Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/606 E. 2019/642 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/606 Esas
KARAR NO : 2019/642

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TARİHİ : 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 12/01/2018 tarihinde şirket hisselerin …’den …’e devrettiğini, devir işlemleri sırasında müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığı gibi herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, buna rağmen 30/06/2017 keşide tarihli, 15/06/2018, 01/07/2018 ve 15/07/2018 vade tarihli 15.000 er TL bedelli senetler düzenlenerek … bankası verildiğini, müvekkilinin iş yaptığı banka tarafından uyarılması neticesinde senetlerden haberdar olduğunu, müvekkilinin dava konusu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermediği dosyaya sunulan beyan dilekçesinde dava konusu senetlerin devir bedeli olarak verildiği yönünden beyanda bulunmuştur.
Tarafların iddia ve beyanları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Mali Müşavir Faruk Yılmaz’a tevdii edilen dosyaya 14/05/2019 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; huzurdaki davadaki hukuki ihtilaf, davacı adına borçlu olarak düzenlen davalı tarafından tahsili için bankaya verilen 15.06.2018 vadeli 15.000,00 TL, 01.07.2018 vadeli 15.000,00 TL, 15.07.2018 vadeli 15.000,00 TL lık senetlerin protesto edilmemesi için … Bankası A.Ş. ye ve Merkezi kayıt Kuruluşuna müzekkere yazılmasını, muhtemel başlatılacak icra takipleri tedbiren durdurulması gerektiği, bu senetlerden dolayı borcu olmadığının iddiasına dayalıdır.
Davacı taraf inceleme gününde incelemeye katılmış, defter ve belgeleri yerinde inceleme talebinde bulunmamış bu nedenle ticari ilişki defter kayıtlarında incelenmiş ve dava konusu senetlerin davacı şirketin 2017 ve 2018 yılları defter kayıtlarında yer almadığı, Davacı şirketin 321 Borç senetleri ve 421 Borç senetleri hesabını 2017 ve 2018 yılında hiç kullanmadığı tespit edilmiştir.
Davalı şirket 28.03.2019 tarihinde incelemeye katılmamış, ayrıca delil listesi sunmamış ve defter ve kayıtlarının yerinde incelemesini talep etmediği görülmüştür. Bu nedenle davalı şirket defter kayıtlarında dava konusu senetlerin kayıtlı olup olmadığı tespit edilememiştir.
Davalı şirket yetkilisi … 2017 yılında her iki şirketinde ortağı ve yetkilisi olduğu, senetlerdeki imzaların …’ ait olduğu iddia edilmiş ve davalı şirket yetkilisi olarak 28.02.2019 tarihli cevap dilekçesinde imza hakkında bir cevabı olmadığı, senetlerin 30.06.2017 tarihinde … A.Ş. nin devir bedeli olarak düzenlendiğini, aynı hissedara ait … A.Ş. tarafından teslim alına yönelik beyanda bulunmuştur.
Davacı ve hisseleri devir edilen … A.Ş. hissedarları … ve … olduğu, … hisselerini …’e devir ettiği, borç senedi düzenlenecekse bu ikisi arasında düzenlenmesi gerektiği, … A.Ş. nin … A.Ş. ne borçlu olmasını gerektiren bir işlem olmadığı, ortak veya hissedar olmadığı görülmüştür. Dava konusu senetlerde lehdar … A.Ş. olarak düzenlendiği görülmüştür.
Dava konusu senetlerin davacı … A.Ş. nin 2017 ve 2018 yılları ticari defter kayıtlarında olmadığı, davalı şirketin incelemeye katılmadığı ve defter belgelerini yerinde inceleme talebinde bulunmadığı için incelenememiş ve dava konusu senetlerin defter kayıtlarında olup olmadığı tespit edilememiştir. Davacı ile davalı arasında ticari bir ilişki ve ortaklık olmadığı, davacının davalıya borç senedi düzenlemesi gerektiren bir işlem tespit edilememiştir.
