istinaden, Tarife Paketi Kullanım Şartlarının davalı tarafından ihlal edilmesi nedeniyle sözleşmeyi tek taraflı feshedeceğini ve dönem sonu itibariyle fesih sebebiyle oluşacak cayma bedelinin faturaya yansıtılacağının davalıya bildirildiğini, bunun üzerine davalı borçlu Şubat 2017 dönemine ait faturayı 23/05/2017 ödediğini ancak kalan faturaları ödemediğini, Fatura ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalı şirket karşısında müvekkili şirket yönünden daha fazla zarara uğramamak adına fesih hakkını kullandığını, davalı şirket aleyhine … 34. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız yere itiraz etmiş olduğunu, davalı aleyhine açılan …34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaya yapılan itirazın iptaline, davalının İ.İ.K.’nın 67/2 hükmü çerçevesinde alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinden özetle; mahkememizin görevli ve yetkili olmadığını, çekişmenin abonelik sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğunu, tüketici mahkemesinin görevli olduğunu, görevsizlik ve yetkisizlik kararının verilmesini, çekişmenin başka bir elektrik dağıtıcısına geçtiğini, davacı dışında bir firmadan elektrik almadığını, talep olunan alacağın dayanağı olan sözleme hükümlerinin tüketici haklarına aykırı, geçersiz cezai şart olduğunu ve yok hükmünde olduğunu, talep olunan alacağın kullanım bedeli olmadığını, ayrıca talep olunan alacağın bildirimi yapılan öngörülebilir ve hesaplanabilir olmadığından likit olmadığını, davacının tüketim bedeli olmayan ve geçersiz şarta dayalı sözde alacağını talep ettiğini, haksız ve kötü niyetli olduğunu, anlatılan ve resen dikkate alınacak nedenlerden dolayı, haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine ve %20 tazminatın davacıdan alınarak, tarafına verilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında fatura alacağının tahsili amacıyla toplam 9.490,25 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Elektrik Elektronik Mühendisi bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 18/10/2019 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; dosyaya dahil olmuş faturalar, …’ın gönderdiği kWh bazındaki tüketim bilgileri ve diğer bilgiler incelendiğinde, davacı tarafın tahakkuk ettirdiği 1.509,10 TL cezai şart meblağının hangi iki yüksek meblağlı faturanın toplamı olduğu tespit edilemediği, davacı tarafından bu konu açıklığa kavuşturması gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla kök raporu hazırlayan bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 11/02/2020 tarihinde tanzim olunan ek raporda özetle; 13.06.2017 tarihli (28.06.2017 son ödeme tarihli) cezai şart faturası sözleşmede belirtildiği gibi 2 x 635,70 = 1.271,40 TL. (cezai şart) + 7,50 TL. (sağlanan fayda bedeli) = 1.278,90 TL, bu bedele 230,20 TL (%18 KDV) ilave edildiğinde toplam fatura bedeli 1.509,10 TL hesaplandığı, düzenlenen cezai şart faturasında 1.278,90 TL bedelin içinde KDV’nin ve sağlanan fayda bedelinin ilave edildiği bilinmektedir. Cezai şart faturasında ise bu bedele bir kez daha KDV ve sağlanan fayda bedeli ilave edildiği görülmektedir. Bu durumun olabileceği sözleşmede net olarak görülememekle birlikte 230,20 + 7,50 = 237,70 TL. bedelin davalıdan bir kez daha talep edildiği anlaşılmaktadır. Bu durum hukuki bir değerlendirme gerektirdiğinden, kendi adıma davacının 1.271,40 TL. cezai şart bedeline hak kazandığı, 237,70 TL bedelin takdirinin ise Mahkemede olması gerektiği kanaatlerine varılmıştır. Eğer, davalının borcunun 1.509,10 TL olduğuna karar verilirse, 17.07.2017 icra takip tarihi ile birlikte toplam takip miktarı aşağıda hesaplanmıştır.
