Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/666 E. 2019/663 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/666 Esas
KARAR NO : 2019/663

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03.10.2013
KARAR TARİHİ : 25/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davası ve birleşen İstanbul 3. ATM’nin 2019/74 esas sayılı dosyasındaki tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile davacı …’ın eşi, diğer davalı …’ın annesi …’ın, 21/07/2013 tarihinde, yaya iken, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmış bulunan … plaka sayılı aracın çarpması sonucu hayatını kaybettiğini, ceza yargılamasının halen devam ettiğini, davalı tarafça bu güne kadar toplam 108.832,00 TL ödeme yapıldığını beyanla, müvekkillerinin uğradıkları nihai zararın belirlenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 200,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili asıl davada, davasını 03.11.2014 tarihinde ıslah ederek, toplam dava değerini 200 TL’den 6.339,74 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacılara 108.832,00 TL ödeme yapıldığını, davanın öncelikle bu yönü ile reddi gerektiğini, sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermemek için kusur oranının tespitinin gerektiğini, daha önce ödeme yapıldığı için müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, dolayısı ile davacının tedbir talebinin de yerinde olmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkememizden verilen 2014/885 E. 2015/138 Karar sayılı 10.03.2015 tarihli karar sayılı dosyasında “…mahkememizce, dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen … tarihli raporda, sürücü …’ın idaresindeki araç ile seyri sırasında dikkatini yola vermemesi, dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde seyretmesi neticesinde olay mahalline geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek kontrolsüzce sağa direksiyon kırması neticesinde sağdan yol dışı kalması ile kazaya sebebiyet verdiğini ve kazada % 100 kusurlu olduğunu rapor edilmiştir.
Mahkememizce tazminat oranının tespiti bakımından dosyamız Tazminat Hesaplama Uzmanı …’a tevdi edilmiş, bilirkişi; davacı eş …’e 72.440,13 TL, davacı çocuk …’ya 36.392,11 TL ödeme yapıldığı, davacı … için 7.091,19 TL, davacı … için 3.562,44 TL ödeme tarihinden itibaren faiz hesap edildiğini ve ödenen tutara eklenmesi neticesinde, davacı …’in gerçek zararının 83.202,81 TL olduğu ve 3.671,48 TL talep edebileceğini, davacı …’nın destek zararının ise 42.622,81 TL olduğunu ve 2.668,26 TL talep edebileceğini, davalının da ancak ödemenin yapıldığı 25/09/2013 tarihinde temerrüde düştüğünün kabul edilebileceğini 27/10/2014 tarihinde rapor etmiştir.
Dosya kapsamındaki, bilirkişi raporunda davacı …’ın destekten yoksun kalma zararının daha önceki ödeme düşüldükten sonra 3.671,48 TL, davacı …’ın destekten yoksun kalma zararının 2.668,26 TL olduğu tespit edilmiş ise de dosyadaki 18/09/2013 tarihli ibranamede davacı …’ın meydana gelen kaza nedeni ile eşi …’ın kazadan ölümünden dolayı kendisi için 72.440,13 TL, kızı … için 36.392,11 TL olmak üzere toplam 108.832,25 TL tutarındaki tazminatı sigorta poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinden nakden aldığı, tazminat miktarı konusunda mutabık oldukları, bu miktara hiç bir itirazlarının bulunmadığı, bu kazadan dolayı davalı sigorta şirketinin kayıtsız ve şartsız ve tamamen ibra ettiklerine dair ibraname bulunduğu, ibranamede fazlaya ilişkin hakları saklı tutulduğuna dair hüküm bulunmadığı, tazminat miktarı üzerinde mutabık kalınarak ödemenin kabul edilip ibraname düzenlenmiş olduğu, davalının bu ibraname kapsamında dava konusu tazminattan dolayı ibra edilmiş olduğundan, davacının davasının reddine…” karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 2014/885 E., 2015/138 Karar sayılı, 10.03.2015 tarihli karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/8690 E. 2018/3313 K. Sayılı 27.03.2018 tarihli ilamında “…davacılar vekilince süresi içinde açılan davada, yapılan ödemelerin yetersiz olduğu belirtilerek bakiye tazminat talebinde bulunulmuş olup, mahkemece yapılacak iş, ilk önce ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemelerin yetersiz olup olmadığının belirlenmesidir. Bunun için, ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarı karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Şayet, ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa, bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davalı sigorta şirketince yapılan ödemeye hesaplamanın yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz de uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir. Mahkemece, yukarıdaki açıklanan hususlar gözetilerek hesaplama yapılması için bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği…” gerekçesiyle bozulmuş olup, bozma ilamı kesinleşmekle, yargılamaya mahkememiz 2018/666 esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
