Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/639 E. 2019/1153 K. 13.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/639 Esas
KARAR NO : 2019/1153

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/07/2018
KARAR TARİHİ : 13/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/04/2017 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile … üzerinde …’den … istikametine sol şeridin sağındaki şeritten seyir halinde giderken … metrobüs durağı civarında sol şeritte bulunan davalı …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı ticari taksinin aniden sinyal vermeksizin müvekkilinin seyir halinde olduğu şeride doğru aracını müvekkilinin üzerine kırması neticesinde trafik kazasının meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkilinin yaralandığını, bu kapsamda fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla 1.000 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.000 TL yoksun kalınan maaş ile 100 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 2.100 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline, 5.000 TL manevi tazminatın dava değerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sürücüden tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 27/04/2017 tarihli kazaya karıştığı bildirilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 16/11/2016 – 16/11/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … plakalı Motorlu Kara Taşıtları Zorunlu Mali Sorumluluk poliçesi ile sigortalandığını, poliçe teminat limitinin kişi başına 310.000 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun kusur oranında olduğunu, ancak öncelikle kusur ve maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Davalı …’e usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermediği ancak duruşmalara katılarak sözlü beyanında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava konusu kaza sebebiyle kusur durumunun tespiti amacıyla İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim olunan 29/03/2019 tarihli raporda özetle; kaza tespit tutanağından olay mahallinin bölünmüş, düz ve eğimsiz, beş şeritli ve 15 metre genişlikte, zemini asfalt kaplama, yol yüzeyinin kuru, havanın açık, vaktin gündüz, meskun dışı mahal ve azami hız limitinin 80 km/h olduğu anlaşılmıştır.
Kaza tespit tutanağının ekinde bulunan kroki ve olay anı görüntülerin bulunduğu CD içeriği incelendiğinde, … plakalı motosikletin sol şerit üzerinde, … plakalı ticari taksinin soldan ikinci şeritte seyir halinde oldukları, ticari taksi sürücüsünün sola doğru aniden manevra yaparak sol şeritte seyreden motosiklete çarptığı, motosikletin seyir emniyetini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, dava dilekçesi, beyanlar, kaza tespit tutanağı ve ekinde bulunan kaza yeri kroki, kaza anını gösteren kamera görüntülerinin bulunduğu CD içeriği incelendiğinde kazanın açıklandığı şekli ile gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Mevcut bulgulara göre, davalı sürücü …, idaresindeki araç ile seyir halinde iken, şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmediği, seyrini kendi şeridinde sürdürmeyip şerit ihlali yaparak sol şeritte seyir halinde olan motosikletin seyir emniyetini tehlikeye düşürmüş olduğu anlaşılmıştır. Olayda; asli ve tam kusurludur.
Davacı sürücü …’nin sevk idaresindeki motosiklet ile sol şeritte seyrederken oluşan olayda hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından atfı kabil kusuru yoktur.
Sonuç olarak; davalı sürücü …’ün %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’nin kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu kaza sebebiyle davacının maluliyetinin tespiti amacıyla İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından tanzim olunan … tarihli raporda özetle; mevcut belgelere göre … ve … oğlu 1988 doğumlu …’nin tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından; kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Aktüer …’a tevdii edilen dosyaya 13/02/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; Adli Tıp Kurumunun 29.03.2019 tarihli kusur raporu ile olayın meydana gelmesinde; davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanmış bulunan … plakalı aracın davalı sürücüsü …’ün %100 oranında kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğu belirlenmiştir.
Adli Tıp Kurumu tarafından davacının iyileşme(iş göremezlik) süresinin 3 haftaya kadar uzayabileceği belirlenmiştir. Bu durumda dvacının 3 haftalık(3×7= 21 günlük) geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı %100 malul gibi hesaplanacaktır.
Kaza tarihinde geçerli olan poliçe genel şartları dikkate alınarak Adli Tıp Kurumu tarafından 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenen raporda davacının engel oranının %0 olduğu belirlenmiştir. Bu durumda sürekli iş gücü kaybı nedeniyle zarar hesabı yapma imkânı bulunmamaktadır.
SGK hizmet dökümüne göre davacının kaza tarihindeki aylık brüt ücreti (2.712,78/27×30)= 3.014,20 TL’ye tekabül etmektedir. Söz konusu brüt ücretten yasal kesintiler yapılınca agi dahil neti 2.288,19 TL olup, bu tutar hesaba esas alınacaktır. SGK tarafından davacıya bu olay nedeniyle 531,23 TL geçici iş göremezlik ödeneği ödendiği bildirilmiştir.
