Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/610 E. 2019/1040 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/610 Esas
KARAR NO : 2019/1040

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/06/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflara arasında 16/01/2013 tarihinde 2 yıl süreli “TRS/TURKEYF RESERVATION SYSTEMS-WEBHOTELIER REZERVASYON SİSTEMİ KULLANIM” sözleşmesi imzalandığını, bu kapsamda müvekkili tarafından verilen hizmet karşılğı olan fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla … 14. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, ancak davalının haksız itirazı sebebiyle takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, % 20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen sözleşmedeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davacı tarafa bir borcunun bulunmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 14. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında fatura alacağının tahsili amacıyla 901,48 TL asıl alacak, 133,00 TL faizden oluşan toplam 1.034,48 TL bedelin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı vekili tarafından borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Mali Müşavir …’e tevdii edilen dosyaya 30/05/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirket tarafından sunulan 2015, 2016 ve 2017 yılına ait ticari defterlerin incelenmesinde; defterlerin 6762 sayılı (Mülga) TTK.m.66, 6102 sayılı TTK.m.64/3, VUK. M 182 uyarınca tutulması zorunlu olan 2015-2016-2017 yılları Yevmiye, Defter-i Kebir ve Envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında yapılmış olduğu, 6102 sayılı YTTK gereğince 2012 yılı ve sonraki yıllar ticari defterlerinden sadece yevmiye defterinin kapanış tasdikine tabi olduğu gözetilerek, 2015,2016 ve 2017 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdiklerini de yasal süresinde yaptırmış olduğu, yeni TTK hükümleri çerçevesinde ticari defterlerin birbirini doğrular nitelikte olduğu, bu itibarla 6762 sayılı (Mülga) TTK.m.66, HMK 222 md. ve 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince mevcut haliyle davacının 2015,2016,2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yan ile olan hesap hareketlerini 120.C.004 Hesap Numarasıyla Alıcılar cari hesabında takip etmekte olduğu, davacının davalıya düzenlemiş olduğu davaya konu 3 adet faturayı, bu hesabın borcuna, dâvâlının yapmış olduğu ödemeleri ise bu hesabın alacağına kaydetmiş olduğu, davacının davalı tarafa düzenlemeye ait 4 adet faturaya ait ödeme tespit edilmemiştir.
Davacının 2014 ve 2015 yılı Yevmiye Defterinde yapılan inceleme neticesinde, davalı ile olan cari hesap hareketlerini ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydetmiş olduğu, davalının 120 01.052 hesap numaralı cari hesap dökümü raporuava tarihi olan 30.06.2018 tarihinde davacı yanın davalı yandan 901,48 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için ya düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması veya faturanın ihtiva ettiği mal veya hizpjetin/gafına ifasmın/tesliminin yapılmadığını ispatlamalıdır. Dosyaya mübrez evraklarda davalının faturalara itirazını ihtarname ile yapmadığı, işlemler sonrasında davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi ve dava tarihi itibariyle; 901,48 TL cari hesap alacağının olduğu, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun Borçlunun Temerrüdü başlıklı 117. maddesinde “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur.” hükmü ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun l0. maddesinde “Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksâ imar gününden itibaren işlemeye başlar.” hükmü bulunmaktadır. Bu hükümler gereğince, davacı alacaklının takip tarihi itibariyle işlemiş faiz talep edebilmesi için davalı borçluyu icra takibinden önce temerrüde düşürmüş olması gerekmektedir. Bununla birlikte taraflar arasında imzalanan Rezervasyon Sistemi kullanım sözleşmesinin 2. Hizmet Bedeli Başlıklı maddenin f bendinde Hizmetler aylık olarak hizmetin ayın son günü faturalandırılır. Otel hizmetlerin ait olduğu ayı takip eden 15. Günü ilgili faturayı ödemekle yükümlüdür. Vade tarihinde ödenmeyen borçlar ayrıca ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşmüş kabul edilir.” dendiği tespit edilmiştir.
Buna kapsamda ilgili fatura bedelleri temerrüt tarihlerinden icra takip tarihine kadar 901,48 TL anapara üzerinde yıllık % 10,50 avans faizi üzerinden 125,84 TL faiz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; taraflar arasındaki web oteller rezervasyon sistemi kullanım sözleşmesi gereğince davacı tarafca fatura alacağına dayalı başlatılan icra takibine davalı borçlunun faturaya konu alacağın sözleşmenin sona erdiği tarih sonrasına ilişkin olduğu, sözleşmenin 2015 tarihinde sona erdiği ve ödeme emrinde belirtilen tarihlerde davacı şirketten hizmet alınmadığı belirtilerek borca ve fer’ilerine itiraz üzerine açılan itirazın iptalı davasıdır.
Mahkememizin 1 nolu celsesinin ara kararı gereğince davalı vekiline imza asıllarının 2 haftalık kesin süre içerisinde dosyaya sunulması için meşruhatlı tebligat yapılmasına rağmen yeterli sayıda imza asıllarının dosyaya sunulmadığı ve yapılan kesin süreli ihtarata rağmen davalı asilin imzasının alınması için mahkemeye başvurulmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilince 18/01/2019 tarihinde müvekkilinin yurtdışında bulunduğundan bahisle 04/02/2019 tarihine kadar müvekkilin imzasının alınması için süre talep edildiği, mahkememizce yapılan değerlendirme sonucu 27/01/2019 tarihli ara karar ile cevap verme süresi geçtiğinden talebin reddine ve imza asıllarının ve davalının hazır edilmesi için talep gibi istenilen tarihe kadar süre verildiği davalı vekiline aksi takdirde imzanın davalıya ait olacağı hususunda meşruhatlı tebligatın tebliğ edilmesine rağmen dosyaya yeterli sayıda imza incelemesine esas belge sunulmadığı gibi davalı asilin de imza incelemesine esas imza örneklerinin ihtaratlı meşrahatlı tebligata rağmen dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında yapılan meşruhatlı tebligatlara ve verilen kesin sürelere rağmen imza örneklerinin alınamaması ve imza asıllarının dosyaya sunulmaması nedeniyle imzanın davalıya ait olduğunun tespitine yargılama sırasında karar verilerek bilirkişi inceleme ara kararı oluşturulmuştur.
Dosyamız kapsamında davalı tarafça gerekçesi duruşma tutanaklarında belirtiliği üzere mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığı gibi inceleme gününde de bir mazeret bildirilmeyerek davalı taraf yasal ticari defter ve kayıtlarını incelemeye ibraz etmediği, hükme elverişli dosya kapsamında alınan 30/05/2019 tarihli mali bilirkişi raporuna göre davacının 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait yasal ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalı yandan 901,48 TL cari hesap alacağının bulunduğu, dava ve takip konusu fatura bedelleri temerrüt tarihlerinden icra takip tarihine kadar 901,48 TL anapara üzerinde yıllık % 10,50 avans faizi üzerinden 125,84 TL faiz olmak üzere toplam davanın kısmen kabulü ile takibin 1.027,32 TL üzerinden devamanı, asıl alacak 901,48 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit ve belirlenebilir olduğunda kabul edilen alacak miktarı üzerinden hesap edilen % 20 oranındaki 205,46 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile takibin 1.027,32 TL üzerinden devamına, asıl alacak 901,48 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, %20 oranındaki 205,46 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 70,18 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 34,28 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 772,40 TL posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi masraflarından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 767,05 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye masrafların davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 901,48 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 7,16 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 22/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”