28.06.2017 (son ödeme tarihi) – 17.07.2017 arasındaki gün sayısı ; 19 gün
Sözleşmede belirtilen %5 sabit oranlı gecikme faiz bedeli hesabı ;
28.06.2017 – 17.07.2017 tarihleri arası 19 gün x (% 5) / 30 gün = 0,0316
Gecikme zammı = 1.509,10 TL. x 0,0316 = 47,79 TL
İcra takip formunda belirtilen süre için %5 sabit oranlı gecikme bedeline ilave olarak gecikme zammı bedelinin de ilave olarak uygulandığı, bunun da bedelinin 28,25 TL (faizi günlük %2,95) olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davalı elektrik şirketinin tahsil edemediği faturaya dayalı alacağını icra takibine koyması üzerine davalı borçlunun borca, faize ve fer”ilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflara arasındaki sözleşmenin “sözleşmenin süresi ve feshi” başlıklı 6.2 hükmüne göre, abonenin herhangi bir faturasını son ödeme tarihine kadar ödememesi halinde davacının sözleşme kapsamında sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceği, bunun gerçekleşmesi halinde abonenin hakkında düzenlenecek cezai şart faturasını ödemekle yükümlü olduğu, cezai şart faturasının ödenmemesi halinde icra ile tahsil edileceği yazılıdır. Cezai şart faturasının tarifinin Tarife Paketi kullanım şartlarında açıklandığı, tarifeye göre cezai şart faturasının abonelik süresi içinde düzenlenmiş en yüksek bedelli faturanın iki kadar tutarında bedel olacağı belirlenmiştir.
Davalı tarafın cezai şart faturasına dayanak teşkil eden 09.09.2016 tarihli 635,70 TL (KDV dahil) faturanın son ödeme tarihinin 19.09.2016 tarihi olduğu, faturada önceki döneme ait 527,33 TL borç olduğu, dosyaya sunulan diğer faturaların incelenmesinde de benzer şekilde fatura ödemelerinin son ödeme tarihlerini geçen faturalar olduğu, davacı şirketin bu durumu SMS’ler ile davalı tarafa bildirdiği ancak gecikmelerin devam ettiğinin teknik raporda tespit edildiği görülmekle davacının haklı olarak sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği ve cezai şart faturası düzenleme hakkına sahip olduğu anlaşılmıştır.
13.06.2017 tarihli (28.06.2017 son ödeme tarihli) cezai şart faturasının sözleşmede belirtildiği gibi 2 x 635,70 = 1.271,40 TL (cezai şart) + 7,50 TL (sağlanan fayda bedeli) = 1.278,90 TL, bu bedele 230,20 TL (%18 KDV) ilave edildiğinde toplam fatura bedelinin 1.509,10 TL hesaplandığı, düzenlenen cezai şart faturasında 1.278,90 TL bedelin içinde KDV’nin ve sağlanan fayda bedelinin ilave edildiği, cezai şart faturasında ise bu bedele bir kez daha KDV ve sağlanan fayda bedeli ilave edildiği anlaşılmakla 230,20 + 7,50 = 237,70 TL bedelin davalıdan ikinci kez talep edildiği teknik raporla tespit edilmekle davacının 1.271,40 TL cezai şart bedeline asıl alacak olarak hak kazandığı, 237,70 TL bedelin cezai şart bedeline yeniden işletilemeyeceği ve icra takibinde tekrardan gecikme zammı olarak 28,25 TL’nin talep edilemeyeceği kanaatine varılarak asıl alacak miktarı olan 1.271,40 TL’ye takip tarihine kadar aylık %5 üzerinden hesaplanan 40,17624 TL işlemiş faizin eklenmesi neticesinde davacı alacağının 1.311,57 TL olduğu dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile takibin 1.271,40 TL asıl alacak ve 40,17624 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.311,57 TL üzerinden devamına, asıl alacak 1.271,40 TL’ye takip tarihinden itibaren aylık %5 faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, cezai şart miktarına icra inkar tazminatı işletilemeyeceğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile takibin 1.271,40 TL asıl alacak ve 40,17624 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.311,57 TL üzerinden devamına, asıl alacak 1.271,40 TL’ye takip tarihinden itibaren aylık %5 faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 89,59 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 53,69 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 854,90 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 707,36 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacı tarafın üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 1.311,57 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 02/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”