… 3. ATM’nin … esas, … karar sayılı, 15.03.2019 tarihli birleştirme kararı üzerine dosya mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen … 3. ATM’nin … esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Trafik kazası sonucu hayatını kaybeden …’ın desteğinden yoksun kalan müvekkillerinin uğradıkları zararın tazmini talebiyle, davalı aleyhine açılan … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava konusunun aynı olması sebebiyle dosyanın söz konusu dava dosyası ile HMK m.166 gereğince birleştirilmesini, birleştirme taleplerinin kabul edilmemesi halinde … 5. ATM’nin dosyasında talep edilmeyen 98.249,86-TL destekten yoksun kalma tazminatının, KTK m.98/1 hükmü uyarınca sigorta şirketine ilk başvuru tarihinden başlayıp 8 iş gününün bittiği tarihten, bu tarihin belirlenememesi halinde sigorta şirketinin bir kısım ödeme yapıtığı 25/09/2013 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilip bu tarihten itibarene işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahisilini, vekalet ve yargılama ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, asıl davada ve birleşen davada; davacıların desteğinin trafik kazasında ölmesi nedeniyle destekten yoksun kalınan zararın sigorta poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce, dosyanın önceki bilirkişi …’a verilerek, davacıların güncel zararının yeniden hesaplanarak ek rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş olup, ibraz edilen 15/01/2019 tarihli raporda; 21.07.2013 tarihinde meydana trafik kazasında karşı tarafın %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre, olayda …’ı vefatı nedeniyle; ödeme tarihindeki verilere göre; davacı eş …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının = 77.304,46 TL, davacı kızı …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının = 39.809,28 TL olduğu, davalı tarafından yapılan ödemenin davacıların ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zararının karşılama oranlarının; hak sahipleri ödenen tutar ödeme tarihindeki zararı karşılama oranının; eş … için =94%, kızı … için 91%, toplam 93% oranı üzerinden 117.113,74TL olduğu, ibraname kapsamında yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı ve buna göre ödeme ile borcun sona erip ermediği hususundaki hukuki durumun takdirinin mahkemeye ait olmak üzere; günümüze kadar gerçekleşen veriler esas alınarak belirlenen zarar tutarından, ödemenin güncel tutarın tenzili sonucu; davacı eş …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının=72.146,43 TL, davacı kızı …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının = 32.443.17 TL olduğu, davacılarınbakiye maddi zarar tutarlarının tamamının bakiye poliçe limiti içinde kaldığı, davalının daha önce ödemenin yapıldığı 25.09.2013 tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediği, aynı davada asgari ücretin artması halinde bunun mahkemece dikkate alınacağı kuralı kamu düzeni ile ilgili olmakta birlikte tüm diğer usuli kazanılmış hakları ortadan kaldırmayacağı cihetle mahkemece verilecek kararda; davacı tarafından 03.11.2014 tarihli talep artırım dilekçesi ile kabul edilen ve bozmadan önce düzenlenen 27.10.2014 tarihli raporda eş Sezgin bakımından 3.671,48 TL ve Kızı … bakımından 2.668,26 TL olarak belirlenen tutarların aşılıp aşılmayacağı hususundaki takdirin mahkemeye ait bulunduğu bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dosya kapsamında bulunan kaza tespit tutanağı, mirasçılık belgesi, sigorta poliçesi örneği, … 1. ASCM’nin … E.sayılı dosya örneği ve ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan rapor örneğinden, davacılardan …’ın eşi …’ın annesi …’ın yaya olarak bulunduğu sırada … plakalı aracın çarpması sonucu