6098 Sayılı Borçlar Kanunun 55.maddesine “…. Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez…..” demektedir.
Olayın meydana gelmesinde davacının kusursuz olması nedeniyle SGK tarafından ödenen 531,23 TL’lık geçici iş göremezlik ödeneğinin tamam rücuya tabi olup, anılan tutar davacının maddi zararından tenzil edilecektir.
Davacının geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı;
2.288,19 /30x 21 gün x%100 mal.x %100 kusur = 1.601,73 TL
Rücuya tabi geçici iş göremezlik ödeneği tenzili – 531,23 TL
Davacının bakiye zararı = 1.070,50 TL
Dava dilekçesinde ayrıca tedavi gideri de talep edilmiştir. Dosyada mevcut belgelere göre davacının tedavilerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılandığı gözükmektedir. Bunun dışında bizzat davacı tarafından yapılan tedavi giderlerini gösterir belge bulunmamaktadır. Davacı tarafın tedavi gideri talebinde ısrarlı olması halinde tedavi gideri zararının belirlenmesi uzmanlık alanıma girmediğinden bu hususta ayrıca hekim bilirkişiden rapor alınması gerekmektedir.
27.04.2017 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalı sigorta şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti ölüm, sakatlık ve sağlık giderleri bakımından ayrı ayrı 330.000,00 TL.dır.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarının A.5/b maddesinde “…Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir…” demektedir.
Bu durumda, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarının A.5/b maddesinde açıkça geçici iş göremezlik dönemindeki zararın sağlık gideri teminatı kapsamında olduğuna dair bir ibare yer almamaktadır.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/7731 E. sayılı başka bir kararında ise geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında, tedavi gideri klozundan talep edilebileceği, davacının yukarıda belirlenen maddi zararları poliçe limitleri içinde kaldığı, dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunulduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 27/04/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının uğramış olduğu geçici ve kalıcı iş gücü kaybına dayalı bedensel zararlarına dayalı tazminat davasıdır.
Dava konusu kazanın 27.04.2017 günü saat 16:50 sıralarında davacı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile güney yol … istikametinden … yönüne doğru seyir halinde iken, … metrobüs durağı yanı mevkine geldiği esnada, kendisine göre sağ şerit üzerinde seyir halinde olan davalı sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı ticari taksi ile sola doğru manevra yaparak otomobilin sol ön kısmı ile idaresindeki motosikletin sağ yan kısmına çarpması meydana geldiği anlaşılmıştır.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesince tanzim olunan … tarihli raporda davalı sürücü …’ün %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’nin kusursuz olduğu, yine davacının maluliyetine ilişkin İstanbul ATK 2. İhtisas Daire Başkanlığınca tanzim olunan … tarihli raporda davacının tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, yukarıda ayrıntılı olarak dökümü yapılan ve hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda 27.04.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalıların %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’nin geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 1.070,50 TL olduğu, davacının maddi zararı poliçe limiti içinde kaldığı, manevi tazminat taleplerinin zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında olmadığı, ATK tarafından düzenlenen raporda davacının malul kalmadığı belirlendiğinden, sürekli iş gücü kaybı nedeniyle zararının bulunmayacağı anlaşılmakla davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 1.070,50 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının kazada kusursuz olması, 3 hafta iş göremezliğe ilişkin maluliyetinin bulunması nedeniyle davacının yaşadığı elem ve acı sebebiyle ve aktüer bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere SGK hizmet dökümüne göre brüt ücretinde yasal kesintiler yapıldığında AGİ dahil 2.288,19 TL olduğu, … 45. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasındaki 1 nolu celsede davalı …’in emekli olduğu ve aylık 2.500 TL gelirinin bulunduğu dikkate alındığında taarafların sosyal-ekonomik durum araştırması kapsamında davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın 27/04/2017 tarihinden itibaren işleycek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 1.070,50 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 3.000,00 TL manevi tazminatın 27/04/2017 tarihinden itibaren işleycek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 278,06 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 121,26 TL harçtan mahsubu ile bakiye 156,80 TL harcın davalı …’ten tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 121,26 TL peşin harcı davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … Sigorta A.Ş.’nin bakiye 73,13 TL harca kadar müştereken ve müteselsilen sorumlu olması kaydıyla )
5-Davacı tarafından maddi tazminat bedeline ilişkin yapılan posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 915,07 TL yargılama giderinin davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 466,47 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından manevi tazminat bedeline ilişkin yapılan ekonomik ve sosyal durumun araştırılması amacıyla yapılan 7,50 TL posta masrafının davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 4,50 TL’sinin davalı …’ten tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen maddi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 1.070,50 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen manevi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’ten tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen maddi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 1.029,50 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı … Sigorta A.Ş. tarafına verilmesine,
10-Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı asil … yüzüne karşı diğer davalı sigorta şirketinin yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/11/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”