Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/66 E. 2020/640 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/66 Esas
KARAR NO : 2020/640

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2018
KARAR TARİHİ : 04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait akaryakıt istasyonunda çalışan tarafından 10.05.2017 tarihinde şirkete ait olan o günlük akaryakıt satışından elde edilen hasılatını … tarafından günün akşamı teslim etmeyip ortadan kaybolduğunu, bunu fark eden şirket yetkilileri durumu sigorta şirketine bildirdiklerini ayrıca polis amirliğine giderek de suçlunun bulunması için suç duyurusunda bulunduklarını, bu kapsamda … Cumhuriyet Savcılığının … soruşturma sayılı dosyasının açıldığını, tazminatın poliçe hükümleri kapsamında davalı sigorta şirketince zarar miktarının ödenmesini ve yargılama masrafları ile vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermediği ancak dosyaya davalı vekili tarafından vekaletnamenin dosyaya ibraz edildiği anlaşıldı.
Mahkememizce dava konusu … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla sigortacı bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 25/06/2018 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; davalı Sigorta Şirketinin Poliçe Kapsamında Emniyeti Suistimal Teminat Limitinin 50.000,00 TL olduğu, dava konusu miktarın söz konusu teminat limiti kapsamında kaldığı, davalı Sigorta Şirketinin Red cevabıda dikkate alınarak, dava dışı …’ın sabıka kaydının dosyaya ibrazının gerekeceği, davacının işe alım süreçlerinde işe alınacak kişilerin sabıka kayıtlarına bakma zorunluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin Sosyal Güvenlik Uzmanı Bir Bilirkişiye dosyanın tevdi edilmesi gerekeceği, eğer dosyada davacının beyan ettiği gibi dava dışı …’ın herhangi bir sabıka kaydı yoksa ve işe alım süreçlerinde işe alınacak kişilerin sabıka kayıtlarına bakma zorunluluğu işverenin sorumluluğunda değilse davalının zarardan sorumlu olduğu, dosyaya sunulan savcılık dosyasının ise davaya konu …’ın Emniyet Suistimal olayına ilişkin olmadığı yönünde görüş ve kanat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla sigorta uzmanı öğretim üyesi ile sosyal güvenlik ve sigorta uzmanı yeni bir bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 05/12/2019 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; davacının çalışanının olası güveni kötüye kullanma riskini davalı taraf 50.000 TL’ye kadar teminatla sigorta güvencesine aldığı, davacı çalışanının güveni kötüye kullanma suçu işlediğinin sabit olduğu ve mahkumiyet kararı aldığı, dava dışı çalışanın güveni kötüye kullanma suçunda davacının sorumlu tutulamayacağı meydana gelen zararın …’ın tam kusurlu suç işlemesine dayandığı ve bundan davalının sigorta limiti dahilinde sorumlu olduğu, davacının 7.184,52 TL zararının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı tarafından sigorta teminatı kapsamında tazmin edilmesi gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davacı şirket ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan akaryakıt paket sigorta poliçesi kapsamında davacı şirket çalışanın emniyeti suistimal ettiği iddiasıyla davalı sigorta şirketinden uğradığı zararının poliçe kapsamında olduğu iddiasıyla açılan tazminat davasıdır.
Davalı sigorta şirketi ise çalışanın işe girmeden önce çok sayıda sabıka kaydının olması nedeniyle davacı işveren şirketin işe alım sürecinde gerekli özeni göstermemesi nedeniyle olayın poliçe kapsamında kalmadığı belirtilerek davacı şirketin talebi reddedilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında emniyeti suistimal klozundan teminat limitinin 50.000 TL olduğu, dava konusu miktarın söz konusu teminat limiti kapsamında kaldığı, davalı sigorta şirketinin red cevabına göre dava dışı …’ın sabıka kaydının dosyaya ibrazının gerekeceği, davacının işe alım süreçlerinde işe alınacak kişilerin sabıka kayıtlarına bakma zorunluluğunun bulunup bulunmadığı hususunda sosyal güvenlik uzmanı bir bilirkişiye dosyanın tevdi edilmesi gerekeceği, davacının beyan ettiği gibi dava dışı …’ın herhangi bir sabıka kaydının olmaması durumunda işe alım süreçlerinde işe alınacak kişilerin sabıka kayıtlarına bakma zorunluluğunun işverenin sorumluluğunda olmaması halinde davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu olduğu yönünde kök raporda tespitler yapılmıştır.
Kök rapordan sonra dava dışı çalışan …’a ait sabıka uyap üzerinden dosya alınıp incelendiğinde hırsızlık ve bilişim suçlarından dava konusu olay öncesinde kaydının bulunduğu ve çeşitli suçlardan HAGB kayıtlarının bulunduğu görülmüştür.
Yine davacı şirkete ait iş yerinden elde edilen paranın dava dışı … tarafından iş yerinden alınması nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğu … 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı ilamıyla dava dışı … hakkında TCK 155/2 maddesi gereğince güveni kötüye kullanma suçundan neticeden 1 yıl 8 ay hapis cezası ve 1.660 TL adli para cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmıştır.
Kök rapordan sonra dosyaya celp edilen sabıka kaydı ve ceza dosyasıyla birlikte dosya SGK uzmanı ve sigorta uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş olup hükme elverişli bu rapora göre, davacı şirketin çalışanının olası güveni kötüye kullanma riskini davalı sigorta şirketinin 50.000 TL’ye kadar teminatla sigorta güvencesi altına aldığı, davacı çalışanının güveni kötüye kullanma suçu işlediğinin mahkumiyet kararı ile doğrulandığı, meydana gelen zararın …’ın tam kusurlu olarak haksız fiil ve suç teşkil eden eylemi nedeniyle meydana geldiği, davalı sigorta şirketi tarafından zararın davacı şirketin kastı ve kusurlu eylemi neticesinde geldiğinin ve işe alım sürecinde davacı şirketin kusuruyla meydana geldiğinin ispatlanamaması ve dava şirketin olayın hemen akabinde ihbar ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmesi ve aksinin davalı sigorta şirketi tarafından ispatlanamaması nedenleriyle zararın davalı sigorta şirketinin düzenlediği poliçe sigorta limiti dahilinde olduğu dikkate alındığında zararın sigorta teminatı kapsamında tazmin edilmesi gerektiği kanaatine varılmakla davanın kabulüne, 7.184,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, 7.184,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 490,74 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 122,69 TL harçtan mahsubu ile bakiye 368,05 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 122,69 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.652,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”