Sonuç olarak; dosya mevcudu, davacıya ait 2017-2018 yılı ticari defterleri ve davacı delillerin tetkiki sonucunda; davacının defter ve belgelerinin 6102 sayılı TTK 64. Md. ve 213 sayılı VUK 221. Md. göre açılış / kapanış tasdikleri usulüne uygun olduğu HMK 222. Maddesine göre kendi lehine delil vasfı taşıdığı, davalı taraf 28.03.2019 tarihinde mahkemenizce kararlaştırılan inceleme günü incelemeye katılmamış, defter ve belgeleri yerinde inceleme talebinde bulunmamış bu nedenle ticari ilişki defter kayıtlarında tespit edilemediği, davacı … A.Ş. nin incelenen 2017-2018 yıllarına ait ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucu dava konusu senetlerin defter kayıtlarında yer almadığı, davacı şirketin bu nedenle davalıya borçlu olmadığı yönünde görüş ve kanaat blidirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı şirketin davalı şirketle herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını iddia ederek davaya konu 30/06/2017 keşide tarihli vade tarihleri 15/06/2018, 01/07/2018 ve 15/07/2018 olan bonolardan dolayı borçlu olmadıklarına dair menfi tespit davasıdır.
Dosya kapsamında bulunan ticaret sicil kayıtları incelendiğinde davalı şirket yetkilisi ..’in 29/03/2016 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile davacı … münferiden temsil ve ilzama yetkili kılındığı anlaşılmıştır. Davaya bonoların keşide tarihleri de …’in yetkili olduğu tarihten sonrasına denk gelen 30/06/2017 tarihleridir. Davalı şirket yetkilisi ticaret sicil kayıtlarına göre şu an …’dir. Davacı tarafından bonolorın … imzasıyla düzenlendiği iddia edilmesine rağmen bu imzanın … tarafından yargılama aşamasında inkar edilemeyerek açıkça imzaya itiraz edilmemiştir.
Hisseleri devir edilen … A.Ş. hissedarlarının … ve … olduğu, …’in hisselerini …’e devrettiği, taraflar arasında borç senedi düzenlenecekse bu ikisi arasında düzenlenmesi gerektiği, hisse devir işleminin davaya taraf şirketlerin borçlu olmasını gerektiren bir işlem olmadığı, ortak veya hissedar olmadığı görülmüştür. Dava konusu bonolarda lehdarın davalı …Ş. olarak düzenlendiği görülmüştür.
Davalı şirket yetkilisi duruşmada hazır olup bilirkişi inceleme gününden haberdar olmasına rağmen incelemeye katılmamış olup davalı şirket defter kayıtlarında dava konusu bonoların kayıtlı olup olmadığı tespit edilememiştir. Dolayısıyla devir bedeli olarak bu bonoların alındığı iddiası davalı tarafça ispat edilememiştir.
Dava konusu senetlerin davacı … A.Ş. nin 2017 ve 2018 yılları ticari defter kayıtlarında olmadığı, davacının defter ve belgelerinin açılış / kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olduğu, kendi lehine delil vasfı taşıdığı, dava konusu bonoların defter kayıtlarında yer almadığı, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların sunulmaması nedeniyle taraf şirketler arasında ticari ilişkinin tespit edilemediği gibi davalı tarafça hisse devir bedeli nedeniyle bonoların verildiği iddiasının yazılı delille ispatlanamaması sebebiyle davacı şirketin davaya konu bonolar nedeniyle davalı şirkete borçlu olmadığı kanaatine varılarak davanın kabulü ile davacının davaya konu 30/06/2017 keşide tarihli 15/06/2018 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli, 30/06/2017 keşide tarihli 01/07/2018 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli ve 30/06/2017 keşide tarihli 15/07/2018 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve dava konusu bonoların icra takibine konu edilmediği anlaşılmakla davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davacının davaya konu 30/06/2017 keşide tarihli 15/06/2018 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli, 30/06/2017 keşide tarihli 01/07/2018 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli ve 30/06/2017 keşide tarihli 15/07/2018 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
Davacının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 3.073,95 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 768,49 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.305,46 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 768,49 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 718,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 5.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/06/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”