Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/629 E. 2022/264 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/815 Esas
KARAR NO : 2022/225

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 17/12/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketi …A.Ş. tarafından Kasko poliçesi ile sigortalanmış (poliçe no:…) müvekkilim …Şti. ne ait,… plakalı araç 09.09.2019 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında ağır hasar gördüğünü, davalı sigorta şirketi tarafından araçta meydana gelen hasar incelenmiş ve aracın ağır hasarlı olduğu tespit edilerek Kasko poliçesi gereği araç bedelinin müvekkilime ödenmesi için aracın rayiç değeri belirlenmediğini, davalı sigorta şirketinizce aracın rayiç değeri ve sovtaj bedeli 115.000,00 TL olarak tespit edildiğini, buna istinaden tazminat bedeli belirlenmediğini, aracın kaza anındaki rayiç değerinin en azından 195.000,00 TL olduğunu, müvekkilin kaza sebebiyle aracı pert/ağır hasarlı durumda olduğundan maddi olarak büyük sıkıntı yaşadığını, aracının sovtajını sigortanın gösterdiği 3. Kişiye teslim edip satarak 115.000,00 TL’lik ödemeyi aldığını, paranın ödenmesi şartı olarak karşılığında imza istenilen belgeleri de imzalamak ve fatura düzenlemek durumunda kaldığını, Bağımsız Sigorta Eksperi … tarafından maddi hasar raporu tanzim edildiğini, raporda detaylı inceleme yapılmış olup aracın rayiç değeri en az 195.000,00 TL olduğunu, muhatap sigorta şirketinin yetersiz ödeme yaptığını, bakiye 83.000,00 TL. müvekkilin alacağı kaldığını, kaza tarihi 09.09.2019 olup davalı şirkete de ihbarımız 19.11.2021 tarihinde yapıldığını, karşı tarafın bakiye tazminatı ödememesi üzerine 10.12.2021 tarihinde dava şartı zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını, motorlu araç kazalarından doğan zararların tazminine ilişkin taleplerin zarar görenin, zarar ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl içinde yapılması gerektiği amir olduğunu, herhalde tazminat talebimiz süresi içerisinde iadeli taahhütlü mektup yoluyla sigorta şirketine iletildiğini, yani talepte bulunulduğunu, arabulucuk yoluna başvurulduğu tarih olan 10.12.2021 tarihi itibariyle de tartışmadan uzak olarak durduğunu, kaza tarihi itibari ile bakılırsa 11.12.2021 tarihinde, zarar olan bakiye tazminatın doğduğu tarih itibari ile değerlendirilirse paranın gönderildiği tarihten 3 ay 2 gün sonra dolduğunu, müvekkile ait araçtaki hasar için tazminata esas rayiç değer düşük hesaplandığından aracın rayiç değeri tam hesaplanarak bakiye tazminat bedelinin ödenmesinin davalı şirkete 19.11.2021 tarihinde tarihinde tarihinde içerisinde IBAN bilgilerinin bulunduğunu, müvekkilin aracında meydana gelen zararın onarılmasında gerçek zararın tazmin edilmesinin esas olduğunu, karşı tarafın gerçek zararı ödeme yükümlülüğüne KDV’nin de dahil olduğunu, sigorta şirketinin bağımsız eksper tarafından yapılan ekspertiz ücretini makul gider olarak ödeme yükümlülüğünde olduğunu, karşı tarafın sigorta şirketine bağımsız eksper tarafından hesaplanan bakiye tazminat bedeli ve eksper ücretinin ödenmesi için 19.11.2021 tarihinde yazılı başvuru yapıldığını, yasal süre içinde ödenmesi talep edildiğini, sigorta şirketince herhangi bir ödeme yapılmadığı ve yazılı cevapla ödenmeyeceğinin bildirildiğini, bakiye hasar için 100,- TL ekspere ödenen, 450,-TL olmak üzere 550,-TL talep edildiğini, bu nedenlerle bakiye tazminat bedeli için 550,- TL’nin karşı taraf sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 27/12/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin davayı bakmakla yetkili olmadığını, davanın, davalının ikametgahı olan … Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davacının alacağının 2 yıllık zamanaşımı süresinden geçtiğinden dolayı reddi gerektiğini, arabuluculuk anlaşmama tutanağında ekspertiz gideri üzerinden arabuluculuk anlaşmama tutanağı düzenlenmediğinden bu talebin anlaşmama tutanağı bulunmadığından bahisle reddi gerektiğini, davacı sigortalının açmış olduğu davada belirsiz alacak davası olarak açmış olduğunu, hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine gerektiğini, Kasko Sigortası Poliçesi, Zorunlu Sigortalardan olmadığını, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında sözleşme serbestisi ilkesi gereğince düzenlenen poliçe ve şartlarında, davacının dava dilekçesinde özel şartlar yönünden de herhangi bir itiraz bulunmadığını, Kasko Sigortası Genel Şartları gereğince poliçe de özel şart ve muafiyetler konulabileceğini, poliçe ile güvence altına alınan her bir kasko hasarında, poliçe de yer alan diğer muafiyetlerden bağımsız olarak aracın hasar tarihindeki rayiç değeri üzerinden %2 muafiyet uygulanacağını, sigorta şirketi tarafından davacı sigortalıya hasar tazmini gerçek zararın ödendiğini, davacı sigortalının, müvekkil sigorta şirketi ile Pert Mutabakat belgesi imzaladığını, tacir olan sigortalı taraflarca belirlenen tüm rayiç değerlerini kabul ettiğini, dava dilekçesinde de iradesinin fesada uğradığına ilişkin herhangi bir talepte bulunmadığını bu nedenle davanın Türk Ticaret Kanunu ve Kasko Sigortası Genel Şartları gereğince öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; Kasko poliçesi kapsamında bakiye maddi hasar zararının tazmini ile eksper ücretinin tahsiline ilişkindir.
