Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/651 E. 2020/304 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/651 Esas
KARAR NO : 2020/304

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2017
KARAR TARİHİ : 08/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin ortağı olduğu … Şti nin sermaye artışı için davalı … adına 11/05/2016 tarihinde … Bankası … Şubesine ” … sermaye artışı ” açıklaması ile 20.875,00 TL ödeme yapıldığını, ancak davalı tarafın bu ödemeyi müvekkiline iade etmediğini, davalı aleyhinde … 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, takibin davalının itirazı üzerine durduğunu beyan ile itirazın iptaline ve takibin devamı ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı karşı davalı vekili davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının davasının öncelikle görevsizlik nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkilinin … şirketinin kurucu ortağı olduğunu, diğer kurucu ortak … ile birlikte hisselerinin bir kısmını 15/04/2016 tarihinde davacıya ve …, … ve …’a sattığını, 05/05/2016 tarihli Ortaklar Genel Kurulu ile şirket sermayesinin 500.000 TL ye çıkarıldığını, hisse artış bedellerinin tek elden olması açısından davacı karşı davalının banka hesabı kanalıyla şirket hesabına yatırıldığını, davacının sanki kendi hesabından sermaye artışlarını ödemiş izlenimi yaratmak için anılan havaleyi yaptığını, müvekkilinin davacıya bir borcunun olmadığını savunmuş, müvekkilinin 25/04/2016 tarihinde 16 hissesine karşılık gelen 1.600 TL yi ve 26/09/2016 tarihinde 67 hisseye karşılık gelen % 7 lik hissesini davacı karşı davalıya devrettiğini, davacı karşı davalının hisse devirlerinden kaynaklanan 1.600 TL ve 33.500 TL yi müvekkiline halen ödemediğini beyan ile öncelikle 35.100 TL nin tahsili bakımından ihtiyati haciz kararı verilmesini ve nihayetinde 35.100 TL nin davacı karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı karşı davalı vekili, karşı davaya cevaplarında, görev itirazının reddine karar verilmesini talep etmiş ve davalı karşı davacının 23/09/2016 tarihli Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesinde karşı davacının, devir bedelin nakten ve tamamen aldığını beyan ettiğini, karşı davacının müvekkilinden bir alacağı bulunmadığını beyan ile takas talebinin ve ihtiyati haciz talebi ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Dava dosyasının … 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı 14/05/2018 tarihli görevsizlik kararı gereği mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Asıl dava, davacı tarafça davalıya dava dışı şirket sermaye artışı ödemesi olarak gönderdiği havale miktarının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine, karşı dava ise hisse devir bedelinin davacı karşı davalıdan tahsili ve takas mahsup istemine ilişkindir.
… 34. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosyamız davacısının dosyamız davalısı aleyhinde 20.875,00 TL asıl alacak 2.352,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 23.227,30 TL nin tahsili bakımından 11/09/2017 tarihinde takibe geçtiği, ödeme emrinin 12/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın 18/09/2017 tarihinde yapıldığı ve takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, dosya ve dava dışı şirket …Şti’nin defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapıp, asıl davada; davacının davalıya dava dışı şirketin sermaye artışı ödemesi olarak gönderdiği havale olup olmadığı, karşı davada; asıl dava davacısının dava dışı şirket …Ltd.Şti’nin ortaklığı nedeniyle hisse devirden dolayı karşı dava davacısına borcunun bulunup bulunmadığı, varsa miktarlarına ilişkin inceleme yapıp rapor düzenlemesi karar verilmekle, dosyamız resen tayin edilen Mali Müşavir Bilirkişi … ve Finans Uzmanı Bilirkişi …’ye tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti; dava dışı şirketin 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tasdiklerinin yapıldığını, dava konusu alacakla ilgili banka işlemlerinde ve dava dışı …Ltd Şti nin yevmiye defterlerinde görülmediğini, dava dışı şirketin halen tasfiye sürecinde olduğunu ve tasfiye ile ilgili tasfiye memuru ve işlemlerinin ticaret sicil gazetesinde henüz yayınlanmadığını, şirket defterlerini tutan ve mahkemede defterlerini incelemek üzere ibraz eden muhasebeci tarafından beyan edildiğini 08/08/2019 tarihinde rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde,