öldüğü, … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan davalı sigorta şirketinden trafik sigorta poliçesinin bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda; davacılara yapılan ödeme düşüldükten sonra, davacı …’ın talep edebileceği zararın 3.671,48 TL, davacı …’ın talep edeceği zararın 2.668,26 TL olduğu rapor edilmiş, mahkememizce davacılara yapılan ödeme sonucundaki ibraname esas alınarak davacıların davasının reddine karar verilmiş, bu kararın temyiz edilmesi nedeniyle Yargıtay tarafından mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiş olup, asıl dava tarihi 03/10/2013 tarihi olup, asıl dava dava dilekçesinde davacılar destekten yoksun kaldıkları zararın belirsiz alacak davası olarak açmış oldukları, davacıların 13/02/2019 tarihinde aynı kazadan dolayı aynı davacıların destekten yoksun kaldıkları zarara ilişkin dava açmış oldukları ve .. 3. ATM’nin … Esas üzerinden bu davayı mahkememizin asıl dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya önceki bilirkişiye verilerek, rapor aldırılmış, aldırılan 15/01/2019 tarihli raporda; davacılara yapılan ödeme düşüldükten sonra davacı …’ın zararının 72.146,43 TL, davacı …’ın zararının 32.443,17 TL olduğu rapor edilmiş olduğu görülmüştür. Her ne kadar bilirkişiden aldırılan 15/01/2019 tarihli raporda davacıların zararlarının 72.146,43 TL ve 32.443,17 TL olduğu, rapor edilmiş ise de mahkememizce aldırılan 27/10/2014 tarihli bilirkişi raporunda, davacılara yapılan ödeme sonucunda davacıların destekten yoksun kaldığı zararlarının … için 3.671,48 TL, … için 2.668,26 TL olduğu rapor edilmiş, davacılar vekili 13/11/2014 tarihli dilekçesiyle raporu kabul ettiklerini ve bu miktar üzerinden dava değerini artırdıklarını beyan etmiş olması nedeniyle, asıl davada, dosyadaki delillerle uyumlu, bilimsel ve denetime açık olan ve davacı vekili tarafından da itiraz edilmemesi nedeniyle kabul edilen 27/10/2014 tarihli bilirkişi raporundaki miktar esas alınarak, asıl davada; davacı …’ın zararının 3.671,48 TL, …’ın zararının 2.668,26 TL olduğu kabul edilerek, asıl davada; davacıların davasının kabulüne, birleşen davada ise davacıların mahkememizdeki aynı kazadan dolayı destekten yoksun kalma zararı için açmış oldukları belirsiz alacak davasının derdest olduğu sırada davalarını açmış olmaları nedeniyle derdestlik nedeniyle birleşen davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Asıl davada; davacıların davasının KABULÜNE, davacı … için 3.671,48 TL’nin, davacı … için 2.668,26 TL’nin 25/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
2-Mahkememiz dosyası ile birleşen … 3. ATM’nin … esas, … karar sayılı davada; davacıların davasının REDDİNE,
Asıl davada;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 433,07 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 24,30 TL peşin ve 21,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 45,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 387,77 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından yatırılan 45,30 TL harç ile, yine davacılar tarafından yapılan 796,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti, maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.725-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti, kabul edilen kısmı aşamayacağından 2.668,26 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Mahkememiz dosyası ile birleşen … 3. ATM’nin …. esas, …. karar sayılı davada;
9-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, peşin alınan 335,58 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 291,18 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
10-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.882,24 TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
12-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.572,99 TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
13-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
dair davacılar ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük sürede Temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.25/06/2019

Katip

Hakim

Asıl davada;

Harç Beyanı
K.H.= 433,07 TL
P.H.= 45,30 TL
B.H.= 387,77 TL

Davacı yargılama gideri
500,00 TL bilirkişi ücreti
296,00 TL posta gideri
796,00 TL Toplam yargılama gideri

Birleşen davada;

Harç Beyanı
K.H.= 44,40 TL
P.H.= 335,58 TL
İ.H.= 291,18 TL