Dosya kapsamından; davacının maliki olduğu … plakalı aracın 09/09/2019 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında ağır hasar gördüğü, davacının maliki olduğu … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 05/04/2019 başlangıç-05/04/2020 bitiş tarihli olarak kasko poliçesi ile sigortalandığı, kaza nedeniyle davacının kasko poliçesi kapsamında davalıya başvurduğu, yapılan ekspertiz incelemesi ve alınan teklifler sonucu tarafların 23/09/2019 tarihli Pert Total ve Rayiç Bedel Mutabakatı Hasar Tazminat Ödemesi Makbuz, İbraname ve Temlikname başlıklı protokolü akdettiği, protokol içeriğinde davacının aracının tam zıya işlemine tabi tutulmasını ve piyasa rayiç bedelinin 135.000,00 TL üzerinden, hasarlı haliyle 111.200,00 TL sovtaj bedeli, aracın rayiç bedeli üzerinden %2’si olan muafiyet tutarı 2.700,00 TL’sinin değerlendirilmesini ve rayiç bedelinden sovtaj tutarı, muafiyetinin mahsubu sonucu kalan bakiye tutarı olan 21.100,00 TL’den sonuçlandırılmasını kabul ettiği, davalının protokolle üstlendiği edimleri yerine getirmesi halinde, bu hasar nedeniyle davacının davalıyı ibra ettiği ve başka bir alacağının kalmayacağını kabul ettiği, ibranamenin tarafların ıslak imzasını taşıdığı, davacının herhangi bir çekince koymaksızın ibranameyi imzaladığı, bunun üzerine … 6. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile dava konusu aracın davacı tarafından dava dışı … Ltd. Şti firmasına 111.200,00 TL bedelle satıldığı, davacının 111.200,00 TL satış bedelini alıcıdan tahsil ettiği, ayrıca davalının 01/11/2019 tarihinde 21.100,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık; ibra nedeniyle davalının sorumluluğunun ve dava konusu borcunun sona erip ermediğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 132. maddesinde, borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borcun tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabileceği düzenlenmiştir. Bilindiği üzere ibra, alacaklı ile borçlunun anlaşarak borcun sona erdirilmesidir. Dolayısıyla ibra iki taraflı bir hukuki işlem niteliğinde olup, borçlu ibrayı kabul etmedikçe borç devam eder. Dosya kapsamındaki ibraname protokolü ve ödeme dekontları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; ibranamenin her iki tarafça imzalandığı, ibranamenin tek taraflı bir belge olmadığı, borcun varlığı, miktarı ve borcun sona erdiği konusunda tarafların anlaşma yaptığı, davacı tarafından çekince konulmadığı, ibra sözleşmesi ile davacının, aracının 111.200,00 TL bedelle satılması ve davalının 21.100,00 TL ödeme yapması halinde borcun sona ereceğini kabul ettiği, bu kabul üzerine davacının protokole uyarak aracın satışını bizzat noterde gerçekleştirdiği, davalının poliçeden kaynaklı mesuliyetlerini ve ibraname kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirdiği anlaşılmakla ibra nedeniyle davalının borcunun ve sorumluluğunun sona erdiği sonucuna varılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; ibra nedeniyle davalının sorumluluğu ve borcu sona erdiğinden, davacının çekince koymaksızın kabulü üzerine araç satışı yapıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 80,70 TL’nin, peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.