Tarafların dava dışı …Ltd. Şti. nin ortakları olduğu, şirketin … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne … Sicil numarası ile kayıtlı olduğu, sermayesinin 500.000 TL olduğu, bu sermayenin 50.000 er TL sinin … ve …’a, 150.000 TL sinin …’ya, 83.000 TL sinin …’ya, 83.500 er TL sinin … ve …’a ait olduğu, yetkilisinin … olduğu, şirketin tasfiye halinde olduğu ve tasfiye memurunun atanmış olduğu görülmüş; davacı tarafça icra takibinde, … Bankası … Şubesi … müşteri … hesap numaralı hesabından, … Ltd Şti hesabına, 11/05/2016 tarih, 20.875 TL meblağlı ” … Sermaye Artışı” açıklamalı havale ile gönderilen paranın tahsilini talep ettiği, karşı davacının 25/04/2016 ve 26/09/2016 tarihlerinde davacı karşı davalıya devrettiğini hisselerin değeri olan 35.100 TL nın ödenmediğinden bahisle alacakların takas mahsup edilmesini ve bakiye alacaklarının tahsilini talep ettiği anlaşılmış olmakla; davacının talebine dayanak, ortağı olunan şirket hesabına gönderilen 20.875,00 TL tutarlı havalenin açıklamasında … Sermaye Artışı yazmasının, davacı tarafça gönderilmiş olduğu anlamına gelmeyeceği, dekontta davacı tarafça gönderildiğine dair kayıt yada ibarenin bulunmadığı, dekonttan davacının değil, diğer hissedarlar gibi şirket ortağı …’ın da sermaye artışına ilişkin bedeli ödediğinin anlaşıldığı, davacının … Bankası … şubesinin … nolu müşterisi olduğunun taraflarınca sunulan ekstrelerden anlaşıldığı, davacı tarafça davalı namına şirket hesabına böyle bir ödeme yapıldığı kabul edilse dahi, taraflar arasında bunun ödenmesi, iadesi veya mahsubu hususunda her hangi bir anlaşma olmadığı, davacının davalı namına sermaye artış payını ödemesinin hayatın olağan akışına ve tacir olan davacıdan beklenecek basirete uygun bir hareket olmadığı, bunun yanında yine ödemenin davacı tarafça yapıldığı kabul edilse dahi bu insiyatifinin borç/alacak doğuracak nitelikte olup olmadığının ispatının gerektiği, davacı davasını ispatlayamadığı ve reddi gerektiği; karşı davacı davalıya devrettiği hisselere karşılık ödemenin yapılmadığını beyan ile tahsilini talep etmiş ise de, hisse satışlarına ilişkin noter satış senetlerini dosyaya sunmadığı, ihtara uymamakla bu delile dayanmaktan vazgeçtiğinin kabulünün gerektiğini, davasına ve alacağının doğumuna dayanak hiç bir bilgi ve belge göstermemekle, davacıya devrettiği hisse bedellerinin ödenmediği hususunu, dolayısı ile davasını ispatlamadığı, davasının reddinin gerektiği kanaatine varılmış, asıl ve karşı davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Asıl ve karşı davanın REDDİNE,
2-ASIL DAVADA:
Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’nin, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu eksik 23,00 TL harcın davacıdan-karşı davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı-karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı-karşı davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan-karşı davalı alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
3-KARŞI DAVADA:
Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’nin, peşin alınan 600 TL harçtan mahsubu fazla harç olan 545,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı-karşı davacı iadesine,
Davalı -karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı- karşı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.265,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı-karşı davacı alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”